ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları

  • bir gün güzide bir anadolu kentinde otelde konaklıyordum. odama doğru ilerlerken bir adet golden köpek gördüm. hemen lan zibidi gel buraya diye çağırıp sevmeye başladım tabi. hebele hübele diye salak salak şeyler söylerken tepemde birinin dikildiğini fark ettim. tuba büyüküstün isimli hanımefendi olduğunu fark etmemle birlikte elim köpeğin üzerinde kilitlendim kaldım. salak salak bakıyorum kadına. sonra heyecanlanıp köpeğe görüşürüz deyip odama doğru gittim. sonra tabi o da bu derece tatlı olduğumu görünce dayanamayıp peşimden geldi. tuba değil lan köpek geldi. sonra çağırdı tabi tuba'ya döndü. hatta gel olm dedi. benim bile gidesim geldi, köpek nası gitmesin aq. kuçu kuçu dese bile üzerime alınasım vardı o derece.
    her neyse, ertesi gün kahvaltıya inerken asansörde rastlaştık. bir insan asansörle bu kadar güzel inebilir gerçekten. ben de aynı asansördeyim ama öyle inemiyorum. değişik...
    gerçi ben köpekle ilişki yaşadım biraz ama olsun olm ünlü köpeği o. herkese dokanmak nasip olmaz.

  • taksim kemancı ‘da kafa kaputken okan bayülgen’le skik bir muhabbetimiz olmuştu. saat 2 civarı barın kenarında arkadaşla içiyoruz. bu geldi tak yanıma oturdu. sonradan öğrendiğim kadarıyla, bir tiyatro oyunu için saçlarının ortasını sarıya boyatmış. kafamı sağa çevirdim, dik dik bakıyorum adama. “kim lan bu, tanıyorum sanki” diye mırıldanıyorum. o kadar içtik ki ortamı flu görüyorum, odaklayamıyorum kendimi. en son arkadaş dürttü ”okan bayülgen lan o” dedi. hemen döndüm yavşak bir şekilde “okan abi şekil yapmışsın” dedim. adam 5 sn sonra kafayı çevirip “skerim toynağını” bakışı atıp önüne döndü. kafa güzel ya, bende sklemedim, arsızlık diz boyu. baktım önündeki tabakadan enteresan bir sigara çıkarttı yaktı. dedim “abi bir dal da bize versene, beraber tellendirelim, hehe “ dedim. bu kez kafayı çevirmeden sktir çekti. sonra yanına manken ölçülerinde 2 tane ilik gibi hatun geldi. bir şeyler konuştular, hatunlara eşlik etmek için ayaklanırken, 2 dal sigara attı önüme. sonra bu pigme, hatunları belinden kavrayıp ufukta kayboldu aga. bir süre arkasından mirketler gibi baktık, sonra içmeye devam ettik.

  • adam başlıkta ünlü biriyle ilişki yaşamaktan bahsediyor, bizim mahmut gelmiş ümit karanla havaalanında fotoğraf çekmiş onu anlatıyor. tebrik ediyorum. idrak kabiliyetinize hayranım.

  • sene 1300 falan. çalıştığım kanalın avrupa yayını için ibrahim erkal geldi. birkaç gün çekim yapılacak, editörüm yardımcı olayım diye beni verdi yanına. içimden tonla söyledim ama çok beyefendi bir adamdı.
    hamileyim o zamanlar, yaklaşık yedi aylık falan. "tatlı bir şey yok mu?" diye sordum stüdyoya çay getiren ablaya. "yok" dedi. ibrahim erkal ekibinin şoförünü yollayıp, benim için koskoca bir kutu içinde çeşit çeşit tatlılar aldırmıştı. hangisini seveceğimi bilememiş.
    allah rahmet eylesin.

  • meltem banko entry'imi sildirmişti.

  • rahmetli michael jackson'la aynı tarafa bakmışlığım var. bu sayılır mı? bence sayılmalı..

  • ilişki demek ne kadar doğru ama şöyle saçma bir anım var.

    cimili ibo, kont adnan ve ismail türüt ile tam 3 saat aynı odada kaldım. hani öss'den çıktığınızda böyle bir beyin amcıklaması yaşar anı sorgularsınız ya hah işte onun 1 milyon katını yaşadım. abi bi düşünün bir eleman sürekli temel fıkrası anlatıyor diğeri dönüyor ses denemesi yapıyor ve terliyor öteki ise "guş foli goma foli doli yağayi doli" diyor.

    lanet olsun organizasyonda sanatçılara hizmet eden adam olduğuma. üni zamanları aradılar ajanstan dediler kulis öncesinde sanatçılara hizmet edeceksin.

    eyvallah dedim ne kadar kötü olabilir ki?

    abi bi insan kaç defa atlet değiştirir lan. normal bi insan evladı 2 atlet değiştirir değil mi maksimum. bu malum şahıs tam 6 atlet değiştirdi ve gömlek. en son geldi abi dedim bu gömleklerin hepsi naylon yaa. sana böyle tiril tiril pamuk gömlek almak lazım olmuyor böyle dedim. sen anlar mısın kıyafetten dedi. dedim abi seni şu saten gömlekler terletiyor git bi mağazadan pamuklu bir şeyler al.

    adam nato mermer nato kafa hala laylon giyiyor.

    peki cimili ibo !?

    lan bi sus çene ishali mi oldun. sürekli espri tekrarı sürekli hikaye anlatımı

    adamın meğer mevzusu oymuş bir türkü 10 dakka hikaye yine bir türkü horon falan.

    ama içlerinde en delikanlı olan kont adnan çıktı a.k.a adnan yılmaz.

    abi adam bana tam 3 tabak hamsili pilav ısmarladı yemezsen hakkımı helal etmem falan dedi.

    deli lan bu herifler

    edit: düzenleme

  • ilkokuldayken recep tayyip erdoğanla fotoğraf çektirmiştim, o zaman başbakan falan değildi tabi. zaman makinesi icat edilince ilk yapacağım şey o ana dönüp ülkeyi kurtarmak olacak, bunların hiçbirini hatırlamayacaksınız.

  • meltem banko entryimi sildirmişti.

  • her sey ebru gundes'in lisesine gitmemizle basladi. en fazla ebru gundes cikti iste, hicap duyuyorum, isim vermiycem. o da zaten mezun olamamis ortak kimyacimizin soyledigine gore ben en azindan okullarimi bitirdim. ama simdi yalida kim oturuyor? neyse en azindan benim cocugum bi seylerden etkilenmiyor!

    kiz kardesle gezmelerdeyiz, sene 2010 filan herhalde. bu kiz kardes yalniz tam bir manyak paratoneri, o gece kesfettim. kahvecinin birinde oturduk, bir oglan geldi yanimiza, ortalama bir guzellik yarismasindaki kizlarin yarisindan guzel, oyle bir cocuk. guzel insanlardan zarar gelmez algisi var sanirim, kiz ya da erkek. sosyallesme cabasina karsilik verdik, yaninda arkadasi da var o da geldi oturdu hikayeye. hadi dedik, genc insanlariz, soyle canli muzik filan yapalim. hani biz yapmayacagiz da yapanlarinkinden calacagiz. daha dogrusu onlar calacak, biz dinleyecegiz. aman bee, ne pis geyigim varmis.

    neyse onlar arabalarinda, biz takside gittik, yakinlarda bir yere. tanimadigimiz insanlarla tanisiyoruz ama neyseki hala arabalarina binmeyecek kadar suurumuz yerinde. vardik mekana, oturduk. bizim guzel oglan, demet akalin'in danscilarindan biriymis, oynadigi klibi filan gosterdi. obur eleman da bi yerden tanidik geliyor ama cikaramiyorum. dedim, sen hic yabanci gelmiyorsun. dedi ki, ogun samast'a benzettin di mi? evet, deyince de, kuzeniyim, dedi gururla. aman tanrim dedim! oburu de kiz kardesimle ciktigi begenti yolundan cok uzaklara sapmis, unutamadigi sevgilisinden bahsediyor bu arada. neyse en azindan cok salca olmazlar diye icten ice seviniyorum ama ben buna. samast da, adini hatirlamiyorum, oyle bir yuvarliyor ki kadehleri, kendinden gecti. en son niye bilmiyorum, kadehin birini alip kafasinda kirdigini hatirliyorum ve mekandaki herkesin bize acir gozlerle bakarak kacistigini. bu esnada bizim asik, nasil agliyor, nasil agliyor. ıctikce aklina sevgilisi gelmis. masa resmen bir kaos. o bir anlik boslukta, nasil olduysa kardesimle kalktik hemen kapidaki taksilerden birine atlayip, toz olduk. kabanlarimizi filan da orada biraktik, bize bi sey olmasin. omrumde gecirdigim en sacma geceydi, insanin demek ki basireti baglaniyor. ertesi gun gazeteden dansci oglanin ihtihara tesebbus ettigini ogrendik, biz mekandan kacinca dayananamis yoklugumuza. ahaha, yok ya askindan, bizi muhtemelen hatirlamadilar, aman iyi ki de hatirlamadilar.

    kiz kardesimin son sevgilisi de unlu bi ailedendi. hobi olarak birkac dizide oynamisti. bunlar ayrilinca tuba ozayla birlikteydi bir muddet. biraz uzaklasalim demisler, artik nasil biktiysa kiz dominik'e kadar uzaklasti biliyorsunuz. en son, ya bana don, ya da hande yener'le birlikte olurum diye tehdit etti, bunlarin tripleri de bir alem. ama kiz kardesim o ara devran iskender ve songul karli ile yemekteymis, o hikayeye hic girmiyorum, donmemis mesaja. songul karli sutyensiz miydi dedim, cevap veremedi.

    bir de buyuksehir belediye baskanligina adayken mustafa sarigul secim calismasini bizim buralardan mi yurutuyordu, neydi, hep buralardaydi. her sabah onu gormek bir rutin olmustu adeta. yuz goz olmustuk, anlatmamin manasi yok. ama kiz kardesim kendisini tanimamis, evet magaradan cikti, kendisini yanina cagirinca, adeta firca atmis, adama, sen gel demisti de adam gayet nazik davranarak gelmisti. overlokcu gibi resmen. ıste halka inen siyaset budur. belki de fazla indi de kaybetti, bilemedim simdi. ama seviyorum seni sarigul. oyum sarigule veriyorum

    bir keresinde de seray sever'le yemek yedik istinye park'ta. kucuk bir ayrinti, ayri masalardaydik. o aralar kumral ve uzun sacliydi ve gercekten cok guzel gorunuyordu ki normalde begenmem.

    ortakoy'de akmayan trafikte kerem cem ve eski esine yol vermistim. onlar da sonra birbirlerine yol verdiler malum, bosandilar. ama nazik bir cifttiler dogrusu, iyi gidiyorlardi. demek ki biraz da ayri ayri gidelim dediler. umarim yine iyi giderler, zaten na kadar yasiyoruz ki, mutlu olmak lazim.

    teoman'da bir aralar her taksim'e cikisinda benle karsilasirdi. o zaman evli degildi, ikimizin de bohem bir hayati vardi demek ki. o kadar cok ayni yerlere gidiyorduk ki, acaba beraber mi takilsak diye dusundum. valla. sorun, soylesin. ama kesin hatirlamaz, cunku hep sarhostu.

    olsun, hayat belki de hatirlamadigimiz anlardan ibaretti.