19 temmuz 2017 bilgi yayınevi rezaleti

  • ön edit:
    konuyla ilgili sikayet edilmesi gereken, hemingway'in tum haklarini elinde bulunduran hemingway foreign rights trust'in mail adresi: [mkatakis@sbcglobal.net]

    öncelikle bu başlığı bir "rezalet" başlığı olarak açmamamın en büyük nedeni bu konunun sadece beni değil, binlerce belki yüz binlerce kişiyi ilgilendirmesi. tek bir kitapta çıkan sayfa eksikliği, yırtıklığı gibi basit bir sorun değil ortadaki. tamamen yayınevinin kendisiyle alakalı ve bu yüzden bu başlığı böyle açıyorum.

    konu bu yayınevinin muhtemelen çarkını döndürdüğü hemingway kitaplarıyla ilgili. zira sadece yaşlı adam ve deniz şimdiye kadar tam 90 baskı yapmış. ben ilk olarak hemingway'in bu yayınevinden yaşlı adam ve deniz adlı kitabını okudum. sonra hızımı alamadım silahlara veda'ya başladım. ama bunda daha başından bir sorun var gibi gözüküyordu çünkü diyaloglarda bir problem vardı. çevirmenine baktığımda ise söz konusu kişinin yani mehmet harmancı'nın 200'e yakın kitabın çevirmeni olduğunu öğrendim. ilk kez bu zaman şüphelendim çünkü bir insan eğer 200 kitap çeviriyorsa artık makineye bağlamıştır ve çevirilere yeterli özeni göstermiyordur. tam da düşündüğüm gibi hatta daha da fazlası çıktı araştırınca.

    kütüphaneden hemingway'in orjinal 1929 yılında basılmış kitabıyla bilgi yayınevi çevirisini kıyaslamaya başladım. birçok noktalama yanlışlarıyla birlikte diyalogların sahiden de aslına uygun çevrilmediğini ingilizce'sinde hiç de öyle anlamlar çıkmadığını gördüm. yani bir diyalog gibi değil türkçedeki; karşılıklı iki insan konuşmuyor sadece bir şeyler söylüyorlar. neyse ben böyle devam ederken ingilizce baskısının 8, türkçe baskının 10. sayfasına geldiğimde gözlerime inanamadım çünkü ortada eksik koskoca iki paragraf vardı. bunu görünce internetten hemingway'in aynı kitabını pdf şeklinde indirdim ve yine bizde olmayan aynı iki paragrafı gördüm. bu kitabın doğru bir çeviri olmadığını biliyordum ama bu kadarını da yapacakları cidden aklıma gelmemişti.

    eksik kısım sayfa 8
    eksik kısım sayfa 9

    ilgili yer 8. sayfanın sonlarına doğru "ha! ha! ha!" cümlesinin hemen ardından başlıyor ve 9.sayfanın "the captain was having a great success with finger games." cümlesiyle bitiyor.

    tabii ben bunu görünce hemen yayınevine mail attım ve aynen şu cevabı aldım:

    "merhaba, öncelikle konuyu doğrudan bize sorduğunuz için teşekkür ederiz.

    bilgi yayınevi olarak hemingway’in eserlerini uzun yıllardır basan bir yayıneviyiz ve bunu hemingway’in mirasçılarıyla işbirliği halinde yapıyoruz. bahse konu kitap dahil yayımlanmış on üç hemingway kitabımız var ve iddia edildiği gibi bir durum söz konusu değil.

    bahsettiğiniz konu tamamen kasıtlı ve art niyetli bir polemik yaratma çabasından ibaret.
    dikkate almamanızı rica ederiz.

    bununla birlikte yine soracağınız sorular veya eleştirileriniz olursa her zaman yazabilirsiniz.
    saygılarımızla, iyi günler."

    sonra kendilerine ilgili bölümü aynen kopyalayıp bu bölümün türkçe baskıda olmadığını söyledim bu sefer şöyle bir mail geldi:

    "merhaba, bu bölümle ilgili söylediklerinizi çeviri koordinatörümüze ileteceğim. o gerekli incelemeyi yapıp, eğer bir eksiklik/yanlışlık durumu varsa kitabın bir sonraki baskısında düzeltecektir.

    ilginiz için teşekkür ederim.
    saygılarımızla, iyi günler."

    yani önce iftiraydı şimdi "çeviri koordinatörümüze ileteceğim oldu."

    sonra bunun üzerine eğer böyle bir eksiklik varsa çevirinin baştan aşağı değişmesi gerektiğini yazdım. zira bir çevirmen bir harf atlar bir kelime atlar ama koskoca iki paragrafı atlamaz. muhtemelen şöyle demiştir : "bunu çevirsem ne olur çevirmesem ne olur, hikayeye hiçbir katkısı yok" ve bunu yapıyorsa kitabın diğer sayfalarında daha neler neler yapıyordur. ha bir de bu arada bu kitap 295 sayfa ve benim incelediğim kısım sadece ilk 10 sayfası. ve daha bitmedi: yayınevinin aynı çevirmene çevirttiği tam 438 sayfalık "akıntı adaları" adlı bir başka hemingway kitabı daha var. diğer hemingway kitaplarının da gözden geçirilmesi gerektiğini de ekledim.

    ve bugün kitabevine girdiğimde gördüm ki yeni baskıda o kısmı (ilk iki paragraf) eklemişler. eski baskı şöyleydi. ama kitabın ne girişinde ne de başka bir yerinde bununla ilgili bir açıklama yok. kitabın ilk sayfasında da "aslına uygun tam çeviri" yazıyor, yani 10.baskıya kadar okuyan okuyuculara yalan söylemiş oluyorlar. ve insanlar hala internetten sahaftan ya da kitapçılardan bu eski baskıları almaya devam ediyor. tabii çevirmen de aynı kalmış çünkü çevirmeni değiştirirlerse foyaları ortaya çıkacak. hem de boştan yere masraf yapacaklar ve bu çeviri hatası daha başlangıç, bunun diğer hemingway kitaplarına daha sonra bilgi yayınevinden çıkan bütün çeviri kitaplara sıçrama ihtimali var.

    benim anlamadığım bu konuyla ilgili bir şey yapılamıyor mu? bir tane yayınevi dünyanın en ünlü romancılarından birinin en önemli romanlarından birini böyle mahvediyor ve mahvetmeye devam ediyor. sırf telif hakkını elinde tutuyor diye buna nasıl devam edebiliyorlar? hemingway'in haklarını elinde tutan hemingway foreign rights trust'a mail attım, ilgileneceklerini söylediler ama malum hiçbir şey değişmedi. bu konuyla ilgili can öz'e danıştığımdaysa kendisinin de hemingway'i almak için çabaladığını ama bu işin çok zor olduğunu çünkü bir yayıneviyle yapılan sözleşmelerin genelde uzatıldığını ve araya girmenin kolay olmadığını öğrendim. bu yazarın telif hakkının dolmasına daha 14 yıl var, yani eğer bu yazar bu yayınevinden başka bir yere geçmezse bu rezil çevirileri - bahsettiğim çeviriler akıntı adaları ve silahlara veda'dır. çünkü hemingway'in başka kitaplarını çeviren tarık dursun k. ve ülkü tamer gibi önemli isimler de var, onlar meclisten dışarı- 14 yıl daha okumaya devam edeceğiz. benim tavsiyem herkesin hemingway foreign rights trust'a ait [mkatakis@sbcglobal.net şu mail] adresine mail atarak ilgili konuyu bildirmeleri. belki bu durumu şikayet edebilecek başka yerler de vardır ben bilmiyorum bilenler varsa yeşillendirirse sevinirim.

    benim sıradan bir okuyucu olarak tek isteğim hemingway gibi bir yazarın kitaplarını adamakıllı - iş bankası, can yayınları, yky, iletişim- bir çeviriden okumak. başka bir isteğim yok. hem belki başka bir yayınevine geçerse ülkü tamer'in, tarık dursun k.'nın da çevirilerini korumayı başarırlar belki. bu işler tam olarak nasıl oluyor emin değilim ama başka bir yayınevinden çıkarsa çok daha iyi olacağına eminim.

    ha bu arada "e madem ingilizce hataları tespit edebiliyosun ingilizce oku o zaman" diyecekler için, ben ingilizcesi o kadar iyi olan biri değilim. ingilizce seviyem dizilerden, filmlerden öğrendiğim kadar. bu kitapta da zaten sadece diyaloglara bakabildim. gerisini belki bu başlıktan sonra değerlendirecek profesyonel isimlere bırakıyorum. aşağıya da zaten kitabın ingilizce orjinal baskısındaki ilk 9 sayfalık yeri ekleyeceğim. belki onlar da benim tespit edemediğim başka şeyler görürler. umarım bu konu bir işe yarar ve bir farkındalık yaratır.

    edit: 3
    4
    5
    6
    7
    8
    9

    edit 2: imla

    edit 3: mehmet harmanci'nin cevirdigi kitap sayisi 200 degil 400 cikti, hatta rekora bile gidiyormus kendisi.

    edit 4: baslik eksi sozluk tarafindan buraya tasindi, aslinda ben "ahlaksizligi" daha uygun gormustum.

    edit 5: arkadaşlar xifedis nickli yazar sayesinde ilginç bir şey daha keşfettim. durum çok daha fazlası çıktı. aynı bölüm silahlara veda'nın 2001 yılında armoni yayınlarından çıkan çevirisinde de yok, yani atlanmış. bu da akla bir editör hatasından çok "intihali" getiriyor. önyargılı konuşmak istemiyorum ama aynı yerin iki çeviride de atlanması akla başka bir açıklama getirmiyor. belli ki çevirmen olmak için çevireceğiniz dili öğrenmenize gerek yok. aynı kitabın daha önce çevrilen bir baskısını alın, cümleleri evirip çevirin ve kitabınız hazır.
    1
    2

    edit 6: hemingway'in telif hakkinin dolmasina 14 yil var, 31 yil degil.

    edit 7: yayınevinden cevap geldi. söz konusu yazıda iki farklı mail adresinden yazdığımı söylemişler evet doğrudur. ilk yazdığım mailde epey sinirliydim çünkü böyle bir şeyle karşılaştığıma inanamamıştım. ikincisinde ise durumun ne olduğunu cidden öğrenmek için farklı bir mail adresinden kendilerine tekrar yazdım, buraya aldıklarım da onlar. bilgi yayınevi'nin aziz nesin, muzaffer izgü gibi isimleri bir zamanlar bünyesinde barındırdığını ben de biliyorum. ben de muzaffer izgü kitaplarıyla büyümüş bir insanım. ancak bu hemingway'in çevirilerine gösterdiğiniz saygısızlığı örtbas etmeye yeter mi, sanmıyorum.

    "bilgi yayınevi olarak bizi asıl üzen kısım ise yazarın hataları düzeltme çabamızı görmeyip bizi savcılığa vererek, ana firmaya eposta göndererek, ekşi sözlük’te birden fazla başlık açarak ve başka yayınevleriyle de görüşerek bilgi yayınevi’ne ait olan telif haklarının bizden alınarak bir bankaya veya “adamakıllı” bir yayınevine verilmesi için girişim başlatması. biz okurlarımızın eleştirilerine saygılıyız ancak elli yıldan uzun süredir türkiye’de tek işi kitap yayımlamak olan bir yayınevinin kapısına kilit vurulup, teliflerinin de bankalara dağıtılmasından uzun vadede bu eleştiriyi yapan kişiler, okurlarımız ve diğer “adamakıllı” yayınevlerinin de zarar göreceğine inanıyoruz."

    ben bir okuyucu olarak elimden geleni yaptım, siz bu durumu düzelteceğinizi söylediniz ama ne çevirmen değişti ne de kitaplarda o iki paragraf dışındaki diğer şeyler. ben bir yayınevinin çalışanı değilim, tek amacım bu kitabı "adamakıllı" bir çeviriden okumak. o yüzden o banka dediğiniz türk edebiyatına çok önemli katkılarda bulunmuş "kazım taşkent klasik yapıtlar dizisi" ve "hasan ali yücel klasikler dizisi" ya da "modern klasikler dizisi" ile bize en iyi çevirileri sunan, iş bankası yayınları veya yapı kredi yayınlarından ya da can ve iletişim yayınlarından yayınlanmasını sizin yayınevinize tercih ederim. elli yıldan uzun süredir türkiye'de tek işi kitap yayımlamak olan bir yayınevi olduğunuzdan bahsetmişsiniz. iyi de bu ne ifade ediyor? eğer elli senelik geçmişinize rağmen dünyanın en önemli romanlarından birinde böyle affedilmez bir hata işliyorsanız kusura bakmayın da kapıya kilidi vurup gidin bir zahmet.

    ayrıca ben bu konuyla ilgili bu başlığı açmasam "aslına uygun tam çeviri" diyerek insanları kerizlemeye devam edecektiniz. bu yalan söylemek değil mi? elli seneyi aşkın geleneğinize bu da uygun düşüyor mu? bir de ben bunda bu işi olabildiğince sessiz kapatalım gibi bir anlayış sezdim. yayınevlerinin sitesinden bir açıklama var evet ama hiçbir sosyal medya hesabından henüz bir açıklama yok. durumun vahametinin farkında değiller anlaşılan.