21 ocak 2021 marmara üniv. atama skandalı

  • sözcü gazetesinin haberine dayandırarak açtığım başlıkta " (bkz: 18 kasım 2020 marmara üniv. atama ilginçliği) " bahsedilen olayların tamamen gerçekleşerek rezalete dönüşmesi olayıdır.

    konunun detaylarını bir önceki cümlede "bakınız" verdiğim başlıkta zaten uzunca anlatmıştım ve tüm belgeleri sunmuştum. tekrar okumak istemeyen kişiler için olayı kısaca hatırlatayım:

    --- spoiler ---

    fsm üniversitesi rektörü muhammed fatih andı'nın oğlu ahmet fatih andı marmara üniversitesi'nin açtığı araştırma görevlisi kadrosunun başvuru şartlarını sağlayabilen tek kişi olarak alım sınavına tek başına girme hakkı kazanmıştır...
    --- spoiler ---

    ben bu olayı ekşi'de yazdığım zaman duyarlı ekşisözlük yazarları olaya büyük tepki gösterince rektör çocuğu bir açıklama yaparak benim kullanıcı adımı paylaştı. bunun üzerine "ahaber, yenişafak, yeniakit, haber7" gibi "tarafsızlık, bağımsızlık ve etik" konularında tüm dünyaya parmak ısırtan medya unsurlarımız hiç anlamadan, hiç dinlemeden benim "yalancı, iftiracı ve mobbingci(o ne demekse artık)" olduğuma dair açıklamayı paylaştı...

    belgelerini paylaştığım olay için "chp kumpası" diyen oldu, "rektörümüze karşı operasyon" diyen oldu, "memleketimizin dürüst evladı ahmet fatih andı kardeşimizi yemeye çalışıyorlar" diyen oldu, "kardeşimiz iki dil biliyor, gayet liyakat sahibidir" diyen oldu, "uydurma sınavla operasyon" diyen oldu, her şeyi dediler, her şeyi yazdılar, çizdiler... sadece "el insaf" diyemediler... üstelik, bana dava açacakları minvalinde açıklamalarda bile bulundular. google üzerinden küçücük bir araştırma yaparak bu bahsettiğim haberleri görebilirsiniz. burada koskoca marmara üniversitesi'nin araştırma görevlisi kadrosu sınavına tek başına giren suçlu değil, bunu duyuran suçlu... ne âlâ memleket...

    ve bugün bakıyoruz... marmara üniversitesi'nin kendi resmi sitesindeki akademik kadro başlığında kimin adını görüyoruz? rektör çocuğu ahmet farih andı (işte belgesi!) ... linkini verdiğim sayfadaki isim listesine bakarsanız son sırada bu şahsın adını görebilirsiniz.

    eee "memleketimizin dürüst evlatları" kimse sorarım onlara... hani yalancıydım, hani iftiracıydım, hani "mobingciydim"? ne oldu şimdi? hani nerede yalan, nerede iftira??? adam tek başına sınava girmiş mi girmiş! sadece 50 puan almış mı almış! sınava tek başına girdiği için direkt olarak birinci olmuş mu olmuş! atanmış mı atanmış! e nerede yalan?

    geçenlerde yine marmara üniversitesi'nde görevli bir akademisyen dini konularda fikrini beyan ettikten sonra inanılmaz bir linç yemiş ve istifa etmişti. ancak bugün yaşananlara baktığımızda, bir rektör çocuğunun bir üniversiteye bu şekilde atanması islam aşkıyla yanıp tutuştuğunu iddia eden şahısları hiç rahatsız etmiyor... adam gayet düşük puanlarla marmara üniversitesi'nin araştırma görevlisi sınavına giriyor, giriş sınavından ala ala 50 puan alıyor ve akademisyen oluyor... buna tepki gösterenler de suçlu oluyor. ben, "özgür" bir birey olarak bir devlet üniversitesinin araştırma görevlisi kadrosu şartlarını sadece bir kişinin sağlayabilmesini ve bu kişinin 50 puanla akademisyen yapılmasını "rezalet" olarak görüyorum.

    üstelik bu "memleketimizin dürüst evladı" olan arkadaşımızın dergipark'ta bulunan akademik yayınlarına baktığımız zaman, listede iki tane makalesinin bulunduğunu ve bu iki makalenin de babasının şu an rektörü olduğu fsm üniversitesi'nin dergisinde basıldığını görüyoruz ( işte belgesi )! elbette ki bu da kocaman bir tesadüf!

    belki de en kötüsü... bu olay onlarca medya organında duyurulduğu, sosyal medyada binlerce kez paylaşıldığı halde, herkes isyan ettiği halde adamlar son derece rahat tavırlarla "yalan, iftira" deyip hiç sıkılmadan o makama oturabiliyor. bize, "konuşur konuşur susarlar" muamelesi yapılıyor.

    şimdi çıkıp “benim marmara'ya atandığım kesinlikle yalandır, ben oraya atanmadım tayin edildim, hatta tayin bile edilmedim sadece tek başıma girdiğim sınavdan 50 puan aldım, aksini iddia eden iftiracıdır!” derlerse hiç şaşırmam.

    işte böyle sevgili arkadaşlar... sen uğraş, didin, dirsek çürüt... sonra rektörün oğlu gelsin tek başına girdiği sınav ile akademisyen olsun. birçok gencecik insan okuyabilmek için annesinden babasından para almak zorunda kalıyor, hatta çalışmak zorunda kalıyor. parasızlıktan eğitim hayatına sonlandıranlar bile oluyor. öte yandan bir bakıyoruz, babası rektör olan adamlar şahane yerlerde şahane kadroları kapıveriyorlar.

    not: başlığı bugün açtığım için tarih olarak 21 ocak yazdım, yoksa atama, elbette bir süre önce gerçekleşmişti.

    edit: şunu da eklemek isterim ki asıl yalancı, bana "yalancı" diyendir, asıl iftiracı, bana "iftiracı" diyendir.