öğrenci evine bir tas çorba getirmeyen komşu aile

  • ev arkadaşımla evde ne ses yapardık, ne de apartmana rahatsızlık verirdik. gayet de eli yüzü düzgün adamlardık.

    ulan ne yemek vermesi, selamımıza karşılık vermiyolardı lan. teyzenin torbasını alıp yukarı çıkarırsın teşekkür etmez. bildiğin vebalı gibi davranırdı engin hoşgörülü, iyiliksever anadolu itleri.

    sikeyim yemeğini, selam ver selam. selama cevap ver bari karşında insan var amk pisliği.

    yurtdışında türkiyede gördüğüm komşuluğun 200 katını gördüm.

    sonra diyorlar neden nefret ediyorsun bu ülkeden. ulan her yerinden ayrı pislik akıyor coğrafyanın napayım?

    edit: alttaki yorumlardan da net anlaşılıyor zaten durum. bunların kendileri ne ki tohumları ne olacak mk. bu arada kimsenin yemeğine muhtaç bir öğrencilik yaşamadık freelance işler yaptığımızdan dolayı. hatta biz arkadaşlarımıza ısmarlardık sürekli. burada önemli olan şu anadolu insanının çok övülen meziyetlerini görmekti. gördük çok şükür onu da. amk çomarları.

    edit 2: tekrarlayalım, çorbanızı sikeyim. öğrenciyken çoğunuzun babasından fazla para kazanıyorduk gel ben sana alayım çorba amk olay insanlık, insanlık. hani biri sana kapıyı tutuyorsa teşekkür edersin, karşılaşılınca iyi akşamlar diyen adama sen de iyi akşamlar dersin. kimse sana iyilik yapmak zorunda değil hede hödö diyen tiplerin babaları bir taşınma işi, eşya taşıma işi olunca kapıya dayanmayı çok iyi bilirdi ama hadi gençler aslan gibi çocuklarsınız bir el atın ehe ehe diye yavşak gibi gülerek. lan dün sana selam verdim yüzüme bakmadın sen? bu kadar da iki yüzlüdür bunlar.