17 temmuz 2019 pegasus rezaleti

  • öncelikle pegasus savunmaya gelmedim, ancak ortada kanıtlanması şartı ile görevlerinin tutumları dışında bir rezalet yok gibi gözüküyor. şöyle ki, pegasus'un kabin bagajı kuralı açık ve net; 8 kiloluk bir çanta ve yanında küçük el çantası/laptop çantası. bileti satın alırken de bunu bilerek satın alıyorsunuz, sonradan dayatılan bir şey de değil. dolayısıyla beğenmeseniz de uymanız gereken bir kuraldır bu, itiraz hakkınız saklı değildir.

    kaldı ki çoğunlukla zaten kabin bagajınızın kilosu ölçülmüyor, ölçülse de örnekte de olduğu gibi çok fazla önemsenmiyor. zira görevli yalnızca büyük valizin kilosunu azaltmanız yeterli olur demiş.(yeni bir çanta çıkartıp ona koyun dememiş) bununla beraber yanınıza aldığınız diğer ufak çantaya da çok takılmazlar. içini doldurabildiğiniz kadar doldurabilirsiniz, ben genelde laptop çantama çikolataları dolduruyorum. bunlara ek olarak bazen duty-free alışverişi için bir tane bez alışveriş çantası(örnek) da yanıma alıyorum, ona da dışarıdan aldığım çikolataları, yiyecekleri veya herhangi başka bir şeyler vs. koyduğum oluyor. bugüne kadar bir şey diyen olmadı. dolayısıyla ufak ihlallere de bir şey demiyorlar, oralardan alacağınız şeyler için anlayışla karşılıyorlar. ancak siz görüldüğü kadarıyla ufak ihlal boyutunu çoktan geçmişsiniz. 2 çanta ihlali yapmışsınız. bu da ister istemez göze batar. bu 2 fazla çanta yerine 1 adet bez çanta tarzı bir şey veya poşet kullansaydınız ve toplam 3 parça eşya ile girseydiniz muhtemelen sıkıntı yaşatmayacaklardı, tolerans göstereceklerdi.

    kurallarda ihlal edilen her parça için 50 euro tahsil edileceği de açıkça yazılmış. dolayısıyla görevlilerin burada keyfi bir tutumu yok. onlar kendilerine söylenen prosedürü uygulamakla yükümlü, bu konuda haklı olan taraf da onlar. elbette davranış biçimlerini bilemiyorum, tek taraflı anlatımla bunu yorumlamak da pek mümkün değil. dolayısıyla kusura bakmayın, ben ortada pek rezalet göremedim.

  • @dindar gorunumlu ateist nickli çaylak arkadaşın mesajına istinaden bu başlığı açıyorum.

    merhabalar, kiz arkadasimin 17 temmuz gecesi saat 01.50’de amsterdam schiphol’den ıstanbul sabiha gokcen havalimani’na ucusu vardi. havalimanina birlikte gittik. bagaj teslimini yapip pasaport kontrolune kadar da bekledim ve sonra dondum. olayin pasaport konrolune kadar olan kismini 1. agizdan anlatacagim ondan sonraki kismini da kiz arkadasimin anlattigini aynen aktaracagim.

    bagaj aliminda sorun cikmasi ihtimaline karsilik bagaj teslim suresince oradaydim, olur da bagaj fazla gelirse ucreti odemek ya da fazla bagaji kendimle geri goturmek icin. kiz arkadasim turkiye’ye dondugu icin onda hic euro yoktu hepsi bendeydi.

    elimizde bir buyuk boy valiz, bir kabin boy valiz, icinde hediyelik cikolatalar olan bir karton canta ve bir de kiz arkadasimin normal gunluk ufak cantasi vardi. buyuk boy valiz 22.5 kucuk boy valiz de 9 kilo geldi. olmasi gereken 20 ve 8 idi. cikolata cantasini tartmadilar bile cunku zaten onemsenen bir sey degil duty-free yerine yerel marketlerden alinmis cikolatardi sadece. zaten 2 kiloyu gecmez. gorevli buyuk valizi biraz azaltirsaniz kabul ederim dedi fakat bu islemi biraz otede yapmamizi istedi cunku bu arada diger yolcularin islemlerini yapacagini soyledi. biz de kiz arkadasimin gunluk hayatta kullandigi diger cantasini buyuk valizden cikardik kiz arkadasim yanina aldi onu ve valiz tam 20 kilo geldi. gorevli tartti islemlerimizi yapti guler yuzle bizi ugurladi biz de tesekkur ettik el bagajlarini aldik ilerlemeye basladik. tam o sirada orada duran baska bir gorevli kadinin (o sirada hic bir is yapmiyordu) bizim islemlerimizi yapan kadina donerek kas goz hareketi ile bir seyleri onaylamadigini belirtti. biz onemsemeyip ilerledik, kiz arkadasim pasaport kontrolunden gecti ve ben de eve dogru yol aldim.

    ucagin kalkis saati yaklasinca kiz arkadasima bir kac mesaj attim araliklarla hic birine donmedi. daha sonra aradim agliyordu, el bagajinin cok oldugu gerekcesi ile onu ucaga almadiklarini, ona bagirip cagirdiklarini, fiziksel temasta bulunduklarini son kontroldeki kapinin iki kez ustune kapatildigini parmak sallayarak tehditkar bir sekilde konusup psikolojik siddet gordugunu soyluyordu tam o sirada birilerinin sesleri geldi telefonu kapatti. bir sure sonra tekrar konustuk bana olanlari anlatti.

    bagajimizi teslim alan ve ona onaylamaz kas goz hareketleri yapan pegasus’un iki kadin personeli ucaga alimda da gorevlilermis. bize bagaj tesliminde bilendiklerini anlamistim. kiz arkadasimi fazla el bagajindan dolayi iceri almamislar ilk etapta. sonra aralarinda asagidaki gibi bi konusma gecmis asagi yukari.

    g-(gorevliler, iki kisiydiler, bagajimizi teslim alan, ve kas goz hareketiyle bize bilenen), k (kiz arkadasim)

    g- bu kadar cok el bagaji ile gecemezsiniz

    k- bunu burada mi soyluyorsuz daha demin siz bagaj tesliminde tarttiniz bunlari

    g- (cikolata posetini ve gunluk kullandigi cantayi gostererek) sen bunu sakladin dediler.

    k- hayir saklamadim gordun dedi

    g- hayir kenarda valizlerinle bir seyler yapiyordun gordum orada sakladin (bunu bize bilenen soyluyor)

    k- (bagajimizi teslim alan gorevliyi gostererek) hayir bu arkadas bize buyuk bagajin agirligini azaltmamizi ve bunu kenarda yapmamizi soyledi.

    g- burada gorevli durmadan uzun sure yuksek sesle ve parmagiyla kiz arkadasimi gosterip suclayarak konusuyor sakladin falan filan tartismayi iyice atesliyor

    g- 50 euro odemelisin bunun icin

    k- basta itiraz ediyor sonra kabul ediyor kredi kartini cikariyor

    g- hayir nakit odemek zorundasin (normalde kredi karti kabul ediliyor sirf killigina kabul etmedi asgida goreceginiz uzere kredi kartindan cekimi yapti.)

    k- naktim yok ulkeme donuyorum nereden bulayim nakidi

    gorevliler sert bi sekilde nakit odemesi gerektigini soyluyorlar yoksa ucaga almayacaklarini soyluyorlar. kiz arkadasim sinirden agliyor. oradan gecen bir turk cikolatalari ver ben gecireyim diyor, kiz arkadasim da veriyor. ama adami da gecirmiyorlar 5 dk kadar hollandaca konusuyorlar kiz arkadasim burayi anlamiyor daha sonra adam donuyor kiz arkadasima kabul etmiyorlar falan diyor.

    sonra kiz arkadasima yine diyorlar ya 50 euro nakit getirirsin 2 dk icinde ya da ucaga binemezsin. kiz arkadasim da binmek zorunda cunku mulakati var. psikolojisi mahvoluyor sonra polisler geliyor. daha sonra pegasus gorevlileri kredi kartindan cekiyorlar.

    kiz arkadasim da madem kredi karti oluyordu neden cekmediniz diyor yuksek sesle. bunlar da sinirleniyor seni ucaga almayacagiz sorun cikardin diyorlar. kiz arkadasim yine sinirden agliyor. binmeliyim mulakatim var diyor. bunlar kontrol kapisini kapatiyor ustune gorevlilerden biri ya arkadasimdan ozur dilersin ya da binemezsin diyorlar. kiz arkadasim da dilemem, hakaret etmedim bir sey yapmadim siz haksizlik yaptiniz diyor. bunlar da ya “ı am sorry” diyeceksin ya da almayacagiz seni diye psikolajik siddet uyguluyorlar. kiz arkadasim da artik bu siddete dayanamiyor binebilmek icin “sorry sorry sorry sorry” diyor. bunlar da oyle olmaz duzgun bir sekilde demelisin diye psikolik siddetlerine devam edip igrenc bir sekilde davraniyorlar. psikolajisi mahvolmus bir sekilde, aglayarak ı am sorry diyor. daha sonra bunlar yine almiyor kabin amirine diyorlar. kabin amiri gelip kiz arkadasimin durumunu goruyor perisan olmus agliyor hungur hungur aliyor ucaga ve kiz arkadasim saatlerce agliyor.

    olayi sabah bana anlattiginda yine agladi psikoljisi mahvolmus ve bu sekilde mulakata girmesi gerekcek.

    pegasusu aradik ne oradaki personelle gorusturduler ne de kendileri gorustu. sadece sikayet kaydini aldik deyip gectiler.