27 nisan 2020 işten kovulan sözlük yazarı

  • üst edit: herkese tekrar merhaba. çok güzel destek mesajları aldım, gerçekten çok teşekkür ederim. çok fazla mesaj geldi, zamanınızı aldığım için hepsini tek tek cevaplamak boynumun borcu. öncelikle bu gönderiyi “beni işten attılar.” diye -ağlamak- amacıyla açmadım. işten çıkarma yasağının işverenler için bir değerinin olmadığını, sistemin bir şekilde açığını bulduklarını belirtmek için attım. bu şekilde benim durumumda olanlar da sesini çıkarabilirler, bir gündem oluşur diye düşündüm. bazı arkadaşlar sokağa çıkma yasağı olduğundan zaten şu kadar gün gitmemişsin, şu kadar çalışmışsın yazmış ama temizlik ürünleri üreten bir firma olduğu için sokağa çıkma yasağından muaf. geçen hafta sokağa çıkma yasağının olduğu cumartesi günü işe gittim. bu hafta da perşembe işe gittim ama geri gönderildim. pazartesiyi bekleme nedenim memurların pazartesi günü iş başı yapacak olmasıydı. perşembe günü pazartesi gel diye gönderdiler. pazartesiyi bekleme nedenim sokağa çıkma yasağı dolayısıyla iş olmaması değil.
    bir kaç yazar söylediğim belgeleri buraya da atmam gerektiğini söyledi. söylediğim şeylerin doğruluğunu kanıtlamak ve zamanınızı boş yere almadığımı belirtmek için koyuyorum. zaman ayırdığınız için tekrar teşekkür ederim.
    (bkz: https://hizliresim.com/xnt0nu)
    (bkz: https://hizliresim.com/cga9ta)

    16 nisan günü işe başladım. o haftayı doldurup pazartesi gece vardiyasına geçecekken gıda zehirlenmesi yaşamam nedeniyle gündüz vakti sağlık ocağına giderek rapor aldım ve işyerini arayarak haberdar ettim. mide bulantısı, ishal, kusma, baş dönmesi, baş ağrısı, yüksek ateş gibi sıkıntılarım vardı. hatta raporum iki günlük olmasına rağmen bir gün istirahat edip, ikinci gün atılırım korkusuna işe gidecektim ama 38.2 ateşim olunca zaten servise almazlar diye gitmedim. serviste ateş ölçümü yapılarak içeri alınıyor. üçüncü gün gece vardiyasına gidecek olmam dolayısıyla gündüz vaktini uykuyla geçirdim ve 16.00’da kalktım. iyileşmem bir yana daha da kötüleştiğim için ve belirtilerin de benzerliği dolayısıyla korku dolu bir şekilde covid-19 testi yaptırmak üzere hastaneye gittim. hastanede gerekli testler yapıldı ve işe gidemeyerek eve geldim. olayın telaşıyla o gün için rapor almayı unutmuşum. ertesi gün gündüz vakti serum yiyerek işe gittim. giyinip soyunma odasından çıktıktan sonra usta başı beni karşıladı ve çıkışımın verildiğini söyledi. nedenini sorduğumda üç gündür işe gelmediğimi söyledi. bu üç günün iki gününün raporlu olduğunu, arayıp bilgi verdiğimi, raporsuz geçen bir gün için özür dilediğimi söyledim, gerçekten gelemeyecek durumda olduğumu belirttim ama “yapabilecek bir şeyim yok, şimdi çık pazartesi ahmet bey’le görüşürsün.” dedi.
    pazartesi yani bugün ahmet bey’le görüştüm ve bana beni işe alamayacaklarını söyledi. nedenini sordum üç gündür işe gelmemişsin dedi. aynı şeyleri ona da anlattım bu sefer “senin çalışmanı beğenmemişler, aşağıdan öyle söylediler.” dedi. orada toplam üç gün çalıştım ama bu krizde iş bulmuş olmanın sevinciyle gerçekten çok çalıştım. beni verdikleri görev yeri hat sonuydu. yani koliler gelecek ve ben kolileri paletlere dizeceğim. koliler yavaş geldiği için aynı zamanda bozuk malzemeleri düzeltiyordum, kap takıyordum, bant sisteminden dolayı sıkışan, yetiştiremeyen arkadaşlarıma yardım ediyordum. yani aynı anda üç-dört iş birden yapıyordum. beni oraya yetiştirmek üzere operatör olarak almışlardı, aynı zamanda makinenin işleyişine de hakim olmaya çalışıyordum. hatta usta başka yerde olduğu bir zamanda makine arızalanmıştı ve ben iki günlük eleman olmama rağmen ustayı izleye izleye öğrenmiş olduğum için makineyi tamir ederek üretimi devam ettirmiştim. orada aylardır çalışan arkadaşlarım şaşırarak tebrik etmişlerdi.
    bana söylediği “çalışmanı beğenmemişler.” ithamı geçersiz olduğu için bunları anlatıyorum. gayet güzel çalıştığımı, çalışma arkadaşlarıma ve ustama sorabileceğini söylediğimde “valla bilmiyorum bana söylenen bu.” dedi ve önüme istifa dilekçesi uzattı. “abi ben istifa etmiyorum ki, beni kovuyorsunuz. bunu imzalamayacağım.” dedim. bunun üzerine “valla emilio’cuğum, biliyorsun işten çıkarmalar yasak. tamam o zaman sana iki ay ücretsiz izin veriyorum, iki ay sonra işten çıkarılırsın.” diye izin dilekçesi imzalattı. çıkarken de raporumu vermiyordu, ısrar sonucu aldım. hatta bir kaç kere napacaksın raporu diye sordu, “yanımda dursun.” dedim.
    bunları anlatma nedenim hem sözlüğe danışmak hem de bu işten çıkarma yasağının bug’ını anlatmak içindi. beni işten atamadı ama iki aylık ücretsiz izne çıkardı. ve gerçekten içime oturdu. ben işe girerken bir sürü evrak topladım, masraf yaptım. gebze’de oturmama rağmen sundukları şart gereği yol iz bilmeden, altımda araba olmadan tuzla’daki bir hastaneden rapor aldım. şehirler arası toplu taşımalar kaldırıldığı için kaç kere evrak teslim etmek için şekerpınar’dan tuzla sanayine yaya yürüdüm. üç gün işe gitmedim, bunun iki günü raporluydu bir raporsuz gün için işten çıkarılmamın haksızlık olduğunu düşünüyorum. kaldı ki o gün covid-19 olduğum endişesi vardı üzerimde. insanın gözü hiçbir şey görmüyor. test de negatif geldi bu arada. sözlüğe sormak istediğim hukuksal olarak bu muameleye karşı cevap verebilir miyim? okuduğunuz için teşekkür ederim.

    edit: (bkz: #106163931)

    (bkz: #106161050)

    durup durup başlığa yazan yazar arkadaş bana neden bu kadar kin duyuyor bilmiyorum ama zannettiği gibi mazeretsiz üç gün işe gitmeme durumum yok. bir gün sadece. gerçekten gidecek durumda değildim. daha önceden gıda zehirlenmesi yaşayanlar varsa durumum hakkında fikir sahibi olabilir belki. ilk haftanın sonunda başıma böyle bir şey geldiği için emin ol ki çok üzgünüm, ailem bile ters ters suratıma bakıyor ama insanın başına bela, musibet ne zaman geleceği belli olmuyor. keşke böyle bir şey yaşamasaydım.