frankiegoestohollywood40
profili

  • görgü kuralları zorunlu ders olsun kampanyası

    çok karmaşık hale getirmeye gerek yok. boyasız ayakkabı kalmasa, hiçkimse ütüsüz gezmese, herkes gülümsese, kapıyı tutsa, hastane gibi yerlerde yüksek sesle konuşmasa falan iyi olur hoş olur ama oraya varmaya daha epey mesafemiz var. o yüzden, bizim için yüksek lisans sayılabilecek o seviyeleri boşver şimdi.

    üç, dört temel kural öğretilse türkiye'ye yeter de artar, hayat kalitemiz fırlar gider. fezaya çıkmış kadar oluruz.

    1. şehirde veya kırda, hiçbir surette hiçbir zaman yere çöp, izmarit, kabuklu yemiş kabuğu atma, düşürdüysen eğil al! zengini, fakiri, kadını, erkeği, genci, yaşlısı, atanmışı, seçilmişi. yere çöp atınca uyarıldığında dönüp ben seçilmiş milletvekiliyim diyen öküz gördü bu gözler.

    2. ifrazatını sokağa bırakma. yani yere tükürme, sümkürme, işeme! (ve bu sözüm bazı teyzelere; devlet hastanelerinin koridorlarına sıçma!) yani hayvandan farklı bir duruş göster.

    3. sıraya girilen yerlerde çakallık yapmadan sıraya gir! yani insan olduğuna dair bir emare ver.

    4. kırmızı ışık, korna, sinyal, sollamalar, makas, hız sınırı, vs. trafik kurallarının tamamına tavizsiz uy! normal dünya ülkelerinde olduğu gibi yani.

    hepsi bu kadar. şu dört hususu bellemeden okulu bitiremesin çocuklar ve yetişkinler.
    .

    tayyör zorbalıkla dayattığı onca şeyin arasına şu kuralları da koysa hayır duamı alır. am biliyorum ki kafa yapısının prangaları tarafından engelliyor. o da sokağa tükürenlerden biri. tükürülmemesi gerektiği bilincine sahip bir birey değil. maalesef. anadolu taş devrini yaşıyor. iktidara çöreklenmiş olanlar da o devrin zihinsel sınırlamalarından nasibini alıyor.

    .

  • beylikdüzü'ne metro istiyoruz kampanyası

    yersiz, mantıksız ve hatta tehlikeli bir talep.

    avcılar dünya'nın sınırıdır, sonudur. daha ileri gidenler dünya'nın kenarından aşağı düşerler.

    .

    kaynak

    .

  • trump'ın her ay beyaz saray'da şerifleri toplaması

    sayın başkan donald trump'ın beklenen ilk icraatlerinden biri. her ay başında düzenli olarak şerifler toplantısı yapacağını söylüyor.

    (bkz: ben dünyanın tamamını kontrol eden başşerifim)

    .

  • wayne rooney'in fenerbahçe'ye attığı gol

    golünü atmış ve ondan sonra da arkasını dönüp en ufak bir tepki, bir alkışlanma beklentisi veya sevinme alameti göstermeksizin kendi kalesine doğru yürümeye başlamıştır. sanki boş bardağı mutfağa bırakmış da salona dönüyor keranacı.

    .

  • 14 ekim 2016 bylock listesi ile ihraç saçmalığı

    akepe demek fetö demektir.

    bu ikisi birbirinden ayrılamaz.

    akepeli olup da fetöcülükten yırtma imtiyazı, sadece akepeli milletvekillerine, birkaç seçmece yandaşa ve saray'daki hane halkına hak tanınmış bir lüks ayrıcalıktır. o da köprüyü geçene kadar ayıya dayı dedikleri için. hele bir başkanlık hayaline kavuşsun, ondan sonra kripto fetöcü milletvekillerini de yağlı kazığa oturtacak. mehepe'ye bile kendi partisinden daha çok güveniyor. kara liste cebinde ama başkanlık oylamasında onlara ihtiyacı olduğu için ses etmiyor. şimdilik.

    geri kalan bütün akepe ekosistemi fetöcülükle suçlanmak için gün saysın. il, ilçe, mahalle teşkilatlarından hiçkimse fetöcülük suçlamasıyla içeri atılmaktan muaf değil.

    mafya gibi düşün. bir kez akepeli olmuşsan, yani partinin kayıtlarında bir şekilde ismin geçiyorsa, misal kömür yardımı almışsan, mitinge katılıp cebine yirmi lira atmışsan, bu saatten sonra artıkın akepe'den çıkman mümkün değil. akepe'ye verdiğin destekte en ufak bir gevşeme görürlerse, veya götüm götüm kapıya doğru yaklaşıp akepe'den uzaklaşmaya kalkışırsan ossaat hain terörist damgasını yersin. hayatın kararır. yok öyle üç kuruşa beş köfte, o makarnaları fitil fitil burnundan getirirler, getirecekler. sıçtın.

    şakağına silahı dayamışlar, rehin almışlar seni. onun saray'dan başka gidecek yeri yok. senin de akepe'den başka gidecek yerin yok. sana kendi kaderini yaşatıyor. korku içinde paranoyak bir hayat yaşıyor. o korktukça sen daha çok korkacaksın.

    boynunda elektroşok veren tasmayla dolaşan bir zombisin sen.

    dün götünün kılıyım diye övünüyordun. bugün ise o götün kılı olmaya mecbursun.

    akepe'ye kuyruğu kaptırmışsan akepe mezara kadar senin cehennemin. burası akepe, burdan çıkış yok.

    akepeli olmayanlar mı? onlara zaten hayatı sen cehenneme çevirmiştin. şimdi geç yanlarına otur, sıranı bekle.

    end of story.

    .

  • akp'li vekillerin gülen'le toplu fotoğrafı

    en en güzel yorum şübhesiz ki o karede endamını gösteren akaype kayseri milletvekili ismail tamer'e aittir:

    .

    "ben gitmek istememiştim ama benim itiraz etme şansım kalmamıştı. bu fotoğraf karesi ile algı oluşturulmaya çalışılıyor.

    ben fetö'ye karşıyım. o fotoğraf 2012 yılında pensilvanya'da çekilmiş bir fotoğraftır. partimizin 24. dönem milletvekilleri ile geleneksel new york’ta türk günü festivali için parti genel merkezinin bilgisi dahilinde milletvekili arkadaşlarımızla abd’ ye gittik.

    program gereği bir gece new york’ta kaldık. ertesi gün new jersey'de sabah kahvaltısını bir türk vatandaşımızın evinde yaptık. aynı gün new jersey’in yaklaşık 100 kilometre uzağında bulunan bir alışveriş merkezine gidip 3-4 saat orada kaldık.

    alışveriş merkezinde işimiz bitince bir arkadaşımız 'fetullah hoca efendi buraya 30 dakika mesafede gelmişken onu da ziyaret edelim' dedi. o şerefsize hocaefendi denmez ama o gün öyle söylediği için bu ifadeyi kullanıyorum, bana ait bir ifade değil. ben gitmek istemedim ama birlikte bulunduğum ak parti milletvekili arkadaşlarım gülen’i ziyaret etmeye karar verince benim itiraz etme şansım kalmadı ve gittik.

    bu fotoğrafta bulunan arkadaşlarımızın bir kısmı hala milletvekili ve partimizin yönetimindedir. 2012 yılında bir gezi esnasında çekilmiş ve herkesin bildiği bir fotoğrafla birileri algı oluşturmaya çalışıyor. ben fetö’ye karşıyım, beni tanıyanlar bunu bilirler zaten."

    kaymak

    .

    işte ben bu sapına kadar samimiyetin, bu harbi delikanlılığın, bu dimdik omurgalı akeypi duruşunun hastasınım. pastırma gönder ismail abim. canımsın.

    .

  • yargıçların erdoğan salona girince ayağa kalkması

    türkiye cumhuriyeti'nin yurtdışında hukuk savaşlarına giriştiği birtakım hasımları, yargıçların erdoğan salona girince ayağa kalkmasına dair görüntüleri yabancı ülkelerdeki mahkemelere sundukları takdirde işin rengi değişecektir. misal, hapis şoklumuz cem uzan, fransız hakime, "beni siyasi erke biat eden bu yargıçların eline mi teslim edeceksiniz?" diye soracaktır gerektiğinde. örnekler çoğaltılabilir.

    .

  • 31 ağustos 2016 atilla taş'ın gözaltına alınması

    fetöcülükten değil anti-akapecilikten içeri alınmıştır. bu hakikati onu gözaltına alanlar da, kendisi de, fetöcüler de bilmektedir. aynı şeyi balık da bilmektedir çünkü balık her şeyi bilmektedir.

    anti-akapecilik konsepti alakart menüdür: fetö mü tercih edersin, yoksa bölücü örgüt mü diye sorarlar. dhkp-c veya devrimci karargah gibileri gündem rüzgarına göre menüye eklenen mevsimlik lezzetlerdir, piyangonun sana vurması çok düşük ihtimaldir. ve sen özellikle belirtmezsen ışid üyeliğini seçenekler arasına koymazlar, ibda-c diye ısrar edersen direkt tahliye, yallah.

    .

  • çalışılan pozisyonlar ve maaşları

    pozisyon: kurumsal bir firmada gıda tedarik sorumlusu

    maaş: 7 bin tl

    .

  • adalet ve kalkınma partisi

    bugün, 15. kuruluş yıldönümünü kutlayan, dünyanın en büyük ticari organizasyonlarından birisi.

    .

  • latif erdoğan

    genelevin bakiresi.

    .

  • iyi bir traktörde olması gereken özellikler

  • 4 ağustos 2016 nasa'nın uzaydan istanbul'u çekmesi

    ilk tepkiler adana adliyesi'nden gelmiş.

    (bkz: çekme ananı bacını sikeyim çekme)

    .

  • kılıçdaroğlu'nun en sonunda fetö demesi

    kılıçdaroğlu'nun en sonunda fetö demesinin zerre kadar önemi yoktur, türkiye'nin gidişatına etkisi yoktur. senin veya benim en sonunda fetö dememizin de değeri yoktur.

    herkesi seninle aynı terminolojiyi kullanmaya zorlamak, maçı rakiplerin için bir deplasman mücadelesi haline getirmeye çalışmaktır, "benimle aynı dili kullandığın sürece sen de haklısın" demektir. nitekim faşizm konuşma yasağı değil, söyleme mecburiyetidir.

    esas önemli olan ve sanık sandalyesinde hesabı verilecek olan suç karinesi akp'nin en sonunda fetö demesi, fetö'yü fetö yapanın en sonunda fetö demesi, erdoğan'ın en sonunda fetö demesidir.

    nihayette yargılanırken böyle ucuz dil oyunları, üfürükten belagat ve işkembeden ajitasyon hiçbir işe yaramayacaktır. eyleme, işbirliğine ve yol açtığı felaketlere bakılacaktır.

    çakallığın lüzumu yok.

    .

  • 20 yaşındaki adama kınalı kuzu demek

  • 24 haziran 2016 ankara saldırısı

    basına yansıdığı kadarıyla konuşabilirim; katil zanlısının maktulleri önceden alenen tehdit etmesi bir yana, cinayetleri işledikten sonra verdiği ifadesi kişilik bozukluğuna ve daha büyük bir suça dair ipuçlarının vitrini gibi:

    --- spoiler ---

    hürriyet haberinden:

    eczacılar özler kiriş (34), gürsu ulaşan (53), ilknur yüce (50) ve hikmet türk (49) dün türkmen hakkındaki soruşturmayla ilgili olarak kendi aralarında bir toplantı yaptı. bu toplantıdan önceden haberi olan tükmen de bulundurma ruhsatı olan silahını da yanına alarak hastaneye gitti. eczacılar, toplantıda türkmen’in başka birime gönderilmesi kararı aldı. kararı öğrenen türkmen, saat 10.40’ta eczacıların oturduğu karşılıklı 2 odayı silahla bastı. türkmen, eczacıların üzerine kurşun yağdırdı. eczacılardan yüce, ulaşan ve kiriş olay yerinde yaşamını yitirdi; ağır yaralanan türk yoğun bakıma alındı ancak kurtarılamadı. türkmen’in, eczacıları vurduğu odada bulunan bir hastane personelini dışarı çıkardığı, ardından ateş etmeye başladığı öğrenildi.

    (...)

    emniyete getirilen enver türkmen’in yapılan ilk sorgusunda, kendisine iftira atıldığını belirterek “ekmeğimle oynadılar, beni başka yere sürdürmek istediler. bugün (dün) de onun için toplantı yapıp karar almışlar. bunu duyunca cinnet getirdim. olayın bu noktaya gelmesini onlar istedi” dediği öğrenildi.

    --- spoiler ---

    cinayetten önce dört kurban kendi aralarında toplanıp bu kişiyi kurumun başka yerinde görevlendirilmesi konusunu konuşmuşlar. o da cinayetten sonra "ekmeğimle oynadılar" demiş. hayrola? aldığı maaş dışında başka bir "ekmek" mi vardı o birimde? sanırım bu cinayetlerin arkasından kurum içinde örgütlü bir çıkar amaçlı suç şebekesi de çıkar.

    sosyopatlar, içgörüleri sığ kişilerdir. yani bunlardan empati kurmaları beklenmez. bu yüzden, süperegoları neden-sonuç ilişkisinden yoksundur, özne-nesne arasındaki bağlantıya bakan mercekleri deforme olmuştur. vicdanları yoktur demeyelim de seçicidir; bir yaralı kediye günlerce ağlayıp aynı anda katliam yapabilirler.

    buna ilaveten, "olayın bu noktaya gelmesini onlar istedi" demek, işlediği suçun sorumluluğunu başkalarına devretme gayretidir. dün de bir havuz müteahhidi, cumhuriyet gazetesini "adamı katil edeceksiniz" ifadesiyle tehdit etmişti. yani bir cinayet işlencekse bunun öznesi ben değilim sizsiniz diyordu. bu ifadelerde kullanılan ortak kip tesadüfi değildir. bu dönemin ürettiği ve günbegün pekiştirdiği sorumlular kurbanlardır anlayışının çok da elverişli dışavurumlarıdır.

    ayrıca merak ediyorum; her bir boka karışan hsyk bu katliamın öncesinde soruşturmaya yer olmadığına karar veren cumhuriyet savcısı hakkında bir yerlere not düşüyor mu? yoksa bu tür "görev kazaları" savcılık mesleğinin nazar boncukları mı?

    .

  • alperen ocakları gay oluşumu

    (bkz: alpverenler)

    .

  • rte'nin diplomasının sahte olması

    ergun poyraz'ın, 6 mart 2015 ömer başoğlu'nun evinde ölü bulunması konusuna yer verdiği "faili meçhul mü?" adlı son kitabındaki iddialar maddi dayanaktan yoksun spekülasyonlar sayılsa dahi başka kanallardan recep tayyip erdoğan'ın üniversite diplomasının sahte olduğuna dair somut kanıtlar peş peşe geliyor.

    .

    marmara üniversitesi tarafından şubat 1981 tarihinde verilen ve recep tayyip erdoğan'a ait olduğu iddia edilen diplomanın sahte olduğuna dair kanıt niteliğinde iki ayrı çelişkinin daha ortaya çıktığı anlaşılıyor.

    diplomanın hakiki olduğunu savunanlar, marmara üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi'nin kuruluş tarihiyle ilgili çelişkiyi, okulun daha önceki statüsü ve unvanındaki değişiklikten kaynaklanan bir mesele olduğunu öne sürmekteydi.

    oysa, 1981 yılına ait diplomanın altında imzası bulunan prof. dr. ömer faruk batırel'in, (1982 yılında kurulan fakültedeki) dekanlık görevine kurucu dekan sıfatıyla 1982 yılında atanması bu savunmayı çürütüyor.

    diplomanın sahte olduğunu ortaya koyan bir başka çelişki, batırel'in marmara üniversitesindeki profesörlük ünvanının başlangıç tarihinin 1982 yılı olması. batırel'in özgeçmişinde batırel 1976-1982 yılları arasında doç.dr olarak görülüyor. oysa, erdoğan'a verilen diplomada prof.dr. olarak imzası olan batırel, diplomanın verildiği şubat 1981 tarihindeki resmen doç.dr unvanını taşıyor.

    zor çamaşır.

    kaynak

    .

    not. şöyle okul kantininde bir iki arkadaşıyla otururken, sınıfta parmak kaldırırken, bahçesinde yürürken, kapısından geçerken falan adam gibi fotoşoplu birkaç kare üretebilseniz bütün bu diploma tantanasına son vereceksiniz.

    .

  • savaş milletimizi zinde tutuyor savaşmak gerek

    özet geçiyorum:

    --- spoiler ---

    büyük ekonomik ve siyasi sıçışların sonuna savaşla tüy dikeceksin ki yargılanmaktan kurtulasın.

    özetin özeti: götüm kaşınıyor.

    --- spoiler ---

    .

  • terör geziden daha büyük bir tehdit degil

    kamuoyunda oluşan soru işaretleri karşısında genel merkezden yayınlanan bir açıklamayla konuya netlik kazandırmışlar:

    "gezi, bizim kontrolümüzde başlayıp ilerleyen bir süreç değildi. olan bitene hakim değildik. kulbundan tutup manipüle edemedik. o yüzden son derece tehlikeliydi ve iktidarımız açısından büyük tehditti. terör, açma kapama düğmesine bizim bastığımız bir stratejik hamle. yarın ihtiyacımız kalmadığında, bitmesini istediğimiz anda bitecek. tekrar hortlatmak istediğimiz anda da tekrar alevlenecek. o bakımdan terörü varlığımıza yönelik bir tehlike veya tehdit saymıyoruz. hem terörle birlikte yaşamaya alışmanız lazım. bilmem anlatabildik mi?"

    .