23 aralık 2016 itibariyle yazarların ruh halleri

  • (bkz: 22 aralık 2016 ışid'in 2 askerimizi şehit etmesi)

    ruhumuz yandı. diri diri yaktılar ruhumuzu.

    işid yakmadı.

    "teyit gelmeden haber yapamam" diyen medya yaktı.

    "iddia edildi" diye bile servis etmeyen haber bültenleri yaktı.

    yanarak ölen insanlardan zerre etkilenmeden "yalan haber" diye propaganda yapan, aynı ülkede nefes almaktan utanç duyduğum vatandaşlarım yaktı.

    "şehitlere yardım" organizasyonunda maç biletlerinin "bedava" dağıtılmasını sorgulamayan halkım yaktı.

    kadrolu düğün davetlisi, darbe kahramanı genelkurmay başkanının sessizliği yaktı.

    15 aydır esir olan türk askerini, hem de türk şehri kilis'ten kacırılmısken, unutan türk milleti yaktı.

    kendimizi ifade edebildiğimiz, kitlelere erisebildigimiz neredeyse tek yer olan sözlüğün, korkan, tırsan, "vidaları gevşeten" yönetimi yaktı.

    ne inancım var artık, ne manevi kavramlara itibarım. bu dünyanın cehennemi ortadoğudur, buradan fiziksel olarak en uzak mesafede olmaya çalışmak, artık kişinin kendine borcudur. artık tek amacım kendimi ve çevremi korumaya çalışmak, buna yönelik adımlar atmak ve kendine bunları hak gören halkıma karşı duygusuz ve umursamaz davranmaktır.
    "milli" diye diye tüm milli kavramların içini boşaltan millet, elbette kendi yaptığının sonuçlarını yaşayacaktır.

    gün itibariyle ruh halim budur.