14 aralık 2016 arçelik rezaleti

  • son edit: destekleriniz için, mesajlarınız için sonsuz teşekkürler. sizler sayesinde yaşadığımız mağduriyet belki de giderilecek, firma bir daha keyfiyet faktörüyle hareket etmeden önce iki kere düşünecek.

    edit: aynı dertten ne çok muzdarip insan varmış yahu. herkes kendi yaşadığı deneyimi aktararak sorunun çözülmesi için destek olmaya çalışıyor, ne kadar teşekkür etsek az.

    öncelikle mutfağın halini görün ki empati yapın, ne kadar müşkül durumda olduğumuzu görün:
    http://i.hizliresim.com/l3jolg.jpg
    http://i.hizliresim.com/9go6k8.jpg

    kafayı yemeden önceki son normal halimde de bu entry'i giriyorum gençler. evimizin onur konuğu, can simidi olan biricik buzdolabımızın anakartı yandığı için beş gündür evde peynir ekmek yiyoruz, komşular insani yardım paketleriyle bizi destekliyor, annem uzun süreli dayanımı olan ve aç-tüket nitelikli gıda takviyesi için kriz masası kurdu ve arçelik uyuyor, arçeliz sadece izliyor, arçelik "bize ne aga" diyor.

    şimdi içinde bulunduğumuz rezilliği gördüyseniz konuya giriyorum, bu mutfak beş gündür aynı şekilde duruyor.

    10 aralık gecesi buzdolabı aniden bozuldu, tesadüf eseri ekrandaki kırmızı uyarı imlecini görünce dolabı açtım ve baktım, dolap ısısı yükselmiş, buzluk ise çözünme olmadan yavaş yavaş ısınma belirtileri gösteriyordu. arçelik interaktif numarasını aradım ve durumu bildirdim, müşteri temsilcisi "üst dolabı 2 dereceye, alt dolabı da -24 dereceye ayarlayın, sabaha kendiliğinden düzelecektir" dedi. bunun üzerine dediklerini yaptım ve konunun kapandığı hissiyatıyla sabahı bekledim. ertesi gün (pazar) eşimle kahvaltı hazırlamak üzere mutfağa geçtik ve gördük ki hata düzelmemiş, daha da kötüsü derin dondurucu oda sıcaklığına gelmiş ve içindeki herşey çözülmüş. erkenden yine müşteri hizmetlerini arayıp durumu bildirdik ve dediklerine göre acil koduyla nöbetçi servis göndereceklerini, kısa sürede hizmet alacağımızı bildirdiler. tabi servis yaklaşık sekiz saat sonra geldiğinde dolaptaki şeylerin yüzde 75'i kullanılamaz duruma gelmişti. ilk aradığımızda bizi yanlış yönlendirmeseler, yan komşumuza dondurulmuş gıdaların büyük bir kısmını verebilir ve kurtarabilirdik ama yanlış bilgi yüzünden hepsi çöpe atıldı. hani sağlık olsun tabi ama evdeki çözülmüş et kokusunun, o etlerin sularının dolabın içine akması yüzünden yaşadığımız rezilliğin tarifi yoktur.

    ...

    neyse, servis akşam üstü beş gibi geldi ve ürünü teslim aldı. alırken de kompresörünün yandığını söyledi. kendilerine ürünün yeni olduğunu (1.5 yıllık bile değil, 16 aylık) böyle bir hatanın sebebini sorduk ve bize voltaj artması dediler. müşteri temsilcisi ile telefonla yaptığım görüşmede ürünün ayıplı olduğunu ve tamir edilmesi yerine yeni ürünle değiştirilmesini istedim. esas hikaye burdan sonra başlıyor,
    ürünün ayıplı olduğunu kabul eden servis, yenisi ile değiştirmeyi kabul etmiyor, düşünebiliyor musunuz?
    paşalarım tamiri sağlayacaklarmış, biz de o haliyle kullanacakmışız ki üç ay sonra yeniden bozulsun, bütün yiyeceklerimiz yine çöpe atılsın ve yine mağdur olalım.

    haliyle de kabul etmedik, evde 24 saat çalışır durumda bir kombi var, modem var, ekstra o an çalışır vaziyette bir televizyon var ama bütün bu ürünler dalgalanma yüzünden bozulmuyor, buzdolabı bozuluyor ve adamlar bu ürünü yenisiyle değiştirmekten imtina ediyorlar. hakkımız yahu bu, sizin bize hediyeniz ya da jestiniz filan değil!
    servisin değişim talebimizi reddetmesi yüzünden tekrar müşteri hizmetlerini arayıp durumu bildiriyorum, yeniden inceleme yapılacağı hususu belirtiliyor ancak teknik servis eşimi arayıp "eşiniz müşteri hizmetlerini aramasın, biz ilgileniyoruz" diye akıl veriyor. ben bu durumu da müşteri temsilciliğine bildiriyorum ve yapılanın yanlış olduğunu, şikayet talebimi işleme alacaklarını belirtiyor.
    ertesi gün uzman mühendis ürüne bakmaya geliyor ve yine aranıyorum; ürünün ayıplı olduğu ve ilgili parçanın değiştirildiği söylenip ürünü almam konusunda baskı yapılıyor, ben de seçimlik hakkımı kullanmak istediğimi bildirdiğim ve bu haliyle alamayacağım halde mühendis bey bana akıl veriyor, iade ve değişim için ilk 6 aylık süreçte işlem yapılabilirmiş, biz ürünü alalı 1.5 yıl olmuş.
    herşeyi anlarım da, müşteriyi saf yerine koymak nedir be arçelik? kafa mı buluyorsunuz bizimle?
    adama tane tane tüketici kanunu kapsamındaki seçimlik haklarımı anlatıyorum ve ürünü alamayacağımı ifade ediyorum ancak "siz bilirsiniz" diyorlar. ben dört gündür mağdur durumdayım, evde her yer her yerde ama adam hala pişkince siz bilirsiniz diyebiliyor.

    yeniden arayıp yeni bir şikayet kaydı oluşturuyorum, ertesi gün bölge müdürlüğünden aranıp yine aynı teraneleri anlatıyorlar bana. neden biliyor musunuz? çünkü buzdolabı zaruri bir ihtiyaç için en mağdur edilebilecek dayanıklı tüketim malı, çünkü ürünü kabul etmem için ellerindeki koz büyük. belki elektrik süpürgesi olsa bu kadar diretmeyeceklerdi çünkü elektrik süpürgesinde yiyeceklerimizi saklamıyoruz, evet.

    şu duruma düşürdünüz ya bizi, daha fazla kar marjı için, yazıklar olsun!

    edit: iki yetkili yazar sağolsunlar detaylı bilgi verdiler. birisi bu konuda yükseltilen sesin koç grubu tarafından ciddiye alındığını ve durumun düzeltilmesinin firmanın inisiyatifinde olduğunu, firmanın da çıkan çatlak sese göre düzeltildiğini söyledi.
    diğer yetkili arkadaş ise esaslı ayıbın tespiti konusunda sıkıntılar olduğunu, servislerin parça tamiri yazıp şirketten para almak için direttiklerini, her sorunun anakart yanması olarak tespit edildiğini ama alakası bile olamayabileceğini, firmanın bu konularda daha esnek olduğunu söyledi. bir de kompresör ile ilgili söyleyeceklerim var ama o konuda yetkili arkadaş daha fazla bilgi veremeyeceği (mesleği itibariyle) konusunda yardımcı oldu. umarım bizi müşteri olarak böcek gibi görüp her istediğinizi şirket olarak yapabileceğiniz yanılgısından bir an önce kurtulursunuz. destek veren herkese çok teşekkür ederim.

    edit: sözlüğün enerjisi öylesine büyük ki, yoksa neden gelip burada mağduriyetimi anlatayım, empati yapılmasını isteyeyim. allah aşkına bir an bizim yaşadığımız durum için kendinizi benim yerime koyun. sabah oldu ve dolap çalışmıyor, içerideki bütün ürünler çözülmüş ve et kokusu bütün evi sarmış. siz dolabın değiştirilmesini istiyorsunuz ve şirket mağduriyetinizi anlamıyor, anlamak istemiyor. bu iş çözülecekse ekşisözlük sayesinde çözülecektir, bu kadardır, ötesi de yoktur.