wad4
profili

  • 2016 ekonomik krizi

    devletin devlet olma özelliğine yakışmayan devletin prestijini düşüren 2 saçma uygulamaya neden olmuş kriz.

    1- adeta yasal rüşvet alır gibi "koy cebime biraz para (matrah artır) ben de sana son 5 yıl için vergi incelemesi yapmayayım (yediğin bokları görmezden geleyim) diyen bir devlet.

    2- beyaz veya kara, legal veya illegal yeter ki yurt dışındaki paranı getir kaynağı ne olursa olsun diyerek kara parayı gönüllü olarak ülkeye davet edip uyuşturucudan gelen paraları bile aklama imkanı veren ve bunu varlık barışı diye sunan bir devlet. umarım varlık barışı ilerde varlık vergisine dönmez.

    vize kuyruklarında beklemek bir yana ama böyle bir devletin vatandaşı olduğum için utanıyorum.

  • sabancı vs koç

    bana göre koç'un her zaman sabancıdan her anlamda üstün olduğu karşılaştırmadır.

    koç ailesinden kimseyi televoleci magazin basınında görmezsiniz ama hacı sabancı'yı sürekli kendinden uzun mankenlerle basında görürsünüz.

    koç ailesi kurnazlıkla anılmaz ama "cin ali" lakaplı pegasus patronu ali sabancı sürekli hinliklerle ve cinliklerle anılır.

    siyasi konularda sabancı hep susar, görüş bildirmekten kaçar ama gezi olaylarında oteli açıp gazdan kaçan göstericilere merhamet eden koç'tur, otokratik yönetime rağmen cesurca duruşunu koruyan koç'tur,

    zaten borsada işlem gören koç ve sabancı hisselerini kıyaslamak bile iki grup arasındaki farkları net bir şekilde anlamak için yeterlidir.

    sonuç olarak isimlerini duyunca bende oluşan çağrışımlar şunlar:

    koc: kalite, elit, güven, eğitimli, cesur, adil
    sabancı: zengin, avam, kurnaz, pragmatik,

  • istifa edecek misiniz sorusuna sırıtmak

    "şu gazetecinin haline bak burası avrupa mı burası gelişmiş, medeni bir ülke mi" şaşkınlığı içeren gülümseme. "şu ana kadar maden kazasında, tren kazasında, yanlışlıkla sivil bombalamada, yolsuzluk ortaya çıkmasında kim istifa etti ki biz edek" anlamı da var.

    hata yapanı görevden almayı "adam yedirme" olarak gören bir siyaset anlayışın sonucudur bu.

  • emlak balonu

    sadece türkiye'de değil son 7 senedir neredeyse tüm dünyada şişen bir emlak balonu var. türkiye dışında özellikle yeni zelanda, kanada, brezilya gibi ülkelerde durum ciddi. sebebi parasal genişleme yani para bolluğu ve düşük faiz. faiz düşerse kredi talebi artar, kredi talebi artarsa ev fiyatı yükselir, bu kadar basit.

    abd merkez bankası (fed) 2 trilyon doları basıp tüm dünyaya saldı. dolar o kadar ucuzladı faizler o kadar düştü ki, inşaat şirketlerimiz yurt dışından dolarla borçlanıp ev yapmaya, sıradan vatandaşımız da bankalardan tl ile borçlanıp ev satın almaya başladı. düşük faiz ev kredilerine olan talebi patlattı ve bunun 2 sonucu oldu. birincisi bankalardaki mevduat kredi talebini karşılamadığından bankalarımız da yurt dışından dolar cinsinden borçlandı. ikincisi aşırı kredi talebi ev fiyatlarını yükseltti.

    şimdi abd'nin dolarıyla (elin zikiyle) ev yapıp çeyiz düzmenin ve gerdeğe girmenin bedelini ödeme vakti geldi. abd'nin bu yıl sonu faizleri artıracağı kesinleşti. o basılan 2 trilyon doların bir kısmı çoktan abd'ye döndü, kalanı da dönecek. zaten bundan dolayı dolar her geçen gün artıyor.

    devalüasyon, siyasi belirsizlik, ekonomik durgunluk, tüketici güven endeksi düşüşü ve faiz artışı gibi sebeplerle ev satışları zaten son 1-2 senedir yavaşladı. hatta bazı inşaat firmaları ayakta durabilmek ve borçlarını ödeyebilmek için kağıt üstünde sahte satış yapıyor. nasıl oluyor bu? normalde ticari kredi çekse çok daha fazla faiz ödeyecek olan müteahhit eş dost akrabasına yalancıktan ev satışı yapıp daha düşük faizle konut kredisi çektiriyor ve bu şekilde finansman sağlıyor. hatta olayı büyütüp iki müteahhidin bu anlamda anlaşıp da birbirlerinin evini yalancıktan alması da son dönemde moda oldu.

    ama bu geçici kurnazlıklar en fazla birkaç ay idare eder. dolarla borçlanan ve borcu her geçen gün katlanarak artan inşaat şirketleri, bir de faizlerin yükselmesi (şu an ortalama konut kredi faizi %1.25) ve satışların azalması veya durması sebebiyle satış yapamaz hale gelince ne olacak? cevap basit: iflas. hatta öyle bir iflas ki bankaları da yanında götürebilecek düzeyde bir zincirleme iflas.

    peki ya 10 sene vadeli kredi çekip de ekonomik durgunluk ortamında işini veya kazancını kaybedip de kredi taksidini ödeyemeyecek olanların aniden satışa çıkardığı evler ne olacak? ev fiyatlarını %30 ile %50 seviyesinde düşürecek. insanlar evlerinden olacak.

    güldüğünüz yunanistan'dan beter olacağız, 2001 krizini mumla arayacağız.