saipsiz11
profili

  • 2. el oto için ekimi bekleyen yazarlar veritabanı

    yanlış okumadıysam, aralarında; geçen yıl 50 bin lira olup da bu yıl 100 bine tırmanmış olan bir aracın tekrar 50 bine düşeceğini zanneden cennetle müjdelenmiş olması gereken günahsızlar da var. bakın bilhassa geri zekalı demiyorum ki kalpleri kırılmasın. naif insanlar zira.

  • bici bici ve kerebiçin underrated tatlılar olması

    şu başlıkta bildiğim iki kelime var; tatlılar ve olması.

  • anaokul için 90 bin tl isteyen okul

    amk çocuğun bize gelişi 250 lira lan..

  • burak özçivit'in diriliş'ten 325 bin tl alması

    ama işsiz olduğum için her ay devletim bana gss diye bir borç itelesin.. amına koyayım böyle düzenin, böyle adaletin.. o paradaki hakkım, verene de alana da zehir zıkkım olsun.

  • ekrem imamoğlu'nun tüm istanbul'u kopyalaması

    sizin maaşlar hala yatıyor mu lan?

  • yazbunuguzellaf'ın şöhret yolundaki ilk adımı

    yalnız şuna dikkat çekmek isterim; normalde linçin allahı olması gereken bu başlıkta ekseriyetle yumuşak entry'ler var. hani mesaj olarak bir geri dönüş gelir belki.. belki verir.. kim bilir.. dur bi deneyeyim.. gibisinden entry'ler. şu video'yu bir ahmet, bir mehmet, efendime söyleyeyim bir hasan çekse burda amına koyardınız.. bi kulağının arkası kalırdı ama bir hatun çekince işler değişiyor tabii değil mi? hatun da oturmuş sürekli artan tıklanma sayısını takip ediyordur şimdi. hayat ne garip, caddebostan falan.

  • atatürk'ün abartılmış bir lider olması

    (bkz: ananı sikerim kalbini de kırarım)

  • haziran 2018 rte'nin yayınlanmamış hdp konuşması

    ben 34 yaşında, kayserili bir insan evladıyım. köylü bebesiyim. yörüğüm, türküm, türkmenim. fakat bunların hepsinin üstünde ve ötesinde insanım. tek derdim de ''insan gibi'' yaşamak. ülkemde sanat olsun, bilim olsun, huzur olsun istiyorum. ocu, bucu, şucu'dan bıktım, lanet ettim, öldüm, geberdim! cehalet tarlasında boka batmış sürüngenler gibi birbirimizin üstünde debelenip duruyoruz. altta kalanın canı çıksın'cılıktan bıktım! 21. yüzyılda, bildiğin 2018 yılını yaşarken, hayata dair en mühim merakımızın sakız çiğnemenin orucu bozup bozmayacağı olmasından bıktım! öz anamla, babamla, kardeşimle, emmimle, dayımla siyaset yüzünden aram açık. ne emmoğlu kaldı küsüşmedik, ne dayıızı. ne din düşmanı ilan edilmediğim kaldı, ne fetöcü, ne dıj güj.. bittim, yıldım artık, iliklerime kadar, hücrelerime kadar bık-tım!

    buraya daha sayfalarca yazarım ama yazmaktan da bıktım. bunları neden söylediğime gelecek olursak; olur da biri çıkıp yok troll, yok pkklı yok bilmem ne derse diye peşin peşin hakkımda bilgiler verdim. herhangi birinin herhangi bir şeyi olmadığımı kanıtlamaya elbette ihtiyacım yok ama buna ihtiyacı olan varsa açık adresimi de veririm, evimde de misafir ederim, buyursun gelsin. ben kimsenin ocusu bucusu değilim. ben insan gibi yaşamak isteyen sıradan bir vatandaşım. şu zamana kadar yalan yok, çok çekimserdim ve hatta mesafeliydim. halen de şüpheci yaklaşıyor olmakla birlikte -ki o şüphenin ne olduğuyla ilgili ayrı bir yazı yamam gerekir. özetle hdp'nin kendini pkk'dan arındırması ve bunu kanıtlaması diyelim.- emaneten hdp'ye bir oy vereceğim.

    hani beni ve benim gibi muhalif düşünenleri ocu, bucu, orospu çocuğu ilan eden şuursuzlar ''inadına reyiz!'' diyor ya, heh ben de şimdi ''sizin inadınıza ulan!'' diyorum. fakat ben o şuursuzlar gibi kör bir inada kendini kaptıracak kadar bilinçsiz bir seçmen değilim. oyumun peşine düşerim! beklentilerimin peşine düşerim! emanetime ihanet olursa bir dahaki seçimde hesabını da sorarım!

    her neyse. konuyu toplayalım. bana ilk kez hdp'ye oy verdirtecek video'dur vesselam. kimseden de korkum yok, kimseye de hesap verecek değilim. bir oyum ince'ye, bir oyum da hdp'ye. hadi bakalım!

  • bütün iyi kadınların kapılmış olması

    bu iğneye kaçlık misina bağlıyoruz kardeş?

  • seçmen ne mesaj verdi

    ''yolsuzlıg hırsızlıg çog hojdır, gotliamlar, terrör, gemicigler, soma, reyhanli, suric, angara, mit tırlarii, ışid, suriye, mülteciler çog hojdir amma benena?''

  • konya

    cahil dedik diye pkk'lı ilan edilmişiz. lan işte tam da bunu demek istiyordum. cehalet böyle bir şey işte. konya halkı cahil diyorsan teröristsin. hatta bu amk çocuğuna göre; polis, asker falan öldürüyorsun... siker misin sabaha mı bırakırsın?

    bakın hanımlar beyler. ben 31 yaşında bir adamım. kayseri'liyim, türkmenim, yörüğüm, köy çocuğuyum, yayla bebesiyim, çadırda doğdum, kayseri merkez'de büyüdüm. (halen de sülalem yayladadır.) okuldan önce simit satar, okul çıkışı mavi önlüğümü boya sandığına sokuşturup ayakkabı boyamaya çıkar, akşamları da semt pazarlarında poşet, peçete satar, onun bunun çantasını taşır bacak kadar çocukken ev geçindirirdim. sikime inan, sikime inanma. ben böyle büyüdüm. bana terörist diyecek adamın götünü o dakka sikerim, bu bir. ikincisi; ben eleştirdiğim şeye yabancı değilim ki. bilakis, yukarda da belirttiğim gibi onun tam da içinden geliyorum.

    bugün birçok yakın akrabamla selamı sabahı kesmiş durumdayım. kimiyle ben görüşmüyorum, kimi de beni sildi. neden? akp hükümeti, tayyip erdoğan tartışmaları falan filan.. uzun uzun anlatmaya gerek yok. inanıyorum ki, şu an bu satırları okuyan birçok insan benzer sorunları yaşamıştır. bir gün haberleri izlerken, gayriihtiyari bir şekilde tayyip bey'e atarlandığım için öz amcam -ki beni oğlundan çok sever- siktir git burdan, gözüme görünme şerefsiz gominik! diye beni kovdu. şaka değil, bildiğin kovdu adam. hem de büyük bir nefretle. köpek kovar gibi kovdu.

    he, ben yine amcamı çok seviyorum. gezi olaylarında hükümeti eleştiren içerikte paylaşımlarda bulunduğum için 'bu şerefsizliği senden beklemezdim dayıoğlu!' diyerek beni anında silen halaoğlunu, 'bir an evvel doğru yolu bul, sen iyice sapıttın!' diyen eniştemi, 'oğlum adamlar namaz kılıyor, onlara oy vermeyelim de ne yapalım? allahsız cehape'ye (son iki yıldır cehape diyorlar. eskiden chp derlerdi.) mi oy verelim?' diyen öz anamı babamı hala çok seviyorum. hepsi de iyi insanlar. sadece benim akrabalarım değil. genel anlamda iç anadolu insanı iyidir. ama bu cahil oldukları gerçeğini maalesef değiştirmiyor. bu cahil kelimesi insanı rahatsız ediyor biliyorum. fakat müsaade edin izah edeyim; onlara cahil derken, ben kendimi farklı bir yere koymuyorum. ben de cahilim. ülke olarak, hatta komşu ülkeler de dahil, coğrafya olarak cehaletten ölüyoruz zaten. burda mesele şu; cehaletten kurtulmaya meyilli olmamak. biz bu konuda hiçbir şekilde ışık vermiyoruz. her geçen gün daha cahilleşiyor, daha ayrışıyor, daha nefretle doluyoruz.

    cahil insanların en güçlü duygusu nefrettir. en sevdiğine olan sevgisi ile, en nefret ettiğine olan nefretini kıyaslayamazsın bile. nefretin yoğunluğu her daim daha çoktur. maçtan önceki saygı duruşunda yaşanan tekbir ve ıslık olayı da bu yüzdendir.
    bak mesela şimdi bu kurduğum cümle, iç anadolu insanının gözünde beni anında din düşmanı yapar, allahsız, kitapsız, ateist yapar. fırsatını bulsa 'tekbirden rahatsız oluyor orospu çocuğu!' deyip kafamı taşla ezmekte bir an bile tereddüt etmez. oysa ben bir imam hatip mezunu olarak, o insanların birçoğuna din eğitimi verebilecek seviyedeyim.. ama işte mesele bu da değil. mesele cahile laf anlatmak.. onun gibi düşünmeyip, onun gibi görmüyorsan her şey bitmiştir. sen net bir düşman, apaçık bir orospu çocuğusundur, kafirsindir. sen orda, kastının dine ya da allah'a olmadığını, rahatsızlığı tekbirden değil, sadece zamansız ve yanlış yapılmış bir hareketten duyduğunu, öyle ya da böyle, şu ya da bu şekilde katledilmiş insanlara 1 dakikalık dahi saygı gösterilmeyişine üzüldüğünü, sadece buna tahammül edemiyor oluşunu hiçbir şekilde anlatamazsın, izah edemezsin. seni orda 'ya allah bismillah allahuekber' diye linç edip, modifiyeli tofaşlarıyla bir semt parkına bira içmeye giderler.

    konya da budur, kayseri de budur, niğde, nevşehir, kırşehir de budur. hepsi de aynıdır. dün kameralar konya'daydı, konya'yı gördük, tek fark bu. şu an ülkenin her köşesini, her insanını canlı yayınla, doğal halleriyle izleyebileceğimiz bir teknoloji olsaydı, asıl o zaman görürdük anyayı konyayı...

    lan konya diye lafa girdik ama.. ben resmen daldan dala atlayıp içimi döktüm. yıllardır birikmişse demek...

    neyse. demem o ki, güzel insanlar, ben 'tiyatrocu olacağım!' dediğim için daha çocuk yaşta dışlandığım, 'davulcu mu olacaağn başımıza?' 'şeytan işi, boş beleş işlerinen uuraşma, gir sikortalı mayışlı bir işe, adam gibi çalış!' denilerek horlandığım, kayserispor alt yapısında taş gibi top oynarken 'sikerim topunu tüfeğini! adam gibi şiylerinen uuraş!' denilerek koparıldığım, çocuk aklıyla kuran kursundan kaçıp yine bir mahalle maçına fıydığım için kafam duvarlara vurula vurula büyüklerimden dayak yediğim yıllarımı döner döner yeniden yaşarım kendi içimde. asla nefretle değil. daha çok onlar adına üzülerek hatırlarım o yılları. daha buraya yazmakla bitiremeyeceğim hatıra ve yaşanmışlıkla dolu 20 yılım geçti. az değil... sonuç itibarıyla, ana ocağıdır, baba ocağıdır, memlekettir, toprağımdır, severim elbette. hem de hepinizden çok severim. sadece kayseri'yi, konya'yı değil. ülkemi seviyorum ben. insanları seviyorum. hem de bütün insanları. sen necisin? demeden. sen nerelisin? demeden. sen hangi takımlısın? demeden. dilini bilmesem de, dinini benimsemesem de, ırkını tanımasam da, ülkesini daha önce hiç duymasam da dünyanın bütün insanlarını seviyorum. daha doğrusu şöyle diyeyim; ilk önce sevmeye çalışıyorum. elbette benim de sevmediğim insanlar var, peygamber değilim amk. ama ilk önce sevmek için bir sebep arıyorum. anlatabildim mi? kızmadan, nefret etmeden önce sevmek için bir sebep...

    bugün kızgın olduğum, kırgın olduğum, nefret ettiğim insanları bile yarın bir gün sevebilirim. sevmeye çalışırım. asla kin tutmam. ben ve benim gibi düşünenlerin de dünyadan beklediği tam olarak bu zaten. fakat bu beklentiyi anlayamayacak, kavrayamayacak tek şey cehalet olduğu için konu ta buralara kadar geldi. kafanızı siktimse kusura bakmayın. saçma sapan alakasız bir yazı da olmuş olabilir. bir yandan işteyim, bir yandan da yazmaya çalıştım. beş on kere ara verdim, baştan okumadan da yazmaya devam ettim. idare edin artık.

    konya da bizim, kayseri de, van da, muş da bizim. ama biz hiç biz olamıyoruz. hep 'onlaaaar, bunlaaaarrr, biiiiz' diye ayrıştırılıyoruz. bütün mesele bu. insanlarda insan sevgisi kalmadı. askere, polise üzülürsen faşist, gezi'de öldürülene üzülürsen vatan haini ilan edilirsin. herkes ama herkes, birbirini yaftalama, etiketleme peşinde. bir allahın kulu da çıkıp bi dk lan, insanlar niye ölüyorlar? niye öldürülüyorlar? niye ölüyoruz? niye öldürüyoruz? amına koduğumun yerinde, her şeyden herkese yetecek kadar varken, biz neyin derdindeyiz? demiyor.

    acınacak haldeyiz...