12 mayıs 2016 digiturk rezaleti

  • hayatımın içine etmiş 6 yıldır yakamdan düşmeyen artık sözlükten yardım dilendiğim rezalet. daha önce konuyu digiturk aboneliğini iptal ettirmek başlığında anlatmıştım fakat debe'ye girince hiçbir küfür hakaret olmamasına karşın sözlük yönetimi tarafından silindi ve düzeltme talebine de olumsuz cevap verildi. üstüne gitmedim. yazı biraz uzun olacak okuyabilecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

    olay 2010 yılında hayatımın hatasını yapıp 1004283216 no'lu digiturk abonesi olmam ile başlıyor. istanbul'da yeni taşındığım yer için digiturk reklamını görüp taahütsüz abonelik başlattım. bir yıl dolmadan taşınma sebebiyle ilgili ilçenin digiturk bayisine gidip faturalarımı ödedim ve kutuyu teslim ettim. şube herhangi bir borcum kalmadığını ve aboneliğimin iptal edildiğini tarafıma ilettiler. olay bundan sonra başlıyor

    bir kaç ay sonra alacak takip bürosu adı altında faaliyet gösteren bir hukuk bürosundan arandım. birikmiş 2 fatura borcum olduğu bunların tutarının 30 lira olduğu fakat taahüt bozduğum için taahüt bozma bedeli yansıtıldığı 280 lira ödememi istediler. kendilerine böyle bir borcum olmadığını taahütsüz bir paket sahibi olduğumu bu tutarın düşülmesi halinde çıkardıkları ekstra faturaları ödeyeceğimi ilettim. bana sisteme bu şekilde yansıtıldığını yalan söylediğimi ödemem gerektiğini ödemezsem hemen icra başlatacaklarını söylediler. ödemeyeceğimi borcum olmadığını yineledim. telefondaki şahıs bağırmaya "evine kamyon yollarım" diye tehdit etmeye kadar götürünce telefonu yüzlerine kapattım. 2012 yılında yine beni arayarak 35tl fatura + 260tl taahhüt bozma bedeli istediler. kendilerine yine aynı şeyi söyleyince "her gün senin gibi onlarca adamla uğraşıyorum ben ödeyeceksin" dedi telefondaki kadın. şans bu ki o esnada sözleşmemi bulmuştum ve herhangi bir taahhüt borcum olmadığını belgeleyebiliyordum kendilerine bunu ilettiğimde bana "bizi bağlamaz ödüyor musun ödemiyor musun ona göre işlemleri başlatıyorum sonra ödeyeceğim dersen bu fiyatı bulamazsın" dendi. sinirlenip sesimi yükselttim üslubuna dikkat etmesini bu şekilde konuşamayacağını bu şartlar halinde hakları olmayan parayı benden alamayacaklarını söyledim. bana "sana mı soracağım nasıl konuşacağımı" deyince cümlesi bitmeden suratına kapattım. hemen arkasından tekrar aradılar "yarın işlemleri başlatıyorum görüşürüz deyip suratıma kapadı kadın telefonu"

    sürekli dava açmalarını hakkımı mahkemede aramayı bekledim. öyle ya elimde belge vardı haklıydım. digitürk'e göre dosyam hukuk bürosuna gitmişti kendileri hiçbir işlem yapamıyordu. neticede bana hiç bir şekilde dava açmadılar. hiç bir kağıt göndermediler. geçen ay hukuk bürosunu arayıp durumumu anlattığımda taahüt bozma bedeli + taahüt bozma bedeli gecikme zammı + fatura olarak 580tl ödemem gerektiğini söylediler. kendilerine herhangi bir taahhütüm bulunmadığını söyledim ve "siz artık dava açın kağıdı gönderin ben itiraz edeceğim benim elimde belgem var mahkemede hesaplaşalım sizinle eğer haksızsam sizin tüm avukatlık giderlerinizi ödemeyi taahhüt ediyorum bu ses kaydını delil olarak da kullanabilirsiniz dedim." yıllardan beri nüfus kağıdımdan daha önemlidir bu digiturk abonelik sözleşmesi hala odamın en nadide kutusu içinde saklıyorum kendisini. neyse bana verdikleri cevap "biz dava açamıyoruz sadece takibini yapabiliyoruz davayı digiturk açıyor" yani digiturk benim borcumla ilgili hiç bir bilgiyi görüntüleyemeyip avukatlık bürosuna aktarıyor ama avukatlık bürosu davayı ancak digiturk'un açabileceğini söylüyor. işte asıl rezalet bundan sonra başlıyor aslında.

    yılmış bir şekilde geçen hafta digiturk'ü arayarak celal bey isimli müşteri temsilcisiyle 1 saate yakın konuşuyorum bana dava açmalarını hakkımı mahkemede arayacağımı hukuk bürosunun dava açma yetkisi olmadığını söylüyorum. kendisine abonelik sözleşmemde yazan şartlardan sözleşme numarasına kadar tüm bilgileri sesli bir şekilde onun isteği doğrultusunda okuyorum bana sistemde ödenmemiş 2 fatura + taahhüt bedeli göründüğünü ve aboneliğimin hala aktif olduğunu bu konu için çözüm merkezinde yetkili birinin bana ulaşacağını söylüyor. nasıl olur vs gibi konuşmalardan sonra tamam arasınlar diyorum. ertesi gün çözüm merkezinden bir bey arıyor kendisine durumu anlattığımda yanlışlık olduğunu herhangi bir taahhüt bedeli ödemem gerekmediğini söylüyor. üstüne basa basa soruyorum "hayır taahhüt borcunuz yok" diyor. peki diyorum hukuk bürosunu arıyorum tekrardan hukuk bürosunda bana "dosyanın kendilerinde olduğunu ödemek zorunda olduğumu ancak digiturkte üst düzey bir yetkilinin mail atması sonucu bu bedeli düşebileceklerini söylüyorlar. tekrar digiturk'u arayıp durumumu dakikalarca anlatıp çözüm merkezinden dönüş bekliyorum. çözüm merkezinden ayşe mi fatma mı tam hatırlamadığım biri arayarak durumumu incelediği ve taahhüt borcumun göründüğünü ödemem gerektiğini söylüyor kendisine önceki konuşmalarımı ve elimde olan belge ile de durumumu ispat edebileceğimi söylüyorum. kendisi konuşmaların dinleneceğini böyle bir bilgi verilemeyecek olduğunu söylüyor tamam diyorum. bir sonraki gün aynı kişi tekrar arıyor "konuşmayı dinledik normalde sistemde görünüyor ama arkadaşımız size yanlış bilgi vermiş bu bizden kaynaklı bir hata olduğundan biz sistemden düşümünü yaptık ve hukuk bürosuna durumu ilettik. hatta siz üstüne basa basa sormuşsunuz kendisi kabul etmiş hata tamamen bizim hukuk büronuzla konuşup sadece faturalarınızı ödeyebilirsiniz" diyor. "faizler?" diyorum "taahhüt bedeli faizleriniz de düşüldü tabii ki" diyor. teşekkür ederek sorunun çözüldüğü gibi komik bir fikre kapılarak kapatıyorum telefonu.

    hukuk bürosunu tekrar arıyorum bana kimsenin bir bilgilendirme yapmadığını hatta digiturk'dekilerin mail atmasa bile sistemden ufak bir eklemeyle bunu düzeltebileceklerini ama düzeltmediklerini ödemek zorunda olduğumu söylüyor yine. bunu ödemekten başka çareniz yok boşuna zorlamayın diyor bir hanımefendi. yıldığımdan hiç bir şey demeden kapatıyoruz telefonu. digiturk'u arıyorum hemen ve yine dakikalarca durumumu anlatıyorum. "hukuk bürosuna bilgi vermeniz gerekiyormuş verdik demiştiniz vermemişsiniz diyorum" çözüm merkezinden yetkili şahsın beni arayacağını söylüyorlar ve kapatıyorlar telefonu. aradan üç gün geçince arayan soran olmuyor tekrar arıyorum "durumun aciliyetini not ettik" diyorlar.

    bugün 1 hafta geçmesine rağmen yine arayan soran olmayınca tekrar arayıp durumumu anlatıyorum. telefonda ersoy isimli müşteri temsilcisi taahhüt bedelimin olmadığını tarafıma uygulanan bu bedelin 2012 yılında iptal edildiğini 3 fatura borcum olduğunu (ilk müşteri temsilcisi 2 demişti) aboneliğin 2012 yılında iptal olduğunu belirtiyor. ve ekliyor "hukuk bürosunun sizden istediği 580tl gecikmiş fatura bedeli" kendisine beni iki ay sonra arayan hukuk bürosu 30tl fatura + 260 taahhüt bedeli istiyor. siz şimdi 580tl fatura gecikmesi diyorsunuz diye itiraz ediyorum. bu noktada dikkat çekmek istediğim husus ben 30tl faturayı ödemeyip 2016 yılına kadar bekletecek değilim sadece tarafıma zorla ödettirilmeye çalışan olmayan 260tl'lik taahhüt borcunu kabul etmiyorum. kaldı ki şu an adıma açılmış bir dava olmadığından "dosya masrafı avukatlık ücreti vs" gibi giderler söz konusu değil nasıl oluyor da 30tl'lik borç 580'tl haline dönüşebiliyor bu sürede? cevap veremedikleri noktada "biz o bilgiyi görüntüleyemiyoruz" lafını söylüyorlar. kendilerine her temsilcisinin ayrı bir bilgi verdiğini hiç birinin birbiriyle tutarlı olmadığını söylüyorum. sorunumu tekrarlayıp eğer taahhüt borcum yok ise bugün bile hukuk bürosu bana taahhüt borcu ve taahhüt gecikme zammı uyguluyor. siz bana "fatura olabilir o yea" diyorsunuz. arayın söyleyin bu abonenin herhangi bir taahhüt borcu yoktur diye ben de fatura neyse ödeyeyim diyorum. bu esnada telefon kapanıyor. tekrar aradığımda başka bir kadın çıkıyor telefona dakikalarca ona anlatıyorum yine durumumu. kendileri yapacak bir şey olmadığını fatura borcu olduğunu ve ödemem gerektiğini söylüyor. tekrarlıyorum ilk sefer 2 faturam vardı nasıl 3 fatura borcum oldu? taahhüt bedeli yoksa hukuk bürosu neden yıllardan beridir 260tl + faiz taahhüt bedeli istiyor diyorum yine aynı "biz o bilgilere erişemiyoruz." bu konuda yetkisi yoksa çözüm merkezinden yetkili olan kişilerin acilen dönüş yapmasını istediğimi belirtiyorum. "aciliyetinizi ileteceğim" diyor. daha önce de aynı işlemi yaptıklarını fakat dönüş olmadığını hatırlatarak şikayet kaydı oluşturuyorum. ve en kısa sürede aramalarını beklediğimi tekrarlayarak telefonu kapatıyoruz.

    benim artık uğraşacak ne gücüm ne takatim kaldı değerli arkadaşlarım. büyük ihtimalle lanet olsun alın düşün yakamdan dememi istiyorlar etrafımda kime sorsam nerden bulaştın ver kurtul uğraşma diyor. ama para kolay kazanılmıyor. haklı olduğum halde sırf kurtulmak için bu bedeli onlara vermek de ağrıma gidiyor. sözlükte bu işlerden anlayan bir avukat arkadaş ne yapmam gerektiği konusunda beni aydınlatırsa çok sevinirim. inanın artık şaştım kaldım. şu son süreçte belki toplasanız 3 saat hukuk bürosu - digiturk cagrı merkezi konuşması yapmışımdır. tam oldu derken her şey başa dönüyor ve her seferinde farklı bir bilgi veriliyor bu sefer ona itiraz etmek zorunda kalıyorum. yazı uzun oldu ama 2010 yılından beri yakama yapışan bu firmadan kurtulmak mümkün olmayınca biraz içimi boşaltmak sizden yardım istirham etmek istedim. çünkü gerçekten bunlarla artık nasıl baş edeceğimi bilmiyorum. durumum sizlere örnek olsun arkadaşlar. lütfen bu gibi firmaları kullanırken iki kere düşünerek hareket edin. okuduğunuz için tekrar teşekkür ederim.

    edit: hukuk bürosunun adı soruldu adı "alacak takip bürosu" diye geçiyor hep bu adı kullanıyor. elimde adından ve 02166416767'nolu numarasından başka bir bilgi yok.

    edit2:angara beyefendisi sağolsun uyardı bahsi geçen numara http://atbriskyonetimi.com/index.html adlı firmaya aitmiş. firmanın iş ilanı: http://www.yenibiris.com/…p-elemani-is-ilani/426663 sanırsam beni arayan avukat değilmiş.

    edit3: biraz önce digiturk sosyal medya departmanından hediye hanım aradı durumu finans departmanına iletmiş onlarda lütfetmişler dosya masrafını kaldırarak 583tl olarak görüntülenen borca indirim yaparak 379tl yapmışlar. hakkında idari takip olmayan dava açılmayan borcun nasıl dosya masrafı oluyor anlamış değilim. ben sadaka değil hakkımı istiyorum. benim derdim borcumu ödeyememek değil hakkımı aramak. 204 lira indirim için yazmadım bunları. bahsi geçen hukuk bürosuna göre 30tl fatura borcum görünüyor kendileri bunu bugün teyit etti. bana yıllardır bu borcu ödettirmediniz zorla taahhüt bedeli almaya çalıştınız şimdi neye istinaden hala taahhüt borcu üzerinden indirim yaparak lütfetmiş gibi bunu söyleyebiliyorsunuz anlaması gerçekten güç. konuyla ilgili tekrar finans departmanı ile görüşüp arayacaklarını söyledi ilgili yetkili.

    edit4: digiturk'den hediye hanım tekrar aradı. uzun bir konuşma ve bekleme sürecinin ardından bu sefer kutuyu vermediğimi sadece kartı iade ettiğimi bahsedilen taahhüt'ün (24 ay abonelik sonrası kutu bizde kalıyormuş öyle bir kampanyaymış) kutu olduğunu abonelikten çıkma değil kutu vermeme taahhütü olduğunu belirtti. ben kutuyu kartıyla birlikte iade ettiğimi, zaten belirtilen adresten taşındığımı abonelik olmadan kutunun işime yaramayacağını ve kesinlikle böyle ayrıca bir taahhütün altına imza atmadığımı belirttim. kendisi ilk başta prosedür gereği bu sözleşmeyi gönderemeyeceğini söylese de sonrasında imzaladığımı iddia ettiği sözleşmeyi 48 saat içerisinde tarafıma göndereceklerini söyledi. ben elimdeki abonelik sözleşmesinden başka bir kağıda ya da kampanya sözleşmesine kesinlikle imza atmadım. dahası çözüm merkezinde bana zaten sistemde taahüt borcunuz gönümüyor sadece fatura başka bir bedel yok bilgisi verildi. sonrasında hukuk bürosuna bu doğrultuda bilgi verildiği sadece faturaların ödeneceği söylendi. bugün öğlen konuştuğum ersoy bey 2012 yılında taahhüt bedeliniz iptal edilmiş dedi. bu yazı üzerine arayan hediye hanım ise hayır taahhütünüz varmış diyor. eğer belirtilen süre içerisinde söyledikleri sözleşmeyi göndermezlerse sorunu yazar arkadaşların gösterdiği çözüm yolu doğrultusunda abonelik sözleşmem, kendilerine ve hukuk firmasına görüşme sırasında belirterek aldığım ses kaydıyla birlikte tüketici hakem heyeti ve btk yoluyla sorunu çözmeye çalışacağım. yardımcı olan mesajlarını esirgemeyen akıl veren tüm arkadaşlara gönülden teşekkür ediyorum. gelişmeleri eklemeye devam edeceğim.