23 şubat 2019 venezuela olayları

  • yukarıda “maduro’yu halk seçti”, “venezuela’da açlık ve kıtlık yok”, “halk maduro’ya asla isyan etmez” vs diyen arkadaşın yazdıkları olgusal olarak yalandır. yalan değilse bile, birilerinin dolduruşuyla okunmuş yanlış bilgilere dayanmaktadır.
    (bkz: #87036115)

    amerikan karşıtı olmayı kendi başına bir politika zanneden, okumaktan ve düşünmekten aciz bazı solcular, siyasi islamcılarla, erdoğan’la ve putin’le nasıl aynı safa düştüklerini kendilerine de izah edemediklerinden, son çare olarak olay ve olguları yanlış yansıtıyorlar. ancak, mızrak çuvala girmiyor.

    burada "maduro'ya karşı darbe yapılıyor" diyenler, allahaşkına, bir zahmet gidip iki dakikalarını ayırıp son 10 yılda venezuela'da neler olmuş bir okusunlar, sonra istiyorlarsa gene gelip "maduro'ya darbe yapılıyor, emperyalizme karşı venezuela halkı direniyor" felan demeye öyle devam etsinler.

    1- venezule'da 2015 yılında genel seçim yapıldı, seçimi maduro'nun gitmesini isteyen muhalefet büyük bir farkla kazandı, meclis çoğunluğu muhalefete geçti.

    2- ancak, maduro'nun atadığı anayasa mahkemesi, ulusal meclisin maduro'yu sınırlandırmak için çıkardığı bütün yasaları, anayasaya bile aykırı şekilde iptal etti

    3- 2017 yılında, maduronun kendi oluşturduğu bir "meclis", seçimle gelen ulusal meclisin yetkilerini iptal etti.

    4- aralık 2017'de seçimlere gidildi, bir önceki seçimi kazanmış, ancak meclis yetkileri elinden alınmış olan muhalafet haklı olarak seçimi protesto etti, katılmadı.

    5- her türlü hilenin döndüğü ve katılımın maduro tarafından bile %42 olarak açıklandığı seçimlerden maduro'nun galip çıktığı ilan edildi. (maduro, seçimi 65 ile kazandığını ilan etti. muhalefet liderlerinin ve milletvekilkerinin hapse atıldığı, basının susturulduğu ve her türlü hilenin yapıldığı bu seçimlerin meşruluğunu kabul bile etsek, maduro’nun %65 aldığına da inansak bile, halkın %58’i seçimi protesto ettiği için, maduro bu durumda bile seçmenlerin ancak %27’sinin desteğini alabilmiş oluyor).

    6- muhalefet de bu seçimlerin geçersiz olduğunu ilan etti.

    dolayısıyla, venezuela'da darbeyi abd ya da muhalefet değil, maduro kendi kanunlarını çiğneyerek, kendi halkına karşı yapmıştır. her gördüğünüz güdümlü gazete başlığına sazan gibi atlamadan önce azıcık okuyun, azıcık da düşünün, ondan sonra gelip yazın burada.

    maduro, seçimi kaybettiği halde muhalefetin başa geçmesini engellemek için milli meclisin çıkardığı kanunları tanımamış, bütün ordu ve yargıyı kendi adamlarıyla doldurup, muhalefet liderlerinden yakaladığını hapse atmış vatan haini bir diktatördür. hem kendi kanunlarına hem kendi halkına ihanet etmiştir. venezuela’da halk zaten seçimleri kazanmış, ancak iktidar maduro tarafından ahlaksızca gasp edilmiştir. diktatörlüğünü sürdürmek için, venezuela’nın zenginliklerini rusya ve çin gibi diktatörlüklere peşkeş çekmekten de çekinmemiştir.

    bu saatten sonra, seçimle gelen, venezuela halkının sözcüsü meclis başkanı, bu vatan haini hırsızı indirmek için istediği ülkeyle işbirliği yapar, kimseye de laf düşmez.

    abd’nin, az gelişmiş ülkelerin örnek birer demokrasi olmasını sağlamak gibi bir niyeti yoktur, ama 3. dünya diktatörlerinin de, sırf o ülkelerde iktidarı gasp ettiler diye savunulacak bir tarafı yoktur. tercihleriniz için illa ki ahlaki bir zemin arıyorsanız, seçimle, halkın oyuyla meclis başkanı olmuş adamı destekleyin. yoksa kendinizi erdoğan’la, putin’le, perinçek’le saf tutarken bulur, utanırsınız.

    allah türkiye'deki örgütlü sola da akıl fikir versin. gezi olaylarında, bunların, sokağa dökülen halkın ne istediğini anlamaktan ne kadar uzak olduklarını görmüştük. o günden bu yana hala bir parmak yol alamamışlar. türkiye de, önümüzdeki dönemde venezula'ya benzer süreçler yaşayacak muhtemelen. sanırım bu sefer halk kendi içerisinden, gezi'de ilk örneklerini gördüğümüz yeni bir sol anlayış çıkarmayı da başaracaktır.

    bonus “ halkın petrolüne el koyacaklar” diyenler için gelsin: venezuela gelirinin neredeyse tamamı petrolden geliyor. eskiden yabancı petrol şirketleri petrol arar, vergisini verir, istihdamını yaratır, petrolü satar, karlarını da alırlardı. sonra bunlara el kondu, bütün petrol gelirleri özel bir fon aracılığı ile devlet başkanına bağlandı, şimdi bütün para, her türlü denetimden azade şekilde tek kişiye akıyor. ülkedeki çöküşün temel sebebi de bu hırsızlıktır. venezuela'da halkın petrolüne el koyan çoktan koymuş zaten. seçimle gelen muhalefet, maduro'nun çaldığı bu petrol gelirlerinin meclisçe denetlenmesini ve halka dağıtılmasını istiyor.

    not: abd’nin venezuela’ya ambargo uygulaması yüzünden venezuela’da sistemin çöktüğü de yalandır. abd sadece maduro ve bir kısım yandaşı için yaptırım uygulamaya başladı. sistem, maduro ve yandaşlarının venezuela halkını ahlaksızca soyması ve sömürmesi yüzünden çökmüştür. neyi isterseniz savunun, ama yalan söylemeden savunun.

    not 2: amerika’yı sevmiyorsun diye onun kavga ettiğini neden sevmek zorundasın? sen mal mısın? hitler ve mussolini de diktatördü. abd hitler ve mussolini’ye karşı çıktı diye hitler ve mussolini’yi mi desteklemek lazım? meselenin abd’yi ya da maduro'yu sevip sevmemek değil, isyan etmiş ve seçimlerde çoğunluğu kazanarak maduro’nun gitmesini istemiş venezuela halkının yanında durmak olduğunu göremiyor musun?

  • maduro petrolunu amerikaya yedirmek istemiyormus.

    kac venezuellali ile konustun acaba da bu sacma sapan sonuca ulastin.

    petrolunu borclari karsiliginda çin'e somurten bir diktatoru ozgurluk savascisi diye yutturmak komedi.

    kendisi ve ordusu disinda herkesi acliktan kiran adami savunmak buyuk bir rezalet. venezuelladaki durum o kadar sefil ki halkin karsisinda durmalari cok zor.

    dusunsene halkin acliktan hastaliktan kiriliyor ve sen yardim gecisini engelliyorsun. sonra da petrolumuzu somurecekler diye masal anlatiyorsun.