öğrenciye 12 yılda ingilizce öğretemeyen sistem

  • yabancı dil öğrenilmez, edinilir. öncelikle bu kavramı doğru anlamak lazım. öyle haftada dört beş saat dersle kırk kişilik sınıflarda içi boş müfredat kitaplarıyla olacak iş değil. en az bir yıl boyunca haftada 20 saatten fazla ve 5 ana beceriyi de kapsayacak şekilde bir eğitim şart. aksi boşa kürek.

  • yeni eğitim kurumuna atanmış bir ingilizce öğretmeninin ağzından duyduğum cümleleri aynen yazıyorum:

    “çocuk yedinci sınıfa gelmiş yazmayı öğrenememiş, ben ona ingilizce konuşmayı ve yazmayı öğreteceğim.”

    bu çocuk yedinci sınıfa gelene kadar nasıl olur da yazmayı öğrenmez aklım almıyor. gözlerimle görmesem inanmazdım.

    diyeceklerim bu kadar.

  • yere çöp atmamayı, siddet uygulamamayi, temel görgü kurallarını ogretemiyor sistem daha, ingilizce falan sonraki işler.

  • türkçeyi bile öğretemediklerini düşünürsek çok da şaşırılmaması gereken bir durumdur.

  • sadece ingilizce mi? türkçe, matematik, coğrafya, tarihi çok iyi öğretiyor sanki.

  • ne sistemdir, ne öğretmendir, ne öğrencidir, ne de okuldur bu rezaletin sebebi.

    siz yeni yetmeler, bütün okul hayatı akp iktidarında geçmiş bebeler maalesef bilmezsiniz ama 20-30 sene önce bu ülkede çatır çatır ingilizce öğretiliyordu. şimdi ise sadece ingilizce değil okullarda hiç bir bok öğretilmiyor. akp'nin bütün politikası devlet okullarında eğitimi mahvedip fakir halkı muhakeme yeteneğinden yoksun, cahil sürülerine dönüştürmek üzerine kurulu. iyi eğitim almak isteyenler bir avuç özel okula mahkum kalmış vaziyette. özel okulların çoğu da akplilerin elinde para yolmaktan başka bir işe yaramıyor. sadece köklü 40-50 yıldan fazla geçmişi olan koloejler, eski vakıf okulları eskisine yakın eğitim vermeye çabalıyor.

    akp denen kanserin bu ülkeye verdiği en büyük hasar budur. malum kişi geberip gittikten partisi tarihe karıştıktan sonra bile bu yarattıkları kayıp kuşak yüzünden en az 30 sene gün yüzü görmeyeceğiz.

    not: her boku akp'ye bağlıyorsun ya da yalan söylüyorsun diyeceklere kendi kuşağımdan kitap çevirebilecek seviyede ingilizce yahut başka dil bilen en az 50 kişi getirebilirim. okuduğunu anlayan, altyazısız film izleyebilen ya da bir yabancıyla rahat rahat sohbet edebilecek seviyede ise yüzlerce kişi bulabilirim.

  • sistem her ne kadar öğretmese de neredeyse hiç para harcamadan herkesin kendi başına çalışarak ingilizce öğrenmesi mümkün.

    öncelikle teknoloji çağındayız ve ihtiyacımız olan neredeyse her şeyi ücretsiz bir şekilde sadece internetimizi kullanarak edinebiliriz. kitap istiyorsak pdf var, ders istiyorsak videolar var, alıştırma istiyorsak uygulamalar var, gerçek hayattan hikayeler istiyorsak takip edebileceğiz sayfalar ve gazeteler var. yani var da var. yeter ki öğrenmek isteyelim. ben şimdi bütün tavsiyelerimi sıralayacağım ve bunları vakit ayırıp yapanlar kesinlikle faydasını görecek ve ingilizce öğrenecek ya da var olan ingilizcesini geliştirecek.

    öncelikle dil bilgisi ve kelime ingilizce veya öğreneceğiniz herhangi bir dil için çok önemli. kelimeler tuğla gibidir yan yana ve üst üste sıralayabilirsiniz, cümle yapısını da harca benzetebiliriz. bu harcı alıp tuğlaların arasına koyarsanız, tuğlalar bir arada durur sağlam bir duvar elde edersiniz .

    1. gramer konularının hepsinin sıfırdan anlatıldığı aşağıdaki youtube kanalını takip edebilirsiniz. aynı şekilde instagram sayfası da var ve kelime paylaşımı yapılıyor.

    https://www.youtube.com/…l/ucse8p17ndz8bjcrlb6wbxlw

    2. ayrıca gramer için "essential grammar in use" kitabını satın alabilir veya pdf olanını indirebilirsiniz. eğer seviyeniz pre-intermediate ise ikinci kitap olan "english grammar in use" kitabını alabilir veya indirebilirsiniz. bir sayfa konu anlatımı yapar diğer sayfada da alıştırma yaparsınız.

    3. kelime için kesinlikle öğrendiğiniz yeni kelimeleri kelime defterinize not edip kendi kurduğunuz (mümkünse) sizinle alakalı bir cümlede kullanmanız gerekir.

    4. kullanabilceğiniz faydalı uygulamalar:

    https://lingualeo.com/tr (genel)
    https://tr.duolingo.com/ (genel)
    https://www.memrise.com/tr/ (kelime)
    https://www.voscreen.com/ (dinleme)
    https://www.busuu.com/tr (genel)
    https://www.filmold.com/ (dinleme)
    https://www.diziyleogren.com/ (dinleme)
    son iki site film ve dizilerde geçen kelimelerin karşılığını da veriyor.

    5. okumanızı geliştirmek için seviye seviye hikaye kitapları var. seviyenize uygun (beginner, elementary, pre-intermediate, intermediate) ya da 1, 2, 3, 4, gibi seviyelere ayrılmış olurlar. upper-intermediate sonrasını yazmıyorum çünkü onlar bu tavsiyeleri okuma gereği duymazlar. istanbul'daysanız akmar'da ucuza bulabilirsiniz 3-4 lira. değilseniz herhangi bir kırtasiyeden de ucuza bulabilirsiniz. maksimum 10 lira ödeyin ama kaliteli kitaplardan alın, mesela cambridge, oxford, macmillan, penguin gibi yayınların kitaplarını alın. dğer yayınlar seviyesine uygun olmayan dil ve kelime kullanabiliyorlar. her gün bir sayfa okumanız yeter. bir günde kitabı bitirmeyin.

    ayrıca, günlük takip ettiğiniz bir gazete olabilir, belki kendi ilgi alanınız veya mesleğiniz ile ilgili haberleri ve gelişmeleri takip edersiniz. başlarda anlamak zor olsa da sonradan çok daha iyi anlayacaksınız. gazete önerileri, the guardian, the new york times, the washington post, the times, the independent...

    aynı haberi seviye seviye ayrılmış okumak ve alıştırmalarını yapmak için :

    https://www.newsinlevels.com/

    https://breakingnewsenglish.com/…-english-news.html

    6. altyazılı dizi veya film ve lyrics açarak şarkı dinlerseniz kulağınız iyice dolar ve aynı anda da söylenenleri görüyor olursunuz. dinleme için çok fayda sağlar.

    başlangıç seviyeleri için önerilerim: extra, living english, aladdin, winnie the pooh, peppa pig, the men called flintstone, the jungle book, alf, xena: warrior, adventure time, amallville, princess ve modern family.

    biraz daha iyiyseniz friends, bones, desperate housewives, vikings, simpsons izlenebilir.

    7. konuşmanızı geliştirmek için sesinizi kaydedebilirsiniz ya da aynanın karşısında hazırladığınız cümleleri ve diyalogları okuyabilirsiniz. belli bir konu seçip onunla ilgili birkaç cümle yazıp sesinizi kaydedip sonra dinleyin. yavaş mı hızlı mı, nerelerde hata var, duraksama çok mu, aksan nasıl bunlara dikkat edin.

    8. cambridge ve oxford online dictionary siteleri işinize yarar, kelimeleri telaffuzlarıyla öğrenin, sürekli tekrar edin, örnek cümle içinde nasıl kullanılmış bakın ve siz de cümle içinde kullanın.

    https://dictionary.cambridge.org/

    https://en.oxforddictionaries.com/

    thesaurus sözlüğü de size kelimeleri eş anlamlıları ve zıt anlamlılarıyla verir.

    https://www.thesaurus.com/

    9. benzer durumlarda bir arkadaş bulup sürekli onunla ingilizce konulup yazışırsanız da yazma ve konuşmanız ilerler.

    10. bir günlük tutup başınızdan geçen detayları yazabilirsiniz. ama her günümüzü aynı yazdığımız günlüklerden değil. bugün şu saatte kalktım, kahvaltı yaptım ve çıktım gibi değil detayları anlatın, ruh halinizi vs.

    11. çalışmalarınızı çeşitlendirin. mesela biraz gramer, biraz kelime biraz da okuma. her birinden 10 dk toplam 30-40 dk yeter günde.

    12. kendi kendinize konuşun, her şeyi kendi kendinize içinizden tekrar edin.

  • yıl olmuş 2018 millet dijital çağa atlamış hala sistem diyenler var.
    sistem sensin canım kardeşim.sistemsizlik de senin tembelliğin.

    şu farkı bi çözemediniz. beyninize gelsin biri yüklesin istiyorsunuz. haftada 4 saat alacağın dersle ingilizce ya da başka bir dil öğrenebileceğini mi sanıyorsun.gerçi uykuda ingilizce öğrenme gibi fantazileri olan bir milletten ne beklenir o ayrı.
    4 dil bilen ingiliz bir arkadaşımın 5. dili öğrenmek için yatağında kitapla yatıp kalktığını her sabah uyanır uyanmaz 15 dk kitaba bakmadan yataktan çıkmadığını bilmezsiniz ama sistem sistem diye kendinizi tatmin edersiniz. öğretmen iyi anlatamıyorsa aç internette zilyontane kaynak video app vs var. şu şark kurnazlığını bırakın artık. sorun tembellik ve dili hayatınıza yaymamanız.

    edit ihtiyacı: gelen eleştiri mesajlarına göre kendi çabasızlığını/kapasitesizliğini sisteme yükleme çabasında olan arkadaşlar sayıca fazlaymış.
    bir ingilizce eğitmeni (öğretmeni değilim) olarak söyleyebilirim ki türk öğrencilere ne yaparsanız yapın şikayet etmekten başka bir işe yaramıyorlar. bu konuda çok dertliyim çünkü her ders neredeyse bu konuyla ilgili seminerler veriyorum öğrencilere özgüven kazandırmak ve ilham verebilmek adına.
    tamam şu konuda türkler olarak ingilizceyi latin toplumuna göre zor öğrenmemiz bizim dezavantajımız çünkü dil ailemiz farklı. cümle yapılarımız ve bağlamlarımız farklı. avrupa da herkes zaten kullandığı kelimelerin farklı formlarını öğreniyor çünkü kelime kökenleri aynı. bu konuda hakkımızı yiyemeyiz.

    hocam hep grammer hep grammer nereye kadar diyenlere bir dönem sadece skills temelli bir ders programı uyguluyorum. sonra dinlediği bir parçada ya da sorduğum bir soruda grammer detayını kaçırınca ama hocam bize bunu anlatmadılar ki nereden bilelim. e o zaman senin neyine korelasyon kurup ingilizce öğrenmek. sonra vay efendim biz konuşmak istiyoruz. tamam çocuğum al bunlar ezberlemen gereken atıyorum 100 temel kelime. al bunlar da bu kelimelerin nasıl kullanıldığını gösteren readingler ve listening parçaları. bunları bir zahmet çalış gel.
    sonuç ne mi? bir sonra ki derste mal mal bakan umutsuz bir öğrenci sürüsü. neden çünkü beylerimiz üşenmiş ezberlemeye.
    neyse ya zaten aklı başında olan bilinçli insanlar bahanelere sığınmaz yapar öğrenir kime ne anlatıyorsam. ha bunu yapanlar da diğer sürüden bir zahmet farklı olsun hakkını ve ekmeğini yesin dil bilmenin.
    beni hanımefendi kişiliğimden çıkarıyorsunuz.

  • 12 yılda öğrenciye ayrı yazılması gereken -de/
    -da yı bile öğretemeyen sistemin ingilizceyi de öğretememesi durumudur.

  • yalnızca ingilizce değil hayata, insana, hayvana, doğaya, dünyaya, uzaya, kainata dayalı hiçbir şey öğretemeyen sistemdir.

    ve ister inanın ister inanmayın, bu sistem başkalarının bize kesip biçtiği bir sistemdir ve bu ülkeye yapılmış en kahpece, en amansız ve en yıkıcı saldırıdır.