28 haziran 2015 nilüfer turizm rezaleti

  • saat 17:00 bursa istanbul aracı ile esenler otogarına geldim. otobüsten inince servislerin olduğu yerde bir görevli aradım yoktu. bir iki dakika sonra yaşlı bir çalışan geliyordu olduğum yöne. avcılar servisinin hangisi olduğunu sordum. daha gelmediğini söyledi. ben de beklemeye devam ettim. diğer servisler yarı doluydu. adam da en dipteki servise gitti.

    bir süre sonra yavaş yavaş servisler kalkmak için çalışmaya başladı. başka bir görevliye avcılar servisini sordum. az önce daha gelmediğini söyleyen adamın başında olduğu aracı işaret etti. belki sonradan öğrenmiştir nereye gideceğini diye düşünüp iyi niyetle bir şey demedim. ortalarda bir yere oturdum.

    yola çıktık. adam hızlı gidiyordu. ona buna söylenip duruyordu. bir şey demedik yolcular olarak.

    sefaköy taraflarına yaklaşınca adam arkaya seslendi "beşyol var mı" diye. arkadan bir adam olduğunu söyledi ama durmadı şoför. arkadaki adam beşyol diye birkaç kez seslendi beşyol'a gelindiğinde. şoför baya bi geçtikten sonra yolcuya "soruyorum söylemiyorsunuz, sonra da laf ediyorsunuz bana" minvalli cümleleri lakayık ve kahve uslubuyla söylemeye başladı. yolcu gerilse de adam yaşlı diye pek üstelemedi. bir an önce inip gitmek istedi.

    cennet'e yaklaştığımızda hamile bir kadın "yan yoldan mı gideceksiniz, yazıhaneye mi gireceksiniz" diye sordu. "ne yanyolu ne avcıları, e5'ten gideceğim" diye çıkıştı kadına. kadın güzergahı bildiğini, senelerdir nilüfer turizmi kullandığını, içeriye girmesi gerektiğini kibarca söyledi. adam durduk yere delirdi. "içeri girmem gerek ha, girmiyorum napacaksınız, siz öyle dediniz diye girmiyorum hadi bakalım görelim" diye bağırmaya başladı. vitesi racon keser gibi bir tık yükseltip gazı köklemeye ve arabesk tavırlarla söylenmeye başladı. başka bir kadın böyle konuşamayacağını söyledi. ona da çıkıştı. arkadan yaşlı bir adam "kardeşim sen yazıhaneye girmek zorundasın, bayanlar haklı" deyince ona da çıkıiştı. "hadi sokun da avcılar'a görelim" dedi. kadınlara söylenip, "siz kimsiniz" diye ses dozunu iyice arttırınca kalktım yerimden avcılar'ın güzergahta olduğunu, kadınlara bağıramayacağını, hizmet sektöründe çalıştığını, konuşmalarına dikkat etmesi gerektiğini hatırlattım. "oruçlu oruçlu beni delirtme" diye yüksek sesle konuşunca bunu neden söylediğini anladım. hatta neden avcılar servisinin gelmediğini dediğini de. zira adam esenler'de bana doğru gelirken ve avcılar servisini sorduğumda su içiyordum. ona taktığını, bilerek kendi servisinin gelmediğini söylediği çok açıktı. aklınca beni cezalandıracaktı. çileden çıkmıştım.

    "bi sen mi oruçlusun, avcılar'a girmek zorundasın, yolcularla, hele de kadınlarla böyle konuşamazsın diye neredeyse son sesimle bağırdım. çileden çıkmıştım. ben ayağa kalkınca hiddetle arkamdaki adam beni arkamdan sardı. "kadınlar da düzgün konuşsun o zaman" diye bağırmaya devam etti. "sen hizmet veriyorsun, kadınların söylediği bir şey yok, sen efelik yapamazsın, kadın buldun bağırıyorsun, gücün yetiyorsa bana da bidaha bağırsana lan" diye bağırmaya başladım. sesini bağırma modundan yüksek ses moduna indirerek arkasına döndü arabayı durduracak gibi oldu. "sen kimsin lan" dedi. "sen kimsin lan asıl, benle düzgün konuş" dedim. "girmiyorum avcılar'a hadi bakalım" diye kendince tüm yolculara meydan okudu. nereye şikayet ediyorsak etmemizi söyledi. seninle inince görüşeceğiz dedi. böyle deyince kalktım yerimden adama doğru giderken öndeki kadın yolumu kesti. arkadaki adam tuttu beni. "sen beni tehdit mi ediyorsun lan, sindireceğin güçsüz bir kadın mı sandın seni, öldürürüm lan seni" diye bağırmaya başladım. gözüm dönmüştü. çok garip bir kendinden geçme an'ıydı. birinin beni tehdit etmesine asla tahammül edemem. tüm sinir uçlarıma dokunur bu. bu inince göstereceğim diye geveleyince "ya sen ya ben ölecez lan" diye bağırmaya başladım. "öldürecem lan seni" diye bağırdım. diğer kadınlara da bağırmaya devam etti bu arada. 3 kadın yolumu kapamıştı adama gidemeyeyim diye. arkamdaki adam sarılmıştı bana beni bırakmıyordu. adam sustu.

    kafamdan inince ümmüğünü nasıl sıkarım, yumruğumu nasıl atarım, gebertinceye kadar nasıl tekmelerim onları kuruyordum kafamda. yazıhanenin önüne gelince önümdeki tüm yolcular araya doluştu adama saldırmamam için. arkamdaki adam ve kadınlardan biri bana sarıldı. arka kapıdan indirdiler. daha ayağımızı atar atmaz aşağı piçin evladı bastı gaza kaçtı. muhtemelen inemeyen yolcu da vardı orda inmesi gereken. arkasından gideyim dedim hızlıca gitmişti.

    bu siktiğimin yerlerine dolduruyorlar insanımsıları, uğraş dur sonra. o adamın yüzünü yerlerde süremedim dert oldu içime. piçin evladı götveren ibneler. çok müslüman ya pezevenk oruç tutmadım diye aklınca servise binmemi engelleyecekti, çok adil ve dindar olduğu için kadınlara istediği gibi bağırıp çağırabilecekti. ulan bana bi tane aklı selim bi dindar getirin lan. konuşmayayım diyorum konuşmayayım diyorum, kimseyle dalaşmayayım diye kendime söz veriyorum, sonra ağzını yüzünü siktiğimin orospu çocuğunun teki geliyor ya sokakta bir kadına bağırıyor, ya dövmeye kalkıyor, sonra dayanamıyorum al başına bela. hadi bu piç kurtuldu kaçtı. yarın başkası, öbür gün başkası, öbür gün başka başkası... illa başım belaya girecek. hepsi de allah kitap eksik etmiyor dilinden. sizin yüzünüzden ateist oldu millet. sizin yüzünüzden dinden soğuduk.

    benim gibi naif bir adam bile o piçi görünce, kadınlara bağıran dayılanan birini görünce bu denli çileden çıkabiliyorsa, adamın boğazını nasıl keserim diye onların kendi yöntemleri ile onları yok edecek kadar kafada kurup içini soğutmak için aklından canice şeyler geçiriyorsa bu ibnelerin içinden geçenleri düşünemiyorum. o piçi görünce aklıma özgecan geldi, hüseyin üzmez'in tecavüz ettiği ve devletin örtbas ettiği 14 yaşındaki kız geldi. eşlerini çocuklarını döven, hastanelik eden bütün insanlar, bütün haberler ve kareler geldi gözümün önüne. sonra birinin ailemden bir kadına böyle davranabileceğini düşündüm ve gözüm döndü. ordaki kadınların anamdan bacımdan ne farkı vardı ki. sadece koltukta onlar oturuyordu. bu milyonlarca orospu çocuğunun kadına kalkan dilini, tecavüze yeltenen sikini, dini tekeline alan cüretlerini kesmedikçe bunlar hep olacak.

    erzurum'da ramazan'da sokakta sigara içene çullanan değil, erzurum'da ramazan'da sigara içene laf söyleyene çullanmadıkça (dövmek değil, lafla susturmak) bu millet adam olmaz.

    sizin tiniyetinizi sikeyim.

    edit: aracın plakası 34 jrv 94, ilgili her yere şikayet ettim.

    edit: türsab'a da ilgili şikayetlerde bulundum. sadece nilüfer turizm'e şikayetle olacak iş değil bu.
    http://www.tursab.org.tr/tr/iletisim

    edit: http://www.istanbul.pol.tr/…iletisim-bilgileri.aspx
    bu sitedeki numaralara sırayla arayıp şikayette bulunuyorum. nerelere yönlendirirlerse bidaha bidaha. siz de şikayette bulunabilirsiniz.

    yazarlara soru: yoldaki zigzagları ve diğer şoförlere küfürleri ile alakalı şikayet mekanizması varsa bilen yeşillendirsin. türsab kurum nezninde işimi görüyor sadece.

    _______________________

    edit: öldürürüm seni lafımla ilgili sorun yaşayabileceğimi söyleyenler var. şikayet etmezlerse adiler. kurumsal götleri yiyorsa şikayet etsinler. medyatik ederim hepsini. kanal kanal dolaşmazam boz bıyıklı zenciler siksin beni.