1 ekim 2015 dikimevi ego kazası

  • öncelikle şunu bir hatırlayalım (bkz: 1 ağustos 2014 kabataş iett kazası)

    iki kazada da aynı şehir efsanesini dinledik çok bilenlerden: "frenleri patlamış"

    öncelikle şunu öğrenelim: otobüs ve kamyonların frenleri patlamaz! çünkü sistemleri ters çalışır.

    sizin aracınızda siz fren pedalına bastığınızda fren merkezinizden pedal basıncı kadar hidrolik fren kaliperlerine pompalanır. bu hidrolik basınç kaliperleri disk ya da kampanalara doğru iter ve frenleme gerçekleşir. dolayısıyla sizin aracınızın fren hortumları kesilir ya da patlarsa frenleri çalışmaz.

    otobüs ve kamyonlarda ise durum bambaşkadır. birincisi sistemler hidrolikle değil havayla çalışır. ikincisi ve en önemlisi ise fren kaliperleri ters çalışır. yani hava hortumlarını keser ya da patlatırsanız kaliperler diskleri sıkar. otobüsü çalıştırdığınızda havaları dolmadan fren kaliperleri salmaz. hava dolunca kaliperler açılır ve araç hareket edebilir. fren pedalına basıldığında fren merkezi havayı boşaltır böylece kaliperler sıkar ve frenleme gerçekleşir.

    bu nedenle frenlerin tutmaması için tek bir senaryo vardır: uzun süreli frene basılı yokuş aşağı iniş

    bu senaryoda diskler ya da kampanalar yoğun kullanımdan dolayı aşırı ısınır, balatalar kayganlaşır. ancak unutmayalım bu senaryo için cinnah gibi dik bir rampadan aşağıya aşırı yüklü bir otobüs ya da kamyonla ayağınızı hiç frenden kaldırmadan inmeniz gerekir. işte bu senaryoyu devre dışı bırakmak için de retarder dediğimiz sistem geliştirilmiştir. bu sistem frenlemeyi şanzuman üzerinden şafta ters basınç uygulayarak yapar. retarder sistemleri direksiyon yanındaki bir kolla kumanda edilmekte olup günümüzde fren pedalına da entegre edilmiştir. dolayısıyla bu senaryoyu da devre dışı bırakıyoruz.

    peki ne oldu?

    "1 ağustos 2014 kabataş iett kazası" için iddia ettiğim senaryo: gaz pedalı! ya şöför yanlışlıkla frene basacağına gaza bastı ya da gaz pedalı takılı kaldı. başka teknik birşey olamaz.