15 nisan 2017 mado maganda rezaleti

  • edit2: mado'ya gitmenin asıl rezalet olduğunu bildiren birçok girdi ve mesaj aldım. bilinmesi gerekir ki o kapılardan itilen içeri alınmayan insanlardan 2 si bizdik. kampanyaya destek çıkan insanlar arasındaydık. gidilmemesi gereken yerler arasında bulunan yerlerden biri olduğunu eşimize dostumuza bizde her seferinde bildirdik. ancak burada atlanılan konu şudur ki; hafta sonu ailecek birşeyler içmek güzel zaman geçirmek amacı ile orada bulunuyorduk. hamile kadının orada o kafeden diğerine sürükledik ve son çare olarak mado'ya girdik. mado veya metro vb karşıtı olduğumuzu burada bildirmenin, bunun çığırtkanlığını yapmanın amacımızı saptırmaktan başka bir faydası olmadığının bilincindeyiz. bizim amacımız yapılanların bunların yanına kalmamasıdır.

    ön edit: öncelikle bu rezaleti duyurmak ve hakkımızı alabilmek için desteğinizi bekliyorum. uzun bir yazı olacak.
    cumartesi akşam üstü sıralarında başımıza gelen rezalettir.
    olayın geçtiği yer aqua florya mado. ben, nişanlım, nişanlımın kardeşi ve kardeşinin 6 aylık hamile eşi mado'ya girdik. neredeyse 4 senedir gitmiyoruz, aqua florya'da sadece orada yer olduğu ve misafirlerimizi de daha fazla yormamak için uzun arayış sonrasında buraya gittik. şimdiye kadar gitmemekle ne kadar haklıymışız.
    dışarıda yer vardı oturmak istedik, garsonlardan biri oranın dolu olduğunu içeride oraya geçmek için bekleyenler olduğunu, dilersek onların yerine geçebileceğimizi söylediler. o sırada bir kaç dakika olmak suretiyle kalkacak kişileri bekledik. tam oturacakken garsonlardan bir başkası gelip hamile olan arkadaşımızı kolundan tutup çekiştirdi burası dolu diye. haliyle biz de tepki gösterdik. adam çekip gidince nişanlım asıl konuştuğumuz garsonun yanına gitti. bende hamile arkadaşımı alıp dışarı çıktık. nişanlım ve kardeşi içeride konuşurlarken bir anda ortalık karıştı ben koşarak içeri girdim içeri girdiğimde nişanlımı yaklaşık 6-7 kişi tutup yumrukluyordu. nişanlımın burnundan kanlar akıyor üstü başı kan içinde olmuştu. tüm müşteriler kaçışıyordu. nitekim burnu kırıldı.
    diğer tarafta nişanlımın kardeşini yine 6-7 kişi derdest etmiş götürüyorlardı, engel olmaya çalıştım beni ve hamile eşini ittirdiler. kızın karnına tekme geldi. o anda onu kenara çekmeye çalışırken, çocuğu amiyane tabirle paketleyip otoparka götürmüşler. ben kıza ve nişanlıma bakınırken çocuğu çoktan götürmüşlerdi. nişanlımı arka tarafa çıkan kapıdan dışarı attılar. o sırada ben ortada bağırarak nişanlımın kardeşini nereye götürdüklerini sordum. kimse söylemedi, bir takım elbiseli adam ve yanında biri, belli ki çocuğu götürdükleri yere gidiyorlardı, arkalarından koştum çocuğu nereye götürdünüz dedim. dönüp el kol hareketleriyle sen benim kim olduğumu biliyor musun dedi, sert bir şekilde kimsin sen dedim, hakaret yağdırmaya başladı. içeriye tekrar gittim arka kapıdan dışarı çıktım, hamile arkadaşım darbe almış yerde kıvranıyordu, nişanlımın burnu kırılmıştı kanlar akıyordu. kimse bize yardım etmiyordu bile. 155 i aradım en az 3-4 kez her seferinde polis açar açmaz kapandı hat.
    sonra bizi bir odaya aldılar, götürülen nişanlımın kardeşi orda da yoktu. bana sen benim kim olduğumu biliyor musun diyen takım elbiseli şahıs nişanlıma ben polisim bana anlat dedi. nişanlım da kimlik göster anlatayım, polissen neden müdahale etmiyorsun dedi. kimlik de göstermedi cevap da vermedi.
    5-6 kişi odaya girdi. en önde odaya giren adamın konuyu halledeceğini düşündüm ama adam birden siz kimsiniz lan benim mekanımda olay çıkarıyorsunuz dedi ne ara çıktığını bilmediğim bir silah vardı elinde. hamile arkadaşımız ağlıyordu hem acısından hem psikolojik olarak, sus diye kıza bağırdı. biz ısrarla senin garsonların yaptı, kardeşimiz nerede diye sorduk kardeşini ben dövdüm dedi. ( bu arada nişanlımın kardeşi astsubaydır) kimmiş o asker dedi. biz adama polis çağırın dedik s*kerim polisini de askerini de dedi. benim mekanıma polis gelemez dedi. ( zannedersiniz bir kafe değil gazino işletiyor maganda). aqua florya avm'nin güvenlik görevlileri, pronet elemanları geldi, biz polis çağırmalarını söyledik. sahibi olduğunu iddia eden adam ( elinde silah olan) çağırmayın dedi. adam da çağırmak zorundayız dedi.
    bizi pronet görevlileri kendi odalarına aldılar. nişanlımın kardeşi de oradaydı. onu mado'nun bir çalışanı ya da yakını olan daha sonra emekli polis olduğunu öğrendiğimiz adam çocuğu 3-5 kişiyle birlikte derdest edip senin ananı s*kecem diyerek otoparka götürmek istiyorlar orada yere yatıralım diye aralarında konuşurken emekli polisten silah düşüyor. (bu arada polisin bize dediği kadarıyla bu şahıs sabah yine birine silahını göstermiş polise şikayet etmişler).
    oda da pronet görevlileri yanlı bir şekilde konuşmaya başladılar, pişman olursunuz, olay karşılıklı, şikayet etmeyin, polis gelmesin, vazgeçin gibi bir çok cümle kullanıldı. yanlı konuştuğunu söyledik, inkar etti. biz böyle çok olay gördük dedi. doktor revir derken sonunda polisler geldi, polisler olayı anlatınca bizim mağdur olduğumuzu bize yardım edeceğini söyledi. adamları tespit edin dediler. pronet güvenlik müdürü ve sivil polis olduğunu iddia eden kişi polisleri kenara çekti ve bizim ifademizi alıp mado görevlilerini almamalarını söyledi. polis kabul etmedi. polis bize karakola kendi aracımızla gitmemizi onları alıp geleceğini söylediler.
    karakola geldiğimizde mado sahibi olduğunu iddia eden bizi odada tehdit edercesine konuşan kişi getirilmemişti. emekli polis olduğunu söyledikleri kişi ve garson gelmişti.
    bizi hastaneye yine kendi aracımızla rapor almaya gönderdiler. gittik, geldiğimizde emekli polis memurunun yanında 2 adam daha vardı ve karakoldaki polislerle gözümüzün önünde öpüp tokalaşıp çekip gittiler. ifadem alınırken kamera kayıtlarını görmek istediğimi söyledim sadece 2 alanın kaydı vardı ve olayların asıl mağduriyeti yaşanan kısımların o odanın kaydı yoktu. polis taraflı bir şekilde olayı siz başlatmışsınız dedi bana. olayı başlatma dediği kısım nişanlım arkadan çekilmiş görüntüden dikey bir şekilde elini kaldırıyor ( polis burada tokat attığını iddia ediyor ama tokat avucunuzu açıp yatay bir şekilde kolunuzu hareket ettirmek suretiyle gerçekleşir), garson ise tam karşıdan net bir şekilde kolunu yatay açarak eli yumruk şekilde vuruyor. polise görüntüler eksik dedim umursamadı. biz savcıya sorduk dediğini yapıyoruz dedi.
    sonuç olarak bu magandalara kesinlikle mahal vermeyeceğiz. benim kim olduğumu biliyor musun diyen ve ne idiği belirsiz adamlara mağaza işletmesi veren zihniyetin de onlardan bir farkı yoktur. hem pronet'e hem de mado'ya gerekli şikayeti yapacağız. değerlendirme süreçlerini editleyeceğim.
    uyarılara istinaden edit: paragraf, imla ve anlam bozuklukları düzeltilmiştir.