15 mayıs 2019 özyeğin üniversitesi direnişi

  • "üniversite yemekhanesinde simit 2.25 tl'den satılıyor. açma 2 tl. 4 yan, 1 ana yemeğin, 1 küçük suyun olduğu öğlen veya akşam yemeği için ise 13.25 tl isteniyor."

    "2019-2020 yılı için yıllık yurt ücretleri 7.300 tl ile 26.000 tl arasında değişiyor. yol ve yemeğin dahil olmadığı bir yurt odasında 2 dönem konaklamak için 26.000 tl isteniyor."

    diyen özyeğin öğrencilerinin, barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarına dair haklı taleplerini dile getirdikleri direniştir.

    pankartlarındaki slogan çok doğru seçilmiştir. ne üniversite şirkettir ne de öğrenci müşteridir. hiçbir vakıf üniversitesi öğrenciye müşteri muamelesi yapamaz. zira kamu hizmeti icra etmektedirler ve yükümlülükleri diğer kuruluşlardan farklı düzenlenir. eğitim hizmetinin icrası için kamu tüzel kişisi olunması gerekmez ve kamu hizmetini yürütenlerce kâr amacı güdülmesi ilkesel olarak yasaklanmıştır. yürüten bir şirket olsa dahi kâr hedefi asla kabul edilemez. bedelsiz yürütülmesi esastır fakat hizmetin sunulmasındaki temel giderlerin dönüşümüne göre cüzi bir tutar regüle edilir.

    okulun %65'inin burslu öğrencilerden teşkil olduğunu bilmeyen ve o öğrencilerin sıralamalarından haberi olmayan bazı tek hücrelilerin bomboş klişe argümanlarla hâlâ "parayla okuyorsunuz, ortalama devlet okullarına dahi kabul edilmezsiniz" diye zırvalaması trajikomiktir. keza özyeğinde tam burslu okuyan öğrenci istediği lisansta nerdeyse bütün devlet okullarına girebilirdi. ayrıca hatrı sayılır bir kalabalığın %35'lik dilimi baz alarak direnişi değerlendirmesi ve özyeğin'de burssuz okuyabilecek kadar parası olan bir burjuva öğrencinin temel ihtiyaçlara fahiş fiyatlarla erişilmesini sorun edip direniş öznesi olacağını düşünmesi akıl tutulmasıdır.

    dolayısıyla saldıracak yer arıyorsanız kininizi mevcut ekonomik krizde binbir zorlukla yaşamını sürdürmeye çalışan öğrencilerin haklı direnişine değil, bu krizi fırsata çevirip faturasını öğrenciye kesmeye çalışan sermayeye yöneltin. öfkenizi dile getirecekseniz öğrenciyi değil, enflasyonun işsizliğin arşa çıktığı ülkede vergileri zamları vatandaşın sırtına yüklerken milyoner sermayedarların borçlarını çıkarı için silen hükümeti hedef alın. kamunun malını peşkeş çekenlerden sorun hesabı, isyanınızı berbat ekonomi politikalarıyla her geçen gün derinleştirdikleri bu krizin esas sorumlusu olan iktidara yöneltin.

    ne o? cesaretiniz mi yok? asıl sorunu hedefte tutmak yerine en temel hakları için direnen öğrencileri linç etmeye devam o zaman.

    direnişe selam olsun.