27 mayıs 2019 trafik kazası bilirkişi rezaleti

  • bir arkadaşın başına gelen, bana göre rezalet puanı 10 olan bir hukuksuzluğu aktarıyorum.

    üst not: kaza tarihi eski ancak rapor ellerine yeni geçmiş, duruşma halen devam etmekte ve arkadaş sesini duyurmak istemektedir.

    üst not 2: gelen bir çok mesaja ve yazılan yorumlara istinaden, amaç dava ile ilgili dikkat çekmek değildir, dava devam ediyor çünkü. ancak başlık, bilirkişilerin bu işi savsaklamasının bir sonucu olarak açılmıştır. yine de gelen mesajlarda ve yorumlarda yaya geçidi olup olmadığı soruluyor; yan yolun bir tarafı kaldırım, diğer tarafı apartman girişiymiş. ayrıca kaldırım olan tarafta, yani apartmanın karşı tarafında, otoyoldan yayaların geçmesi için yaya geçidi bulunuyormuş. yineleyelim, önemli olan bilirkişilerin bu işi ciddiye almaması, dava sonuçlanmadı henüz, bildiğim kadarıyla 2 gün sonra duruşması var, gelişmeleri paylaşacağım.

    olay:

    "
    babam öldü! babam yaya iken, karşıdan karşıya geçerken öldü. inanılmaz dikkatli biriydi, her allahın günü 2 km yüzen, 10 km bisiklete binen, 3-4 km yürüyen biriydi. olay anında yanında olan, ve olayı gören arkadaşlarından duyduğum kadarıyla, çok dikkatli bir şekilde karşıdan karşıya geçmesine rağmen ölmüştür.

    alkollü ve aşırı hızlı araç kullanan bir genç tarafından öldürüldü. trafik kazası demek doğru olmaz. çünkü olay antalya'nın finike ilçesinde, yan yolda meydana geliyor ve yan yolun hız sınırı 50 km. araç 110km ile giderken çarpıyor babama. 35 metre fren izi var. tam 35 metre.

    alkol de var, 110 promil alkollü çıkıyor kaza sonrası şahıs. düğünden gelirken, polislere yakalanmamak için yan yolu kullandığını söylüyor ifadesinde.

    bir de üstüne, olay yeri inceleme raporu, araç yerinin, kaza sonrasında değiştirildiğini söylüyor.

    babam hastanede, kaburgaları kırılıp ciğerlerine battığı için, kendi kanında boğularak ölüyor. savcı davayı, taksirli/kasten adam öldürmekten açtı. savcı bile bu olayın normal olmadığını, bu adamın suçlu bulunması için elinden geleni yapacağını söyledi yüzüme.

    şimdi buraya kadar olayda gariplik yok. taa ki dava duruşması görülüp, olay bilirkişilere intikal edinceye kadar.

    1- ilk bilirkişi olan ömer faruk eryılmaz, alkolden ve aşırı hızdan bahsetmesine rağmen babamı karşıdan karşıya geçerken dikkatsiz bulduğu için babam asli kusurluymuş. babam orada olmasaydı, bu kaza olmayacakmış. böyle diyor raporunda. aşırı hızlı ve alkollü şahıs da tali kusurluymuş. ama onun hızlı gitmesi ve alkol alması kazanın sebebi değilmiş! bakar mısınız!?

    2- başka bir bilirkişi olan bayram hazar da buna benzer bir geri dönüş yapmış. sürücü ve babamı dikkatsizlikten suçlamış. alkol ve aşırı hız dikkatsizlikmiş!

    bu hakime de saçma geldi duruşma esnasında, olayı istanbul'dan konunun uzmanı birilerine atadı tekrar.

    3- yeni bilirkişiler sırasıyla şunlar:

    istanbul teknik üniversitesi gemi inşaatı fakültesi doç.dr.müh. selman bayoğlu. (sayfası yok ama burada görülebilir)
    istanbul teknik üniversitesi makine fakültesi prof.dr.müh. m.turgut özaktaş. (sayfası)
    istanbul teknik üniversitesi makine fakültesi prof.dr.müh. kerim mehmet murat tunç. (sayfası)

    raporun imzaları üstteki akademisyenlere ait.

    bu akademisyenlerin yazdığı rapor burada: sayfa1, sayfa2

    raporda alkol ve hızdan bahsedilmiyor! bakın araç kullanırken yasak olan alkol ve aşırı hız, bilirkişi raporunda yok!
    alkolün ve hızın bu kazada etkisi olmadığını düşünmüşler! sorun babammış.

    sorarım size, hergün karşıdan karşıya geçtiği yerde, araçlar hız sınırına uyuyorken, babam o mesafeyi ayarlayıp karşıdan karşıya geçiyorken, 110km hızla gelen, normalden 2 katı hızla gelen aracın olaya etkisinin olmadığını, alkolün fren yapma hızında veya olayda etkisinin olmadığını hangi akademisyen söyler? neden söyler? nasıl söyler?

    bu insanlar profesör arkadaşlar! bu işi bildiklerini iddia eden profesörler! yukarıda adı geçen insanlar gemi inşaatı profesörleri arkadaşlar! fizik bilen, matematik bilen, mantıklı olduğuna inandığımız insanlar!

    bu mantıklı sandığımız insanların başka bir raporlarından örnekler:

    yargı ezmedi
    rüzgar çetin duruşması polisler emniyet kemeri taksaydı
    panzer kazasında hatalı panzerin kendisi

    buradan itü rektörlüğüne de sesleniyorum, öğrencisi olduğum okulun profesörleri bu kadar basite almamalı bu işi, çünkü arkalarını itü'ye yaslayarak yazıyorlar bu raporları, bu raporlar onlara itü'de akademisyen oldukları için veriliyor!
    inanıyorum ki itü rektörlüğü de bir şeyler yapacak, yanlarına kalmayacak bu iş, bu kaçıncı!?

    ben babama son görevimi yapıyorum, onun hakkını arıyorum. bilirkişilere ayrı ayrı eposta gönderdim, cevap vermediler haliyle, verecek bir cevaplarının, mantıklı bir açıklamalarının olmadığını zaten biliyordum. amacım yargısız infaz yapmak değil tabii ki, açıkça mantıksız bulduğum rapor için, mantıklı bir açıklama yapmalarını çok umut ettim.

    bu yolda başıma gelen adaletsizlikleri herkese duyurmaya kararlıyım! umarım hak/adalet yerini bu davada bulur!

    amacım kimseyi rencide etmek veya karalamak değil, ama adaletin sağlanması için başvurulan bu insanların yaptıklarını da görmezden gelmeyeceğim, bu yapılanları da herkesin bilmesi için elimden geleni yapacağım, buna itü rektörlüğüne yazı yazmak da dahildir.
    "

    yorumum:
    söylenecek söz bulamıyorum!

    hukuksuzluğa yol açanların, adalet sisteminin çökmesinde parmağı olan ve bizzat çökerten insanların allah belasını versin! o kadar insanın hakkına girdiniz ki yatacak yeriniz yok!