20 nisan 2017 yılmaz özdil köşe yazısı

  • hırsızlık sadece hayır diyenlerin sorunu mudur?

    oy hırsızlığı yapıldı.
    “atı” alan üsküdar'ı geçti diyor.

    ysk resmen suç işledi.
    sür “eşeği” niğde'ye diyor.

    aslında hayır oyları kazandı.
    aç “tavuk” kendini buğday ambarında sanırmış diyor.

    başbakana mikrofon uzatıyorsun.
    “öküzün” altında “buzağı” aramayın diyor.

    bakana soruyorsun…
    “kedi” ulaşamadığı ciğere murdar der diyor.

    ysk'ya itiraz ediyorsun…
    “pire” için yorgan yakılmaz diyor.

    yandaş gazeteye bakıyorsun…
    “it” ürür kervan yürür diyor.

    insan olarak hakkımızı arıyoruz…
    hayvanlı atasözleriyle alay ediyorlar.

    tüm bunlar yaşanırken, toplumun yarısının oyu çalınırken, toplumun öbür
    yarısından çıt çıkmıyor.
    40 milyon insan çırpınırken, geriye kalan 40 milyondan bir kişi bile ysk'ya itiraz
    dilekçesi vermiyor.
    oy hırsızlığı ve milli egemenliğin gaspedilmesi, sadece hayır diyenlerin
    sorunuymuş gibi kabul ediliyor.

    komşunun evi soyuluyor.
    bana ne, nasıl olsa soyulan ev benim evim değil diye düşünülüyor, susuluyor.

    oysa…

    gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 70'ini “hayır” diyen şehirler oluşturuyor. refah
    seviyesi en yüksek 10 şehrimizin 8'inden “hayır” çıktı. ilçe ilçe bakıldığında,
    sosyal hayat açısından makas daha da açılıyor, yurtdışı tatili yapabilen, tiyatroya
    gidebilen, konser izleyebilen, resim-heykel sergisine ulaşabilen, kitap satın
    alabilen, ailece veya arkadaşlarıyla akşam yemeğine çıkabilen, spor salonuna
    üye olabilen, özel sağlık sigortasına sahip nüfusun yüzde 90'ı açık ara “hayır”
    dedi.

    e sen bilirsin kardeş.

    bundan böyle… seninkiler damat, enişte, gelin, bacanak, dünür, sülalece deveyi
    havuduyla götürürken, sen yengeyi anca avanta iftar çadırına götürebilmişsin,
    elalemin oğlu bedelliyken, senin gariban oğlanı rakka'ya sürmüşler, plajda
    nargile tüttüren suriyelilere 25 milyar dolar harcarlarken, maaşına 25 lira zam
    yapılan emekli baban hastane kuyruğunda sürünüyormuş, yandaş müteahhit
    milletin orasına koyarken, sen kirayı nasıl ödeyeceğim diye kukumav kuşu gibi
    düşünüyormuşsun, dünyanın en pahalı benzinini kullanıyormuşsun, traktöre
    haciz gelmiş, kapına icra dayanmış, üniversite mezunu kızın hâlâ işsizmiş filan…
    sakın diyeyim bizden medet umma.

    bilirsin…
    her “koyun” kendi bacağından asılır!