öğretmenlerin kaynak kitap çılgınlığı

  • geçen yıl bu kaynak kitap olayına karşı olan bir arkadaşım oğlunun öğretmenine devletin gerekli tüm kitapları öğrencilere dağıttını, devletin verdiği kitaplar ile gerekli olan eğitimi veremiyorlarsa problemin öğretmende olduğunu, bu kaynak kitaplardan ders sırasında eğitim verilse bile sınavlarda öğrencilerin asla sorumlu tutulması gerektiğini ve asla 490 tl verip kaynak kitap almayacağını öğretmene belirttikten sonra öğretmen kendisine tabii ki sınavlarda bundan sorumlu olmayacaklarının garantisini vermiş.

    30 kişilik sınıfta kaynak kitabı olmayan tek çocuk arkadaşımın oğluydu.

    ve olay öğretmenin garanti vermesine rağmen sınavda bu kaynak kitaplardan işlenen konulardan soru sormasıyla koptu.

    arkadaşım olayı cimer'e taşıdı. cimer müfettiş görevlendirdi. okulun müdürü ve öğretmen arkadaşımdan af dileyip şikayeti geri çekmesi için neredeyse yalvardılar ama arkadaşım şikayeti geri çekmedi.

    şu an durumun ne olduğu hakkında bir bilgim yok ama sorup editleyeceğim.

    buradaki tek sıkıntı tüm cocukların kitabı olmasına rağmen arkadaşımın kitabı olmayan çocuğunun diğer cocuklar karşısında düştüğü durum. ve velilerin arkadaşımın eşine karşı aldığı tavır.

    490 lira verince sanki aynştayn olacak bu cocuklar diyor ki bence de haklı.

    kurulu bir düzen var ve bu işten birileri nemalanıyor.
    özür editi: herkes demem yanlış bir genellemeydi bu konuda özür dilerim. birileri diye düzeltiyorum.

    not: bu arada arkadaşımın zerre paraya ihtiyacı da yok belirtmek isterim.

    edit: o kadar çok soru geldi ki dayanamadım arkadaşımı aradım bu konu ile ilgili.

    öncelikle şunu belirtmek istiyorum, bu adam kendi iş kolunda piyasada önemli bir adam ve eğer ihtiyaç varsa değil sınıfa bütün okula kitap hediye edecek gücü var ki ihtiyaç olursa bunu yapar, bir oğlu prof. olma yolunda ilerliyor, diğer 3 çocuğundan biri üniversite diğer ikisi lisede.

    kendi çocuklarını üniversite kursuna göndermemiş mi ya da hiç kaynak kitap almamış mı derseniz illa ki yapmıştır ama bu düzene karşı gelmek için kendince bir adım atmış en azından.

    ayrıca bu konu hakkında ilk başta kendisi ile ben de çatıştım. meb yayınlarının içeriğinin yetersiz olduğu ve kaynak kitaba ihtiyaç duyulduğu ile alakalı. ben de aöf’de okurken o kitapların tek sayfasını çevirmedim. murat yayınlarının kaynak kitapları ile sadece yarım saat bakarak ders geçtiğimi hatta bazen neredeyse aynı soruların çıktığını bilirim. bir çok kişi de bilir bunu.

    fakat bu adamın derdi kitapların içeriği değil, meb’in verdiği kitapların içeriği yetersiz de olabilir konu bu değil diyor.

    eğer siz devlet okulunda okuyorsanız ve devlet size ben kitap sağlıyorum sizin başka bir kaynak kitap alma ve hiç kimsenin hiç kimseyi buna zorunlu tutma hakkı yok diyor ise buna uymak benim doğal hakkım diyor.

    bakanlık geçen sene yayınladığı bir genelgede (hatta bunu 3 sefer yapmış) okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin hiçbir şekilde öğrencilere herhangi bir kitap ve yayınevi tavsiyesinde bulunmaması gerektiğini ve hatta sınıftaki velilerin öğretmene kaynak kitap konusunda diretmeleri durumunda dahi bunu öğretmenlerin karşılıksız bırakmalarını ve herhangi bir tavsiyede bulunmamalarını istemiş.

    nedenine gelince ise piyasada çok fazla yayın evi ve kaynak kitap olduğu ve bu kaynak kitapların içeriğinde daha sonradan fark edilebilecek olumsuz bir durum olduğunda öğretmenlerin ya da öğrencilerin zarar görmemesi adına ve ayrıca bunun bir rant kapısına dönüştürülmemesi için bakanlığın bu genelgeyi yayınladığını söyledi ki anladığım kadarı ile bu konuda çok araştırmış.

    öğrettikleri şey atla deve de değil hepimiz bu yollardan geçtik diyor.

    kısaca adam kitaplara değil kitap üzerinden kurulan bu ranta karşı.

    işleyiş ise şu şekilde olmuş.

    bu durumu önce cimer’e yazmış.

    cimer bakanlığa, bakanlık ise il müdürlüğüne durumu bildiriyormuş.

    daha sonra okula giden bir müfettiş gerekli çalışmayı yapıp dosyayı il müdürlüğüne yolluyormuş.

    il müdürlüğü ise bir (bkz: muhakkik) atıyor ve muhakkik cimer’e başvuruyu yapan kişi ile bir toplantı yapıp yazdıklarının doğru olup olmadığını, neden yazdığını sorguluyormuş ki bu toplantının çok ciddi bir havada geçtiğini söyledi.

    konu oradan il müdürlüğü ve bakanlığa intikal ediyormuş.

    olayın sonucunun ne olduğu ile ilgili bir bilgisi yok çünkü bakanlık bu konuyu kendi iç hukuku ile çözüyor ve kimseye bir bilgi vermek zorunda değil dedi.

    yalnız bu muhakkikle yapılan görüşmeden belli bir süre sonra okul müdürü ve yardımcısı arkadaşımı arayıp şikayetini geri çekmesi yönünde yalvarmışlar çünkü bu olay sicillerine işlenecekmiş. bu kadar tutuştuklarına göre olay ciddi bir yerlere gitmiş olmalı dedi.

    devamında ne olduğunu o da bilmiyor.

    bu konuda daha bilgili olan yazar arkadaşlar varsa onu da editlerim.

    bu konu hakkında o kadar çok soru sordunuz ya da yorum yaptınız ki valla cevaplamaya gücüm kalmadı sevgili yazarlar.

    keşke çok iyi bir eğitim sistemimiz olsa ve bu gibi durumlara hiç gerek kalmasa ama daha bu ve bunun gibi olaylar ile çok karşılaşılacak ve bence herkes kendine göre haklı maalesef.

    yazar arkadaşın biri kaynaksız ve belli bir meslek grubunu töhmet altında bırakacak ucuz entryler yazmasını ben de bilirim demiş ama nasıl bir kaynak verebilirim ya da kimi neden töhmet altında bırakmışım anlamadım açıkçası.

    böyle bir olayın olup olamayacağını test etmek için cimer'e siz de yazabilirsiniz diye düşünüyorum.

    edit 2: sınıf 39 kişilikmiş.