27. istanbul caz festivalinin başörtülü finalisti

  • bu konu üzerine dönen liberal yavşaklıktan içim kalktı.

    gayet basit: türban islami bir simgedir. türbanlı bir kadın dünyanın neresine giderse gitsin müslüman kimliğiyle tanınır ve kabul edilir. bu simgeyle yaşayacak kadar bu ideolojiye bağlısın ancak islam'ın müzik hakkındaki görüşlerine ters gidiyorsun. giyinmeye gelince islam'a inanıyorsun; eğlence için müziğe, sahneye çıkmaya, kadın olarak insanları eğlendirmeye gelince modernizme inanıyorsun. bu tutarsızlıktır.

    başörtülü kadınlar istediklerini yapmakta özgürlerse insanlar da tutarsızlık görünce yapanın yüzüne vurmakta özgürler. rahatsızlık duyan, ona göre yaşayacak. bu faşizm değil. faşizm, aleni bir çelişkiyi ifade edenleri hakaretle ve haksız suçlamalarla bastırmaya çalışmak. siz salak olabilirsiniz, biz değiliz ve salakmış gibi davramayacağız.

    başörtüsü özgürlüğü, türban hassasiyeti diye akp ülkenin 20 yılını yiyecek; ülkenin her yerini cemaatler saracak, cizye öder gibi alkol vergisi ödeyeceğiz, diken üzerinde netflix kapanır da dark yarım kalır mı diye bekleyeceğiz ... o esnada akp'nin üzerinden mağduriyet yaratıp iktidar alanı kazanmasına katkıda bulunan hanımlar istediklerini yapacaklar özgür oldukları için ses etmeyeceğiz. öyle mi? siktirin gidin.

    başörtüsü takmayı seçen, altına girdiği sorumluluğu da kabul edecek. choices meet consequences. modernizm tatlı geliyorsa inançlı olsa dahi modern bir kadın gibi görünecek. o zaman kimse eylemlerini islami ölçütlere göre yargılayamaz. hepimiz modernizme uygun rahat bir hayat yaşarız. islamcılığı hayatımıza bir yerden sokan, hesabını verir. adil olan da bu.

    sığ görüşleriniz ve popülist laflarınız yüzünden türk kültürü arada kalmış, acı verici bir kültür. bu zenginlik değil, bu kimliksizlik. bununla yüzleşeceğinize gerçeği söyleyenleri kökten dincilerle aynı kefeye koyma peşindesiniz. akp sizin gibi salakları 20 sene az bile silkti.