john sacrimoni6
profili

  • galatasaray'ın boykotuna digiturk'ten ilk hamle

    beni de aradılar. sürekli olarak yıllardır kollandığımızı, bu yıl sadece bir hata yaptıklarını ve bunu telafi edeceklerini, 15 temmuz darbesinin hiç hesapta olmadığını, cemaat yardımlarının kesilmesinin nedeninin kendileri olmadığını belirttiler. geçen sene alanya maçında yaşanan, alanyanın penaltısı ve musleranın kırmızısını atlayıp tek maçla şampiyon olduğumuzu o plan uygulanmasa beşiktaş'ın ya da fenerbahçe'nin şampiyon olacağını, vefalı olmamız gerektiğinden dem vurdular. ankaragücü maçı olsun diğer maçlar olsun yıllar boyunca bir çok kez maçlarımıza müdahale etmek zorunda kaldıklarından bahsettiler. şaibeli şampiyonluk sayısının en çok bizde olduğunu da eklemeyi unutmadılar. 1997 yılında ligin bitimine 2 hafta kala oynanan istanbulspor maçında 60 metreden arif erdem'e verdikleri penaltının kendilerine oldukça pahalıya mal olduğundan bahsettiler. 1986 yılında malatyaspor'a, 1987 yılında denizlispor'a, 1993 yılında ankaragücü’ne, 2006 yılında yine denizlispor'a gönderilen teşvik primlerinin sadece galatasaray'ın kasasından çıkmadığını uygun bir dille anlattılar. herşeyin bir maliyeti olduğunu, malatyaspora gönderilen 30 adet tofaş arabanın o zamanlar çok para tuttuğundan onları kırmamamı istediler. en az 5 tane şaibeli şampiyonluğun olduğunu ve rakiplerinin emeklerini yenmek için çok büyük bir camiaya sahip olacağımızı söyleyip biraz da gaza getirdiler beni.

    süleyman sebanın dediği gibi şerefli ikincilikler ile daha mı mutlu olacaktın diye sordular. cevab veremedim.

    sonuç olarak ben şerefli, namuslu ve onurlu bir galatasaraylı olarak digiturk iptalinden vazgeçtim.

    (bkz: 21 nisan 2018 alanyaspor galatasaray maçı)
    https://www.dailymotion.com/video/x6i74ny

    (bkz: 12 nisan 1997 istanbulspor galatasaray maçı)
    https://www.youtube.com/watch?v=ahnz8rru1ug

    (bkz: 30 mayıs 1993 ankaragücü galatasaray maçı)
    https://www.youtube.com/watch?v=y4ezmpld0t4

    (bkz: malatya'ya giden arabalar)

    (bkz: 7 kişi kalmış takıma karşı oley çekmek)

    (bkz: galatasaray'ın denizlispor'a gönderdiği teşvik)
    (bkz: 31 mayıs 1987 beşiktaş denizlispor maçı)

    (bkz: galatasaray'ın denizlispor'a gönderdiği teşvik)
    (bkz: 14 mayıs 2006 denizlispor fenerbahçe maçı)

  • arda turan

    (bkz: snd vrmsn krşm)

    ağzının yamuğunu siktiğim.

  • 30 kasım 2016 fenerbahçe gençlerbirliği maçı

    emenike yine yedek. bayılıyorum böyle teknik adamlara. sen saygı duymazsan böyle zikerler. adam ol önce.

    not:bjk

  • rakı kebapla da balıkla da içilmez

    gülmekten katıldığım önerme.

    edit: rakıya su yerine şalgam koyan arkadaşım var lan benim. boşverin isteyen istediği gibi içer. kategorize meraklısı olmayın.

  • 2016 turizm krizi

    alıntıdır.

    20 yıl rus'larla çalıştım. milli hava yolları olan aeroflot'tan sonra gelen ural aırlınes ve rossıya aırlınes gibi büyük ve itibarlı hava yollarının yer işletme müdürlüğünü yaptım. onlarca rus pilot,kabin çalışanı ve mühendis arkadaşım oldu. dün birisiyle turizmi konuştum. bana sorunun tek başına uçaklarının düşürülme sorunu olmadığını çok farklı konuların söz konusu olduğunu, bu sorunların mektup göndererek kutlama yaparak çözülecek kadar da basit bir siyasi anlayış olmadığını böyle devam ederse "turizm dahil" kötü gidişin 2019 yılına kadar devam edeceğini anlattı ve ekledi bu olumsuzluk bizi sizi etkilediği kadar etkilemez dedi. televizyonlarında hala orucun neden bozulduğu, cinlerin allah'a karşı sorumluluğunun anlatıldığı cennet'te nelerin yenilip içildiği, karabasanın ve kısmetin ne olduğu, ananın diz kapağına bakılıp tahrik olup olmama durumu, bir babanın öz kızına şehveti,karısıyla olan nikahı düşürür mü düşürmez mi gibi akıl mantık sevgi ve saygı israfının yaşandığı bir ülkeyi, 32 lastiği olan, kalkış ağırlığı (maximum take of weight ) 600 ton olan dünyanın en büyük uçağına sahip olan ve üreten bir ülke ile (4 tekerli bir arabayı bile yapamayan ülkeyi ) karşılaştırdığımda söyleyecek bir şey bulamadım. insansın anla işte.

  • game of thrones

    mutfak akademisinde şefimiz elindeki büyük bıçağı göstererek bize soruyor;

    -dünyanın en iyi çeliği nedir?
    -...
    -japon çeliğidir.
    -peki ikinci en iyi çelik nedir?
    -"valyrian çeliği" dedim sırıtarak.
    -hayır. fransız çeliği..

    kimse gülmedi amına koyim.