3 ağustos 2019 gölbaşı vilayetler evi rezaleti

  • üst edit sonradan ne yaptınız diye çok soruldu. (iyi dileklerini ileten arkadaşlara ayrıca çok teşekkürler)
    işimizi gücümüzü bırakıp pazartesi/salı ankara kazan biz kepçe yeni salon aradık. bir kaç tanesinde aynı tarihte ertelenmiş veya iptal edilmiş düğünler vardı. insanlar genelde 2020 için aradığımızı sanarak hemen uygunuz diyorlardı :)
    sadece bir salon ise vilayetler evini bıraktığımızı duyunca hiç şaşırmadı, bu sene oradan 3 tane düğün aldıklarını söyledi.

    çarşamba günü bir otelle * anlaştık, perşembe günü müzik, fotoğraf, organizasyon halledildi ve tüm misafirlere değişiklik bildirildi. çok çok stresli bir haftanın sonunda cumartesi düğün gerçekleşti.
    bir yakınım sayesinde ise konaklama işini de en az hasar alacak şekilde atlattık.

    rezalet
    rezalet başlıklarından ve düğün maliyeti hesaplarından sıkıldığınızı biliyorum, ama yapılan bu haksızlığı bir yerlerde duyurmadığım her gün biraz daha huzursuz oluyorum. yaşanan olayı olduğu gibi aktarmaya çalışarak, yargıyı siz değerli sözlükçülere bırakacağım, ama önce bir sene geçmişe gidelim.

    2018 ağustos ayında nişanlımla beraber ankara'da 2019 yazı için bir düğün yeri arıyorduk. konaklama imkanı olan ve yemekli/içkili bir yer ararken tavsiye üzerine gölbaşı vilayetler evine uğradık. tüm detaylarda (yemek/içki dahil) anlaştık, el sıkıştık ve özellikle 3 ağustos 2019 gününü rezerve etmek için anlaştığımız fiyat üzerinden kapora ödemesini havale olarak yaptım. sözleşme yapmak için birkaç ay beklememizi önerdiler. çünkü 'erken rezervasyon' yaptığımız için sözleşmeyi istersek 2018 fiyatlarından, istersek de 2019 fiyatlarından yüzde 10 indirimli olarak yapabileceğim söylendi. güya 2019 fiyatları belli olunca ben ikisi arasından daha ucuz olanını seçme hakkına sahip olacaktım.

    2019 şubat ayında resmi sözleşme için tekrar gölbaşı'na gittim. tahmin edebileceğiniz gibi yazın verilen ilk söz tutulmamıştı ve biz sözleşmeyi daha yüksek olan fiyattan yapmak zorunda kaldık. kurumun buna olan mazereti gelen yeni yönetimin kesinlikle eski fiyatlardan sözleşme yapmak istememesiydi. kaporası ödenmiş bir hizmetin fiyatının artmaması gerekse de, “bir hata yaparak” taviz verdik. zira konuklarımız hala otelin içinde indirimli olarak kalacaktı ve vilayetler evi bizim getireceğimiz içkileri ücretsiz olarak servis edeceğini tekrar tekrar belirtmişti. yaptığımız sözleşmede bu hizmetin ücretsiz olduğuna dair bir madde bulunmuyordu, fakat mekanda alkollü içki servis edildiği diğer sözleşme maddelerinde apaçık yazıyordu.

    2019 şubat ayında gölbaşındaki tesiste otel rezervasyonu da yaptırdım, içim rahat bir şekilde tüm konuklara yerlerinin hazır olduğunu, ankara'ya gönül rahatlığıyla gelebileceklerini söyledim. insanlar yurt içi ve yurt dışından uçak biletlerini aldılar. maalesef bu konuda da vilayetler evinden bir kazık yedim. bana açıkça belirtilmemesine rağmen odaların bir kısmı gölbaşı'nda, bir kısmı anıttepe'de rezerve edilmişti ve bunu düğüne 6-9 gün kala tesadüf eseri parça parça öğrendim. hatta şubat ayından beri üstüne basa basa kaç oda istediğimi papağan gibi tekrarlamama rağmen bazı misafirler açıkta kalmıştı!

    düğüne 6 gün kala yemek tadımı için tekrar gölbaşı'na gidildi. en büyük kazığı sona saklamışlardı. şubat ayından sonra tekrar yönetim değişmişti ve yeni müdür mekanında alkollü içki tüketilmesine katiyen(!) tahammülü olmayan biriydi. ve biz bu bilgiyi ancak ve ancak düğüne 6 gün kala, satın aldığımız içkileri ne zaman getirelim diye sorduğumuzda öğrendik. bir sene içinde ikinci kez yönetim değişmişti ve ikinci kez mağdur oluyorduk. yasaklamanın bizden kasıtlı olarak yaklaşık 3 ay boyunca saklandığından eminim, zira gün geçtikçe düğün yeri ve konumunda değişiklik yapmamız zorlaşıyordu. hukukun temeli olan ahde vefa ilkesi göz göre göre keyfi olarak çiğnenirken, muhattaplarımız bizim sabrımızı giderek taşırıyorlardı. bir yetkili, arkadaşlarınızın olduğu 3-4 masaya servis edelim, geri kalan misafirler için düğün içkisiz olsun gibi bir öneride bulundu. biz buna istemeden razı olsak da karar mercii olan müdür bey hazretleri gece bizim düğüne kontrole geleceğini ve bir masada bile alkol görürse şalteri indirip, düğünü iptal edeceğini söyleyince tüm ipler koptu. iş artık alkollü/alkolsüz farkından çok mekanın kalitesizliği ve saygısızlığı seviyesine gelince tüm maddi ve manevi riskleri göze alarak düğünü iptal ettik. süreç farklı gelişseydi, belki bir taviz daha vererek düğünü içkisiz yapmayı da kabul edebilirdik ama anlattığım tavırlara sahip insanlarla iş yapmak artık mümkün değildi. bana kişisel olarak en çok koyan, saflığımı sorgulatan ve en büyük ders olan konu ise en başta şartları konuşurken gördüğümüz muamele ile biz onlara mecbur kalınca (davetiyeler basılmış, konuklar çağırılmış, düğüne saatler var) yapılanın arasındaki derin farktı.

    bize dayatılmaya çalışılan bu rezaleti benzer süreçte olan insanlara duyurmayı kendime bir borç bildim. herhangi bir yönetim gelecekte yapacağı etkinlikleri kendi isteklerine göre düzenleyebilir ama yapılmış yazılı ve sözlü sözleşmelere hem ahlaki olarak hem de hukuksal olarak uymak zorundadır. düğün ve 2018'deki daha ufak bir nişan dışında zaten bir etkinlik yapmadık, tek amacımız arkadaşlarımız ve ailemizle beraber güzel bir kutlama yapmaktı ama vilayetler evi sayesinde burnumuzdan geldi. 300 misafirimiz ve içkilerle otelsiz/salonsuz ortada kalmıştık, düğün tarihine sadece 5 gün vardi, ailecek cok sinirli ve mutsuz bir ruh hali içindeydik ama bize emr-ı vaki ile yapılan gerici dayatmaya boyun eğmemenin ufak da olsa bir huzuru vardı.

    edit2 fesih sözleşmesini detaylandırmak istedim:

    yukarıda yazdığım gibi ilk sözleşmede açıkça benim getirdiğim içkiyi ücretsiz dağıtacaklar diye bir madde yok. ancak mekanın servis ettiği alkolün kdv'si ile ilgili bilgilendirme var ve bu da alkolün serbest olduğunu yazılı olarak kanıtlıyor.
    kesinlikle yasak olan birkaç madde var: patlayıcı, silah, konfeti, davul, zurna vb. alkol bu listede de yer bulmuyor.

    ve biz yüzyüze olan konuşmaları da kimseyle başbaşa yapmadık, bir çok şahidin önünde içkimizin dağıtılacağı söylendi. bunu yazıya dökmemeyi kendi hatam olarak kabul ediyorum, fakat yazıya dökülmüş olan kısmı da yeni yönetim için kabul edilemezmiş. zaten vilayetler evi yönetimi yapılan anlaşmayı inkar etmiyor, sadece eski yönetimi ve uygulamalarını suçlamakla yetiniyor. iptal sözleşmesini hazırlamaya (sonunda biz de naiflikten çıkıp akıllandık biraz) hukukçu bir yakınımız gitti ve fesih sözleşmesinde iptal sebebi olarak "yönetim değişikliği nedeniyle artık alkol servisi yapılamaması" yazıyor. ortadaki mağduriyet çok açık ancak ben hukukçu olmadığım için bu durumda ne yapılır (dava vs.) şimdilik bilmiyorum. amacım kendi yaşadıklarımı anlatıp, benzer durumda olan insanların daha dikkatli olmasını sağlamak. bir kişi bile benzer durumda bunların eline düşmeden, akıllı davranarak kendini garantiye alırsa çok mutlu olacağım.