üst komşunun dört nala koşan çocuğu

  • sanki sabah 8den gece 1e kadar hoplama koşmayı çekmiyormuşum gibi birde ramazan tarifesi başlatan orospu çocuğudur.

    orospu çocuğunu sahura kaldırıyorlar bide 04:30dan sabah 6ya kadar hopladı zıpladı. genelde yatmadan yerim ki sahura kalkıp uykum bölünmesin. bu amcıklar yüzünden 3gündür uykusuzum. dün sondu ama, bu gece aynı saatlerde uyanırsam mikasa futbol topuyla ebenizi sikecem sabaha kadar yukarı vura vura.

  • iki sene çok çektim bu sorundan ve sonunda evimi değiştirdim. sırf komşu rahatsızlığı yüzünden. basit bir sorun gibi görünse de zamanla hayatı zehir ediyor. aynı sesi her gün duya duya insanda takıntı oluşuyor. çocuk sesinden nefret eder duruma geliyorsun bir süre sonra. uyardığında ise "çocuk sonuçta" cevabıyla karşılaşıyorsun. yahu tek çocuk sende mi ey gerizekalı? bina çocuk dolu ama ne hikmetse her daire bir tek senden şikayetçi. sadece gündüz olsa insan çocuktur enerjisini atacak tabi der tahammül eder ama bizim komşu olacak ayılar gece ikiye üçe kadar oturuyordu, gecesi gündüzü belli değil, kendi çocuğunun sağlığını da düşünmüyor. 4 ve 6 yaşlarındaki çocuklar gece üçe kadar uyanık durur mu? ben çocukken babam beni her gün en geç saat onda yatırırdı. sırf sağlıklı uyku saatleri için.

    cahil insanlar kadar topluma zararlı canlı türü yok gerçekten. çocuk annesi dahil her önüne gelene ağza alınmayacak küfürler ediyor, annesinin dediği şey "youtubedan öğreniyo bunları ya, tableti vermesem de baş edemiyorum napiiiim" oluyor. kendini eğitememiş insanlardan, doğurduğu çocuğu eğitmesini bekliyoruz çaresizce.

    suç çocukta değil tabi ki, o çocuğu dünyaya getiren medeniyetten, saygıdan bir haber olan öküz ebeveynlerinde. şehir hayatına adapte olamamış, sanki apartmanda değil de dağda otlanıyor gibi yaşarsan o çocukta senden öyle görür, geleceğe kendin gibi bir barbar daha yetiştirmiş olursun.

  • hastalık gibi zor durumlar ve sonucu oluşacak gürültüye kimsenin lafı yok, olamaz. fakat çocuğuna akşam vakti evin içinde top oynanmayacağını, akülü araba binilmeyeceğini, kapıların çarpılmayacağını öğretmeyen ailenin de geçmişini sikmek lazım. toplum kurullarından habersiz yabaniler.
    mutabık mıyız sözlük?
    saygılar.

  • şimdi de evinde çocuğunu dörtnala koşturup, bir de "beğenmiyorsan müstakil eve çık" diyenler türemiş. sen çocuğunu at gibi yetiştirme niyetindeysen, bir zahmet sen müstakil eve çık veya en alt kat hariç apartmanda oturma. hem milleti rahatsız eden kendisi, hem de "beğenmiyorsan terk et" diyor. utanmazlıkta son nokta.

    çocukların çok büyük bir kısmı, ufak yaştan itibaren düzgünce konuşursanız, gayet de laf dinliyor (ben evde at gibi koşan alman çocuğu görmedim mesela). çocuğunun enerjisini boşaltması için de bir zahmet alıp parka falan götür. küçükken çocuk bu diye yetiştirdikleriniz, sonrasında eğitilemez hale geliyor.

    alt kattakinden bolca küfür yiyen çocuktur.

    edit: anlam bozukluklari.
    edit2:
    ukalanin birine cok sinirlenip kisaca yazdim, ama ukala bir degil memlekette, bin.

    ucakta aglayan bebege kimse bir sey demiyor zaten. hem cok ufak, hem de bariz rahatsizlik duyuyor. yine de cocugunun baska seyle ilgilenmesini saglayarak, kendi ilgisini bir dakika bile cocuktan esirgemeyerek cocugun rahatsizligini, korkusunu azaltmaya calisan anne babalar da var. ayni yastaki iki bebekten biri 4 saat boyunca aglarken, hic rahatsizlik vermeden yolculuk geciren bebek de var. sonucta bebek aglamasi da, kizilamayacak bir durum olsa da, rahatsizlik verici bir durum.

    hadi evde kosan 1-2 yasindaki cocuga da sesimizi cikarmayalim (bence evde düzenli olarak kosmak hic bir kosulda normal bir durum degil), adam ilkokula gelmis cocugunun evde kosmasini savunuyor, dur diyoruz, dinletemiyoruz, enerjisini atamiyor diye.
    biz ufakken annem sürekli anlatiyordu. alt katta oturan hasta olabilir, uyuyor olabilir, kimseyi rahatsiz etmeye hakkimiz yok diye. kardesim hem cok ufakti, hem de sizin söz geciremediginiz asiri enerjik tiplerden biriydi. arada hala laf dinlemediginde cezayi (hem de ikimiz birlikte, ben de kardesime sahip cikmadim diye) yiyorduk, odadan cikmama cezasi. ben evime aldigim terliklere bile dikkat ediyorum, yürürken alt kattakilere ses gitmesin, rahatsiz olmasinlar diye.

    ailemin oturdugu apartmanda da (simdi ayni dairede biz oturuyoruz memlekette oldugumuz sürelerde) karsi komsu cok gec cocuk sahibi olmus. aralarinda 3-4 yas var, cocuklar elimizde büyüdü sayilir. onlarda da ben hic duymadim, görmedim öyle evde at gibi kosturmalar. en fazla gürültüleri, arada birbirleriyle kavga ederken geliyordu (düzenli ses degil, arada cikan gürültüye kimse sesini cikarmaz zaten, insanlik hali), anneleri bir sert cikinca (bagirmadan anlasin, milleti rahatsiz etmeyin tarzi) zirt diye sesleri kesiliyordu. yani, isteyince gayet türk cocuguna da egitim verebiliyorsun.

    simdiki apartmanlardan dert yanan olmus. bunlarda oturmaya mecburuz. burada cocugum her boku yesin kafasindakiler, en azindan yalitimi kendileri yaptirmakla sorumlu. ama o da ek masraf tabi, neden ugrassin. gürültüden rahatsiz olan, sikayete gelen komsuya ruh hastasi deyip gecmek daha kolay.

    eski bir is arkadasimin, kendi deyimiyle, asiri enerjik bir oglu var. cocugu özel okula göndermisler. cocuk sinifta hic rahat durmuyor, diger cocuklarin da ders dinlemesini engelliyormus. ögretmenler ceza verdiginde (dayak falan yok, tenefüne cikmama cezasi falan veriyorlarmis) benim arkadas hocalarla kavga etmeye gidiyordu kosa kosa. o kadar para veriyormus, cocuguna nasil ceza verirlermis. e ayni parayi verip cocuklari ders dinleyemeyen anne babalarin hakki ne olacak?

    bugün cocuk bu yapar diye bahane buluyorsun, yarin o kadar para verdim hakki diye bahane buluyorsun, sonra ülkenin bugün oldugu durumdan sikayet ediyorsun. sen önce cocuguna kücük yastan itibaren baskalarinin haklarina saygi duymayi, dünyanin yalnizca kendisine ait olmadigini, toplumla yasarken her istedigini yapamayacagini anlatacaksin ki sonunda, memleketin malini mülkünü yerken, torpille ise girerken, ise gitmeden maas alirken, milletin kizina tecavüz edip camdan atarken (ailesi aciklama yaparken buradan nefret kusmayi hepiniz biliyorsunuz) bile kendini hakli gören insanlar yetismesin. sen evde egitimiyle ugrasma, caninin istedigini yapmasina izin ver, sonra okulda ögretmen bicaklayan, üniversitede kopya cekerken yakalayan hocasini öldürme hakkini kendinde gören tipler ciksin ortaya. ondan sonra oturup olmusa agla herkesle birlikte.

    almanya konusunda da laf vuran olmus. burada cok da hoslanmadigim bir yazar var, almanya’da cocuklari anaokuluna gidiyor. kendisi sirada kaynak yapmaya calisirken, ufacik bebelerin, „ama bizim hakkimiz degil“ diyerek kendisini engellediginden bahsediyordu. aradaki fark burada cikiyor. milletin 2 damlalik cocugu hak hukuk kavramini ufacik yasta ögrenmeye basliyor. ha burada insanlarin söyle bir hakki da var, komsunun cocugu cok gürültü yapiyorsa, ararsin polisi, ailesi ugrassin ondan sonra devletle.

    cocuk sahibi olmak yalnizca onu cok sevmek, her türlü maddi imkani saglamak degil, ayni zamanda ona adam gibi egitim de verebilmek. dogurup dogurup insanlarin basina bela etmeyin cocuklarinizi adam gibi egitim veremeyecekseniz.

  • evde kimse yokken sürekli hırsız geldi de kapıyı zorluyor sanmama sebep olan gerizekalıdır. bir de kibarca uyarınca inadına daha çok kudurturlar çocukcağızlarını.
    burada ''çocuk her boku yapabilir''i savunan kişi galiba bu çocuğun annesi.
    abicim biz de çocuk olduk. bir kere bir komşudan şikayet gelmedi. zaten suç çocukta değil ki sizin gibi akılsız ana babada.
    çocuk çok koşturmak istiyorsa bir zahmet bi tarafını kaldır parka filan götür çocuğunu.babam her hafta sonu şişliden maçka parkına götürürdü ben en çok o parkı seviyorum diye be. evdeyken de at gibi ses yapmaması gerektiğini, ses yapmadan da oynanabileceğini öğret, eline kağıt kalem al resim çizmeyi öğret, oyuncaklarla oynamayı öğret, hayal gücü ve becerisi gelişsin çocuğun. gerizekalı gibi koltuklara çıkıp atlayınca beyni gelişmez o çocuğun, buradan yazana kadar al eline satranç oynamasını öğret. bize annemiz babamız böyle öğretti. şimdiki ana babalar daçocukları kadar kof.
    3 yaşındaki bebeğin eline veriyor tableti bütün gün çocuk bişey izliyor, bana dokunmasın da kör olsun çocuğum zihniyetinde herkes. çocuk yetiştirmek özen ister, ilgi ister.
    o kadar cahil ki şimdiki anne babalar, o kadar seviyesiz ki marifetmiş gibi bir de ''çocok boo'' diye çemkiriyorlar. biz olsak utanırdık , yerin dibine girerdik.

  • çocuğunu dışarı çıkartmayıp evde düz duvara tırmandırıp üstüne de pişkinlik yapanları vardır. misal bizim üst katta da var. saygı nedir medeniyet nedir bilmeyen tam bir öküz ebeveyne sahip olduklarından masa örtüsü silkeme mi dersin yoksa kül tablası boşaltma mı her türlü ayılıkları var. bu öküz çiftin yetiştirdiği çocuktan da haliyle hayır beklemek yanlış bir beklenti olur. kaç sefer uyardığımızda da senin de çocuğun olsun ağlayınca da ben gelirim diyor. 8 yaşındaki çocukla bebeği aynı kefeye koyuyor işte öküz. balkondan topladığım tavuk kemiği veya sigara külünden bahsetmiyorum bile.