loser blueser18
profili

  • gezi eylemlerine araplardan 3 milyar dolar destek

    yeni şafak yazarı, mevlüt çavuşoğlu'nun söylediği bir ifadeyi haberleştiriyor, odatv de bunu haberleştiriyor. biz laik şerefsiz batı köpeği çomarların da buna odatv haber yaptığı için inanmamız gerekiyor.

    (bkz: siktir lan beyinsiz köpek)

    gezi nasıl girmiş lan aradan 4 sene geçti çıkaramadınız, utanmayın bi doktora falan gidin biraz dalga geçerler ama çıkarırlar girdiği yerden.

  • 3. havalimanında 1453 kamyonla geçiş yapmak

    şunu izleyip gururlanan kim varsa çomarın en güzel karşılığıdır. bundan sonra birisine çomarın ne olduğunu tarif etmem gerekirse bu videoyu izletip "çomar işte bunu izleyip gururlanan, gaza gelen kişidir" diyeceğim.

    keşke sizde ve ceddinizde o çok sevdiğiniz fatih sultan mehmet'in onda biri kadar akıl ve bilim sevgisi olsaydı da şimdi minimum seviyede mühendislik ve bilimsel yeterlilik gerektiren, yapımı alan düzeltip beton dökmekten ibaret olan sikik bir havalimanıyla gururlanmak yerine mars'a ulaşan astronotlarımızla gururlanabilseydiniz amk çomarları. (hadi o olmadı yüzde yüz türk yapımı bir savaş uçağına -hatta o da olmadı yolcu uçağına- bile razıydım ilk yerli uçağını 1936'da üretmiş bir milletin çocuğu olarak)

  • 28 mayıs 2017 adana'da evinde rehin kalan yazar

    conolar bira içtiniz diye size sataşmazlar, yobaz, çomar değillerdir. ayrıca katiyen hırsızlık da yapmazlar, her sene tüm büyük şehirleri dolaşıp soygun turu yapmazlar, kapkaçla, gaspla hiç işleri olmaz, hele uyuşturucu, katiyyen mümkün değil bir cono uyuşturucu işine bulaşmaz. çünkü conolar müthiş derecede sevecen, entelektüel ve modern topluma uyum sağlamış bir topluluktur, her bir bireyi adeta 1950'li yılların istanbul beyefendileri misalidir, hele cono kadınlarındaki o zariflik, o incelik ne harikuladedir.

    burada cono'lara laf atan bazı şahısların yazdıklarını okuyorum ve kahroluyorum. cono aşktır, sevgidir, aksini iddia eden ise en büyük çomardır bu da böyle biline.

    sözlerime conoların kendi zengin kültürlerini yansıttıkları bir sokak gösterisi ile son vermek istiyorum, sağlıcakla.

    https://www.youtube.com/watch?v=gtdair8q73k

  • abdullah gül

    ekmeleddin'e oy vermediğini övüne övüne söyleyen mal sürüsüne sormak istiyorum;

    ekmeleddin'e oy verseydiniz ve cb seçilseydi bugün türkiye'de başkanlık sistemi olacak mıydı?

    bir tarafta "ben sıradan bir cumhurbaşkanı olmayacağım, tüm yetkilerimi kullanacağım hatta daha fazlasını isteyeceğim" diyen bir adam varken abdullah gül gibi, sezer gibi normal, pasif bir cumhurbaşkanlığı yapacağı ortada olan ekmeleddin'e hangi gerekçeyle oy vermedin de bir de bununla övünüyorsun amk?

    nedir kardeşim adam islamcı diye mi oy vermedin? ulan islamcı pasif cb islamcı aktif başkandan evla değil miydi? az anlatmaya çalışmadım zamanında ama almadı küçük beyinleriniz.

    o tayfa şimdi de gül'e oy vermem demeye başlamış. ulan aptal herif, tut çıkar bakayım bir kişi hem chp tabanından hem akp tabanından hem mhp tabanından ciddi oy alabilecek. hadi bakalım bir kişiyi istiyorum tut çıkar ona oy verelim.

    bir kere mevcut veya eski bir chp'linin akp tabanından oy almasının imkanı yok, onu geçin.

    sonra;

    1. meral akşener? fetö'cü yaftası zaten yapıştırıldı, onun üzerinden yürünür oy alması önlenir. ayrıca hiç bir kürt kolay kolay oy vermez

    2. mansur yavaş? adamın siyasette geldiği en üst nokta beypazarı belediye başkanlığı. hangi tecrübesine güvenip oy verecek insanlar?

    3. mustafa sarıgül? yok mustafa topaloğlu amk.

    4. metin feyzioğlu? çökertmek çok kolay, cem garipoğlu'nun babasının avukatlığını yaptı.

    5. ilber ortaylı? keşke olsa ama neden olmayacağını anlatmayı bile gereksiz buluyorum.

    6. osman pamukoğlu ve ilker başbuğ diyenler, 15 yaşında falan değilseniz hakikaten gerizekalısınız.

    tayyip erdoğan karşısında %50 üzerinde oy alabilecek tek kişi partilerine küskün mhp'lilerden ve akp'lilerden, ayrıca chp'den açık destek görecek bir abdullah gül'dür. bunun üzerine saadet ve bir iki diğer oluşumu daha eklerseniz zaten iş bitmiştir. en basitinden propaganda sürecini düşünün, erdoğan gül'e karşı hangi sözlerle yüklenecek ona oy vermeyin diye? ne derse desin durum yaş, pasif bir çizgi sürdürse zaten hem tarzı değil hem baştan kaybeder, yok yüksek perdeden konuşsa adama derler bunca yıllık dostun, partinin kurucusu ne oldu da şimdi böyle oldu? gül ise her zamanki sakinliğiyle ufak ufak oy toplayacak, olay budur.

    gençler anlıyorum solcusunuz sosyal demokratsınız, islamcılığın fayda getirmediğini görüyorsunuz eyvallah da ortada kabullenemediğiniz acı bir gerçek var, türkiye uzunca bir süre daha sağ partilerce yönetilecek ve bunu engellemek için yapabileceğiniz hiç bir şey yok. 80 sonrası gelişmeye başlayan ve akp ile artık ciddi bir çoğunluğa ulaşan islamcı kesim öyle sizin facebook yazılarınızla falan yok olacak değil. açık açık şeriat isteyen, demokrasi küfürdür diyen yüz binlerce insanın tabi olduğu cemaat-tarikatları biraz araştırın belli ki haberiniz yok, o herifleri izledikçe keşke türkiye'deki büyün islamcılar ekmeleddin gibi, abdullah gül gibi olsaymış diyeceksiniz.

    (bkz: #67735415)

  • 25 nisan 2017 akpm'nin türkiye'yi denetime alması

    "darbeci avrupa bizi sevmiyür, anlamiyür" diyen büyük resmi göre göre artık ezberlemiş arkadaşlar;

    avrupa konseyi türkiye'yi en son ne zaman denetim sürecine almakla tehdit ediyordu biliyor musunuz? pek sevgili ak parti'nizin 2008'deki kapatılma davası anayasa mahkemesinde sürerken! eğer o davadan akp'nin kapatılması kararı çıksaydı akpm "bu kadar büyük destek alan bir iktidar partisinin kapatılması demokrasiyle bağdaşmaz" diyerek 4 yıl önce çıkardığı sürece geri alacaktı bizi. bu benim iddiam falan değil, yaşı yeten hatırlar yetmeyen de gitsin araştırsın bi zahmet.

    şimdi bu avrupa konseyi sizin kıymetliniz akp'nin kapatılmasına karşıydı zamanında. peki ne oldu da bugün aynı akp'yi ellerinden gelse bir kaşık suda boğacak duruma geldiler? bir anda kafalarına türk düşmanlığı dank etmedi elbette, geçen sürede nelerin değiştiğini anlamak için 2008 akp'si ile 2010 sonrası akp'ye bakmanız yeterli.

    akpm neden bu kararı aldı? aslında dediğim gibi 2010'dan bugüne yaşanan irili ufaklı pek çok olay bizi bu noktaya götürdü ama tabi ki kararın alınmasında en önemli etken son zamanlarda yaşananlar. neler bunlar?

    1. darbe girişiminin üzerinden neredeyse 1 sene geçmişken, yakalananlar yakalanmış kaçanlar muhtemelen asla bulunamayacak şekilde kaçmışken, artık ortada darbe tehdidi falan yokken ülkenin hala ohal khk'larıyla idare ediliyor olması

    2. on binlerce kamu çalışanın işten atılması. ve bu atılanların ciddi bir kısmının atılma gerekçeleri "bank asya'da falanca tarihte 3 aylığına hesap açmış", "bir arkadaşının arkadaşı bir fetö'cüyle 5 dakika telefonda konuşmuş" gibi sikik sokuk şeyler olması

    3. haksız yere işten atılanların tespiti ve işe iade edilmeleri için güya bir ohal komisyonu kurulacaktı, aylar geçti bu komisyon hala göreve başlayabilmiş değil. ki göreve başlasa bile 7 kişilik komisyonun on binlerce dosyayı incelemesi seneler sürer. bu arada bu insanlar ne yer ne içer, çocukları sandalye bacağı mı kemirir ne yaparlar sikleyen yok. ayrıca anayasa mahkemesi de bu ortada olmayan komisyonu etkili bir başvuru yolu olarak kabul etmiş, bireysel başvuruları reddediyor iç hukuk yolları tüketilmedi diye o da ayrı bir rezalet.

    4. adam öldüren polise on bin tl para cezası, tecavüzcüye üç beş ay hapis cezası verip atilla taş gibi darbeyle uzaktan yakından alakası olmadığına neredeyse bütün ülkenin şahit olacağı bir adamı hiç bir gerekçe gösteremeden aylardır hapiste tutan çarpık adalet sistemi

    5. bütün bunların üzerine tuz serper nitelikteki rezil, demokrasiyle uzaktan yakından alakası olmayan bir anayasa değişikliği

    6. sırf hükümeti eleştiriyor diye islami oluşumların bile konuşma yapmasına izin verilmeyen baskı ortamı.

    ve tutuklu gazetecilerden tutun eşit olmayan seçim kampanyasına kadar türkiye'yle ilgili bütün acı gerçekler.

    "avrupa türkiye'yi anlamıyor, bizi tanımıyorlar" diye gerizekalıca bir söylem var. arkadaşım zaten avrupanın bizi değil bizim onları anlamamız gerekiyor, bütün olay o. bugün dünyada tek bir medeniyet var, o da avrupa medeniyeti. tek bir güç var demiyorum, tek bir medeniyet var diyorum. hukuk sistemiyle, yaşam koşullarıyla, işçi haklarıyla, siyasi yapısıyla, hak ve özgürlüklere saygısıyla nereden bakarsanız bakın avrupa tek gerçek uygarlıktır. türkiye'de karnı doyan suriye'liler canlarını riske atıp neden avrupaya gitmeye çalışıyorlar zannediyorsunuz?

    milletin bekası ve halkın refahı için avrupa sistemine bir şekilde dahil olmak zorunda olduğumuzu atatürk anlamıştı, ondan önce osmanlının son dönemlerinde başa gelmiş bazı padişahlar anlamıştı, paşalar vezirler mebuslar anlamıştı. 2017 türkiye'sinde ise kimse anlamıyor amk. kurucu üyesi olduğumuz avrupa konseyi'ne posta koyuyoruz, böyle bir rezillik olamaz.

    daha hangi ülkelerin ab üyesi olduğunu bilmeyen şahısların yönettiği ülkenin buraya kadar gelmesi bile başarıdır ya neyse...

    "zaten bizi ab'ye falan almayacaklar, istediğimiz kadar kavga edelim avrupayla ne olur ki" kafasındaki dangalaklar da yarın avrupalı yatırımcılar bir bir ülkeden çıkmaya başladığında, ambargolar başlayıp dolar euro alıp başını gittiğinde görürler günlerini.

    ayrıca şu idam işi ciddi bir şekilde gündeme gelirse asıl o zaman seyredin cümbüşü... eğer idam referandumu yapılırsa sırf boka batış sürecimiz tamamlansın da daha fazla acı çekmeyelim diye evet diyeceğim. 1. dünya savaşı sonrasında battığımız boktan kurtulmuştuk, pek uzun sürmedi bok üzerindeki maceramız kısa süre sonra yine batmaya başladık ama bu seferki farklı olur belki kim bilir. gerçek şu ki bu milletin aklı başına ancak burnuna kadar boka battığında geliyor.

  • 16 nisan 2017 mühürsüz oy pusulalarının kabulü

    arkadaşlar olay o kadar net ki eşeğe anlatsan anlar.

    elimizde bir kanun var kapı gibi http://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.4.298.pdf

    bu kanun diyor ki "sandık kurulu mührü basılmamış oy pusulaları (madde 101) ve oy zarfları (madde 98) geçersiz sayılır"

    hiç bir açık kapı bırakmıyor bu oyları geçerli saymak için. kesin bir şekilde geçersiz sayılır diyor.

    ysk çıkıyor bu kanun maddelerine açıkça aykırı olarak tam zıddı bir karar alıyor geçerli sayılır diye. "dışarıdan getirildiği ispat edilmedikçe" diyor ama bunun hiç bir anlamı yok zira kanun böyle bir imkan tanımamış. "aman efendim seçmenin iradesi sandığa tam yansısın" da diyemez, böyle bir gerekçe hiç bir kurumun hiç bir kanunu çiğnemesini mazur gösteremez.

    ysk başkanının verdiği geçmişe dair örnekler doğruysa bu, bugünkü durumu meşru kılmaz, tam tersine ysk'nın yıllarca seçim kanununu çiğnediğini, kendini kanun üstünde gördüğünü ve fonksiyon gaspı yaptığını gösterir.

    ysk da zaten yedikleri haltı açıklayamayacaklarının farkında, zaten açıklamaya çalışmadı bile başkan bey, lütfedip gece yarısı çıkıp bir şeyler geveledi, en son gazetecilerin "kanuna aykırı diyorlar" sözleri eşliğinde koşarak uzaklaşırken gördük kendisini.

  • otobüs şoförüyle vatandaşın civciv kavgası

    iett yolcu hakları bildirgesine göre anasını siktiğimin otobüs şöförü gavat oğlu gavatın haksız olduğu kavga.

    http://www.iett.istanbul/…lcu-haklari-bildirgesi/68

    aşağıdakilerin haricinde istasyon ve araçlara hayvan kabul edilmemektedir.
    - boyun tasması olması ve kucakta taşınması şartıyla süs köpekleri
    - küçük kafes hayvanları (serbest kaldığında yolculara zarar verebilecek yırtıcı, zehirli vs.hayvanlar hariç)

  • tatlıcı ali'ye karşı duyulan endişe verici sempati

    tuhaf bir şey. ortada işgaliyesini ödemeden, gerekli izni almadan yani kaçak olarak satış yapan bir seyyar satıcı var. yani yaptığı şey temelde hırsızlık.

    sonra bu kişi bu illegal duruma el koyan zabıta ve polis memurlarına bıçak çekiyor ve çekinmeden sallıyor bıçağını sağa sola. belli ki gözü dönmüş, orada biraz daha kafayı sıyırsa adam öldürecek.

    sonra efendim bu olayın videosu çekiliyor ve sosyal medyada paylaşılıyor ve bir anda tatlıcı ali (aka ruh hastası hırsız ali) insanların sevgilisi oluveriyor. belediyeye şikayet yağıyor, millet para vermek için ali'ye ulaşmaya falan çalışıyor... ne oluyor amk? yanlışlıkla insanların şiddet eğilimini sempatik bulduğu bir alternatif evrene falan mı geldim? komple kafayı mı yediniz lan siz amına koduklarım?

    hayır adamın sattığı şey güzel, faydalı bişey olsa yine eyvallah, bi bildikleri vardır derim de adam bildiğin kerhane tatlısı satıyor amk.

  • celal şengör

    uzun zamandır içimizdeki beyinsizler çıkıp da bok atmıyordu bu adama, yine başlamışlar. rüyalarında falan gördüler heralde.

    bir tane bilimsel kitabı yokmuş. bilim kitapla değil makaleyle yapılır, buyur.

    halkı tanımıyormuş. ulan sizin gibi aptallar bile bu adamın halkı nasıl da iyi tanıdığını ortaya koyuyor, zahmet edip okursanız kendisini sizin gibi aptallardan çokça bahsettiğini görürsünüz.

    eğitimle alakalı hiç bir şey yapmıyormuş. oğlum adam eğitim bakanı mı, ne yapacak? işi gücü olan, devamlı kendi alanında çalışan bir adamcağız bu. o kadar işinin arasında yine de fırsat bulup bol bol tv'ye çıktı belki bir iki kişi anlattıklarımdan bir şeyler öğrenir diye. türkiye'de yapılmış en iyi evrim sunumunu yaptı adam tv'de daha ne yapsın?

    ayrıca bir bilim adamı olarak kendisi neyin bilim olduğunu neyin olmadığını işsiz aptallardan daha iyi bilir elbet.

    ha bi de oğlum şu "avrupa bilim dünyası" neyden vazgeçmiş bi açıklayın hele?

  • 16 mart 2016 mahkemenin zorunlu din dersi kararı

  • akasya avm gökdeleni'ne tırmanan gençler

    (bkz: ipimle kusagimm) nickli yazar bu gençlerden birisi muhtemelen. 4 dakika önce youtube'a yüklenen videonun başlığını açtığına göre...

  • diesel1907

    182 sayfalık entry (daha doğrusu kitap) yazıp debe'ye anca 25. sıradan girebilmiş yazar. harcadığın günlere deydi mi be apo?

  • celal şengör

    röportajında dile getirdiği "fatih sultan mehmet oğlu bayezid'e "ben bu muhammed'in dediklerine inanmıyorum" demiştir" iddiasının kaynağını sormak için rahatsız ettik kendisini alkolik hafiz ile birlikte, sağolsun şu cevabı gönderdi: http://postimg.org/image/46m97i93n/

    oxford art journal'in 1982 tarihli ilgili sayısında julian raby bu sözle ilgili maalesef kaynak vermiyor. zaten kendisi sanat tarihçisi olduğu için sadece yazının sonunda ufak bir bilgi olarak yazmış bunu sanırım. metin şöyle:

    ------

    mehmed was accused by his son bayezid of "not believing in muhammad"; others, perhaps nearer the mark, accused him of not believing in any one faith. we might add the rider that he did not believe in any one culture. ıs that an accusation too?

    ------

    makalenin tamamı da şurada: http://homes.ieu.edu.tr/…fd122/readings/07_use1.pdf

    celal hoca'nın mailinde bahsettiği julian raby'nin doktora tezine göz atamadım tabi ki internet üzerinden erişemeyeceğim için. belki orada bu konuyla ilgili doyurucu bilgiler vardır. bilkent'te mevcutmuş ama benim gibi cahilleri almıyorlar oraya. ilgilenen olursa: http://eds.b.ebscohost.com/…bilk.80710&db=cat00040a

    neyse efendim, biraz daha araştırınca konuyu başka kişilerin de benzer iddialara değindiğini görüyoruz. misal gülru necipoğlu editörlüğünü yaptığı muqarnas dergisi v.29'da aynı iddiayı dile getiriyor ve kaynak olarak giovanni maria angiolello'yu gösteriyor: http://isites.harvard.edu/…ticles/m29 necipoglu.pdf (15. sayfa 1. sütun ve 66. dipnot)
    edit: biraz zor yükleniyor sanırım sayfa, ilgili kısımların görüntüsünü aldım:
    http://postimg.org/image/l0ajrii35/
    http://postimg.org/image/rf9ko6osx/

    dipnotta ayrıca theodore spandounes'in de bu hususa değindiğini ve fatih için "ne hristiyan ne de müslümandı" dediğini görüyoruz. fatih'in üvey annesi mara hatun (mara brankovic), theodore spandounes'in büyük teyzesi olurmuş ve spandounes çocukluğunun bir kısmını mara'nın yanında geçirmiş. yani sarayı bilen biriymiş.

    özetle iddiayı dile getiren kaynaklar son derece sağlam, angiolello fatih'in defterdarlığını yapmış bir adam, spandounes belki fatih'i en iyi tanıyan kişiyle akraba... durum böyle olunca bu mesele "batılı tarihçi uydurması" denilerek geçilebilecek kadar basit değil.

    daha da derinlemesine araştırmak isteyen olursa angiolello ve spandounes'in yazdıklarını bulup okuması gerekir ki tarihçi değilseniz pek kolay olmaz o iş.

    konuyla ilgili bir şey paylaşmak isteyen olursa mailim: loserblueser@hotmail.com

    not: sosyal linciniz bittiyse belki şuraya bi göz atmak isteyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=hlr92bdv5aa

    edit: antifa ultra nickli arkadaşın bilgilendirmesiyle görüyoruz ki julian raby bizim ağır toplarımız tarafından da takdir edilen bir tarihçiymiş: https://www.youtube.com/…7c&feature=youtu.be&t=1189

  • 21 ekim 2015 kız kardeşimin kaykayının çalınması

    nereden baksan rezillik. kazık kadar herifin teki yolun kenarında usul usul giden kızın kaykayını çalmış. bi de birileriyle kavga etmiş falan ortalığı birbirine katmış. böyle hödüklerle aynı ülkede yaşamak zorunda mıyız arkadaş? bi çocukların malına göz dikmediğiniz kalmıştı...

  • uçan kaykay icat etmemiz için son 8 saatin kalması

    acı bir gerçek. marty mcfly yaklaşık 8 saat sonra aramızda olacak fakat biz hala uçan kaykayı icat edebilmiş değiliz. hadi uçan arabayı geçin o çok önemli değil ama kaykay önemli hacı. vahşi batı'da bile kullanılacak, nice hayatlar kurtaracak o kaykay. bence hepimiz çalışmaya başlarsak 8 saate yetiştiririz kaykayı, hadi beyler gün birlik beraberlik günüdür, marty kardeşimizi kaykaysız bırakmayalım. öncelikle kaykayı nasıl havada götürebiliriz bunun üzerine kafa yoralım, sonra tasarım falan kolay iş zaten.

    edit: yav beyler kusura bakmayın panik yaptım sizi, zamanı yanlış hesaplamışız amk. 4:29 pm'de yani 16:29'da geliyormuş marty, hem bi de onu amerikan saati olarak düşününce nerden baksan 1 günümüz var daha amk siktir edin şimdi yatalım yarın kalkınca bi çaresine bakarız.

  • 21 ekim 2015 marty mcfly'ın gelişi

  • cengiz han

    tarihin gördüğü en büyük hükümdardır.

    evet en gaddar, en acımasız hükümdardır aynı zamanda, zaten en büyük olmasının sebebi de budur. yaşadığı dönemde sanki insanlar birbirini boğmaya yer aramıyormuş gibi, sanki hümanizm dünyaya egemen olmuş herkes kardeş kardeş yaşıyormuş da cengiz han gelip huzur ortamını bozmuş gibi davranmak aptallık.

    o zamanlar en çok savaş kazanan, en çok toprak fetheden adam en büyük komutandı. bu kişi de cengiz han'dı. kendisi psikopat falan değildi, adam öldürmeye yer aramazdı. oluşturduğu belli bir gelenek vardı ve ona riayet ederdi. şehirlere her zaman elçi gönderir ve teslim olmalarını isterdi, teslim olan hiç bir şehri yağmalamaz, kadınları çocukları öldürmezdi. ama teslim olmayan, veya teslim olup sonradan içeride isyan çıkaran yerlere acımaz, kim var kim yok öldürürdü. şehirleri keyfinden yakıp yıkmazdı yani, şehrini kurtarmak isteyen komutanın yapacağı şey belliydi, teslim olmak. cengiz başarısını biraz da bu gaddarlığına borçlu zaten, başlarına gelecekleri bilen çoğu şehir direnmeden teslim olur.

    aynı dönemde hristiyanlar haçlı seferleriyle hristiyanlığı yaymak ve kudüs'ü ele geçirmek için savaşırken, müslümanlar islam'ı yaymak için türkler dahil her türlü milleti kılıçtan geçirirken cengiz'in hiç bir şeyi yayma derdi yoktu. hiç bir dine düşman değildi, kendi inancına göre bir kişi kök tengri'ye saygı duymak koşuluyla istediği şeye inanabilirdi. ayrıca kendisi inancı ve kültürü gereği müthiş bir çevreciydi, yaptığı yasada çevreyi ne şekilde olursa olsun kirletmenin cezası ölümdü.

    cengiz han'ı türkleştirmeye çalışan yok. zira cengiz han dönemi orta asyasında türk, moğol gibi bir ayrım yok. bozkırda yaşayan, göçen, at binen ve ok atan her insan birbirinin gözünde aynıydı o dönemde. dolayısıyla cengiz han türk müdür moğol mudur sorusu saçma, türk-moğol ayrımı cengiz öldükten sonra ortaya çıkan bir ayrım.

    ha ille de ırksal olarak bakalım diyorsanız cengiz türk mü moğol mu kesin olarak bilinmiyor ama dünyayı fetheden ordusunun büyük kısmının kökeni sibirya'ya dayanan insanlardan (yani türklerden) oluştuğunu biliyoruz. yani cengiz türk mü değil mi tartışmasının, cengizin başında olduğu ordunun çoğunun türk olduğu gerçeği varken pek bir anlamının olmadığı ortada.

    dolayısıyla han çıngız'ın bugün moğolların, kazakların, kırgızların vs. olduğu kadar bizim de babamız olduğu bir gerçek. bugünün moğolistanında yaşayan insanların bile türk-moğol ayrımı yapmadığı, hunları, göktürkleri ve sair türk devletlerini kendi tarihi mirasları olarak görüp uğruna anıtlar diktikleri gerçeği dururken üç satırlık bilgisiyle cengiz'e "orospu çocuğu moğol hükümdarı" diyen ahmakların varlığı maalesef canımızı sıkıyor. timur bugün yaşasa bunları tek tek toplatıp diri diri yakıp kemiklerini taksim meydanına yığardı.

    edit: moğolların yazdığım şekilde ortak bir mirasa inanmadığını, türklere ayrımcılık yaptığını falan söyleyen dangalaklar, şöyle buyurun:

    https://www.youtube.com/…5k&feature=youtu.be&t=5596

    (bkz: #55552325)

    ayrıca son kısımda timur'dan bahsetmemin sebebi timur'un moğol olduğunu zannetmem değil, timur'un türk oğlu türk olarak moğol ve cengiz mirasını, kültürünü sahiplenmesi ve bu sebeple burada cengiz hakkında atıp tutanlara örnek teşkil etmesini arzu etmemdir.

  • dersim'de halkın üzerine ateş açılması

    yeter birader boşuna uğraşmayın.

    bugün izlediğimiz videoda gördük ne kadar başarılı nişancı polislerimiz olduğunu.

    1 aydır tunceli'den van'a hakkari'den şırnak'a her tarafta devamlı halka ateş açılıyor ama ne hikmetse kimseyi vuramıyor ateş açanlar.

    hadi canım daha fazla uğraşmayın da bi zahmet siktirin gidin.

    tanım: artık sıkmaya başlayan yalan.

    edit:

    bu başlıkta açıktan pkk propagandası yapan herifler var. sözlük yönetimini bu rezillikle ilgilenmeye davet ediyorum.

    ayrıca halka ateş açılması konusuyla ilgileniyorsanız belki şunlar da ilginizi çekebilir:

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29956138.asp
    http://www.milliyet.com.tr/…-acti-1-gundem-2108705/
    http://www.haberler.com/…-pkk-kacan-7641263-haberi/
    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29980849.asp