öğretmen atanmadan önce psikiyatrik testten geçsin

  • öğretmenlerin bozulan imajlarını düzeltmeleri için getirilmiş öneri.

    not: klasik öğretmen başlığı değildir, eleştiri içerir dikkatle okuyunuz.

    öğretmenlere olan sevgimi bilmeyenler profilimdeki entrylerime girip bakabilir. fakat öğretmen milleti kendisine sormuyor. "bunlar neden benden nefret ediyor" diye.

    bazı deli diyebileceğimiz (gerçekten deli) öğretmenler mutlaka bizim jenerasyonun karşısına çıkmıştır. herkesin garip bir öğretmenle anısı vardır fakat biz insanoğlu iyi olan davranışları unutup kötü davranışları asla hafızamızdan silmeyiz. bu nedenle özellikle öğretmenlerin gariplikte sınır tanımayan kötü davranışlarını durdurması gerekir.

    neler var bu listede?

    asla haklı olamayacaklar listesi:
    - ceza vereceğim diye vücutta kalıcı iz bırakan öğretmen.
    - anne babanın mesleğini soran öğretmen
    - çocuğa karşı cinsel davranışta bulunan öğretmen
    - öğrencisine hakettiği notu vermeyen, notu düşüren öğretmen
    - bütün sınıfın karşısında öğrencileri yüzü kızaracak şekilde cezalandıran öğretmen
    - çocuklara küfür eden, çocukların yanında onlara olmasa bile onlar duyacak şekilde küfür kullanan öğretmen.

    belki dahası vardır ama bunlar en ciddi olanları. bir öğretmen bunları yapmamalı. bunları yapan öğretmenler ise size açık söylüyorum öğretmen falan değildir. derhal öğretmenlikten alınmalı. düşünsenizde şu yukarıdaki saydığım listedeki öğretmenlerden herhangi birisi ile çocuğunuzun muhatap olmasını isteer misiniz? ama malesef tek tük de olsa okullarda dolaşıyor.

    işte bu öğretmenler yüzünden bütün öğretmenlerden nefret ediliyor. çünkü insan beyni bireysellikte iyiliği unutup kötülüğü unutmayacak şekilde evrimleşmiştir. kendini koruma adına. toplumsal olarak ise durum tam tersidir o sosyologların işi.

    --------

    bunu ayırt edebilirsek bu sefer temel noktalarına inmek gerekir. "neden öğretmenler deliriyor?" gerçekten en çok öğretmenlik mesleğinde vardır bu "deli" olayı. en önemli nedenlerinden birisi iş ortamının çok yoğun stres içeriyor olması.

    kendi annem öğretmen (matematik) olduğu için biliyorum. çok fazla çalışıyorlar. özellikle ciddi branşlar ile teknik branşlar arasında uçurum gibi çalışma var. mesela: matematik, fen, türkçe, ingilizce gibi çok önemli branşlarda çalışan öğretmenler ile beden, resim, müzik gibi öğretmenler arasında çalışma açısından dağlar kadar fark vardır. bu branşlarda sezon başına 3 er sınav yapılır her sınav her sınıfa ayrı ayrı yapılır ve e-okul'a girilir. bizzat girerdim ben annem için çünkü aşırı yoğun bir iş yardım ederdim.

    bakın sizin için iş yükünü gösterebilirim: 400 küsür öğrenci için: dönem başına: 400 x 3 = 1200 kağıt okuma + e-okula giriş. öğrenciden gelen istekle ortalama 600 kağıt yeniden okunur sadece 0-1-2 tanesinde değişiklik yapılır. bunların yanında şimdi kalktı sanırım "performans" notu 800 adet girilir. proje notu 250-300 civarında girilir. ders içi etkin katılım her öğrenci için bir puantaj hazırlanır 2-3-4 ler toplanır 100 e tamamlanır artık kaç aldıysa sallıyorum 78 400 x 3 = 1200 tane bu not girilir. tabi hatırlatıyım bunlar dönem başına. kendi sınıfı için 200 civarında kitap ismi, yazarı, kitap türü girilir. sınıfın öğrencilerinden okuduğu kitap listesi alınır bunlar işaretlenir. birmedi: öğrencilerin zeka ölçüm tutanakları çözdürülür ve bunlar öğrencinin yatkın zekası doğrultusunda e-okul ekrarnına işlenir. artı öğrencinin karakteri tek tek değerlendirilir, temizliği, dürüstlüğü vs.vs..

    bitmedi: velilerin bir kısmı çıkıp gelir, çocuğu düşük not alan bir veli annemi tehtit eder not yükseltmesini ister. annem kağıdı incelemesi için veliye verir ve veli kağıdı parçalar. tabi bu sadece biri. annem anlattığına göre bu tür konularda en çok doktorlardan çekiyormuş. genel tema : "seni bu okuldan attıracağım" bunun verdiği iç sıkıntısıyla eve dönmek.

    bitmedi: nöbet tutulur. bir öğrenci şakalaşma diye başka bir öğrenciyi sınıf penceresinden atar. öğrencinin kafatası çatlar, beyin tramvası geçirir (şu anda çocuk yaşıyor). annem o gün kat nöbetçisidir ve "şüpheli" sıfatı ile 28 saat boyunca karakolda tutulur sorguya çekilir, müdürün kat tuvaletlerini kontrol etmesi için gönderdiği sırada olay cereyan olur. karakolda yanına gitmek istediğimi söylediğimde "onu göremezsiniz sorguda" karşılığını alırım o gün karakolun içindeki oturaklarda geçer günüm. geldiğinde annem perişan haldedir. ertesi gün okula devam eder ama görev kutsaldır ya hani. doktor öğretmene rapor da vermez, çünkü ona soruyorlarmış...

    bitmedi: öğrenciler istiklal marşı için sıraya girdiğinde annemin sınıfıdanan marş başlamadan önce iki çocuk birbirine girer. bütün okulun önünde elinde mikrofonla müdür olacak orospu çocuğu annemi mikrofondan ismi ile çağırır. yanında annem elindeki mikrofona "x hocam sınıfına sahip çık" der. ben bunu duyunca müdürün yeni arabasına selam verdim söyleyim.

    bitmedi: annem tübitak ödüllüdür. dershanler faalken çok fazla davet almıştır. adam gibi hocadır. eski öğrencileri halen sorar kendisini. gülmeyi hiç bırakmamıştır. işte aranızdaki bazı şerefsizler genelleme içeren "öğretmenler böyledir" diye başlık açıyor ya trolling olduğunu bilsem de sinir oluyorum. çünkü bizim millet bunlara inanıyor ve öğretmenin toplumdaki değeri düşüyor. sonuç olarak veliden dayak yemeler, öğrenciden küfür duymalar, tehtitler...

    zaten bu ülkede (türkiye'de) öğretmenlerin neden aşağılandığını düşündüğünüzde bulabilirsiniz.

    benim en çok üzüldüğüm nokta haftanın 3 günü işe giden 4 günü yatan beden eğitimi, resim, müzik gibi iş yükü de çok az olan branşların hocaları ile aynı ücreti alması. temel derslerin hocalarının tümü böyle: özellikle matematik, fen, türkçe ve ingilizce branşları korkunç bir yükün altında. bu derslerin hocalarına bir güzellik yapılmalı. en azından itibarları iade edilmeli.

    dinci-yobaz trollerden de bir ricam var. biliyorum ki bu öğretmen karşıtı başlıkların tümü istisnasız sizin eseriniz. mümkünse genelleme yapmayın.

    peşin edit: öğretmen değilim, biyologum (moleküler biyoloji ve genetik).

    edit 1: genel olarak söylenen "isveç eğitimi" fakat bunu açmak gerekir.

    isveçteki öğretmenlerin aldığı ücret ülkemizdeki öğretmenlerin 8 katı kadarken troller çok üzülecek: çalışma saati ülkemizdekilerin yarısı kadardır. buna rağmen evrensel testlerde isveç ilk 3 e girer.

    bizdeki çok çalıştırılıp hakkı verilmeyen yani sömürülen öğretmenleri isveçte bulamazsınız. psikolojik sorunların kaynaklanma noktası belki de bunlar olabilir.