üniversite ögrencilerinin hemen otogara koşması

  • büyük ihtimal hayatında hiç yalnız kalmamış, yoksulluk ve yoksunluk çekmemiş insanların beyanlarının toplandığı başlık olmuş.
    evet yanlış. evet olmamalı.
    ama bu ülke iğrenç bir ortadoğu ülkesi. 3 liralık makarnayı 45 liraya satanların, havalimanında saldırı sonrası taksi fiyatlarını yüzlerce dolara çekenlerin, karaborsacıların, yağmacıların ülkesi.

    yeni mezunum. ailemden uzakta tek başıma yaşıyorum. çünkü memleketimde iş yoktu. bırakın coronayı, ufacık hastalıkta ne ateşimi ölçecek var ne kalkıp bir su getirecek insan. yolda poşete kusa kusa migren atağı geçirip ağlayarak hastaneye yürüyerek gittiğimi bilirim. günde 12 saat çalışıyorum çok zaman. eve vardığımda birçok yer açık olmuyor. kolonya falan alıyor ya insanlar ben çıkıp alamadım. ailenin hem maddi hem manevi anlamda ne derece bir sığınak olabildiğini hiç düşünmeden yazmışsınız. hadi corona farklı, karantinaya falan alıyorlar.ama bu ülkenin sağlık sistemine güvenebilen kaldı mı? gencecik insanların hastalıktan korkup ailesinin yanına gitmek istemesi mallık değil. yanlış ama insani bir eylemdir.

    zorunlu açıklama-
    çok tatlı mesajlar aldığım gibi (hasta olunca söyle bakarım diyen oldu :) ) türlü hakaret mesajları da aldım, zamanım elverdiğince bir iki küçük not düşmek istiyorum buraya-

    birinci not: bugün ülkenin en iyi üniversitelerinden biri olan odtü’de bile insanlar yurtlarda 16 m2’de dört kişi yaşıyor. yanlış hatırlamıyorsam seksene yakın kişi (bir katta 18 oda vardı ) 6 tane tuvaleti kullanıyor. 80 kişiye 2 çamaşır makinesi ve yine 6 tane duş düşüyor. işin kötü yanı- bu iyi bir devlet yurdu örneği. bu gerçekten iyi bir devlet yurdu örneği.

    ikinci not: saçma sapan yerlere yurt ve üniversite yapıyorlar. bilmem kaç kişi küçücük bir minibuzdolabı ve mutfak kullanıyor. üniversitelerin tatil olması genelde yemekhane sisteminin de değişmesi anlamına geliyor. özetle daracık alanda tepiş tepiş yaşayan öğrenciler bir de karınlarını doyurmak için zorluk çekiyor.

    üçüncü not: insanca yaşamaya uygun yurtlar yapmazsan, yemek hakkını sunmazsan, yeterli hijyeni sağlamazsan insanlar gider.
    ben gitmezdim. gidecek olanla gitmemesi gerektiğiyle ilgili tartışırdım da. bu entryi yazma nedenim konforlu alanlarınızdan ayrıcalıklı yaşamlarınızla yoksunluk çeken insanları böyle boktan eleştirmeye hakkınızın olmadığını düşünmemdi. eşit değiliz. 18-20 yaşlarındaki insanlara saydıracağınıza insanları bu derece korkmaya ve kaçmaya iten faktörleri sorguladığımız takdirde bir şeyler değişecek.