ışid vurdukça pkk terör örgütüdür demek

  • [blog ve medium içerik aynı, sadece okunma kolaylığı için]

    ansiklopedilere geçebilecek bir red herring örneği.

    "pkk sanki hayır kurumu mu" benzeri reflekslerin popülerliği bu taktiğin gücünü gösteriyor. akışını da yazayım, tam olsun:

    1) konu: failinin ışidçiler olduğu anlaşılan, ülke tarihinin en büyük terör saldırısı.

    2a) tartışılması gereken (saldırı özelinde): bu adamların ışid'e katıldıkları belliyken, ve babaları tarafından emniyete şikayet edilmişlerken, ankara'nın ortasında bomba patlamalarına izin veren istihbarat ve emniyet sorumsuzluğu. ve muhtemelen hapis gerektiren bir ihmal için (veya "ihmal" için), en azından istifa beklenmesinin bile siyasileri güldürmesi.

    2b) tartışılması gereken (genel olarak): ışid'i beslerken alternatif önlem almayan bir dış politikanın bedeli

    3) ortaya atılan hedef (red herring): pkk. hükümet yetkilileri ağız birliği ederek, ışid'le aynı nefeste pkk'nın ve esad'ın ismini anıyorlar. havuz medyası "ışid-pkk ortaklığı" manşetleri atıyor. işin ironik yanı ise, sözde sorumluların hepsi birbirine düşman.

    (bu taktiği en bariz biçimde uygulayan da akp tabanının nefret ettiği netanyahu: içinde ışid'in geçtiği her konuda hamas'ı da anarak, sürekli tekrar yoluyla ikisini ilişkilendirip, özellikle amerikan sağından destek arıyordu.)

    4) şu anda tartışılan: mitingde ölenlerin hainlik dereceleri ve pkk. hem de pkknın bu olayla alakası dahi değil, pkk'nın 30 yıllık terör sabıkası.

    ***

    sen "ankara'daki patlamayla pkk'nın ne alakası var" diyorsun, o "ne yani, pkk hayır kurumu mu?" diyor.
    sen "hükümetin derdi saldırıyı çözmek değil, ihaleyi hdp'ye yıkmak" diyorsun, o "bu saldırının benzerlerini pkk yıllardır yapıyor, hdp de bunların uzantısı" diyor.
    sen ölenleri anıyorsun, o ölenler hakkında pek bir şey bilmese dahi bunu hakettiklerini ima ediyor (sanki haketmiş olsalar dahi ankara'nın ortasında 100 kişinin havaya uçmuş olmasındaki sıkıntı daha büyük değilmiş gibi)

    bunun sonu yok. red herring, siyasetteki en başarılı taktiklerden biri, çünkü insanların bir kısmı akıllarından çok kalpleriyle, geri kalanı da kalplerinden de çok götleriyle düşünürler. haklı oldukları durumlarda dahi (pkk hakkında söylediklerinde haksız değiller).

    ***

    sonuçta,

    bu olay ortadoğuya komşu olmak gibi pasif bir rolün sonucundan ziyade, iktidarın milyarlarca dolar harcayarak gayet aktif biçimde izlediği bir dış politikanın doğrudan sonucuyken,

    ve aylar öncesinden başlayan komple bir istihbarat ve emniyet çöküşü yüzünden yaşanmışken,

    ve hemen sonrasında yaralılara müdahale rezalet iken,

    ve bunlara karşın göstermelik de olsa herhangi bir siyasi ve idari sorumluluk gösterilmemişken (sanırım bugün ankara emniyet müdürü kovuldu ilk olarak),

    ve akabinde getirilen yayın yasağının (ki bu yasak internette yapılan eleştirel yorumları dahi kapsıyor) hükümeti korumak dışında hiç bir pratik yararı ve etik gerekçesi yokken,

    ve terör komisyonunu reddetmiş bir iktidarın seçimden beri yürüttüğü "hdp'nin meclise girmesi - pkk'nın azması" ilişkilendirme kampanyasına ek olarak, pkk'yı da hasmı işıd ile özdeşleştirmek için koordineli bir çalışma yürütüldüğü belliyken,

    kısacası hesabı sorulacak bu kadar şey varken,

    halen ankara saldırısı gündeminin %90'ının, pkk veya selonun samimiyeti veya kurbanların ötekileştirilme çabaları olması, bunun da siyasi kutuplar cizgisinde yapılması (sanki konu bir vergi politikasındaki görüş farklılıklarıymış gibi) iğrençlikten başka bir şey değil.

    ***

    bütün gündemin ışid veya devlet kurumlarının hataları olmasını beklemiyorum, pkk terörünün ve hdp'nin de merkezinde olduğu ayrı tartışmalar var ve olmalı. ama ankara katliamının içi resmen iktidar tarafından kazılıyor, boşaltılıyor, yerine bambaşka bir şey konuluyor ve millet vatanseverlik şurubu sanarak bu zehri yutuyor.

    bu kadar vasıfsız insanlar tarafından bu kadar alenice manipüle edilmeyi kendine yediremeyecek kadar vatandaşlık bilinci olanlara, tüm bunların açıklanması gerekmez.

    ***

    [edit: ben akıl sağlığımı korumak için türkiye gündemini an be an takip etmiyorum, fakat gördüğüm kadarıyla selo saldırının hemen sonrasında akp'yi nerdeyse saldırıyı organize etmekle itham etti ve oy devşirmeye çalıştı. dolayısıyla hükümetin şu an yaptığının da meşru bir cevap olduğu düşünülebilir. düşünmeyin! selo'nun yaptığı fırsatçılıktı (samimiyetsiz olduğunu sanmıyorum, çok erken davrandığı için bunu dedim) ama hedef şaşırtmaca değildi. sonuçta hükümet-ışid ortaklığı olmasaydı dahi, sırf ihmal yüzünden ve sonrasında yaşanılanlar yüzünden, her muhalefet partisinin hükümete giydirmeye hakkı ve sorumluluğu var. hele ki önceki katliamlardan sonra. hükümetin yapacağı şey en fazla "ölümler üstünden siyaset yapmayın" klişesini tekrarlamaktır, yoksa siyasi rakibini altetmek için götünden fail uyduramazsın. hükümet sütten çıkmış ak kaşık olsaydı dahi, bir terör saldırısı sonrası devleti temsil ettiği bir durumda böylesine partizan bir strateji uygulayamaz, çocuk oyuncağı mı bu? kaldı ki bütün bunlar bir bağlam içinde cereyan ediyor: akp'nin seçim sonrası hdp politikasını görmüşken, dahası onun öncesinde "gezici-paralelci-terörist-siyonist ortaklığı" gibi havuz medyası çiğliklerine tanıklık etmişken, bu katliam konusunda hala hükümeti "müdafaada" imiş gibi resmetmek imkansız. yapılan manipülasyonu, selo'nun suçlamalarına denk ve normal bir tepki olarak görmek daha da imkansız.]