çocuğuna atatürk nefreti aşılayan ebeveyn

  • uzun zamandır görmediğim arkadaşıma gittim dün akşam, eniştesi oğlu ile birlikte geldi daha sonra. tanıştık, oturduk sohbet ediyoruz ama çocukta ilgi çekici bir agresiflik var. eline sopa versen kafamıza gözümüze girişecek sanki. bir süre sonra arkadaş ve eniştesi ilgimi çekmeyen şeyler konuşmaya başlayınca ben de belki biraz yumuşar düşüncesiyle çocukla ilgileneyim dedim. klişelerle sohbet açmaya çalışıyorum çocukta tık yok. ilgimi çekmeye başladı iyiden iyiye, dokuz yaşında bir çocuk neye bu denli öfkelenir anlayamıyorum. gel dedim resim yapalım, "tamam" dedi. aldık kalem, defter o çizmeye başladı ben de basit sorular sormaya başladım. bir anda nasıl olduysa konu sana geldi atam.

    ç: çocuk
    i: ilgisiz

    ç: atatürk'ün resmini yaptım ben.
    i: aa ne güzel bana da gösterir misin?
    ç: gösteremem ki.
    i: neden ki?
    ç: öldü çünkü.

    konu enteresan bir hal aldığı için duraksadım biraz. düşünüyorum nereye bağlanabilir ki diye, 10 kasım da yakın ya alaka kurmaya çalışıyorum kendimce ya da resmi yırtıp attı da onu mu öldü sanıyor gibi senaryolar beliriyor kafamda sonuçta çocuk dokuz yaşında henüz, o sırada;

    ç: ben öldürdüm onu, kalbine bir hançer çizdim öldürdüm.

    bu cümle ağzından dökülürken babasıyla göz kontağı kurdu, babasının yüzünde bir gurur vardı ki oracıkta siktir olup gitmek istedim o evden. çocuk tüm siniri geçmiş bir şekilde babasına koştu, sarıldı. babanın çocuğa "akvaryumu hakettin şimdi, yarın gidelim" demesiyle çocuğun öfkesini de anlamış oldum.

    her geçen gün sayıları katlanarak artan bu babalarla, bu çocuklarla aynı ülkede, aynı şehirlerde yaşıyoruz. halkın kutuplaşmasından yakınanlar oyun çağındaki tertemiz beyinleri zehirli ideolojilerle kirletmekten çekinmiyor. biz çocuklarımıza istediğimiz kadar saygıyı, hoşgörüyü, adaleti öğütleyelim bu gibi babalar çocuklarına lozan'da kaybedildiğini iddia ettikleri topraklardan, fesin kaldırılmasından, harf inkılabından ve kendilerince makul daha bir çok sebepten mağduriyet çıkarıp kin ve nefret dolu nesiller yetiştiyor. bu karanlık günlerin geçeceğine dair bir parça umudum kaldıysa o da dün akşamla birlikte yitip gitti, teşekkür ederim çocuk.