jetpacks was yes7
profili

  • ofise evden yemek getiren varoş

    öğle yemeğinde çalıştığı plazanın avm kısmında leş gibi yağda kızarmış fastfood ya da escherichia coli soslu tavuk yiyip mideyi bağırsağı haşat eden ama kendini elit sanan maaşlı beyaz yakalı kölenin varoş diyerek küçümsediği temiz besine ulaşmaktan başka gayesi olmayan ya da diyet yapan insandır.

  • kötü ilişki yaşamaktansa yalnız kalmayı yeğlemek

    neredeyse 2 senedir deneyimlediğim ve büyük farkındalıklar yaşamamı sağlayan tercih. bana göre sonuçlarını yazayım, belki birilerine faydam dokunur.

    1- yalnızlık ya da terkedilme korkusu gibi çocukluk travmalarına bağlı sosyal bozukluklarınız tam anlamıyla olmasa da büyük ölçüde geçiyor.

    2- daha önce deneyimlemediğiniz bu uzun süreli yalnızlık sayesinde keşfetmediğiniz ne çok yönünüzün, korkunuzun, cesaretinizin olduğunu görüyorsunuz. bir nevi kendinle, canavarlarınla yüzleşme.

    3- 2'nin alt başlığı gibi aslında. eksikliğinden korktuğunuz şeylerin o kadar da lazım olmadığını, onlarsız da gayet hayatta kalabildiğinizi görmek güç, kendinizle vakit geçirmeyi öğrenmek farkındalık ve keyif verdikçe, öz sevgi ve iç huzurunuz artıyor.

    4- needy bir insan olmayı bıraktığınız için her ilgi gösterene, love bombing, future faking yapana, narsiste, sosyopata, ben merkezciye kapılmıyor, bunları daha erken tespit edip en kötü ihtimalle az hasarla hayatınızdan siktir edebiliyorsunuz.

    5- üstteki maddeye müteakiben armudun sapı üzümün çöpü derken asoayalleşip kilo almanıza ve biraz götü başı dağıtmanıza neden olabilir bu yalnızlık ama korkmayın, böyle de güzelsiniz/yakışıklısınız. birilerine kendini beğendirme arzusu azalınca ya da tükenince böyle bir durum oluşması kaçınılmaz ama kendiniz için de bakımlı/ iyi görünümlü olmalısınız bunu da unutmayın :)

    6- hobilere zaman kalıyor, yaratıcılık artıyor. fiziksel taraf bi nebze bozulsa da entelektüel tarafınız güçlenip güzelleşiyor.

    7- toksik insanlarla bir arada olmak hem fiziksel hem mental sağlığınızı bozduğu için aslında her açıdan daha sağlıklı biri oluyorsunuz.

    daha vardır, şimdilik aklıma gelenler bunlar. yalnız kalmaktan korkmayın, kendinizi içinde yalnız hissettiğiniz bir ilişkidense gerçekten yalnız olmak, yalnız olmayı tercih etmek iç huzurunuzun ihtiyacı olan tek şey.

  • yatağa kız olarak girip kadın olarak çıkmak

    peynirli poğaça

    malzemeler:
    1 çay bardağı ılık su
    1 çay bardağı ılık süt
    1 çay bardağı sıvı yağ
    2 yemek kaşığı tereyağ
    1 yemek kaşığı şeker
    1 tatlı kaşığı tuz
    yarım yaş maya
    aldığı kadar un
    iç malzeme için:
    beyaz peynir
    isteğe göre maydonoz, pul biber, kekik vs.

    yaklaşık 2 su bardağı unu genişçe bir kaba koyup ortasına çukur açıyoruz. sıvı malzemeleri, mayayı, tuz ve şekeri ortasına koyup kenarlardaki unu içeri alarak yavaş yavaş kulak memesi kıvamında bir hamur yoğuruyoruz. hamurun üzerinde çatlak, un vs. kalmayacak ve hamur ele yapışmayacak kıvama gelince kabın üzerini hava almayacak şekilde kapatıp minimum yarım saat mayalanmaya bırakıyoruz. bu süre ortam sıcaklığına göre değişkenlik gösterebilir. 20.dkdan sonra açıp parmağımızla bastırıp gaz çıkışı sağlarsak daha güzel bir hamur olur.
    başka bir yerde, beyaz peyniri çatalla ezerek küçük parçalara ayırıyoruz, isteğe bağlı olarak içine ince kıyılmış maydanoz, baharat vs ekleyip karıştırıyoruz.
    mayalanan hamurdan küçük parçalar alarak avuç içinde yuvarlayıp yassı şekilde açıp içine peynirli karışımdan koyup kapatıyoruz ve tekrar yuvarlıyoruz.
    işlemi tüm hamur bitene dek tekrar ediyoruz. tepsiye dizdiğimiz poğaça adaylarının üzerine yumurta sürüyoruz.
    önceden ısıtılmış 185 derece fırında 20 dk üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
    afiyet olsun.

  • türk tipi akademisyen

    istanbul'un güzide üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan arkadaşımın doktora tez savunması olduğu gün, jürideki hocalardan biri, kendisi 2 gün öncesinden aranarak yer ve saat teyit edilmiş olmasına rağmen 1 saat gecikiyor. zor bela geldiğindeyse ilk olarak tezin ilk sayfasına ilişik olması gereken ve "davetiye" niyeliği taşıyan evrağın eksikliğinden yakınıyor. arkadaşımsa söz konusu evrağı haftalar öncesinden kendisine verdiğini ve orada da bir kopyasının bulunması gerektiğini söylüyor.
    hoca bu kez de tezle ilgili olumsuz ama alakasız bir eleştiri yapıyor. arkadaşım da "hocam, ben o konuyu çalışmadım ki" diyor şaşkınlıkla. neyse ki soğukkanlı davranıp durumdaki garipliği farkediyor ve hocanın önündeki tezin kapağına bakıyor. anlaşılıyor ki adam geç gelmekle kalmayıp arkadaşımınkinin yerine başka birinin tezini kapıp gelmiş. ortada tez bile yok anlayacağınız!
    işin en acı kısmı da, tüm bunlarla birlikte, arkadaşımın aylarca götünden kan gelerek, binbir emekle yazdığı tezi hocanın daha önce hiç okumamış olduğunu anlamak.

    ve bu adam arkadaşımın doktora yaptığı bölümün başkanı!

    türk tipi akademisyen tam olarak budur, dağılabiliriz.

  • big brother türkiye

    evde hüseyin diye bir kütük var. bizim mahalledeki kardeşler kıraathane sakini gibi.

  • spagetti yemeden önce kaşık da isteyen insan

    ben hep düdük makarna yediğimden beni ilgilendirmeyen insandır.

  • sigara içen kadın

    bir insanı sigara içiyor diye asla evine sokmayacak, kadınsa sevip aile kurup çocuk yapmayacak kadar kriterli sözlük yazarlarını görmemizi sağlamıştır.
    götümle gülüyorum çok afedersin. zaten sigara içen kadınlar da kuyruk olmuştu, sigara içen kadından tiksinen erkek bizimle evlense de o kaliteli döllerini bize aktarsa diye. neyin havasını yapıyorsun ki, gelmiş burada bir alışkanlık üzerinden edebiyat parçalamışsın. egonu böyle mi tatmin ediyorsun? bunun kötü bir alışkanlık olduğunu biliyor içen de içmeyen de ama gelip burda nefret kusman sadece komik oluyor.
    ulan bakıyorum başlığa, ay şöyle iğrenç, ay böyle tiksinç... ulan bu mesaj kutumdaki mesajları kim attı o zaman. soldaki başlıklara bakıyorum, yok fuckbuddy aranıyor ilanları, yok cuma gecesi sevişmelik insan aranıyor... bakıyorum hepsi erkek. ulan siz nefes alan canlı bir 44+xx buldunuz da kaldı sigara içmemesi... çok komiksiniz ya. tereyağı kokulu kekolar sizi.