24 haziran 2019 teb kiralık kasa rezaleti

  • çokça kez bankalardan kasa kiraladım. kiralama sözleşmesi yaparken kaybolabilecek para, değerli değersiz eşyalara dair bankanın sorumluluk olmayacağı açıkça belirtiliyor. bu bende her zaman bir tereddüt yaratmıştır. kendi kendime “bu kasaya çok da değerli bir şey koymamak lazım, bankayı falan soyarlarsa göt gibi ortada kalırız” demişimdir.

    banka personelinin kasayı patlatması hiç aklıma gelecek bir şey değil ancak sonuçta banka şubesi soyulabilir. banka kasayı kiralarken sizden imza alıyor böyle bir durumda riskin farkındayım ve bu riski kabul ediyorum diyorsunuz. geriye yapacak pek bir şey kalmıyor.

    banka ancak iyi niyet göstergesi kapsamında yada marka değerini yükseltmek amacıyla müşterinin beyan ettiği tutarın bir kısmını tazmin edebilir.

    ayrıca başlıkta çok sık denk geldim; türkçe’de “hiç etmek” diye bir deyim bulunmamaktadır. “iç etmek” deyiminin günlük konuşmadaki yanlış telaffuzu olduğunu tahmin ediyorum.

  • bilen bilmeyen konuşuyor madem, ben de bilen olarak bilgimi paylaşayım.
    iste algı yönetimi, iste zihin kontrolü!
    neredeyse 80 sayfa entry girilmiş toplasanız 2 sayfası gerçek digerleri öfke ve cehalet kokmakta.
    kasa ucreti senelik 500-800 arasi değişir. bir tane master(maymuncuk) bankada, 1 tane de musteride, musteri anahtari vardır.
    bizdeki master ve musterideki anahtarla beraber açılır kasa, ne musteri ne de banka tek baslarina acamaz kasayı.kasa dairesinde kasa acildiginda oda disinda beklenir, musteri seslendiginde tekrar iceri girilir kasa kilitlenir, sonra kasa dairesi kilitlenir.
    her gün 2-3 müşteriyi kiralık kasaya indiririm, 143 tane kiralık kasam var ve su an izinliyim.
    yani, iki haftalık izinlilik dönemimde bir müşteri kasasıyla ilgili sorun yasarsa ben bas supheliyi miyim? bu bir.
    benim yerime musteriyi kasa dairesine indirecek arkadasim bu isi sadece ben izinliyken yani 6 ayda bir yapiyor.
    ayda bir de olsa kendisinden kasaya inmesini istedigimde acamadigi zamanlar olup benden yardim isterdi.
    yine kasanin 2-3 denemede acilamamasi, rezalet diye bahsedilen olayla paralellik gosteriyor.bu iki.
    kasalar yerlerine 24-36 lik bloklar olarak monte edilir ve caniniz istediginde kasa dairesini yenileyelim diyemezseniz zira 143 musterinin kasalarini bosaltmalarini bekleyeceksiniz. o yuzden kasalar goreceli olarak eski olabilir ve tadilat gecirir.bu üç.
    bizim kiralik kasa dairesinde bütün kasaları gören kamera 24 saat kayıtta ve kasa dairesinin odasının ışığı hic kapatilmaz. ama
    kasada sigorta da olmaz zira icine koydugunuz altının 18-22 ayar mı? olup olmadigini koyduğunuz paranin miktarini (ki her seferde sayılması demek) bilemeyiz.
    bunlar genel işleyiş.
    ayrıca kasa dairesi mükemmel mekanik yapilar degildir pektabi kırılabilir.
    ama sonrasinda sadece anlasmali cilingirin elindeki parcalarla tamir edilir, diger turlu 3d yazicidan parca uretmek zorundasınız.
    boyle bile olsa degistigi anlasilir. geriye tek olasılık kalmakta anahtar kopyalaması.
    işin icinde personel olabilir.
    ama müşteri tarafı da var.
    başımdan geçen %100 bir olay anlatayım, bu da bir olayda her iki tarafi dinlemek gerektigini aklınıza getirsin.
    kisi hesabinda 10.000 oldugunu ve 2 defa 2.000-2.000 para cektigini hesapta 6.000 tl kalmasi gerektiginden bahsetti.
    her islem sonrası imzalanan dekontlar pc ye tarandigindan, cekmedigini iddia ettigi kaydin dekontunu kendisine gösterdiğimde "imza benim ama ben cekmedim" dedi.
    en son gisede parayi aldigini gosteren kamera kaydını gosterdigimde ise "bunlar sanal şeyler, belki photoshoptur ben çekmedim" dedi.
    inanın tarif edilemez bir duygu, cehaletin fiziksel olarak karşınızda var olması.
    kendisine savciliga gidip suc duyurusunda bulunmasini istedim. inatla gitmeyi reddetti.
    kendisi bütün parasini cekecegini soyledi. banko da sıra beklerken insanlara "banka 2.000 tl mi yedi" "param cekmisler!" gibi yanlı söylemlerde bulununca polis çağırmak zorunda kaldım. polis subeye geldiginde beyfendiyi gosterip beraber iceri gelmelerini soyledim( bu hareketim amacı, polisi o kisi icin cagirdigimi digerlerinin bilmesini sağlamaktı, yoksa personeli ve bankayi aklamam zor olacaktı)
    sikayetci ben oldugum icin polis bana durumu sordu, anlattım.
    polise önce imzalı dekontu (kişi imzasını kabul ediyor) sonra kamera kaydını gosterdim, adamın parayı aldığının goruntusu ekranda iken müşteri bir anda "kardeş tamam tamam hatırladım, bir arkadaşa cekmistim ben onu" dedi.
    en son polis, sikayetcimisin? diye bana sordugunda, adam yalvaran gozlerle bakiyordu.
    bu anlattığım kesinlikle %1 bile abartma icermemektedir.
    konunun ana fikrini anlamışsınızdır umarım.
    her iki tarafı da dinleyin, acele karar vermeyin.

  • çok yakın bir abimin başından geçenleri aynen alıp rica üzerine paylaşıyorum .

    “22.06.2018 tarihinde teb diyarbakır şubesindeki hesaplarımdan 30 yıllık birikimimi nakit olarak çekip aynı gün kiralık kasa sözleşmesi yaparak kiraladığım kasaya bu meblağı koydum . arkadaşlar bilindiği üzere kiralık kasalar ancak bir adet bankada bir adet müşteride bulunan iki anahtarla(altını çizerek belirtiyorum) aynı anda denenmesi sonucu açılan kasalardır.

    bu bir yıllık süreç içerisinde dört defa kiraladığım kasaya uğrayıp birikimim üzerine eklemelerde bulundum . kiralık kasa sözleşmesinin sona erdiği 22.06.2019 tarihi hafta sonuna denk geldiği için takip eden ilk işgünü olan 24.06.2019 tarihinde kasada bulunan bütün birikimimi çekip tekrar hesaplarıma aktarmak amacıyla eşimle beraber teb diyarbakır şubesine geldik. her gelişimde olduğu gibi bir banka personeliyle kasayı açmak amacıyla kiralık kasanın bulunduğu bölüme girdik. ancak her zaman ilk denemede açılan kasa personelle beraber 4 denememiz sonucunda açılmadı. bunun üzerine içerden başka bir personel kasanın açılması amacıyla bulunan bölüme geldi ve o personelle ikinci denememizde kasa açıldı. kasanın açılmasıyla birlikte içinin tamamen boş olduğunu fark ettim ve büyük bir şok geçirdim. bunun üzerine derhal 155’i arayıp polise durumu ihbar ettim. bu esnada banka personelleri zaten olayın şoku içerisinde olan ben ve eşimle hiçbir şekilde ilgilenmeyip gayet sorumsuzca bir tavır takındılar. hatta birkaç gün sonra şube müdürü ile görüşmeye gittiğimizde olayla alakalı olarak “biz kasanın içindeki parayı nerden bilelim” beyanında bulunarak sanki hiçbir sorumlulukları yokmuşçasına lakayt bir tavırla bizi başından savmaya çalıştı . olay yerine gelen polis ekiplerince kasa üzerinde inceleme yapılarak tutanak tutuldu ve olaylara şahit olan ben ve iki personelin ifadeleri alındı.

    polisler tarafından yapılan inceleme sonucunda kasanın üzerinde boya aşınmaları ve kilitte zorlama tespit edilmiştir. aynı zamanda bu birimden sorumlu yetkili personelin kiralık kasa sözleşmesinin bitim tarihi olan 22.06.2019 tarihinde yıllık izne ayrılmış olduğu anlaşılmıştır. kimseyi suç isnadı altında bırakmamakla birlikte altını çizerek belirtmek gerekir ki böyle bir eylemin herhangi bir banka personeli olayın içinde olmadan gerçekleşmesi olanaksızdır. yine altını çizerek ifade etmem gerekir ki olay günü alınan ifadelerinde benimle aynı doğrultuda ifade veren iki banka personeli olaydan iki gün sonra karakola giderek ek ifade talebinde bulunup tamamen birbiriyle uyumlu olarak , asılsız ifadelerle yalan beyanda bulunarak olayların seyrini değiştirmeye çalışmışlardır. verilen bu ek ifadelerin tamamen banka yetkililerinin emriyle verildiğini , kiralık kasa bölümünde kamera kaydının bulunmaması durumunun da fırsat bilinerek hareket edildiğini düşünmekteyim .

    olayın hemen ertesi günü teb teftiş kurulu başkanlığı ve teb takip inceleme soruşturma departmanlığına olayın özetini içeren , mağduriyetimizin giderilmesi talepli şikayet maili attık . buna rağmen tarafımıza bu gönderdiğimiz maille ilgili hiçbir dönüş yapılmadı . yine aynı gün teb teftiş soruşturma kurulundan yetkililere telefonla ulaşarak mağduriyetimi anlattım ancak kendileri olayın içeriğiyle ilgilenmekten ziyade telefon numarasına nasıl ulaştığımızı daha büyük bir sorun addederek ve mağduriyetimizi küçümseyerek hiçbir tatmin edici diyalog veya çözüm yolu sunmadan şikayet hattına yönlendirdiler.

    olaydan sonraki 3. gün teb’e zararımın giderilmesi talepli bir adet ihtarname çektim . bir sonraki gün teb genel müdürüne de mail atarak durumu bildirmeme rağmen tüm bu girişimlerimin hepsi sonuçsuz bırakıldı .

    internet sitesinde misyonları hakkında “teb hizmet mükemmeliyetine ve müşterilerine kendini adamış, tüm paydaşlarına aynı şeffaflık ile yaklaşan...” yazan teb, sürecin başından itibaren açıkladığı bu misyon ve vizyona tamamen aykırı olarak olaydan tam bir ay geçmiş olmasına rağmen yaşadığımız bu ağır trajediyi adeta ben ve aileme reva görmüş, bütün girişimlerimi sonuçsuz bırakmış ve tarafıma bir çözüm önerisi sunmamıştır.

    bünyesinde bulundurduğu kiralık kasaları koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan banka bu yükümlülüğü ihlal etmiş , tarafımıza ve kamuya karşı hukuki ve cezai sorumluluğu doğmuştur. tekrar ediyoruz ki yaşanan bu ağır mağduriyet ile ilgili olarak her türlü hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanmaktayız . 30 yıllık emeğim bu olayla birlikte hiç edilmiştir. arkadaşlar bu başlığı açma sebebim ben ve ailemin yaşadığı bu büyük mağduriyetin hiç kimsenin böyle bir şey yaşamaması adına türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından olan ekşi sözlük’te sesimizi duyurmak , kurumsal adı altında müşteri gizliliği , memnuniyeti gibi yükümlülüklerin nasıl sorumsuzca ihlal edildiğini sizlere bildirmektir.

    okuyan ve derdime ortak olan, ilgilenen herkese teşekkür ederim.”

    edit: paranın neden hesaptan çekilip kiralık kasaya konulduğu sorulmuş.
    cevaben : " biriktirdiğimiz para ile ev bakıyorduk. geçen yıl gerçekleşen döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle bankaların döviz işlemlerinde sıkıntı yaşadığını görmemiz üzerine bu parayı düzgün bir ev bulduğumuz zaman hesapta bulunan paranın o an bankada bulunmama binaen parayı hazırda bekletmedik istedik, paramızı bu şekilde güvende tuttuğumuzu zannediyorduk."