öğrenci döven öğretmen

  • şaka gibi adamlarsınız vesselam. öğrenci döven öğretmen mi kaldı. artık okul basıp silahla öğretmen vuran orospu çocuklarını devri yaşanıyor. yukarıda ki tipten anlayın türkiye deki veli profili nasıl diye.

  • bugün itibariyle benim. burada şiddete başvuran öğretmenlere bilip bilmeden söven herkesin de te ağzına sıçayım. yaşamadan bilemiyorsunuz. gelin buraya da şiddet kullanmadan bu çocukları hizaya getirin adamsanız.

    2 aydır öğretmenlik yapıyorum. ilk günler gayet iyi anlaşıyorduk çocuklarla. çok fazla cıvıtmadan, gerektiğinde sert bakışlarla yapıyordum uyarılarımı. çocuklar da sandığınız gibi saftirik değil. ben nasıl onları süzüyorsam, hareketlerini tartıyorsam onlar da beni tartmış meğer. okul daha yeni yapılmış köye, daha önce öğrenciler sağa sola gidip taşımalı olarak eğitim alıyormuş. tabii çoğu aile zaten okula göndermemeye dünden razı, yolu bahane edip çocuğu okula göndermiyormuş. zaten burada köylüler işçi tutmamak için çocuk yapıyor bence. hepsi 8-9 kardeş ve okulun yarısı ekim sonuna kadar gelmedi. bu zamana kadar (ekim ayının son haftası) neredesiniz diyorum; "tarlada çalışıyorduk hocam" diyorlar. geçen hafta bir dersimde veli çocuğu dersten aldı götürdü. domates toplayacaklarmış. böyle bir ortamda çocuklar öğretmene karşı çok saygılı. ben ne dersem doğru kabul ediyorlar resmen. 2x2=5 desem itiraz eden olmaz emin olun. bir beden eğitimi öğretmeni olarak ingilizce derslerine girmenin vermiş olduğu büyük baskı var zaten üzerimde o konuya hiç girmiyorum. neyse ki seviye çok çok düşük olduğundan birşeyler öğretebiliyorum.

    benim gözlemlediğim kadarıyla doğuda velilerin çoğu çocuklarını dövüyor. belli yani çocuğun sopa ile eğitildiği. hal böyle olunca sizin konuşarak sorun çözme ihtimaliniz çok düşüyor. veya gereğinden 20 kat daha fazla efor harcamanız gerekiyor.

    konudan fazla sapmayayım, ilk günler gayet güzel geçiniyorduk. çocuklarla top oynuyorum filan. hababamın yeni edebiyatçısı gibi. saygılılar da keretalar hiç sıkıntı olmadı. gerektiğinde sesimi yükseltiyorum çekiniyorlar benden belli. arada birkaç problem yaşadık. ufak tefek kavgalar, anlaşmazlıklar.. hepsini sabırla, konuşarak çözdüm. çözülmeyen yerlerde şakayla karışık hafif omuz sıkmalar, küçük can acıtmalar baya işe yarıdı. gayet iyi gittik ilk ay. ama kasım ayının başından beri, çocuklar benim kişilik özelliğimi çözmüş olmalılar ki sapıttılar. baktılar aribadoribore hoca sopalamıyor, ne kadar bağırsam da kızsam da omuz da acıtsam, soğuk da dursam fayda etmemeye başladı. çocuk evde sürekli dayak ile dizginlendiğinden, afedersiniz siz götünüzü de yırtsanız fayda etmiyor. örneğin ödev kontrol ediyorum, bir öğrencinin ödevini kontrol ederken birkaç meraklı öğrenci hemen başımıza geliyor yerini terkedip. dönüp uyarıyorum, yerine geçiyorlar. 30 saniye sonra yine geliyor çocuk. üzerine doğru birkaç adım gidip, çok yüksek sesle uyarınca tamamen vazgeçiyor davranışından. o üzerine doğru gitme hareketim de dayağın habercisi aslında onun için. ben şimdiye kadar vurmasam da o şiddetli ses ve hamle çocuğun kafasında o düşünceyi oluşturuyor. e tabii 50 kere aynı şekilde uyarılıp sonunda şiddet gelmeyince de çocuklar zıvanadan çıktı. ben boğazımı yırtıyorum çocuk sırıtıyor karşımda.

    15 gün kadar önce 5. sınıflardan bir çocuk, kendisini bir başka öğretmene şikayet etti diye çıkışta bir kızı tartaklamaya kalktı. hem de benim dersimde bana söyledi. "çıkışta görecek o hocam" dedi. çıkışta olay yerindeydim ve tam kavga başlarken araya girdim. çocuğu çektim kenara konuştum. bu olayın bu şekilde çözülmeyeceğini, o kızı döverse kızın yine öğretmene şikayet edeceğini, diğer öğretmenin yine kendisini döveceğini anlattım. çocuk davasından vazgeçti ve böyle hareketleri tekrar etmeyeceğine söz verdi. ben de şiddete başvurmadan sorun çözebildiğim için içten içe gaza geldim.

    bugün, müzik dersinde aynı çocuk bir başka çocuğa parmak attı. parmak attığı çocuk da o kadar saf ve iyi niyetli bir çocuk ki. gözleri 4-5 numara miyop ve arkadaşları dalga geçiyor diye gözlük takmıyor. çok üzülüyorum ama takmıyor asla. neyse bu parmak yiyen çocuk "öğretmenim, şu bana ayıp bir hareket yaptı" dedi. ben zaten olayı gördüğümden çocuğu çağırdım. kafasına bir şaplak attım ama düşük şiddette. vurma denemez yani. parmak atan çocuk, bozuk gözlü çocuğa bakarak çıkışta görüşücez seninle gibilerinden bir hareket yaptı. ben bunu da gördüm ve sesimi çıkarmadım. ders bitti sınıftan çıktım 3 adım attım ve sınıfa hızlıca geri döndüm. sınıfa girdiğimde çocuk diğer çocuğun gırtlağına sarılmıştı. koşarak araya girdim çocuğa vurdum. ilk tokadımdı sanırım sert oldu. tuttum çocuğu duvara yapıştırdım. çocuk fena korktu. ben birşey yapmadım filan dedi. "bana yalan söyleme" dedim kafası elimle duvar arasında.

    "bu tokadı bana verdiğin sözü tutmadığın için yedin" dedim ve çocuğu bıraktım. çocuk sonraki 3-4 saatte okulun en sakin öğrencisi haline geldi. çok üzüldüm ama gerçekten başka seçeneğim yoktu.

    demem o ki burada ana avrat bacı düz gidiyorsunuz şiddet uygulayan öğretmenlere. her şeyi biliyorsunuz ya amk öğretmenliğe de soyunmuşsunuz. tamam yok yere şiddete başvuran öğretmenlere sövün. kolay yolu seçip dayakla ıslah eden eğitimcilere ne derseniz deyin. ama bunu genelleyip "dayak atan tüm öğretmenler orospu çocuğudur" dersen asıl orospu çocuğu da sensin kusura bakma arkadaşım. doğumdan itibaren dayakla yetiştirilmiş çocukları gelin sıfır şiddet ile eğit kolaysa, götün olsaydı zaten oradan atıp tutacağına gelir denerdin. zaten sen benim yatıp kalkıp maaşıma sallayan hıyarla aynı kişisin biliyorum. hadi şimdi oturduğun yerden tespit sıçmaya, genellemeye, göt büyütmeye devam et.

    edit: evet defalarca vurgulamama rağmen olay farklı yerlere çekilmeye başladı bile. hayatında ankadaran doğuya geçmemiş insanlar tarafından, iki öğrenciyi ayırırken vermiş olduğum ve sonunda büyük üzüntü yaşadığım bir olay için küfür yiyorum. daha 15 gün öncesinde ben takip etmesem bir kıza saldıracak çocuğa öncelikle konuşarak yaklaştım. 15 gün sonra çocuğu, kıçına pandik attığı için kendisini bana söyleyen öğrenciyi ben sınıftan çıktıktan 2 saniye sonra tahtaya yapıştırmış bir şekilde buldum ve ayırırken kendime hakim olamadım vurdum. bakın tekrar ediyorum, şiddete karşı ve çocukları çok seven bir insanım. biraz empati yapıp, kendinizi benim yerime koyup ondan sonra küfür ediniz.

    edit2: bakın öncelikle eğitilmesi gereken bu çocukların anne ve babaları. bu çocuklar anne ve babalarından dayak yedikçe bizim yapabileceğimiz bir şey kalmıyor. bunu yaşamadan bilemezsiniz. çocuk evde yaramazlık yaparken odunla dayak yiyor, okulda yaramazlık yaparken sakince uyarılıyor. bunu bir düşünün. bahsettiğim çocuk en uç örnekti. bu çocuklardan 120 tane düşünün. ben 119 tanesi ile ilişkimi şiddetsiz ayarlayabildim. kimisine ödevini yaptı diye ödül verdim. kimisine spor malzemesi dilendim. buna rağmen halen daha küfür edecekseniz buyrun edin. daha fazla takip etmeyeceğim başlığı. yazdığıma yazacağıma pişman olmam yarım saatimi aldı. iyi akşamlar.

    edit3: olay artık ciddi bir noktaya geldiğinden öğrenci isimlerini ve argo kelimeleri kaldırdım. hakkımızda hayırlısı.

    edit4: destek veren arkadaşlara teşekkür ediyorum. son olarak tekrar vurguluyorum. şiddet asla arkasına sığınmayacağım bir tepkidir. defalarca belirttiğim gibi buna karşı bir insanım. o an vermem gereken bir tepkiydi. siz eğer sınıfınızdan çıktıktan 3 saniye sonra çocuk arkadaşını boğmaya kalkıyorsa, bir problem var demektir. tabi ki de çözüm dövmek değil yine söylüyorum, çözüm ailelerin çocuğu dövmesini engellemek. ama bulunduğum bölgede işler sizin bildiğiniz gibi işlemiyor. veli geliyor "hocam eti senin, kemiği de senin" diyor. sorun çıkaran öğrenci için velisi gelip "hocam dövmüyorsunuz ondan böyle yapıyor" diyor. sürekli tekrarlıyorum, bunları anlatmamın nedeni sadece biraz kafanızda canlandırmanızı istemem. çok fazla tekrar ettim ama "dayakçı öğretmen" olarak niteleyen arkadaşlar, bir anlık öfke patlamasını alıp diğer yazdıklarımı hiçe sayanlar için zorunda hissediyorum.