sonerta14
profili

  • borsa istanbul

    herkese iyi akşamlar kim dost kim düşman bugünlerde belli oluyor. buradaki zırtoları, twitterdaki şurda burdaki hüstat geçinen dolandırıcıları geçelim. asıl herkesin tanıdığı, her yerde bilirkişi olarak boy gösteren meşhur borsacıları eleştireceğim. bu arkadaşlar açık seçik küçük yatırımcıyı, borsada yüklü mal satıp çıkmak isteyen kurumsallara, fonlara, balinalara yem ettiler. en büyük ortak özellikleri 8.000 üzerindeyken yükseliş devam edecek diye milleti gazlamaları, borsa çok şişti bekleyin düzeltme yapsın o zaman alırsınız demediler. borsa düşmeye başladıkça, kredili pozisyon taşımayın, borsa uzun vade işidir demeye başlamaları. spesifik olarak ise bir kaçını eleştirmek istiyorum.

    tuncay turşucu: en çok izlenen borsa yorumcularından. en aklı başında gözüken yorumcu bana göre. sürekli alın hiç satmayın dedi. hatta düşüşlerde ağaç gibi durun diye bir söylem çıkardı. thy için 400 lü hedefler verdi yıl sonu için. ford oto ve ttrak’ı öve öve bitiremedi. iyi şirketler ama bu fiyatlara pahalı diyemedi. hadi olabilir birçok aracı kurum da yanıldı diyelim.

    26 ekimde astor ile ilgili program yaptı. hisse 134 ü gördü. şu an 86.50 de

    17 ağustosta kontrolmatikle ilgili program yaptı. hisse 351 i gördü. hadi o dedikten sonra en düşükten alanlar 247 den aldı diyelim. hisse bugün 182.5 tan kapattı. üstelik patronlar deli gibi satış yaptı.

    kadirhan öztürk: bu camianın en ukalalarından. burnundan kıl aldırmıyor. bu da çok can yaktı. ama en büyük fiyaskosu alarkodur.

    23 kasım günü alarko’dan bir yetkili ile program yaptı. hisseyi öve öve bitiremediler. ertesi gün hisse 104 leri gördü. sonrasında malum ortak satışları geldi. hisse şu an 85.10 tl.

    migros: öve öve bitiremediği, neredeyse böbreği satın alın dediği bir hisseydi. 27 kasımda tacirler üzerinden rapor yayınlandı. hisse 375 te iken 396 hedef verdi. takip eden 3 gün içerisinde tacirler üzerinden yapılan en büyük satış yaşandı. hisse şu an 330 da.

    sonrasında daha çaktırmadan yönlendirme yapmaya başladı. 70 lerdeylen kimpur hissesini övmeye başladı. 65 lere gelirse bu kağıt alınır dedi. hisse şu an 52’lerde.

    info yatırım(sertaç ekeke, ismail güner vs) bunlar hala pembe tablolar çizmeye devam ediyorlar. çok yumuşak yüzlü oldukları için tepki de toplamıyorlar. ama bunlar da migrosu çok övdüler. gesan için özel şirket belgeseli yaptılar, gwindi durmadan önerdiler. şu an bu hisselerin fiyatına bile bakmaya gerek duymuyorum.

    yusuf kaderli: prof ünvanlı bir şahıs. yatırım finansmanda haftalık borsa yayınları yapıyor barış esen’le. aydın üniversitesinde profmuş. ben bunca yıldır hem akademi hem finans camiasındayım böyle bir adam görmedim. profesör ama durmadan seminer, finans kampı pazarlama derdinde. konışması, jargonu tam kahvehane tarzı.
    21 ekimde kocaer dedi. hisse 25’lerden 36’ya tavan tavan gitti. tabiki 30’lara kadar küçük yatırımcının alabilmesi için fırsat olmadı. hisse şu an 25 te tekrar. aynı yayında 86 da iken kordsa dedi. kısa sürede 91’i gören hisse bugün 71 e geldi.

    bunlar böyleyken biraz da doğru konuşanların hakkını verelim.

    ışık ökte: şüphesiz yukarıdakilerin hepsinden daha bilgili, daha net bir adam. hepsinden de daha çok sözü geçer. ama piyasada yokken 2-3 hafta önce tuncay turşucu ve yusuf kaderli’nin hatalarını örtmek için bu adam konuşmaya başladı. kapkaranlık bir tablo çizdi ve dediği oldu. ışık ökte’ye saygım sonsuz, ama meydanı boş bırakıp, sonradan piyasaya girmesi beni üzdü.

    nuri sevgen: gerçek akademisyen ve ağır başlı biri. sabahları nasıl bir ekonomi tv’de çok uyardı insanları. ama çok kısa süre alması, sunucuların alaycı tavrı ve yeterince sert ve iddialı konuşmaması nedeni ile kulak arkası edildi söyledikleri. eyyy barış esen. milletle saatlerce her hafta program yapacağına, bir kere de bu adamla uzun bir yayın yap. yıllardır kankasınız. çıksın gerçekleri anlatsın.

    ali ağaoğlu: bu adam boş konuşmaz ve asla yalan söylemez. bildiğim en dürüst ekonomistlerden. petrol, altın, pariteler… yıllardır yanıldığını görmedim. kısa süreli dediğinin tersi hareket bile olsa yanıldım demeyi bildi. aylardır çok açık konuştu, küçük yatırımcıyı uyardı. ama katıldığı programlarda çok fazla gündem maddesi önüne koyulduğu için borsa ile söyledikleri yeterince etki etmedi.

    bonus edit: fatih altaylı. kontrolmatik patronları ile yayın yaptı. bir hafta sonra falan ortaklar satış yaptı. fatih altaylı’nın borsadan anladığını sanmıyorum. ama bilerek veya bilmeyerek kendini kullandırttı. kontrolmatik yöneticilerini elon musk vizyonunda adamlar gibi lanse etti. üniversite öğrencilerinin bitirme projelerinden hallice bir aleti, nasa’nın vazgeçilmezi gibi tanıttığı bir adam eşliğinde, çok ileri teknoloji ürünü gibi anlattı.

  • 2023 özel sektör maaş zam oranları

    #155020222 hiç bir memur %17,55 almadı. %17,55+8000 seyyanen zam aldı. en yüksek maaşlarda bile %50’ye geliyor bu oran.

    ayrıca memura yapılan zam net maaşa, özel sektöre yapılan brüt maaşa yapılıyor. memurun aldığı %50 zammın özel sektörde eşleniliği %60 ların üstüne karşılık gelmektedir.

  • ideal kira/maaş oranı

    doğru bir bakış açısı değil. avrupa’da pandemiye kadar bu oran %50’lerin üzerindeydi. ama kalan kısım gerçekten insanca yaşamaya yetiyordu.

    ülkemizde oran 1/10 olsa bile kalan para insanca yaşamaya yetmiyor

  • 2 ocak 2022 içişleri bakanlığı açıklaması

    arkadaş anlamıyorum. iç işleri bakanı ile neden görüşür bir insan? nasıl ulaşır, nasıl randevulaşılır?

    bırakın içişleri bakanını, vali, il emniyet müdürü, belediye başkanı, yav bunların özel kalemine bile ulaşamazsınız.

    neden içişleri bakanı her hangi bir iş insanını şahsi makamında ağırlar? atıyorum sanayi bakanı ağırlasa anlarım, ne biliym ulaştırma bakanı bir müteahiti ağırlar anlarım. belirli bir sivil toplum kuruluşunun konu ile alakalı bir bakanla görüşmesini anlarım. zaten bu tarz adamların yanına gittiğinizde mutlaka görüşme sonunda fotoğraf çektirir o normal. ama içişleri bakanına neden ulaşmak ister, derdi nedir? ve içişleri bakanı randevu vereceği kişileri neye göre belirler?

  • 4 ocak 2021 fenerbahçe'ye verilmeyen penaltı

    işte anlatmak istediğimiz bu!

    dün erzuruma ve bjk’ye verilen penaltıysa, bu pozisyonun ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerek.

    hakemler resmen feneri biçeceksiniz diye talimat alıp çıkıyor.

  • acemi askere eziyet edenlerin iddianamesi

    beyler şu an ne olduğunu ve önünüzdeki süreçte ne olcağını ben size bir bir anlatayım.

    şu an o askerin görev yaptığı askeri birimin, en alttaki uzman onbaşısından, en üst rütbelisine kadar teyakkuza geçti. alay olduğunu varsayıyorum.

    albay şu saat itibarı ile o kışlada görevli tüm kadrolu askerleri çağırdı. en geç yarın sabah denetleme ve soruşturma sürecinin başlayacağını biliyor. ve bu süreç orada görev yapan tüm personelin sicilini karartacak.

    albay öncelikle o eziyeti yapan askerlerin kime bağlı çalıştığını soracak. sırasıyla uzman çavuş, astsubay ve bölük komutanı hakkında kendi tutanağını yazıp askeri mahkemeye gönderecek. aynı şekilde yeni gelen askerden sorumlu eğitim komutanını da tutanağa dahil edecek.

    alay komutanının arkası sağlamsa mahkeme görmeden yırtacak. ama bundan sonra paşalık hayalleri kurmaktansa bir an önce emekli olsam hayali ile yanıp tutuşacak.

    bölük komutanı, nöbetçi bölük komutanı, askerlerin bağlı bulunduğu takım komutanı en az ağır kınama cezası alacak. eğer eziyet gören asker şikayetini ilettiğini ancak dikkate alınmadığını söylerlerse, meslekten men ve hapis cezası da alacaklar.

    eziyet yapan askerleri söylemeye gerek yok. onlar şu andan itibaren hayatlarının en korkunç günlerini yaşayacaklar. tabi onlar mahkemeye sevk edileceği için şimdilik komutanlar çok ilişmeyecekler, bu itler bir de bizi yakmasınlar diye. ama en az 1 yıl askeri cezaevinde yatacaklar. tuvalet nöbeti tutacaklar, en pis işleri yapacaklar. sonra askerliklerini baştan yapacaklar en toleranssız şartlarda.

    tabi bu olay sadece orası ile kalmaz. hele bir de rte bu olayın kabul edilemez olduğunu düşünüyorum derse, yarından itibaren, tüm komutanlar bu olayın kendi emirlerindeki askerler arasında yaşanmaması için inanılmaz önlemler alacaklar. en ufak devrecilik yaptığını düşündükleri adama kayacaklar.

    ben askerlik 6 aya düşünce devrecilik bitmiştir diye düşünüyordum. ulan 6 ayda kim kime kıdem basabilir? ki 1 ay acemi birliği var zaten yani o birlikte 5 ayda nası üst devre oluyosun?

  • 3 ayda 76 bin kazancın 22 binini devlete ödemek

    bu ayki bordromu görünce, artık canıma tak ettirmiş olaydır.

    bordro

    3 ayda toplam 76 bin tl'lik ücret ödemesi hakediyorum. para daha elime geçmeden 22 bini kesilmiş.

    bu parayı hangi avukat, hangi doktor, hangi futbolcu, hangi esnaf hangi iş adamı ödüyor? benim başka önemli bir gelirim yok. yani tüm hayatım için elde ettiğim tek gelir bu sayılır. ve daha para elime geçmeden %30'u kesilmiş. üstüne ödediğim kdv, ötv'yi de koysam iyice kafayı sıyıracağım. üstlelik sonraki aylarda daha da artıyor ödeyeceğim vergi oranı.

    şimdi soruyorum. 6 bin tl'ye yakın sgk kesintisi yapılmış. neyin bedeli bu? zaten özel sağlık sigortam var, devlet benim için, ilaç ya da tedavi masrafı yapmıyor. aylık 3bin liraya kendime özel doktor tutarım, hergün gelir beni muayene eder anasını satayım .emeklilik deseniz 60 yaşını beklemem gerek. ki ne kadar emekli maaşı alacağım o da belli değil.

    geri kalan 16 bin tl vergi. arkadaş ben ne yaptım bu devlete? nasıl bir yük yarattım, ne gibi bir hizmet aldım karşılığında. 1 tane çocuğum var o da özel okula gidiyor. yine devlete hiçbir masrafım yok. geriye güvenlik kalıyor. ayda 5 bin tl'ye iki tane korumayla gezerim 24 saat!!!

    artık yeter arkadaş. şu vergi sistemine adalet gelsin. milyon dolarları kaldıran adamlar tek kuruş vergi ödemezken, bizim gibi orta direğin iliği sömürülmesin!!!

    edit: yıllardır sözlükteyim. ağırlıklı ekonomi ile ilgili yorumlar yapmaya çalışırım. ilk defa içten kendi durumumla ilgili bir başlık açtım patladı gitti.

    iki şey çok tuhafıma gitti. öncelikle herkes maaşımın çok yüksek olduğunu söyledi. nesi yüksek anlamadım. türkiye'de kişi başına düşen gelir yaklaşık 10.500 usd. e benim elime yıllık nette 200.000 tl para geçiyor. bu para ile ben eşim ve kızım üçümüz geçiniyoruz. yani kişi başı yıllık 65.000 tl gibi , onu da dolar cinsinden baksan 12.000 usd civarı birşey yapıyor? nası ortalamanın baya üzerinde oluyorum? aslında global anlamda orta direk değilim bildiğin dar gelirliyim. oecd ülkeleri orta direk yani mid wealth kesimini yıllık 40.000 usd- 200.000 usd olarak tanımlıyor.

    özellikle öğrenci arkadaşlar yardım istedi, elimden geleni yaparım elbet. ama sanki jet sosyeteymişim gibi davranmayın. standart bir yaşantım var. istanbulda iyi bir daire 5 milyon tl’den başlıyor. ben bu maaşla alamam öyle bir ev. ama bakıyorum kapış kapış gidiyor.

    ikinci ilgimi çeken konu ise nasıl bir iş yapıp böyle bir maaş aldığımı soranların olması. genç arkadaşlar veya memur arkadaşlar 5-6 bin civarı maaş aldığını söyledi. memurluk yapanlar sonuçta garanti ve rahat bir iş için tercih ediyor sanırım. ama özel sektör öyle değil, köpekler gibi çalışmak zorundasınız. 7/25 mesai kavramı yok, tatil yok.

    yine söylüyorum arkadaşlar 15 yıl iş deneyiminden sonra bu rakamlar gerçekten yüksek değil. ne iş yaparsanız yapın. umudunuzu kaybetmeyin, en az 10 yıl geçtikten sonra patronunuz için vazgeçilmez olmaya başlarsınız ve umarım çoğunuz, bu bordorunun yanına birer sıfır daha konulan bordrolar alır.

  • az bilinen görgü kuralları

    bir başlık altında yanlış bilgi verdiği düşünülen, imla hatası içeren v.s. bir entry görüldüğü zaman, ilgili yazara mesaj yoluyla ulaşılıp, ikaz edilir.

    hemen altına entry girilip, hönkürülmez.

  • türkiye'deki en dik yokuş

    gaziantep'teki hacı baba yokuşudur. burada bahsedilen diğer yokuşlar bunun yanında tatlı bir rampa diye anılır en fazla.

    yokuş değil üssel fonksiyon grafiği gibidir. 600 m'lik yokuşun altında 50 yıl yaşayıp da yukarısını hiç görmeyenler vardır. yukarısı bulutların üstünde bir gökyüzü krallığı olarak tasvir edilir.

    öyle bir yokuştur ki 3 milyonluk şehrin su şebekesine su buradan verilir ve bu sayede hiç bir pompa olmadan su şehrin heryerine tazyikle ulaşır.

    nette resmi bile yoktur. ama görmek isteyenler antep'teki zeugma müzesinin yanından 200 m ilerleyince bir duvarla karşılaşacaklar. bu duvarı neden asfaltla kaplamışlar demeyin orası hacıbaba yokuşudur.

  • içerde

    ölmeyecek bir adam varsa o da alyanaktır. alyanak bize çaktırmadan nasıl hayatta kalınır, nasıl siyaset yapılır, nasıl iş hayatında bir yerlere gelinir öğretmiştir.

  • referandumda hile olmadığı gerçeği

    bu arkadaşın çok iyi niyetli olmadığını düşünüyorum ama kafalarda soru işareti kalmaması için madde madde son sorusuna cevap vereyim.

    1-sandığına sahip çıkmak, her partinin kendi görevidir. eğer görevini yerine hakkıyla getirmiyorsan, başkasını suçlamaktan imtina etmelisin...

    sandık güvenliği ysk'nın görevidir. vatandaş sandığına sahip çıkma refleksine giriyorsa bunun nedeni bellidir.demokrasimiz mansur yavaş olayı ile başlayan lekelerle doludur.

    2-chp nin sandıkların %60 ına itiraz edeceği tespiti, sonuçların bildirilmesi kadar hızlı ve gerçekçidir. sonuçta kendinin de belirttiği gibi sandık sayımı yapılırken itirazlar tutanak altına alınmıştır.

    3-neden pusulayı yapan mührü yapmamışmış? dostum sıkıntı orda işte. anadolu ajansı neden %70 lerde açtı eveti? bu her zamanki klasik yöntemdi. bu tutmadı. evlere götürülen sandıklar, beşer onar oy kullananlar, açık oy atanlar bunlarda aleni yapılan şeylerdir. herşeye rağmen işe yaramayınca bir yöntem bulundu. ne olduğu belli değil. hep söylenir zaten hırsız hep bir adım öndedir. bu konuda çok mantıklı açıklamaşar var. sadece şunu söyleyelim. eğer pusulalar fligranlı ise, ve mühürsüz oy kabul edilmeyecekse, neden 2010 yılında böyle bir kanun hazırlandı? kanunu kafasına göre uygulama özgürlüğünü kim ysk'ya verdi?

    sonuç: ysk burada mühürsüz pusulaları geçerli sayıp saymama yetkisine sahip değildir. ysk bu kanunun çiğnenip çiğnenmediği tespit edip, kanunlara göre uygun uygulamayı yapmakla görevlidir. yani mühürsüz pusulalar geçerlidir demekle, her evet oyu 2 hayır oyu yerine sayılacaktır demek arasında bir fark yoktur.

  • yardım istemek

    öncelikle bu arkadaşa mesaj atıp kyk kredim yatacak, sana 50-100 gönderirim diyen iki tane arkadaş varya. lan siz bu dünyaya ait olamazsınız, sizin sayenizde halen güzel bu dünya, iyiki varsınız, bir mesaj atın görüşmek isterim.

    sonra bu arkadaşa gelelim. ben başına gelenlerden dolayı üzgün olduğumu belirtmek isterim. ancak halen dik kafalılığını sürdürüyor. halen olayları tamamen kendi doğruları ile anlatıyor. halbuki burada zaten bir adım atmışsın, önemli olan senin haklı veya haksız olman değil, olan olmuş, bundan sonra seni nasıl kurtaracağımız.

    kilit nokta burada anne. anne halen eve gelebiliyor. çocuğun parasını ve arabasını almış. belki kendince uyuşturucu almasını engellemek için yapmış olabilir. sorunlar yaşanmış evet ama bu sorunlar muhtemelen uyuşturucu yüzünden. şimdi yazar direk annesine kapıyı kapattığını söylüyor. ama öyle olmaz o iş. hayatını tamamen değiştireceksin. bu sadece madde bağımlılığından kurtulmakla olmaz. bu zamana kadar doğru bildiğin herşeyi yanlış yaptın belki de tek tek düzelteceksin.

    para mühim değil inan. burada çok rahat sana yardım edecek kimseler olacaktır. ama şahsen ben sana bu parayı verip vicdanımı rahatlatma yoluna gitmem. kaldı ki benden adres tarifi isteyenlere bile acaba bulacaklar mı diye içim içimi yer.

    şimdi 1. si anne olayı. o olayı objektif olarak düşüneceksin. nerede hata yapmış olabilirsin diye. ki hayatın yanlışlarla dolu olduğundan burada da büyük hataların olabileceğini düşünüyorum.

    2.si amatem olayı. evet istanbul için amatem leş bir yer olabilir. çünkü en fazla bağımlı istanbul'da. ancak istanbul dışı küçük illerde de amatem mevcut. buralar daha temiz ve nezih yerler. hem de genel de alkol tedavisi ile falan uğraşıyorlar. senin durumunda birisine daha çok ilgi göstereceklerdir. sen de kafa dağıtmış olacaksın. çoğu arkadaşın da dediği gibi 3-4 günde bırak eroini sigarayı bile bıraktırabilecek bir yöntem maalesef yok. evet fransız hastanelerinde daha modern teknikler kullanılıyor, ancak 3.000 tl verip 3-4 günde iyileşmeyi bekleme. bu konuda da ısrar edip inat etme. benim bildiğim doğrudur siz ne biliyorsunuz deme.

    3. sü iyileşme sonrası hayaller.dövme dükkanı demişsin. dostum bak hobi olarak yap, yazları falan git sahillerde yap. ancak dövmeci dükkanı açarak hayatını devam ettirip geçmişi unutamazsın. bir kere o ortamlarda yine öyle insanlar görme olasılığın ve o hayata tekrar dönme olasılığın fazla. ayrıca orada çok boş vaktin olacak ve aklına tekrar geleceği için tehlikeli. farklı bir yol bulmasın.

    bak kendinle yüzleşmeden, kendi yaptığın hataları, yine kendi doğru bildiğin yöntemlerle çözemezsin. ben sana maddi manevi destek veririm ancak bu isyankar ve hayatı suçlayan tavrından sıyrılman şartıyla.

  • kezban hashtag'leri

    sosyal medyada görüp tüylerimin diken diken olduğu inanılmaz itici hashtag'lardır.

    eminim daha beterleri vardır ama, en uyuz olduklarım,

    #musmutlu
    #gezmeler
    #huzur
    #takılmaca
    #kociş
    #mutluluk
    #canımıniçi
    #candır
    #gezerizki (ve her türlü sonu ki ile biten, yaparızki, eğlenirizki, giderizki tarzından hashtag'ler)

    (bkz: çaylakların sesi oluyoruz)

    @taso21
    #kankeytomla
    #kahveqeyfi
    #gezmelerce
    #tatilbaşlasın
    #tatilbitmemeli

    @by stark
    #for
    #yerimki
    #bitanedir

    @farketmezaq

    #açsamdemekki
    #mutluysamdemekki
    #azmışsamdemekki

    gibi...

    elim ayağım titriyo

    edit:bu sadece hashtag olarak değil.her fotonun altına demek ki ile biten cümleleri kuranlara çıplak ayağımla vurasım geliyor.

    (bkz: demek ki)

  • 2016 yılı orucu bozmayan haller tam listesi

    1- oruçlu olduğunu unutarak yiyip içmek,

    2- ağzına gelen kusuntunun geri gitmesi,

    3- oksijen tüpüyle ilaçsız suni hava vermek,

    4- orucu bozmaya niyet edip de bozmamak,

    5- istemeyerek ağız dolusu kusmak,

    6- isteyerek, zorlayarak biraz kusmak,

    7- sahurda tokluk veren ilaçlar kullanmak,

    8- göze katı veya sıvı ilaç koymak, ıslak lens takmak,

    9- gıybet etmek,

    10- rüyada ihtilâm olmak,

    11- diş çukuruna ilaç koymak,

    12- çiçek, kolonya veya parfüm koklamak,

    13- morfinsiz, iğnesiz diş çektirmek,

    14- yutmadan yemeğin tadına bakmak,

    15- sakındığı hâlde toz ve dumanın boğazdan veya burundan içeri girmesi,

    16- diş çektirince gelen tükürükten az kanı yutmak,

    17- ağzını yıkadıktan sonra, kalan yaşlığı tükürükle yutmak,

    18- dişleri arasında kalan, nohuttan küçük olan şeyi yutmak,

    19- hacamat olmak, kan aldırmak, akupunktur kullanmak,

    20- kulağa su kaçması,

    21- misvak kullanmak, macunsuz diş fırçalamak, [macunlu fırçalamakla da oruç bozulmaz fakat mekruh olur. macun yutulursa oruç bozulur, kaza gerekir.]

    22- gusletmek, banyo yapmak,

    23- idrar yoluna pamuk koymak, [şâfiî’de bozar.]

    24- sağlam deriye ilaç, krem sürmek, her çeşit yakı, sigara bandı, tokluk bandı koymak,

    25- yaraya imsak vaktinden önce konan sıvı ilacın, imsak vaktinden sonra emilmesi,

    26- yaradan çıkan kan, irin ve benzerlerinin tekrar içeri girmesi,

    27- arı sokması,

    28- dudaktaki yaşlığı yutmak,

    29- banyoda oluşan su buharını teneffüs etmek,

    30- ele iğne batıp, kırığının içinde kalması,

    31- kulağa pamuklu çubuk sokmak, [şâfiî’de bozar.]

    32- kanayan yere, kanın durması için kan taşı sürmek,

    33- ağza gelen yemeği, balgamı, kusmuğu veya baştan buruna gelen akıntıyı yutmak,

    34- bel soğukluğu hastalığından dolayı akıntı gelmesi.

    35- evi haşere için ilaçlayan, ister istemez ilacı teneffüs etse, orucu bozulmuş olmaz; çünkü sakınmak zordur,

    36- kulağa sabunlu su kaçırması,

    37- ağza su alıp çalkalamak veya ağzı yıkadıktan sonra ağızda kalan yaşlığı tükürükle yutmak,

    38- hanımını öpenin orucu, mezi gelse de bozulmaz. öperken şehvetlenip cünüp olursa bozulur. [cünüp olma ihtimali varsa, hanımını öpmesi mekruh olur. orucu bozacak derece çok öperse haram işlemiş olur. çünkü orucu mazeretsiz bozmak haramdır. ama öperek cünüp olunca kaza gerekir, kefaret gerekmez.]

    39- akupunktur kullanmak orucu bozmaz. akupunkturun sadece iğnesi giriyor, vücudun içine bir şey zerk edilmiyor.

    40- çatlak dudağa veya eldeki yarığa, krem, tentürdiyot, kolonya veya oksijenli su sürmek. [açık yaraya sürülen merhemin, içeri sızdığı iyi bilinmedikçe orucu bozmadığı, s. ebediyye'de bildirilmektedir. iyi bilmek, zanla olmaz. kesin bilmek gerekir. kesin bilinmeyince bozar denilemez.]

    41- iğneli epilasyon yaptırmak orucu bozmaz. içeriye ilaç gibi bir şey girmedikçe, vücuda iğne batırmak orucu bozmaz. iğneli epilasyonda içeriye ilaç girmiyor. sadece iğne, kıl folikülüne sokularak akım veriliyor.

    42- kaş, bıyık aldırmak, etek tıraşı olmak ve epilasyon orucu bozmaz.

    43- oruçlunun ağzına gözyaşı veya ter girerse, bir iki damla gibi azsa, orucunu bozmaz, çünkü bundan korunmak zordur. çok olur da tuzluluğunu ağzının her yerinde duyar ve yutarsa orucu bozulur. yutmayıp tükürürse bozmaz.

    44- kuru parmağı, ön veya arka tarafa sokmak, [şafii’de bozar.]