şimdi erdoğan'a destek vakti

  • ahmet hakan'ın 12 ocak tarihli yazısının başlığı. tık almasın diye link vermiyorum ve yazık diyorum kendisine, demek sonunda döndün kendi mahallene! işte o yazı:

    şimdi erdoğan'a destek vakti

    anadolu selçukluları döneminde yaşayan ünlü hattat el fürüz bin guttak'ı bilmeyeniniz yoktur. hattatlık alanında ülkeye dünya ve avrupa şampiyonlukları kazandırmış, bugün bile oxford üniversitesinde kendisi adına açılmış olan bir kürsüsü bulunan bin guttak, aynı zamanda döneminin en bilinen muhaliflerindendi.

    *

    sultan 2. melikşah ki hiddetiyle bilinirdi
    bin guttak'ın ismini duyduğunda şöyle bir titrer
    sağına soluna bakar
    zikre dalarmış.
    hiç sevmediği bin guttak'a cesaretinden dolayı sempati beslermiş.
    hatta bir rivayete göre
    oğlu 3. melikşah'a bıraktığı vasiyetinde
    bin guttak muhalefete devam ederse
    gerekirse işkenceyle sakat bırakılmasını ama asla öldürülmemesini tembihlemiş.

    *

    bin guttak muhaliflik uğruna evini, develerini, ayılarını ve o zaman elinde ne varsa kaybetmiş, ailesine haciz getirilmiş, babası idam edilmiş, dönemin en hatri sayılır kardiyologlarından olan dedesi rabat'a sürgüne gönderilmiş ancak yine de "dönen dönsün ben dönmezem yolumdan" diyerek adeta yüzyıllar öncesinden ruhi su'ya selam çakmıştır.

    *
    işte yine aynı bin guttak, timur ordularının anadolu'ya girmek için dört bir yandan saldırdığı bir dönemde, tüm halkı şehir meydanında toplayarak şu konuşmayı yapmıştır:

    "ey ahali! biline ki benim sultan melikşah'a karşutluğum imdi son bulmuşola. timur denülen deyyus ne vakit defola, benim karşutluğum yine başlaya"

    evet, anadolu topraklarındaki muhaliflerin atası sayılan bin guttak'ın gelen bir dış tehdit karşısında tavrı bu. peki bugün bir yandan çar deli petro hayranı putin, diğer taraftan hitler hayranı esad'la ülkemizin çıkarları için savaşan erdoğan'a karşı biz nasıl bir tavır takınacağız? elbette bin guttak gibi hep destek, tam destek, ton destek!

    onurlu muhalefet bunu gerektirir.

    çılgın bir sosyalist: lady ga ga

    bugünlerde elimden düşürmediğim iki kitap var. biri das kapital, diğeri de lady ga ga'nın otobiyografisi. ikisi de bir çırpıda okunan, son derece akıcı dille yazılmış eserler. marx'ın kapital'inin dünya siyasetinde oluşturduğu etkiyi herkes bilir ancak lady ga ga üzerindeki etkisini bilen sanırım pek yok..

    *

    manchester'in bir köyünde yapayanlız küçük bir kızdı emma thatcher. babası köyun önde gelen eşcinsellerinden, annesi ise bir öğretmen ve ayni zamanda eğitimciler sendikasının (education-sen) ilçe başkanıydı. bir gün küçük emma sosyalist annesine: "anneciğim, benim sanata ilgim var" dedi. bunun üzerine annesi kendisini ilçedeki halk evi'ne (public house) götürerek gitar kursuna (guitar course) ve halk oyunlarına (people's games) yazdırdı.

    *

    işte o public house'ta yetişen küçük emma büyüdü, lady ga ga oldu ve dün akşam en iyi oyuncu altın küresini aldı. nereden, nereye diyerek, kendisini tebrik ediyorum.

    silerdi, niye sıkıntı yaptınız

    zamanında bana gece gündüz hakaret eden,
    doğan holding tamil kaplanlarıyla, boyner thkpk-ml örgütüyle bağlantılı iftiralarını atan star gazetesi köşe yazarlarından ercan yalamık kovulmuş.
    sebebi de son yazısında eleştirdiği aksüt holding'in erdoğan ailesinin yakın dostu recai dümenci'ye ait oluşu.
    ah be yalamık, diyemedin mi patronuna "kardeş sileriz sıkıntı yapma"

    *

    şaka bir yana gazeteci kovulması nereden, nasıl gelirse gelsin, safa gelmedi, hoş gelmedi.

    hangi soğan?

    eskiden islamcılar arasında gizli bir hayranlıkla okunan attila ilhan'ın hangi sol, hangi atatürk, hangi ekolayzir...vb kitapları vardı. bir haftalık bodrum tatilim sırasında şunu anladım ki, türk çiftçisinin soğan tutkusu bu çeşit bir kitap yazılmasını gerektirecek kadar başka bir tutkudur. bodrum belediyesi öncülüğünde günler süren soğan konulu seminerleri ve konferansları izledikten sonra bunu farkettim. artık soframda soğan varsa özel bir önem gösteriyorum kendisine. saygı duyuyorum.

    *

    bodrum'da tanıştığım soğan yetiştiricisi muhlis amca'ya da buradan selamlarımı sunuyorum. kendisinin çatlak ellerinden fışkıran emek, adeta bin yılın coşkusunu damarlarımıza işliyor. halıkarnas balıkçısı olarak da bilinen can baba boşuna dememiş "ben çiftçinin zeki, çevik ve namuslusunu severim...başkan mao da" diye.

    erdem ile can 49 gündür tutuklu