öğretmenlerin 22-30 haziran arası okula gitmesi

  • baştan belirteyim öğretmen değilim gençler devlette de çalışmıyorum ona göre. bana aşırı saçma gelen bi uygulama bu bugün gördüm internette haberi. zaten öğretmenler açısından angaryadan başka bi şey değildi okula gidilip 3-4 saat boş boş duruyorlardı şimdi bir de böyle bi süreçte hepsini toplamak okula ne diyim akıl fikir. online yap geç işte. ama bunlar o bakanlıklardaki kralcılar yüzünden oluyor. saçmalık.

  • arkadaşlar siz hayvan gibi çalışmıyorsunuz.
    eğitim seviyeniz, kaliteniz ölçüsünde çalışıyorsunuz.
    yine o kalitede olduğunuz için de düşünceniz de öyle şekilleniyor.
    herkes daha kaliteli yaşasın, çalışsın yerine herkes benim gibi yaşasın istiyorsunuz.
    muhtemelen daha iyi olmaya çalışmak yerine hayatınız boyunca sizden daha iyi koşullarda olanları kendi koşullarınıza çekmekle uğraşacaksınız.
    açıkçası o tarihlerde çağırsalar da çağırmasalar da ben gideceğim zaten. hazırlanılan yarışmalar, yapılacak projeler var.

    edit: adet olduğu üzere bir ekleme yapayım.
    zor şartlarda çalışıyor olmanızın sorumlusu ben değilim arkadaşlar. doğrudan siz de değilsiniz elbette ama dolaylı olarak sizsiniz. oluşturduğunuz yıkma, yok etme, yağma kültürü, kendine benzemeyen her şeyle dalga geçme kültürünüz var. yasaya uyduğu sürece değil de bana uyduğu sürece çevrenizdekilere tahammül anlayışınız var. çocuğunuza olan davranışlarınıza bakıyorum. çocukla kaliteli zaman geçirme gibi bir amacınız yok, çoğunuz çocuğunu dinlemiyor bile.duymuyor demiyorum, dinlemiyorsunuz. bu yaklaşımınız gelecekte de benzer şartlarda çalışmanıza sebep olacak. çünkü kaliteli bir nesil yetişmeyecek ve katma değeri yüksek ürünler üretemeyecek. derdiniz hiç çocuğum kaliteli eğitim alsın da olmadı zaten, yüksek not alması oldu. ülkeme en verimli işi yapayım olmadı, en az işi yapıp, en çok parayı ben alayım oldu. ben dünya ile yarışayım onları geçeyim değil hedefiniz. komşuyu çatlatsanız size yetecek. gayet iyi tanıyorum çünkü benim kafa yapımda böyleydi, çevremdeki insanların çoğu da hala böyle.
    daha derli toplu yazmak isterdim, çok fazla şey var yazabileceğim ilk aklıma gelenleri yazdım. kızgın değilim, kimseye oh olsun da demiyorum. akşam sevdiğimi bir yemeği yerken bu ülkede yiyemeyen diğer insanları düşünüp yalandan değil gerçekten dertleniyorum. çözümler düşünüyorum, uyguluyorum. başarılı sonuçlar da alıyorum, covid olmasaydı tvlerde de görecektiniz belki. ancak önemli olan ne biliyor musunuz? bu ülkenin muazzam bir potansiyali var ve doğru bir organizasyonla kısa vadede almanya olamasak da bir ispanya, italya olabiliriz. uzun vadede almanya'yı bile yakalayabiliriz ama biz enerjimizi burada birbimizi gömmeye, soktuğumun trollerinin hala birileri iktidarda kalabilsin diye oluşturduğu algı operasyonlarına cevap vermekle harcıyoruz. üretemediğimiz, potansiyelimizi gerçekleştiremediğimiz için oluşan öfkeyi sağa sola saldırarak atmaya çalışıyoruz. kırdığım varsa özür dilerim. ancak önce bir kendinize sorun. avrupa'da insanlar çok daha kaliteli hayatlar sürerken ben niye burada hayvan gibi çalışıyorum diye.