holywitch12
profili

  • çocukken alındığına en çok sevinilmiş şey

    o kadar çok şey isteyip o o kadar istediğim çok şeyin çoktan bi tık altı alınıyordu ki bilemedim şimdi. tamagotchi ilk çıkmıştı hatta milliyet gazetesinde nora romi'de okumuştum, hemen baskılara başlamıştım alın bana diye. almışlardı. ama en çok sevindiğim şey mi acaba. değil. belki sarı cat botlarım.

    çocuklarınızı şımartmayın.

  • yazarların cenazesinde çalınmasını istediği müzik

    (bkz: requiem)

    leyla gencer'in küllerini denize savururken bu parçayı çalmışlardı. çok etkilenmiştim. aynısını istiyorum.

  • ekşi itiraf

    bundan 10 küsür sene önce öyle güzel terk edilmiştim ki, hem kendim harap oldum hem de o zaman çalıştığım yerdeki çaycı abla benim halime dayanamayıp erken menopoza girmişti.

    alemlere rahatsızlık vermek için yaratılmışım.

  • çamaşır asan cam silen ütü yapan evi süpüren erkek

    eski kocam. ama allah yukarıda, çamaşırı kötü asar. hiç beğenmem. bu yüzden kavga çıkarmışlığım bile var. diğer görevlerini layıkıyla yerine getirir.

  • veda ederken 2018'e bir not bırakmak

    ocakta en çok istediğim şeylerden biri oldu. +
    şubatta bol bol gezdim +
    martta yine gezdim, ferhan şensoy’dan imza kaptım +
    nisanda kiev’i gördüm +
    mayısta yine gezdim +
    haziranda amsterdam’a gittim +
    temmuzda dönülmez akşamın ufkuna girdim, dönülmeyecek şeyler yüzünden kanımda enfeksiyon çıktı. tüm ay hasta gezdim. temmuz sıcağı bir yandan, ateşim bir yandan sürekli yandım -
    ağustosta hem psikolojik hem de bedensel olarak iyileşmek için adım attım ama bu adımlarımı tek bir şey yok etti -
    eylülde adımlarımı yok eden şey ilerlemeye devam etti. hayatımda aldığım en mühim kararı aldım -/+
    ekimde sonun başlangıcını yaşadım. -/+
    kasımda, asla olmaz dediğim birşey oldu +
    aralıkta görmediğim en güzel arkadaşlarımı gördüm, umutlandım, sevindim ve çok üzüldüm -/+

    baktığımda pozitif geçmiş ama kalp kırıklıklarım o kadar çok ki o artıları eksiye çeviriyor. 2018 gerçekten siktir git. 2019’da önce para istiyorum bol bol gezeyim diye, sonra iyilik güzellik istiyorum. 35 yaşına gireceğim bir ay sonra, yolun yarısına gelmişken artık hayatım istediğim gibi yol alsın.

  • evlenip boşanmış erkeklerin değerinin düşmesi

    kim demişse halt etmiş. eski kocama bakınca hiç de öyle olmadığını görüyorum. maşallah, herkes hazırda bekliyormuş atlamak için.

  • ekşi itiraf

    çok zor günler değil bu günler benim için. ben en büyük sınavımı sanıyorum 2014 ve 2016 yıllarında verdim. önce babanem, sonra zeytin'im gitti hayatımdan. şu an yaşadıklarımı bu iki olay ile eş tutamıyorum. her ne olursa olsun gidene dur diyemiyorsun. ölüm, ayrılık hepsi bizim için. ama şu an canım çok yanmıyor. yanmayacak da. her şey daha iyi olacak.

  • ekşi itiraf

    bir arkadaşım kocam için "kütüphane tipli" dediğinden beri kocamı kıskanıyorum. esas kütüphane tipli benim. o değil.

  • kedi

    son süreçteyiz sanıyorum. artık gördüğünden bile şüpheliyiz. dün doktoruna sorduk, hastalığın böyle bir şey yapmayacağını, belki olmuşsa da yaşlılıktan olabileceğini söyledi.

    1 hafta içinde yürüme yeteneğini kaybetti. son iki gündür tuvaletine gidemiyor. altına kaçırıyor. fazla yemediği için zaten az yapıyor. elimizle besleyip, şırınga ile su veriyoruz. çok şükür bunları yiyor. bi sorun yok.

    metacam iyi bir ağrı kesici lakin mahvediyor zeytin'i, çok ağrılaştırıyor. sanırım hayvanların diazemi, morfini bu olsa gerek. çok miyavlıyor, ne için miyavladığını bilmiyoruz, ağrısı için mi, aç mı, susuz mu, uykusuz mu bilmiyoruz.

    ben böyle bir ölüm hayal etmiyordum açıkçası. yaşlanacak, artık yavaş yavaş iç organları faaliyet göstermeyecek ve bir sabah zeyto'yu canlı göremeyecektik. benim yavrumun ne günahı vardı da bu illet geldi onu buldu? o kadar canlı bir hayvan, hayat dolu, evine ve ailesine aşık, gerçekten akıllı, kurnaz, işini bilen... ben bilemiyorum, ne desem boş. allah kimseyi kanser etmesin. sevgi ile yenilecek hastalık değilmiş. bütün sevgimi verdim. olmuyor, kayıp gidiyor ellerimden.

  • kedi

    şuraya gelip "zeyto kurtuldu" demek çok isterdim lakin allah izin vermiyor.

    zeytin'in durumu kritik. dün akşam eve geldiğimde perişan haldeydi. bir gün önceyle kıyaslarsam iki adım da atsa yürüyen zeytin dün artık yürüyememeye başlamıştı. gözler sümük sümük olmuş, göremiyordu. önce gözünü temizledim, mamasını tazeledim. sonrasında artık rutine binen vücut temizliğini yaptım. kendini bir aydır temizleyemiyor ağrıdan. arka bacaklarını temizlettirmezdi normal şartlarda, dün resmen teslim olmuştu bana. yaş mama paketini görünce sadece gözlerini pörtletti. hemen yanıma gelmesi gerekiyordu. beni tanıyanlar ne kadar telaş yaptığımı tahmin edebilirler. o an kimi arayacağımı şaşırdım. crowley, toplantıdaydı, aradım gelmesini istedim. belki son dakikalarıydı oğlumun. sonrasında da gri balikcil'ın da olduğu whatsapp grubumuza sesli mesaj yolladım, halamı aradım, kapının önündeki komşularımı mı çağırsam diye düşündüm.

    crowley gelmeden salona taşıdım oğlumu. baba gelince biraz daha iyi oldu gibi. akabinde doktorunu arayıp durumu aktardık.

    fakülteye elektro kemoterapi makinesi gelecek ve bununla zeytoyu yaşatmayı düşünüyorduk ki makine yakın zamanda gelmeyecekmiş. kitleleri alsalar dahi yapacak bir şey yok. zaten doktoru, büyük ihtimalle anestezide ölür diyor. inanın bunları duyduğumda hiç tepki vermedim, üzülmedim. aslında benim dileğim buydu. çocuğum acı çekerek ölsün ya da uyutalım kesinlikle istemiyorum. yani özetle şu anda yapılacak bir şey yok. tüm ilaçları bıraktık, bugün ağrı kesici ismi verecek bize duygu hanım, onu vermeye başlayacağız. ne yazık ki o kritik soruyu sorduk kendisine : "uyutalım mı?"
    hayır, dedi. erken olur, dedi. ben rahat bir nefes çektim. çok zamanın kaldığını düşünmediğini de ayrıca söyledi.

    zeytin, her daim sevilen, asla kötülük görmeyen, en fazla yaş mamasız kalan, alerjisinden ötürü sürekli zyrtec yutturulan, gördüğü her uçan canlıya tepki veren, tribe giren, kıskanan, döven, mutfağa gizlice sızarak kah orada kalan, kah tezgah üstünde unutulmuş ve kapağını nasıl açtığını bilemediğimiz bir şekilde nutellaya kafa sokan, yediğimiz her şeyden nemalanmak isteyen, verene kadar götümüzden ayrılmayan, son zamanlarında kürt böreği lover olan, başka kediye ve eve gelen misafire tahammülü olmayan, tatilimiz dönüşü bana trip atan, kutu manyağı, tırnakları kesilirken, tüyleri taranırken kuaföre gelmiş metroseksüel bir adama dönüşen ve rahatlayan, crowley'e aşık olan, ona da benim aşık olduğum bir kedi oldu. dostlarım, her kediye nasip olmayacak şeyler diyor bunlar.

    keşke dile gelse de o söylese. bizden memnun kaldı mı kalmadı mı....

  • mustafa kemal atatürk

    kimseye yaranamadığını düşünüyorum.

    tekke ve zaviyeleri kapattı, ilerisi için nasıl büyük tehdit olduğunu gördü. adama ateist dediler.
    mason localarını kapattırdı, icabına bakıp öldürdüler. arkasından yeniden açtılar.
    latife hanım'ın istediği gibi bir koca olamadı, kadın dırdırdı çekti 2 sene.

    canım atama çok üzülüyorum. o kadar sene savaşın içinde ol, sıfırdan ülke kur, içine etsinler. hakkını helal etmesin bence kimseye.

    nurlarda uyu.

  • survivor all-star

    barış manço şayet yaşasaydı survivor'a doğukan'ı görmeye gidip tüm yarışmacılara "10 10 10 10 puan, 40 puanla şampiyon!" derdi. olsun, iki güzel evlat yetiştirmiş bu bile yeter. ben ki hep erkek çocuk istiyorum, umarım manço çocukları gibi efendi olur oğullarım. ne oğullarım mı? ahaha yok be. tabi crowley gibi de olsun, onun da manço çocuklarından hiç kalır yanı yok. bana benzemesin de :p

    bi arada zaten doğukan "10 üzerinden kaç verirsin" dediği zaman batıkan'ın babası gibi 10 10 10 10 diyeceğini düşündüm ama babayı aldım. 8,5 verdi ağabeyine.

    seviyorum sizi mançogiller. inşallah da doğukan birinci olur.