şato sahibi olunsa yapılacak ilk şey

  • etrafını kazıp suyla doldurmak, önüne de kazıklar yerleştirmek. böylece kimse gelemez ben de oturur surlardan millete hareket çeker çay içerim.

  • şatoma gitmek için cher havzası ile indre havzasını birbirinden ayıran yaylanın üstünde bulunan ve bir kestirmeyle varılan charlemegne arazisi adlı kıraç topraklardan geçmeyi tercih ederdim. bu yamacı tırmanırken, komşu azay şatosu görünüyordu, çiçeklerle örtülü tepenin üstünde yükselen bu şatoya ilk görüşte hayran olmuştum. sonra aşağılarda bir yerde diğer komşum sache şatosu'nun romantik silüetine bakardım. kişide melankolik duygular uyandıran bir yerdi burası. sığ yaşamaya alışmış kimseler için fazla sıkıntılı görünebilirdi, ama ruhlarında acılar birikmiş şairlere çok elverişli geleceği de muhakkaktı. işte ben de bu yüzden, şatomdaki bu sessizliği, çevresindeki çıplak ağaçları, ıssız düzlüklere yayılmış esrarı sevecektim.*

  • şatoma perde, halı, mobilya bakardım.

  • kediler aşağı düşmesin diye pencerelere tel taktırırdım.

  • hani şatoların kulelerinin tepesinde bir oda olur ya, korku filmlerinde tek ışığı yanan yer orasıdır. işte orayı yatak odası yapmak ilk işim olurdu.

  • çevresine su kanalı yapmak lazım dost var düşman var

  • kapıların altına şerit sünger yapıştırmak.

  • kafka'nın şato sunu okurdum. zira hâlâ okumadım. bunu yazan kesin olmuştur.
    olsun. herhalde benim için en büyük sorun korku olurdu. büyük mekanlarda tek başıma nasıl duracağım. bir köpek alırdım. iri bir köpek. hem koruma hem yalnızlık gidericisi olarak. televizyon alırdım 120 ekran falan. gece odadan dışarı çıkamazdım. korku filmi asla izlemezdim sanırım. zor valla hayal ettim de demin. gece sesler gelir, rüzgar falan, kapı gıcırtıları, bak tüylerim diken diken oldu, bir de köpek sebepsiz yere havlarsa tadından yenmez. pompalı falan mı alsam, şatom olduğuna göre para sorun olmaz. yeme içme nasıl olacak. kasabaya inerim, makarna, et, hazır şeyler alırım. bir de ampul, her yere lamba takarım. harekete duyarlı olanlardan. öyle işte. köy evinde doğu büyümüş birinin bu kadar fantezisi oluyor.

  • boş odaların kapılarını kapatıp daha az şömine yakmak.

  • şatonun etrafını su ile kapatıp içine timsah yerleştirdikten sonra bağımsızlığımı ilan edip, diplomatik temaslara başlamak.