3 bin tl gelir ile 2 bin tl nafaka ödemek

  • üst edit: açıkçası bu kadar ilgi beklemiyordum başlığa. öncelikle derdimi kendi derdiymiş gibi benimseyip dua eden insanlara çok teşekkür ederim. gerçekten çok duygulandım. burada yazdıklarım yaşadıklarımın ve sürecin özeti aslında. daha o kadar çok şey varki konuyla ilgili yazmam gereken. yazmam gereken çünkü inandırıcı bulmayan insanlar. haklılar da. çünkü biz bile inanamıyoruz verilen keyfi kararlara. birçok yazarı özelden sorduklarına karşılık aydınlatmaya çalıştım. icrada çalışan birtanesi kararı görmek istedi inanmak için heralde ona kararı göndercem en yakın zamanda. inanmayıp beni yargılayana bile durumu izah ettim. arada bir iki kişiye de sövdüm yalan yok. üsluplarından dolayı. bi kere şunu açıklamam lazım gelir 3000 nafaka 2000. bu rakamlar yaklaşık 1 senedir böyle. imkansız diyen arkadaşlara daha ilgincini söyleyeyim. gelirim 0 (sıfır) iken 1500 tl idi nafaka. yine gelirim 0 iken 2000 tl ye çıktı. tabi ben geliri doğduğumdan beri 0 olan bi insan değilim. ilk iştirak nafaka davasında ikitelli'de 4 katlı lokantam ve şirket üzerine kayıtlı arabam vardı. davadan da önce. boşandıktam sonra (mahkemede karşı taraf da ben de bir şey talep etmedik birbirimizden) çocuğuma ve annesine yine ben bakıyordum. kredi kartlarını ödüyordum. hatta son birkaç ay annesinin bile ev kirasını ödedim. arada şunu da belirteyim konudan konuya atlıyorum fakat akla geldikçe yazıyorum. kredi ile ev alma durumumuz vardı evliyken ama aramız hep bozuktu. 2 kere boşanma davası açmak için adliyeye gitti dilekçe verdi ama hep kendi kendine vazgeçti. çok ciddi geçimsizlik vardı. hatta o zaman babamın ona harçlık olarak verdiği 1000 tl ile etilerde bi evlilik uzmanına gittik. tv de sürekli çıkan bi kadın vardı baya estetikli şimdi. kadın ikimizi de ayrı ayrı aldı sonra ikimizi aldı ve dedi ki bana eşine il tedavisi başlıcaz. bi iki gitti kadına onu da bıraktı ilacı da. bazıları özelden sormuş şiddet var mıydı. evet vardı. kendisinin bana bi iki kere şiddete yeltendiği oldu 3 aylık oğlum kucağımda. ondan sonra kesin kararı verdim. bahsettiğim evi de o zaman aldım babamdan borç alarak ve babamın haberi yokken üstüne yaptım evi. sırf kendini güvende hissetsin boşanalım diye. nitekim evi aldıktan sonra boşandık. 2 ay sonra da araba istedi. oğlumu kullanarak. yarı parasını istedi ama allahı var gerisini kendi kredi çekecekmiş. 20000tl de nakit verdim arabasını da aldı. daha sonra çocuğu cerrahpaşaya doktora götürmek için araba lazım oldu arabayı da vermedi bi gün:)
    şimdiki eşimle ilişkimi öğrenince dükkanımda rezalet çıkardı. para verince sustu gitti. ev çok yakında dükkana. her saat gidip görüodum oğlumu. bütün gün beraberdik sadece aynı evde kalmıodum. dükkana gelen yoğurtçudan günlük sütünü her sabah bırakıodum eve yoğurt yapsınlar diye. o zamanlar cumaya gidiodum her dönüşte abdestli oğlumu okuyodum. ilişkimi öğrendikten sonra çocuğu göstermemeye başladı. sadece işi düştüğü zaman gördüm. evlendikten sonra da her seferinde icrayla aldım. ilk nafaka davası açtığında 500tl bağladı. aksatmadan ödedim her ay. 500 den fazla da kılık kıyafet mutfak masrafı yapıyordum zaten. sonra artırım için açtı 800 yaptılar. ona da ses etmedim eylül 2015 e kadar ödedim.
    ailecek görüştüğümüz bi iranlı aile vardı. dışardan on numara, varlıklı dinsar insanlar. hatta şii oldum o adam sayesinde:) o sıralar babayla bozuğuz, ortağın biri hırsız çıktı kovduk, işler bombok sarıldım bu adama. abi oldu bana. sözde çimento işi yapıomuş tacikistandan tr den alıp dubai ye satıomuş. konteyner hesabı. anlaşması varmış 2020 ye kadar. tabi iranlıyla dostluğumuz 2 seneden fazla o zaman. abartısız hergün beraberiz. adamın kalkıyoruz gece 3 te. arkamızdan arabayla geliolar çaya sabah 4 te bizde çay içiyoruz. bizim de hanımla bi ingiltere sevdamız vardı ankara antlaşmasıyla giderek. bahsettik bunlara da. vazgeçirdiler. amerika da kurulu şirketi varmış oğlunun üstüne. (evraklarını da gösterdi). büyük ihtimal internetten açmış ama o zaman sorgulamıyo insan. son model arabalar. sonra öğrendik hepsi kira. bizimle beraber 7-8 aileyi çarpıomuş ki ben en fakiriyim bu arada. bigün dedi benim işe kısmi ortak ol. 100bin varsa koy her ay 10bin gelsin. iş resmi ofis fatura her bok varmış. tabi ben sormuyorum bile. zaten tutunacak dal arıyorum. ben 100bin vermedim. evi sattım kalan krediyi kapattım tam 300bin verdim eline nakit. sonra internetten amerika nın en güzel yerinde ev tutturdu bize. her ay 20000 tl kar payımı göndermek şartıyla. hatta gitmeden borç da verecekti ama iranda babası hastalandı oraya göndermiş:) velhasıl biz gittik. 1 seneye yakın kaldık. biz oradayken kayınpederi de çarptı:) bütün herkes anladı ne olduğunu. bi benle kayınpeder konduramadık. döndük bi şekil yurda. amerikadayken nafakayı hiç ödemedim. çünkü kendimize zor yettik üstüne 5000 dolar ablamın eşine borçlandım. oradayken duruşma vardı nafaka için. karşı tarafın artırım talebi. hakim, amerikan vatandaşlığına geçmek için eşimle kişi başı 250bin dolar ödediğimize ve maddi durumumuzun çok iyi olduğuna kanaat getirip 1500 yaptı nafakayı. döndükten sonra 700tl verip dosyayı yargıtaya gönderdik karar bozulmadı. yurda döndükte iş yok güç yok. ev yok batk yok. sığındık kayınpedere. napcam diye düşünürken babam sağolsun reddi miras yaptı. çünkü hep eşimi sorumlu tuttu amerika işinden. kaldı ki eşim hep gitmeyelim, ankara antlaşmasına başvurup ingiltere gidelim diye uğraştı. reddi mirastan sonra çöktüm iyice. bi süre yattım içgüveysi. çok iş aradım ama tahsil yok yaş geçmiş bulamadım. sonra kaçak amerika da çalışmaya karar verdim. vize de var. orda arkadaş sağolsun araba bile ayarladı paket servis için. yine borç harç bilet aldık kasım 2016 da trump ın seçildiği gün uçtuk. almadılar içeri. daha önceki kayıtlar çıktı tabi. 10 gün diye gidip 6 ay kalmışız. adam diyo ne ayaksın. tam 24 saat tuttular bizi 5 yaşında kızımızla. aynı uçakla geri ülkeye. pasaporta da deportu yedik. gelince büyük yıkım. bi süre daha yattım ben. sonra boynumu büküp reddi miras yapan babamdan ufak bi sermaye alıp taşıma işine girdim. hani şu bütün taksimde orda burda gördüğünüz arapları taşıma işine. bi akrabamın turizm şirketi ve arabaları var. ben de yancı gibi girdim kendi arabamla. tabi bi senedir kira yok ev masrafı yok unutmuşuz geçinmeyi. kazandığıma bakıyorum ev tutsam olmuyo. yetmiyor da yetmiyor. yaz geldi ailemin yaşadığı bodruma sezonda iş olur diye geldim. 3 ay sabah akşam köpekler gibi çalıştım. o dönem biraz borç ödedim. sonra dedik kira ucuz bodrum havaalanına yakın ev tuttuk. kredi de çektim eşimim adına. yerleştik buraya. tabi bizim iş kışın burada tutmadı gönderdim arabayı istanbula çalışsın diye. en azından dedim kredisi ödensin. ben de bulurum asgari ücretli iş. yarımadayı talan ettim iş yok. o sıra şimdiki çalıştığım yerle babam ortak oldu. yani babam sağolsun iş verdi patronum oldu. asgari ücretten sigortalıyım yılbaşından beri. burda başkasının aracıyla arada havaalanı servis yapıyorum dükkana getirdiğim işten komisyon alıyorum. (turizm için aldığım arabayı da aldı istanbuldan. 1 sene kredisini ödediğim) geçimimiz bu şekilde. istanbuldan kayınpeder ve kızımın dayıları sağolsunlar her ay düzenli kiramıza büyük katkı yapıyorlar.
    çok çok uzun oldu çok özür dilerim fakat yazdıkça rahatladım. en azından birkaç kişinin aklında bazı sorular yanıtlandı şahsımca.

    uzun süredir mücadele ettiğim fakat bir arpa boyu yol katedemediğim durum.
    nerden başlanır veya nasıl anlatılır bilmiyorum. başlık tamamen doğru en ufak abartı yok rakamlarda.
    asgari ücretten sigortalıyım. ekstra yaptığım işlerle elime geçen ayda 3000tl. adaletin bana iştirak nafakası hükmü 2000tl. üzerime tek bir eşya yok hatta banka hesabım bile yok. buna karşılık karşı taraf evlilik sürecinde ona aldığım evi satıp o evin parasıyla aldığı yeni evi kiraya verip lüks bir sitede 3. eşiyle keyif yaparken ben kiramı eşimin ailesinin yardımı olmadan ödeyemiyorum.
    haliyle bu şartlarda ödeme yapmam zaten imkansızken karşı tarafın sürekli açtığı ceza davalarından hüküm giyiyorum ve hakkımda yakalama kararı çıkıyor. şu zamana kadar iki kere jandarma aldı. ilkinde kızımın gözünün önünde aldılar. ikincisinde akşam saati olduğu için bir gece misafir ettiler. son üç ay nafakayı ödeyince bıraktılar. ödemeleri de borç alarak yaptım zaten. daha o borçları ödeyemezken nafaka bir taraftan biriktikçe birikti.
    evet bu ülkede haksız yere bağlanmış bu parayı ödeyemezseniz 3 ay hapis yatıyorsunuz. ben bu şartlarda hapis korkusuyla yaşıyorken. 2014 senesinde beni dolandıran ve suçu sabit olan bir iran vatandaşı elini kolunu sallaya sallaya ortalıkta cirit atıyor.
    bağlanan nafaka kadına değil oğluma bağlanmıştır fakat 12 yaşında bir çocuğun nasıl ayda 2000 tl gideri olabilir. ilk zamanlar (2010 senesi) çocuğumu almak için icra memuru ve pedagoglara servet döktüm. kafam kadar icra dosyası var. çocuğun bütün temmuz ayı bende kaldığı ayların bile parasını ödemek zorunda kaldım. düşünsenize çocuk 1 ay yanınızda karşı taraf 1 kuruş masrafı yok o ay çocukla ilgili. ben hem o parayı da ödemek zorundayım hem de 1 aylık da kendim ekstra masraf yapıyorum. bu ekstra masrafın çoğu da giyim kuşam. çünkü sağolsun annesi ben komple yeni alayım diye çocuğu bir tişört bir şort ve terlikle yolluyor hep.
    benim gibi çok insan var. 2 senedir yazarım heralde ama bu başlığı açmayı hep erteledim. çok bi faydası olacağını düşünmedim hiç ama yazmak istedim. ne bilim ya o kadar dert var herkeste bu da benimki olsun