1 kasım 2015 türkiye erken genel seçimi

  • telefonumu chp musahitine verirken;
    siz ozel hayata saygilisiniz,
    cuzdanimi mhp musahitine verirken;
    siz hirsizliga prim vermezsiniz
    diyerek verip biyiklinin domuz gibi bakmasini saglamak bile mutlu etti.
    aksam cifte mutluluk olsun.
    edit: troller tam kadro pazar mesaisinde. eksilemeyeni kovuyorlarmis aman diyim :)

  • seçimlerde sağlık sebepleri veya gerçekten zorunlu sebepler haricinde oy kullanmayacak olanlar,

    - 3 kasım 2002 genel seçimlerinde henüz 17 yaşındaydım, oy kullanamadım.

    - 28 mart 2004 yerel seçimlerinde ankara'da öğrenciydim, ancak seçmen kütüğüm izmir'deydi. bahane yaratmadım, öğrenci halimle parama kıydım, hafta sonu izmir'e gidiş-dönüş otobüs biletimi aldım, oyumu kullanıp ankara'ya döndüm.

    - 22 temmuz 2007 genel seçimleri yaza geldiği halde üniversitede istatistik dersinden yaz okuluna kalmıştım, seçmen kütüğümse hala izmir'deydi. yine bahane yaratmadım, öğrenci halimle parama kıydım, ankara-izmir arası otobüs biletimi aldım, gittim oyumu kullandım.

    - 21 ekim 2007 anayasa referandumunda üniversitem sağ olsun merkezi olarak benim seçmen kütüğümü ankara'ya taşıtmış, bu sayede ilk kez yolculuk yapmadan oy kullanabildim.

    - 29 mart 2009 yerel seçimlerinde aynı şekilde yolculuk yapmadan ankara'da oyumu kullandım.

    - 12 eylül 2010 anayasa referandumunda iş hayatına atılmış ve istanbul'a yeni taşınmıştım, seçmen kütüğümse hala üniversite yurduma bağlı olarak ankara'da kalmıştı. çalışan bir birey olarak vaktime kıydım, istanbul'dan ankara'ya gidiş - dönüş otobüs biletimi aldım, gittim oyumu kullandım.

    - 12 haziran 2011 genel seçimlerinde artık seçmen kütüğümü istanbul'a taşıtmıştım, yolculuk yapmadan istanbul'da oyumu kullandım.

    - 30 mart 2014 yerel seçimlerinin olduğu hafta sonu, işimden dolayı balıkesir/gönen'den erzurum'a seyahat etmem gerekiyordu. önce gönen'den 5,5 saatlik otobüs yolculuğuyla ve elimde kocaman bavul, bilgisayar çantası, sırt çantası + 3 takım elbiseyle istanbul'daki evime gittim, hemen evime eşyalarımı bırakıp oyumu kullandım, tekrar eve gidip eşyalarımı aldım ve hemen havalimanına koşup erzurum uçağıma yetiştim. bunun için gece 3'te kalkıp gönen-istanbul otobüsüne bindim, o kadar eşyayı oradan oraya sürükledim, uçağa soluk soluğa yetişmeyi göze aldım ve oyumu kullandım.

    - 10 ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde işimden dolayı samsun'daydım. gidiş-dönüş 500 liraya ulaşan uçak biletlerini aldım, hafta sonu için istanbul'a gittim ve oyumu kullandım.

    - 7 haziran 2015 genel seçiminde işimden dolayı amasya'daydım, amasya havalimanı'ndan kalkan uçakların seferleri bana uymuyordu; o yüzden 1,5 saatlik yolculukla samsun havalimanı'na ulaştım, uçağa atladım ve hafta sonu için istanbul'a gidip gelerek oyumu kullandım.

    - 1 kasım 2015 genel seçimi yaklaşıyor. şu anda işimden dolayı kütahya/emet'teyim ancak istanbul'a gidip oyumu kullanacağım.

    şu ana kadar facebook'unda herhangi bir şekilde

    - mevcut yönetimin baskılarından bunaldığını belli eden,
    - polis şiddetinden bahseden,
    - medyaya yapılan zulmü eleştiren,
    - ülkenin doğusuna yapılan ötekileştirmeden rahatsız olduğunu ifade eden,
    - "kızlı-erkekli evler" çıkışında ortalığı ayağa kaldıran,
    - doğum kontrol haplarına erişimin zorlaştırılmasını, kürtajın neredeyse imkansız hale getirilişini kabul edilemez bulan, "benim bedenim benim kararım" diye ortalığı yıkan,
    - internet sitelerinin bir bir sansürlenerek kapatılmasını protesto eden,
    - saat 22:00'den sonra alkol alabilmek için köşe kapmaca oynamak zorunda kalan,
    - çarşaf çarşaf atatürk fotolarını ve 29 ekim hasebiyle bol bol "efendiler!!! yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz!!!" sözlerini duvarına taşıyan,
    - ve daha aklıma gelmeyen binlerce şeyi paylaşan

    "pek duyarlı" ve "pek vatansever" ancak her ne hikmetse bir bahaneyle oy kullanmayacak arkadaşlar... alınganlık etmek serbest, çünkü haberiniz olsun ağzımı bozacağım:

    bahanenize sokayım!
    tek tek, her birinizin!!!

    evet senin de!!!

  • bundan kırk elli yıl sonra bu ülkenin vicdani tarihi yazılırsa en önemli sayfalarında 7 haziran seçimleri olacak. seçimin öncesinden sonrasından, alınan oy oranlarından, barajdan, 400'den falan bahsetmiyorum. aslında seçimin kendisi bile değil benim derdim, umurumda da değil artık zaten. iktidar değişse bile bu ülkenin bir gerekli normalleşmeyi geçirebileceğini düşünmüyorum. ama derdim şu;

    7 haziran seçimleri; yetmez ama evet'ten sonra, gezi'den sonra, 17 aralık'tan sonra, soma'dan, hızlı trenden, başka birçok felaketten ve çevre katliamından sonra bile, akp bünyesinde yer alan ya da onu destekleyen herkese her şeye rağmen bir "son pişmanlık" şansı tanıdı. herkesin hala elini vicdanına koyup kendine "biz yanlış yapmışız, demokrasi yok oluyor, huzur bitiyor, ekonomi eriyor, toprak ölüyor" itirafını yapma imkanı, iyi ile kötü arasında son kez seçim hakkı vardı.

    ne yazık ki, artık onlar için bir geri dönüş noktası yok.

    ve açıkçası, haziran seçimi sonrasındaki süreçte ülkenin kana bulanmasına rağmen akp içinde olan ya da destekleyen herkesin, mesela dün yan basan boynukalın'ın ve ışılak'ın, seçmeninden "ermeni döllerini birlikte temizleyeceğiz" tweeti alan esayan'ın, hedefçi cem küçük'ün, damat irade'nin, nagehan'ın ve kocası sakallı nagehan'ın, stat açılışında fotoğrafa girmek için kırk takla atanların, bir anda türbana giren şarkıcının, babasından kalan soyadını satan ülkücünün, milletin amına koyan inşaatçının ve ismini şu an hatırlayamadığım için bana gönül koymaması gereken bilcümle döneğin, taptıkları "iktidar" tükenince ne yapacağını, hayatına utanmadan nasıl devam edebileceğini çok merak ediyorum.

    hepimiz biliyoruz, kaypaklığı ile meşhur bu insanlar kapana kısılmış halde çaresizce aynı kötülüğü beslemeye devam edecek.

    evet siz, iktidar hırsına memleketini satanlar; satılıksınız.
    siz son pişmanlığı bile geçtiniz. şu dünyada iki gram adalet varsa 1 kasım'dan sonra insan içine çıkamayacaksınız.
    tarih sizden bahsetmeye utanacak.

  • gördüğüm kadarıyla inanılmaz bir rehavet var muhalif kesimde.

    ve ben tayyip erdoğan'ın ikinci kez mağlup olmak için bir mücadeleye gireceğini düşünmüyorum. her türlü yola başvurulabilir. icabında bi bakarsınız doğuda bir sürü sandık güvenlik gerekçesiyle geçersiz sayılır, batıda da neler yaptıklarını zaten gördük. bence bu sefer çetin bir seçim maratonu bizi bekliyor.

    fırsat yaratın, oy ve ötesi vs ne varsa içinde yer alın.

    edit: bir arkadaş mhp bile baraj altında kalabilir yazmış, bence zor ama olabilir. zira amaç 276 değil, 330. bunun yolu da bir partiyi baraj altında bırakmaktan geçiyor.

  • taşlarla sopalarla yapılacaktır.

    hatta bu iyimser oldu, sandık çevresinde kimin daha çok silahlı adamı varsa o kazanacaktır.
    1946 seçimleri ne benzer bir şey olacaktır bu erken seçim.

    sonrası kan, sonrası gözyaşı.
    ülkece hakettiğimiz sona doğru gidiyoruz.
    salaklıktan helak olan toplumlara örnek olarak tarihte yerimizi alacağız herhalde..