11 kasım 2016 kanzuk'a açık mektup

  • ekşi sözlük yöneticisi olduğum zaman ilk açıklamamda şunları yazmıştım: " katılmadığım yegane husus herhangi bir zümre/düşünce/fikir/fraksiyona ait olanların sözlük dışında itilmesi. hangi görüşten olursa olsun, kim olursa olsun, sırf fikirleri beğenilmediği için sözlük'ten dışlanmak diye bir şey hiçbir zaman olmadı, olmayacak. ancak yazarların fikirlerinden bağımsız olarak sözlük'ü nasıl kullandıkları, fikirlerini nasıl ifade ettikleri eskisinden daha önemli olacak." (bkz: ekşi sözlük/#51126396)

    eleştirilerin tamamına yakınını okudum, genel olarak yazılanları ikiye ayırabilirim. 1. ne yazarsa yazsın ama ben bunu görmek istemiyorum. 2. yazamasın.

    ekşi sözlük olarak, farklı görüşlerin hepsine eşit mesafede durma tercihindeyiz. burası hiçbir zaman hiçbir fikrin yönetim tarafından diğerine baskın veya yeğ tutulduğu bir yer olmayacak. çoğunluk veya azınlık olduğuna bakılmaksızın her görüşe hukuk ve site politikası çerçevesinde yer vermeye çalışacağız. fikri dolayısıyla başkasını baskı altına almadıkça, nefret söylemi içermedikçe, hukuka aykırı olmadıkça içeriğe ve yazarlara müdahale etmeme tercihindeyiz. ekşi sözlük'ü var eden değer de bu.

    ancak yazarların beklentilerini olabildiğince karşılamak da tabii ki önceliklerimiz arasında yer alıyor. sözlük'ün kişiselleştirilebilmesi temel hedeflerimizden. henüz hayata geçmemiş olmakla birlikte, açık mektupta belirtilen şikayetlerin ortadan kaldırılması uzun vade hedeflerimizle de örtüşen, çözümü gayet basit bir durum.

    engellenen yazarların açtıkları başlıkların bugün'de ve gündem'de görünmemesini sağlayacak bir özellik kısa zamanda -bir kaç güne diyebilirim- hayata geçecek. engelle tuşunun yanında bulunacak bir seçenekle dilerseniz engellediğiniz kişinin açtığı başlıkları bugün ve gündem bölümlerinde görmeyeceksiniz. hızlı bir çözüm olması adına geriye dönük olarak işlemeyecek ama zaten şikayetlerin ve taleplerin neredeyse tamamı bir günlüğüne gündem olan başlıklara ilişkin olduğu için talepleri karşılamış oluyoruz.

    söz konusu açık mektup doğrudan şahsıma hitaben yazıldığı için şahsen cevapladım ancak kurumsal iletişim yönteminin olabilecek en yanlış hali bu. bundan sonrası için bu tür konuların iletişimini şahsen yapmayacağım, sözlük olarak yapacağız, vesileyle paylaşmak istedim. bunun bir çok sebebi var ama benim gerekçem şu: yetkim olmakla birlikte ekşi sözlük'te hiçbir kararı tek başıma almıyorum. tamamen bana ait ve kesinlikle uygulamak istediğim fikirleri dahi tartışmaya açıyorum. bana ait olmayan, ekip arkadaşlarımın önerdiği ve duyduğumda heyecanlandığım, hemen hayata geçirelim diye konuştuğumuz bir çok konu başka türlü hiçbir zaman ortaya dahi atılmazdı. her fikri, kimden çıktığından bağımsız olarak birlikte şekillendiriyoruz. nihai karar ve dolayısıyla tüm sorumluluk her daim benim olmakla birlikte, çok sevdiğim ekip arkadaşlarımın yok sayıldığı, iyi, kötü her şeyi benim yaptığım, benim duyurduğum tek kişilik bir sistem değil sözlük. olmadığı bir şey gibi de görünmesini istemiyorum.

  • mektubun ana fikri şudur;

    düşünce özgürlüğünü savunuyorum fakat benim gibi düşünmüyorsanız siktirin gidin.

    bu tavır bana birisini hatırlatıyor. kafası basanlar anladı bile.