ırak ve şam islam devleti

  • bol bol kafa kesip bunların videolarını yayınladıkları dönemde, müslüman coğrafyada büyük destek gören örgüt.

    hd kalitesinde çektikleri propaganda filmleri büyük bir keyifle paylaşılıyor, yayılıyordu.

    ne zaman ki iş boka sardı, aynı destekçi tayfa tarafından bir anda "amariganın ezrailin uşağı" denerek tu kaka ilan edildi.

  • atatürk havalimanı saldırısı hariç türkiye'deki tüm saldırılarında doğrudan alevi/kürt/seküler/solcu/turist gibi belirli grupları hedep alan örgüt.

    aslında muhtemelen havalimanı saldırısında dış hatları seçmeleri de turistlere yönelik olduğu ihtimalini yaratıyor.

    bütün bu hedefleri bu örgütü açıktan olmasa da gizliden milyonlarca insanın sempati duyduğu bir örgüt konumuna getiriyor.

    *20 temmuz'da suruç'ta ölenlere niyazi diyenler,
    *100'den dazla insanın öldüğü ankara katliamının saptırılıp neredeyse ölenlerin suçlu konuma getirilmesi ve bu mahalde girilen bir entrynin 4000 fav alması,
    *fransa'daki katliamın ve yine belçika'daki katliamın "onlar da terörü destekliyor hepsi pkkli" diye neredeyse sevinçle karşılanması,
    *fransa katliamı sonrası gaziantep'teki işid konvoyu...

    bu örgüte doğrudan tepki gösterenler sadece bu örgütün doğrudan hedefi olan kitle sadece, geri kalan milyonların umrunda olmadığı gibi "onlar da x gibi, bütün terör örgütleri aynı" goygoyları ile aklınca duyarlı pozları kesme derdindeler.

    ışid ne pkk ne el kaide ne de dhkpc gibi örgütlerle bir tutulamaz.

    sadece 3 senede ırak ve suriye'de demografi değiştirecek kudrete sahip, dünyanın her yerinde eylem yapabilme kuvvetine sahip bu örgütü diğerleri ile bir tutanların bu örgüte sempati besleyenlerden hiçbir farkı yok.

  • irak el-kaidesi'nin suriye'ye de sicrayarak levant bolgesinde olusturmak istedigi islam devletinin populer adi.

    ayni zamanda hakkinda gercek islami temsil eder mi etmez mi tartismasinin en cok yapildigi devlettir. kimilerince devletten ziyade yurtdisi baglantilari da olan taseron bir teror orgutu olarak gorulur ve yaptiklarinin dogrudan islam ile bagdastirilmamasi gerektigi savunulur. bu gorustekiler isid'in surekli muslamanlara saldirmalarini, ote yandan israil'e saldirmamalarini bir arguman olarak kullanirlar.

    sonucu bastan soyleyeyim; isid yurtdisi baglantilari olan taseron bir orguttur ama gucunu tumuyle sunni selefi akimdan alir. islami literaturu duz mantikla yorumladiginizda islamiyeti gercege yakin uygularlar. siradan orgutler yerine yer altinda degildir ve etkisi altina aldigi bolgeyi bir devlet gibi yonetir. tartismayi yaparken sapla samani birbirine karistirmamak icin isid'in islam yorumunu onun yurtdisi baglantilari ya da terorist yani ile ortmeye calismamak gerekiyor.

    siz bir bolgeyi yeniden tasarlamak istiyorsaniz o bolgede isinize yarayacak dinamikleri kullanirsiniz. hicbir gucun bir bolgede sifirdan ideolojik bir hareket olusturmasi mumkun degildir. ajanlarin gorevi sadece katalizor gorevi gormektir. sureci hizlandirir, lojistik destek verebilir ve surece kendi lehine olabilecek ufak dokunuslar yaparlar. yani orada zaten uyuyan bir hareketi uyandirirlar. ilerde bu olusum kendilerine de zarar verebilir ama ajanlar icin onemli olan fayda zarar oranidir. eger fayda kismi agir basiyorsa zarar kismi mumkun mertebe onemsenmez ve minimumda tutulmaya calisilir.

    burada sunu anlamalisiniz ki yillar once henuz ajanlar bolgede cirit atmiyorken orada oyle fikirde insanlar vardi ki islamiyeti yorumlama sekilleri, hayalleri isid gibi bir olusum ile susluydu. bu hayalleri onlara veren kurandi, sunnetti, sunni selefi din yorumuydu. ajanlarin tek yaptigi bu hayali gercege cevirmelerine yardimci olup, bu insanlarin pozisyonlarini bolgede kendi lehlerine kullanmaktir.

    isid muslumanlara saldiriyor, israil'e saldirmiyor argumanina gelelim. tarihin hangi vaktinde muslumanlar yahudilere karsi buyuk bir savasa giristi cok merak ediyorum. muhammed doneminde bile yapilan savaslarin cogu mekkeliler'e karsidir. sadece mekke'ye karsi yapilan ittifaki bozduklari icin bazi yahudi kabilelere saldirilar duzenlenmistir. yahudiler muhammed'in hicbir zaman odak noktasi olmadi. yahudiler tarihin farkli donemlerinde avrupa'dan kovulduklarinda dahi onlara kucak acan her zaman musluman osmanli imparatorlugu ve ortadogu olmustur. bugun anladigimiz bicimde yahudi musluman dusmanligi 20 yy.'da icat oldu. milliyetcilik akimiyla beraber mesele ortadogudaki toprak ve kaynak paylasimidir. dogrudan dinsel degildir. turkiye'deki abarti ve absurt yahudi dusmanligini akit gazetesi gibi fantastik medyadan ogrendiyseniz bunu tekrar gozden gecirin derim. hiristiyanligin gobeginde dogan masonluk bile turkiye'de yillarca gizli ve kotu bir yahudi yapilanma olarak tanitildi. oysa alakasi yoktur. o yuzden isid'in su an israil'e saldirmasi icin dogrudan tarihsel bir sebebi yoktur. gunluk siyasete gore saldirabilir de saldirmayabilir de...

    isid muslumanlara saldiriyor argumani ise sanirim cahillikten ileri geliyor. muhammed oldukten sonra muslumanlar birbirine girmis neredeyse ecelinden olen halife kalmamistir. ayse yani peygamberin karisi cemel savasinda cariye pozisyonuna dusmus, sonrasinda serbest birakilmis, kuran sayfalari mizraklara asilmis, peygamberin torunlari katledilmis, millet birbirinin karisini savas esiri olarak almistir. muslumanin muslumana yaptigini baskasi yapmadi desek yeridir. bugun de aynisi devam ediyor. bunu anlamakta zorlanan ise musluman olsa da islami literaturu iyi bilmeyen turkiye muslumanlaridir.

    islami literaturu kuran, hadis ve peygamber donemi de dahil yasanan tarihi olaylarin toplami olarak ele alirsak bugunku isid aslinda 1400 yil once ortadoguda yasananlarin birebir kopyasidir. samimi olarak soyluyorum inanmayan acsin literaturu okusun. isid'in gercek islama benzetilmesinin sebebi de budur. islamiyeti turk-islam sentezi perspektifiyle yorumlarsaniz ya da sadece kuran merkezli bir yorum getirirseniz evet yasanan olaylari biraz garipseyebilirsiniz. ancak burada bile problem tam olarak ortadan kalkmaz cunku kuran'in kendisi yapisal sorunlar icerir. bu yapisal problemler de zaten isid gibi olusumlarin dogmasina sebep veriyor. kuran 1400 yil once de bu problemlere sebep oldu simdi de ayni problemlere sebep oluyor. bu bin yillardir test edilip sinanmis birsey. gercegi goremeyen namazinda niyazinda nur yuzlu babaannesi tarafindan buyutulen, ilkokulda diyanetin peygamberin guzel ahlaki basliginda secme hadisleri okuyan turkiye muslumanidir.

    kuran'in kendisi yoruma acik bir sekilde siddeti, savasi, koleleligi, cariyeligi, kadin erkek esitsizligini* icerir. bunu nasil yaparsaniz yapin ortemezsiniz cunku ayetler ile sabittir. konuyu rasyonel degerlendirmek icin kuran'i matematiksel bir sistem gibi ele alirsak 99 dogru tarafi olsa bile 1 tane hatali tarafi olmasi bu sistemi curutur. sistemsel ele alinca o 99 dogrunun bir anlami kalmaz. anlatmaya calistigim yapisal problem de budur. bu oyle bir yapisal problemdir ki her zaman icin bir isid dogurma potansiyeli vardir. yoksa elbette kuran icinde duzgun ifadeler var ancak bunun rasyonel degerlendirme icinde anlami kalmiyor. hadisleri, yasanan tarihi olaylari bir kenara atmistik ama elimizdeki kuran'da bile hatalari gorunce bu sefer edip yuksel gibi 19 mucizesiyle bazi ayetleri de atmaya baslarsiniz. kuran da degistirilmis ben aslinda icindeki 99 iyi yana inaniyorum geri kalan hatali 1 sonradan eklenmistir demeye baslarsiniz. inanmak istedikten sonra boyle de inanabilirsiniz, ben bile inanabilirim ama bu sefer de ortaya baska bir yapisal problem ortaya cikar. icerigindeki kusursuz tanrinin kusurlu bir iletisim sistemiyle insanlarla haberlesmesi tanrinin kusursuzlugu ile celisir*. bu durumda ya tanrinin kusurlu olabilecegini kabul etmek gerekir ya da kuran'in kulliyen bir tanri sozu olamayacagini kabullenmek gerekir. kuran ve aslinda din oyle bir sistemki rasyonel bir zemine oturtmak istediginizde illa bir yani havada kaliyor. neyse bu bahis dogrudan isid ile alakali degil o yuzden bitiriyorum.

    artik sorgulamak, isid'in gercek islami temsil edip etmedigini ogrenmek size kalmis diyorum. biliyorum saf bir inanc ile islamiyeti kabullenmisken onu sorgulamak, gerceklerle yuzlesmek cidden cok zor. kolay gelsin.

  • hala "gercek islam bu degil" sloganiyla yaptiklarini islam'dan izole etmeyen calisanlarin goruldugu baslik...

    hayir su "gercek islam bu degil" anlayisindakilerin sunu da dusunmesi lazim: dostoyevski'yi ne kadar iyi rusca bilirsen o kadar iyi anlamaz misin? balzac'i ne kadar iyi fransizca bilirsen o kadar iyi anlamaz misin? kazancakis'i ne kadar iyi yunanca bilirsen o kadar iyi anlamaz misin?
    e o halde kuran'i da ne kadar iyi arapca bilirsen o kadar iyi anlaman gerekmez mi?

    peki bu isid ve turevleri hep anadili arapca olan tiplerden olusmuyor mu?

    hani hep su refleks var ya "aaa oyle deme, arapca'da o su anlama da geliyor, bu manaya da cekilebiliyor, yani kuran'da tam onu demek istememis olabilir, falan filan..." yahu, anadili arapca olan adamdan daha mi iyi bileceksiniz hangi manaya geldigini?

    gercek islam, araplarin yasadigi islam'dir arkadaslar... kimse kendini kandirmasin... isid de bu gercekligin en yalin, yontulmamis halidir...