damat berat'ın bıyık altı sırıtışı.
15 temmuz gecesinden akılda kalanlar
-
-
komik bir anı da olabiliyor.
o gün benim bir gözüm tv'de bir gözüm de bilgisayardaydı. yaşadığım ilçede akşamları sokağa çıkma yasağı var * 1 gün önce saat 21:00'da kapı önünde sigara içtirmeyenler o gün hoparlörlerden sokaklara çağırıyorlardı bizi. kafamda deli sorular, acaba diyorum hangisi daha iyi olur bizler için. darbenin başarılı olması mı bastırılması mı? darbe lan bu iyisi mi olur diyorum.
trt'yi açıyorum, tijen hanımın darbe bildirisini okuyuşunu dinliyorum. ahan da iş ciddiye bindi. biraz endişe biraz merak. anamın hiçbir şeyden haberi yok. geceleri uyutmayan cizre sıcağında çareyi "dam"a serdeği yer yatağında bulmuş. gideyim de haber vereyim dedim. merdivenleri koşa koşa çıktım. aramızda şöyle bir diyalog geçti.
ben: da da rabê darbe çêbu (ana ana kalk darbe olmuş.)
annem: darbe? darbe çî ye? (darbe, darbe nedir?)
ben: %80'i türkçe olarak darbe şudur.
annem: hı, bla kurê min (hı, tamam oğlum)
ben: !!!!!!
aşağıya indim. meraktan sabaha kadar uyuyamadım. annemi ne selalar ne de hoparlörden sokağa çağıran sesler yatağından çıkardı. sabah 8'de falan uyandı. -
yatay çizgili tişört ve 20*30 bayrak ile tankları durdurduğunu sanan tipler.