12 haziran 2021 jahrein ali babacan yayını

  • babacan'ın ekonomiyle ilgili söylemleri üzerinde duracağım yayındır.

    2002 sonrası kişi başına milli gelir, enflasyon ve faizdeki iyileşmelerle ilgili yorumu herkesin bildiği üzere doğru. peki aynı süre zarfında emsal ülkelerde durum nedir?

    2002 senesinde dünya bankası verilerine göre kişi başına gelire baktığımızda;
    türkiye'de 3687 dolar,
    brezilya'da 2829 dolar,
    rusya'da 2377 dolar,
    arjantin'de 2593 dolar.

    2000 öncesindeyse bu ülkelerin kişi başı gelirlerinde pek bir ilerleme görülmüyor.
    örneğin 1980'de kişi başı gelir arjantin'de 2758 dolar, türkiye'de 1564 dolar. aradan geçen 20 seneye rağmen belirgin bir yükseliş yok.

    2000-2013 yılları arasındaysa tüm bu ülkelerde kişi başına gelir yükseliş trendine giriyor.
    2013 senesinde dünya bankası verilerine göre kişi başına gelire baktığımızda;
    türkiye'de 12614 dolar,
    brezilya'da 12300 dolar,
    rusya'da 15974 dolar,
    arjantin'de 13080 dolar.

    2013 sonrasındaysa tüm bu ülkelerin kişi başına geliri dolar bazında düşüyor.

    dolayısıyla babacan'ın bahsettiği bu başarı hikayesi türkiye'ye özgü faktörlerin de payı olsa da daha çok küresel finansal koşullarla ilgili. yani türkiye, emsal ülkelerdeki trendle uyumlu hareket etmiş, bu trendi yukarı yönde kıracak bir hamle gerçekleştirmemiş.

    peki 2000'den sonra ne oluyor da bu ülkelerin milli gelirleri beşe, altıya katlıyor?
    2000'de dot com balonu'nun patlaması sonrası 2001'de abd'nin resesyona girmesi ve 11 eylül 2001'den sonraki süreçle birlikte fed, 2000 yılında %6.5 olan hedef faizini(federal funds target rate) 2001'de kademeli olarak %1.75'e kadar düşürdü. 2004'ün ikinci yarısına kadar faiz indirimleriyle fed hedef faizini %1'e kadar düşürdü. abd'de enflasyonun ve konut başta olmak üzere varlık fiyatlarının yükselişe geçmesiyle 2007 sonuna kadarsa fed, hedef faizini %5.25'e kadar kademeli olarak yükseltti. parasal sıkılaşmayla birlikte konut balonunun patlamasıyla birlikte fed, 2008 finansal krizinin sebep olduğu resesyonu önlemek adına hedef faizini %0.25'e kadar düşürdü. bu oran 2015'in sonuna kadar %0.25'te sabit kaldı.
    dolayısıyla 2000-2013 yılları arasında finansal koşullar bir hayli gevşekti.
    aynı zaman zarfında abd 10 yıllık tahvil faizi de 2000 yılındaki %6.5'tan 2012 haziran ayındaki %1.5 seviyesine kadar geriledi.
    2012 sonundan 2018 sonuna kadarsa 10 yıllık faiz inişli çıkışlı da olsa %1-3 bandında kaldı. %3'e gidişler emsal ülke para birimlerinin değer kaybına neden oldu. en şok etki ben bernanke'nin meşhur konuşması sonrası oldu.

    burada 2008 sonrası dönemi öncesinden ayırmakta yarar var. 2008 sonrası enflasyona endeksli 10 yıllık tahvil getirisi çok keskin bir düşüş trendine giriyor ve 2011-2013 haziran arasında eksi reel faiz görülüyor. bernanke'nin konuşması sonrasıysa hemen hemen korona resesyonuna kadar pozitif reel faiz görülüyor.
    bu sayede 2013'e kadar emsal ülke para birimleri dolar karşısında pek değer kaybetmediğinden ötürü bu ülkeler dolar bazında büyüyor. 2013 sonrası taper tantrum ile birlikte bu ülkelerin para birimleri dolara karşı değer kaybına uğruyor ve türkiye'nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkeler dolar bazında küçülüyor.

    babacan'ın diğer bir argümanı küresel likiditenin eskisine göre daha fazla olması, bu elbette doğru. ancak aynı süreçte ülkeler büyüyor, borsa endeksleri şişiyor, seneler içinde her şeyin hacmi artar. dolayısıyla resesyonlara karşı fed'in yapacağı parasal genişleme her geçen yıl daha da agresif büyüklükte olacaktır. varlık fiyatlarını korumak için bundan 10 yıl sonra fed'in bilanço büyüklüğü belki 20 trilyon dolar olacak. mesele, fed'in bastığı parayı çekip 2008-2013 dönemini yaşatmak mı yoksa sermaye hareketlerine bağımlılığı azaltıp cari fazla veren bir ekonomi yaratmak mı? yoksa her parasal sıkılaştırmada şamar oğlanına döneriz...

    edit: imla

  • delikanlıysan sorarsın ali babacana,

    partisinde neden ensar vakfı tecavüzü skandalı sonrası ''insanca bir davranış'' ''çocuğunuza sahip çıksaydınız'' diyen eski akp milletvekili hatice dudu özkal kurucu üye olarak yer alıyor ?

    bademlemeye mi devam ? siyasal islama mı devam ? yolup yolmaya mı devam ?