14 şubat 2021 hdp açıklaması

  • yılların milliyetçisiyim, ailem atalarım emmimin uşakları halamın cülükleri onların aileleri hatta evlendikleri insanlar da dahil olmak üzere alayı milliyetçi ve ülkücüdür. yıllarca gittim mhpye oy verdim, hoş babam yaşasa şu günleri görse ne düşünürdü bilemiyorum ama herhalde eskiden oy verdiği partinin geldiği hali görünce kahrından konuşmaz bir sigara daha yakardı muhtemelen. ben de artık kimseye oy moy vermiyorum.

    hükümet biraz da siyasi şov yapma amacıyla bir operasyon yapıyor-yaptırıyor ve başarısız oluyor operasyon. neden şov diyorum çünkü bu olay daha önceden dile getirilmişti -you know who-. belli ki siyasi çıkar amacıyla kullanılacak bir hadise vardı ortada. buna kimi sevinir siyasetten bağımsız olarak anlıyorum çünkü karşımızda bir terör örgütü var ve ellerinde esir türkiye cumhuriyeti vatandaşları var. yaptıklarını yapabileceklerini biliyoruz daha önce gördük. dolayısıyla ortada şaşıracak bir şey olduğunu şahsen düşünmüyorum.

    hal böyleyken iki gün bombaladığınız sonra da özel kuvvetlerle çıkarma yaptığınız bir alanda rehinelerin yaşama şansının düşük olduğunu çıkarsamak için einstein olmaya gerek yok. herkesin öldüğü bir mağara operasyonunda esirlere hiçbir şey olmadan alınabileceğini düşünmek bana açıkçası biraz saflık gibi geliyor. yani inşallah saflıktır çünkü diğer olasılık gerçekten korkunç. şimdilik inanmak istemiyorum.

    operasyon başarısız oluyor yani ortada bir başarısızlık var, hem özel kuvvetler mensubu iki yüzbaşınızı yitirmişsiniz ve yine özel kuvvetler mensubu bir astsubayımız şehit olmuş hem de 13 rehine şehit edilmiş. burada beyler bayanlar çok büyük bir başarısızlık söz konusu. hiç saklamaya gömmeye başkalarını suçlamaya gerek yok. şimdiki suçlamalar falan hepsi bu başarısızlığı örtmek için yapılan beyhude çabalar. o yüzbaşıları ve aldıkları bröveleri görünce resmen içim acıdı. paha biçilemez adamlar resmen, yetenekli, eğitimli ve cesur vatan evlatları.

    olayın başka bir yönü de şu ki asıl acı ve başına gelmeyenin asla bilemeyeceği kısım şehit edilen esirlerin ailelerine sorsanız istisnasız hepsi hdpnin önerdiği gibi bir girişimle esir edilen vatandaşlarımızın getirilmesini isteyeceklerdir. ben kabul etmezdim diyenler başına gelmemiş kişilerdir. ışıdla nasıl bir anlaşmayla esir edilen elçilik personelimizi aldıysak pkkdan da alabilirdik. hdp bunu dile getirmiş ve bunun neresi bu kadar acayip ve tepki görüyor anlam veremiyorum. daha önce yapmadık mı ? yaptık. adamlar zaten -katılırsınız katılmazsınız- silahla değil konuşarak çözelim diyorlar bu söyledikleri neden şimdi şaşırtıcı geliyor ki ? bir anda bunu önermiş de değiller yani senelerdir bunu söylüyorlar.

    hal böyleyken eğri oturup doğru konuşalım, siyasi şov için orada esir tutulan vatandaşlarımızın hayatı tehlikeye atılmış ve kaybedilmiştir ve bu gün ışığı kadar berrak bir gerçektir. bunun suçlusu ne hdpdir ne chpdir ne de başka bir muhalif partidir. kahrolsun pkk dediğimiz zaman şehitlerimiz geri mi gelecek ? hdp pkk terörünü lanetleyince pkk bitecek mi ? sayısız parti lanetliyor da bitiyor mu ? bunun sadece başarısızlığı örtmek için uydurulmuş bir perde olduğunu anlamak bu kadar zor mu gerçekten de ? sözler hayatını kaybedenleri geri getirmiyor ne yazık ki sadece gerçekler onları hayatta tutuyor ve sonrakilerin de kurtulmasına yardımcı oluyor. o nedenle boşuna hdp suçluymuş da olanlar onlar yüzünden oluyormuş algısı kasmayın eğer samimiyseniz ve bizi neredeyse 20 senedir yöneten aklı sorgulayın, çözüm süreci diye şehirlerin bombalarla doldurulmasına, habur rezaletine izin verenleri ve türkiye cumhuriyetinin tarihinde ilk defa aylarca şehirleri ilçeleri işgal altında kalıp tankla topla yani orduyla alınmasına ve bu yolda 1000 den fazla şehit verilmesine neden olanları sorgulayın. osman öcalanı trtye çıkartıp sırf ibb seçimi için konuşturanları sorgulayın zira bunların hiçbirini hdp yapmadı. ayrıca her ne kadar kabullenmesi zor olsa da şartlar düşünüldüğünde oradaki vatandaşlarımızın kurtarılması için akla daha yakın olan çözüm de hdpnin önerdiği çözümdür ki burada daha acı olanınsa bunu başka kimsenin dile getirememiş olması, buna cesaret edememiş olmasıdır.