21 haziran 2019 sunexpress rezaleti

  • sunexpress hava yolu şirketinin yüzlerce yolcuyu aynı anda rezil ettiği, başından sonuna kriz yönetimi konusunda başarılı hiçbir şeyin yapılmadığı, yüzlerce insanın aptal yerine konulduğu rezalet.

    21 haziran 2019 tarihinde planlanan xq772 kodlu esenboğa - amsterdam uçuşunun hareket saati 16.15 idi. 150'nin üzerindeki yolcusuyla ilgili uçuş kapısına tüm yolcular yönlendirildi. buraya kadar her şey olağan seyrinde ilerlemekteydi. uçuş için tam boarding başladığı anda, alana amsterdam uçuşu yolcusu olmayan yüze yakın insan girdi ve bir anda yer hizmetleri yetkilileri amsterdam yolcuları için uçuş kapısının değiştiğini söylediler. yanlış hatırlamıyorsam alt katta yer alan 405 nolu kapı olduğunu ilettiler. biz amsterdam uçağı yolcuları olarak ilgili kapıya ilerledik. ilgili kapıda adeta in cin top oynamaktaydı ve bu sırada saatler 16:00'yı göstermekteydi. ne bir uçak, ne de bizi uçağa taşıyacak vasıta, ne bir yer hizmetleri yetkilisi, ne de bizim olduğumuz kattaki diğer kapılarda herhangi bir uçuşun yolcuları bulunmaktaydı. bir anda ekrana baktığımızda amsterdam uçağının 2 saat rötar yaptığını gördük. bilenler bilir, 2 saatlik direkt rötar verilmesi çok normal bir durum değildir. 2 saat bir havayolu firmasının tek seferde verebileceği maksimum rötar süresidir. bu sırada yolculardan birisi, bizim uçağımızın aslında yukarı kattaki uçak olduğunu söyledi. bunu kendi valizinin o uçaktan indirildiğini görerek öğrenmiş. çok geçmeden ilk yönlendirildiğimiz kapıya bir grup yolcu ile beraber hareket ettik. gerçekten de bizlere ait valizler uçaktan indiriliyor ve uçağa son anda boarding alanına gelen yolcuların valizleri yerleştiriliyordu. aklı selim bir kaç arkadaşla birlikte sunexpress'in esenboğa yetkililerini bulmaya çalıştık. bu sırada sonradan yönlendirildiğimiz kapıya gelen yer hizmetleri yetkilileri kendilerinin sunexpress çalışanı olmadıklarını, konuyu tam bilmediklerini, esenboğa'da sunexpress'in sadece bir yetkilisi olduğunu, onun da nerede olduğunu bilmediklerini söylediler. bu arada ileride bir noktada yer alan uçağın bizim uçağımız olduğunu; fakat bir arıza nedeni ile uçuşa hazır olmadığını, rötar süresi sonunda hareket edeceğini ilettiler. biz aklı selim arkadaşlarımızla birlikte sunexpress'in esenboğa havaalanı yetkilisi beyefendiyi uğraşlarımız sonucu bulabildik. kendilerine bize samimi olmalarını söyledik ve burada olan bitenin ne olduğunu sorduk.

    kendileri bize şu yanıtı ilettiler: "dün planlanan münih uçağı yolcuları yaklaşık 18 saatlik bir rötar yaşadılar, gerilen sinirleri nedeniyle sizin uçağınızı münih yolcularına teslim etmek durumunda kaldık."

    biz, sinirlerimize hakim olmaya çalışarak beyefendiye münih yolcuları adına üzgün olduğumuzu, eğer uçağımızın 2 saat sonra kalkışı mümkünse onların daha fazla beklememesi gerektiğine katıldığımızı, bizim için 2 saatlik bir sürenin sorun olmayacağını, bunu tüm yolculara izah edebileceğimizi söyledik. fakat bu uçak 2 saat sonra kalkmaz da, biz de burada belirtilen saatler kadar rötar yersek, bu durumun sunexpress'in yanına kar kalmayacağını söyledik, ve bizlerin aklıyla dalga geçmemelerini rica ettik. beyefendi de aynı şeyleri bir daha yaşamak ister miyiz, uçağın parçası bekleniyordu geldi, parçası takıldı, sadece kalibrasyonu kaldı. o da bu süre zarfında hallolacaktır dedi. kendilerine teşekkür ettik ve beklemeye başladık. 2 saat geçtikten sonra yine ne bir yer hizmetleri yetkilisi, ne bir sunexpress yetkilisi ne de bir ilave rötar uyarısı gördük. neler olduğunu ve olacağını tahmin edebiliyorduk fakat inanmak istemiyorduk.

    bu çaresizliğin üzerine sunexpress müşteri hizmetlerini arayarak durumu öğrenmeye çalıştığımızda, müşteri hizmetleri bizlere şuan uçakta olduğumuzu ve uçağımızın amsterdama gittiğini söyledi. kendilerini tüm yolcularla birlikte burada olduğumuzu bizim uçağımızı münih yolcularının aldığını, bizim ses çıkarmamamız için ise havaalanının aslında hiç çalışmayan katına alındığımızı ilettik. kendileri böyle bir şeyin mümkün olmayacağını bizim aslında uçakta olduğumuzu iddaa etmeye devam edince, buradan sonuç alamayacağımızın üzülerek farkına vardık. müşteri hizmetleri yetkilisi ise en son, bu tür kriz yönetimlerinin merkezden değil, ilgili havaalanı yönetiminden yapıldığını söylediler. maalesef yüzlerce yolcunun aradığı sorunun cevabı tek bir kişideydi ve kişi de hiçbir yerde görünmüyordu. işin ilginç yanı kişiden ziyade sunexpress'in türkiye'nin başkenti ankara'nın uluslararası havaalanında sadece tek bir personelinin oluşuydu.

    yaklaşık üç saatlik beklemenin ardından uçak ha oldu ha olacak derken aslında çizilmiş bir senaryonun içinde olduğumuzu maalesef bilmiyorduk. uçağın etrafında çalışan kişiler azalınca sanırım, uçağın işi bitti insanlar dağılıyor diye seviniyorduk. ve biz bunu yaparken oradaki kişilerde aslında uçağın kalkamayacağını, zaten ilgili parçanın amerikan daha yola çıkmadığını biliyorlardı ama bizim yanımızda böyle bi uçağa gidip gelerek psikolojik olarak bizi rahatlatmak, ya da aklımızla dalga geçmek istiyorlardı .

    bu üç saatlik sürenin ardından, bizlere sandviç ve içecekler dağıtılmaya başlandı. artık herkes ümidini yitirmişti. yolcular birbiriyle kaynaştıkça farklı hikayeler çıkıyordu. hamile yolcular, kundaktaki bebekler, evcil hayvanlar, doğum günü için bir günlüğüne sevgilisini görmeye gidenler, iş için bir günlüğüne seyahat edenler, avukatlar, farklı ülkelerden insanların katıldığı toplantısına yetişemeyeceğinin farkına varan benim gibi kişiler adeta insanlarla konuştukça herkesin ne kadar da zor durumda kaldığını anlamak çok zor değildi. yiyecek içecek ikramları sonunda apar topar bizleri otele götüreceklerini valizlerimizin havaalanında kalabileceğini söyledi yer hizmetleri yetkilileri. bu sırada benim gibi ankara'da yaşayan, hatta otoparkta aracı olan yolcular uçağın ne zaman kalkacağını söylemeleri halinde evlerimize gidebileceğimizi, otelde kalmak istemediğimizi söyledik. fakat yer hizmetleri yetkilileri uçağın her an kalkabileceğini, evimizden yetişemememiz, gece hareket esnasında arandığımızda uyanamamamız gibi sorunların olması halinde uçuşu kaçırabileceğimizi söyleyerek bizleri otele doğru yönlendirdiler. tekrardan gümrükten çıkış yaptığımız anda bize eşlik eden hanımefendiyi biranda kaybettik. havaalanından çıktık ve hiçbir yetkili ortada yoktu. tanıyabildiğimiz kadar yolcuyu aklı selim yolcularla biraraya toplamaya çalışırken, havaalanından valiziyle çıkan aynı uçaktaki yolcuları gördük. yolculara valizleri neden aldıklarını sorunca ise hanımefendinin tekrar içeri girip valizlerinizi alın, biz mesuliyet kabul etmeyecekmişiz dediklerini ilettiler. aklımızda sadece dalga geçiliyordu ve tekrardan güvenlik kontrollerinden geçerek binemediğimiz uçağın valizlerinin gelmesini bekledik. valizlerimizi alıp otele geçtiğimizde resepsiyonda bizlere havayolu şirketinden haber gelince odamızı aranarak uyandırılacağımız iletildi. tek iletişim kanalımız müşteri hizmetleri idi. onlarda konuya asla vakıf değildi. sosyal mecralardan durumumuzu dile getirdikten sonra uçuşun tek mağdurlarının bizler olmadığını öğrendik. ankara - amsterdam uçuşu sonrası aynı uçak amsterdam - izmir uçuşu yapacakmış. bizim ankara'da beklediğimiz gibi, amsterdam'da da yüzlerce insan münih yolcularının uçağının bozulması sonucu amsterdam uçağının kendilerine tahsis edilmesinden kaynaklı mağdurmuş. oradaki mağdur yolcularla diyalog kurarak uçuşumuz hakkında bilgi sahibi olmaya çalıştık.

    biz müşteri hizmetlerini aradığımızda amsterdam - ankara uçağının 07:00'de gerçekleşeceğini ilettiler. amsterdamki yolculara izmir uçuşu için havaalanında kalkış saatini sorduğumuzda 13:00 olduğunu ilettiler. tekrardan müşteri hizmetlerini aradım. bizim uçağımız 07:00 ise amsterdam - izmir uçağının 10:00'da, amsterdam izmir uçuşu 13:00'da ise bizim uçuşumuzun 10:00'da olması gerektiğini ilettim. kendileri bu bilgilerin kesin olduğunu, bizim bu işleri bilemeyeceğimizi ilettiler. sabah ilgili saate alarmı kurup uyandığımda resepsiyonu arayarak bizleri ne zaman otelden alacaklarını sordum ve resepsiyon kendilerine bilgi verilmediğini iletti. müşteri hizmetlerini arayıp sorduğumda ise uçuşumuzun 10:00'a rötar yaptığını ilettiler. aslında gece yatmadan bunun böyle olacağı belliydi ama sunexpress aklımızla dalga geçmeye devam etti. tam bu sırada amsterdam - izmir yolcusu dostumuz kendi uçuş saatlerinin 16:00 şeklinde göründüğünü söyledi. bu durumda bizim uçuşumuzda yine 13:00 olmuştu ama sunexpress yine bize son dakika haber verecekti. hatta haber vermeyecek biz kendilerinden zorla öğrenecektik. yapılanlar akıl alır gibi değildi. böyle bir durum yaşanacağını bilsek belki, seyahatimizi iptal ederdik ya da evimize gidip uyuyabilirdik. ne gözümüze uyku girdi ne de dinlenebildik. sadece ama sadece sesimizin çıkmayacağı hiçbir yetkili olmadığı bir alana 150'yi aşkın insan olarak koyun gibi dizildik.

    yolculardan aklı selim 3 kişi havaalanının yolunu tuttuk. kendi imkanlarımızla havaalanına ulaştık ve dhmi nöbetçi müdürü, havaalanı valiliği gibi yerlere konuyu intikal ettirdik. neredeyse kimsenin konudan haberi bulunmuyordu. bizim ulaşamadığımız tüm yetkililere ulaştılar. mağduriyetimizi bildiklerini, bu konuda en büyük mağdurun sunexpress olduğunu, hem uçuşumuzu yapmak zorunda kaldıklarını hem de bizlere ilgili dış hatlar uçuşu, mesafe ve km göz önünde tutularak 400'er euro kişi başı tazminat ödeneceğini ilettiler. amsterdam'da kalamadığı gece için otellerine konaklama ücreti ödeyenler, dönüş uçak bileti yananlar ve yaşadıklarımız düşünülünce 400 euro gerçekten çok komik bir teselliydi.

    bir süre sonra sunexpress esenboğa yetkilisi, o gün gerçekleşecek münih uçağını iptal edeceklerini, onları yine aşağı kağıya son dakika yönlendireceklerini, bizlerin ise münih uçağı ile amsterdam'a gideceğimizi söyledi. oteldeki insanlar havaalanına getirildi. herkes birer birer tembihlendi. aman ha münih yolcuları duymasın. 21 haziran 16:15'te planlanan uçağımız, 22 haziran cumartesi günü 16:50'de hareket edebildi ve münih yolcuları da bizim gibi aptal yerine konarak aynı kadere maruz kaldı.

    oysa ki biz havaalanına gitmeden uçuşumuzu iptal edebilirler, ücretlerimizi iade edebilirlerdi. kapasitelerinin kaldıramayacağı uçuşları düzenlemeyebilirlerdi. ama bunların hiçbirini yapmadılar. aklımızla dalga geçtiler. cumartesi gece 21:50'de amsterdama gidip, pazar sabah 07:00'de dönüş uçuşu olan yolcular, hastalar, yaşlılar, bebekler, evcil hayvanlar hiç düşünülmedi.

    uçuştan önce 50'ye yakın yolcu ile whatsapp grubu oluşturduk ve yasal haklarımızı birlikte arayalım dedik. memleketlerimize sağ salim döndükten sonra kendi sitelerinde de yazan yolcu haklarımızı belirterek tazminatlarımızı talep ettik. fakat tazminat başvurularımıza 15 güç içerisinde dönülmesi gerekirken yetkililer ankara - amsterdam yolcularına dönüş sağlamadılar. benim gibi her koldan saldıran yolculara ise, uçuşumuzun türkiye kalkışlı olduğu gerekçesi ile tazminat hakkımızın bulunmadığı konusunda yaklaşık 1 ay sonra dönüş yaptılar. aynı uçuşun devamındaki amsterdam - izmir yolcularına ise 400 euro nakit ya da 500 euro değerinde uçak bileti teklifinde bulundular.

    15 gün içerisinde bize dönüş yapmadınız dediğimizde ise, döndük ama maillerimiz spam'e düşmüş olabilir dediler. bize dönüş yaptığınızı ispatlar mısınız dediğimizde, isterseniz şikayetçi olabilirsiniz, ispatlayabileceğimiz herhangi bir şey yok dediler.

    açıkçası tazminat meblağdan ziyade artık, gurur, onur, namus meselesi haline geldi ve bu olanlardan habersiz biçimde yüzlerce kişi bu hava yolu firmasını hala tercih etmekte. umarım bizim yaşadıklarımızı sizler yaşamazsınız. umarım amatörce yönetilen bu hava yolu firmasının tuzağına sizler de düşmezsiniz.

    edit: yazım hatası (dikkatinizi çeken yazım hataları için yeşillendirebilirsiniz.)

    edit2: aklı selim insanların, artık ne aklı, ne insanlığı kaldı. birer birer yok olup gittiler maalesef. (bkz: pembekedi) (#93022106)

    edit3: bu kadar uzun yazı sonunda bu kadar destek alacağımızı tahmin edememiştim. öncelikle vakit ayıran, derdimize ortak olan tüm yazarlara teşekkür ederim.

    edit4: bu konuyu bu kadar geç gündeme getirme sebebim ifşa olmaktan korkmamdı. çünkü çevremdeki herkes konuyu biliyordu ve şuan sözlük nickimi birçoğu öğrenmiş oldu. sunexpress sınırlarını o kadar zorladı ki, bana başka seçenek bırakmadı. tekrardan tüm yazarlara destekleri için teşekkür ederim.

    edit5: aklı selim sıfatını özellikle dikkat çekmesi adına bu kadar çok dile getirdim. biz hakkımızı medeni biçimde aramak istedik. haklı iken haksız duruma düşmeyelim, burada çalışanları da zor durumda bırakmayalım dedik. fakat maalesef ülkemizde bu şekilde hareket etmek fayda sağlamıyormuş, acı biçimde öğrenmiş olduk.

    edit6: mesaj kutum o kadar doldu ki. hepinize sonsuz tekrar tekrar teşekkürler. gelişmelerden ekşi sözlük'ü an be an bilgilendireceğim. iyi ki varsın sözlük!

    edit7: @faggot a düzeltmesi için teşekkürler. havaalanı valiliği değil, havalimani mülki idare amirliği imiş.

    edit8: iki saat rötarın sorun olmayacağını söyledik derken kabullendik anlamında söyledim. yani bize bir tercih şansı sunulmamıştı zaten en başında. yoksa diğer yolcular adına hareket etme durumumuz tabi ki olamaz. bize gelip de izninizle bu uçağı münih’e gönderebilir miyiz diyen zaten olmadı ki.