ziya şengül izlememişlere göre tarihin en iyi stoperi. ziya abi pele'ye sahada adım attırmazdı ve opta verilerine göre her maç 12 metre koşardı.
patavatsiz sadrazam15 profili
-
alessandro nesta
-
ilkokul öğretmeninin unutulmayan özellikleri
babamla bir sure yasak iliski yasayan ilkokul ogretmenim (babam da ayni okulda ogretmendi) yaramazlik yaptigim bir gun bana orospu cocugu demisti. eve gidip anneme soyledim ve annem ertesi gun dersi basip hepimizin gozleri onunde ogretmenimi sacindan tutup yerlerde suruklemisti.
-
atakan kayalar
atakan’i uzun suredir taniyorum. isi gucu show’dur. ben burdan kendisine soruyorum: 15 temmuz gecesi neredeydin? cikip soyler misin lutfen? lafi dolandirmadan, delikanli gibi soruma cevap ver.
-
ekşi itiraf
kiz arkadasimla yilbasinda ne yapicaz fln diye whatsapptan konusuyoduk. hic sevmedigim bi elemanin evinde parti varmis, oraya gidelim diyip duruodu. ben de biz bize takilalim diyodum. yogun pazarliklar. bi taraftan da arada goz ucuyla cnnturke bakiyodum ahmet hakan’a.
tam o arada avusturya’daki dayimin esi yengem mesaj atmis “hepinizin yeni yilini kutlarim kuzum iyi seneler” yazmis. ben de kiz arkadasima yazdigimi dusunerek yengeme “bosver milleti, yeni yila memelerinin arasina attirarak girmek istiyorum askim” yazdim. 56 yasinda tontis bi kadin. nasi bi rezillik yaptigimi 5-10 sn icinde anladim ve aninda sildim. mavi tiki gordum ama cok cabuk sildigimden gormemistir diye dusundum, o yuzden hic o topa girmedim. “sagol yengecim sizin de” yazdim gectim. ama sirtimdan da terler akiyo.
yarim saat sonra evin telefonu caldi. babam acti telefonu. tabiki dayim ariyo viyana’dan. bi anda bagrismalar falan. belli ki dayima soylemis yengem, dayim da beni istiyo telefona. babam da dayimi hic sevmez. babam basladi dayima ana avrat kufretmeye. napsin benim oglum senin musmula karini oc diye bagiriyo. annem ordan babama bagirio sen benim anneme nasil kufredersin sensin oc falan diyo. aksam aksam carsi karisti evde. ahahaha ulan iyi film dondu. -
ekşi itiraf
bundan uc sene once ingiltere’nin sussex universitesi’nde enerji politikalari uzerine yuksek lisans yapiyordum. yine boyle noel zamanlari okulda yuksek lisans ve doktora ogrencilerine yonelik bi resepsiyon verildi, ona katildim.
oyle etrafima bakinirken tek basina sarabini icen bi cocuk gordum. selamlastik, sonra yanima geldi, tanistik. gomlegine ilistirdigi isimlige baktim. ismi atiyorum michael bergstein (gercek adi bu degil de cok benzer bi sey). dedim, alman misin, soy ismin oyle gorunuyo. yok dedi, ben kanadali bi yahudiyim, burada sosyoloji doktorasi yapiyorum.
dedim, ben de enerji politikalari uzerine master yapiyorum. ne calisiyosun dedi. israil’le turkiye’nin dogal gaz konusunda isbirligi imkanlari dedim (aslinda kazakistan’la ilgiliydi master tezim de yahudi oldugunu soyleyince oyle diyiverdim, muhabbet olsun diye). turkiye-israil iliskileri pek iyi degil galiba bu aralar dedi. dedim maalesef. nasi goruyosun bu durumu dedi. dedim, iste israil ve turkiye bu cografyada birlikte hareket etmesi gereken iki batili toplum. yanlis yapiyoruz dedim. ab’yle ilgili ne dusunuyosun dedi. dedim, galiba o treni kacirmak uzereyiz. 3 milyon suriyeliyle ulkemizi doldurduk, iyice araplasiyoruz (o zaman daha 4 milyon olmamislardi). kisacasi, senin benim, ortalama turk gencinin siyasi tartismalarda soyledigi klasiklesmis seyleri soyledim. ben anlattikca arada “cok ilginc bi nokta”, “lutfen devam et” gibi seyler soyluyodu. 5-10 dk daha durup ickisini bitirdikten sonra cuzdanindan kartini cikardi. mutlaka goruselim diyip gitti.
bir iki mesajlasmadan sonra bi hafta sonu beni gunu birlik bi hiking gezisine davet etti. orda da yine turkiye doguda mi batida mi konularina girdik epey. ve o gunden sonra cikmaya basladik. ama cok surmedi. asiri inekti, sabahtan aksama kadar kutuphaneden cikmayan, hafiften deli gibi bi seydi.
bu sabah uc sene sonra facebook messenger’dan doktora tezini atmis bana. uc senelik uykusuzluk son buldu, artik doktorum falan yazmis. once tebrik ettim, sonra actim tezini, biraz okuyum dedim.
tezin tesekkur kisminda benden ismen bahsetmis, bu guzel turk kizi olmasaydi bu tezi yazacak gucu kendimde bulamazdim yazmis. ilk basta dedim, herhalde bu manyak benle iki hafta takilmasi disinda hicbi kadinla yakinlasmamis ki benden boyle bahsediyo. ama oyle degil, siki durun simdi:
bu cigersiz, onursuz insan benim ona laf arasinda anlattiklarimi sanki doktora tezi icin mulakat yapiyormusuz da onun sorularina yanit veriyormusum gibi kullanmis. soyle ki, tez basligi turkce su: “dogunun iyi egitimli kesiminin bati toplumuna kendisini kabul ettirme stratejileri: karsilastirmali bir elestirel etnografi”. icini de ben ve iran’li bi kizla sozum ona yaptigi (aslinda yapmayip agzimdan laf aldigi) mulakatlara dayandirmis. fake yani.
mesela, ben batinin insanlarindan kabul gorebilmek icin turkiye’yi ve dogu cografyasini kotuluyormusum. sirf bi yahudiyle sevgili olabilmek icin master konum kazakistan olmasina ragmen israil’mis gibi anlatiyormusum (arkamdan da beni arastirmis psikopat). avrupa birligi kriterlerini kendi toplumum icin yerine getirilmesi gereken bir ev odevi olarak “soylemsellestirip” bati-dogu hiyerarsisine gonullu riza gosteriyormusum. bunun gibi inanilmaz sacmaliklar. ayni b.kun laciverdini bi de iran’li bi kiz uzerinden anlatmis ki bence onunla da sirf tezi icin birlikte olup agzindan laf aldi ruh hastasi.
dava mi acsam, sussex’e mi sikayet etsem bilmiyorum, sabahtan beri dusunuyorum. sikinti su: tezin tesekkur kisminda onsuz bu tezi yazamazdim falan diyerek benden ismen bahsediyor ancak tezin icindeki kisimlarda ismimi vermiyo, turk kadin orneklem falan diyo. ama anlattiklari birebir benim hikayem. daha dogrusu anlattiklarim uzerinden yazdigi fake mulakat. -
ekşi itiraf
bundan bi ay once okuldan arkadaslarla icip pes oynayalim dedik. babam doktor, alsancak'ta muayenehanesi var, annemle beraber balkan gezisindeler. play station'i goturduk, muayenehaneye coktuk.
ben, 2 nazilli'li arkadas, bi de sudan'li siyahi kardesimiz soheyl, sabaha kadar icip pes attik. nazilli tayfasi sabah 6 gibi yamuldu, gittiler. soheyl bana yakin oturdugundan ben birakacaktim. dedim, soheyl, sen iki dk otur burda, ben kosedeki pastaneden pogaca gevrek bi seyler aliyim yiyelim, sonra da kacariz. tamam dedi.
ciktim aldim nevaleyi. donuste muayenehanenin ust katinda yasayan transeksuel seks iscisi dilay abla'yla apartman girisinde karsilastim. oyle gorunce merhabalasiriz. hayirdir dedi, napiyosun bu saatte babanin is yerinde. dedim arkadaslarla oyun oynadik, pes diye bi oyun var. ya dedi, pes mi kaldi, fifa oynasaniza. ben sok. nasil ya abla dedim, sen anlar misin fifa'dan pes'ten. oynarim arada dedi. e dedim gel bi ifadeni alalim, arkadas da var. (cenemin yayini..) iyi dedi, iki dakka ugrayayim.
girdik muayenehaneye, soheyl yanimda dilay'i gorunce once anlam veremedi haliyle, dedim boyle boyle. iyiymis dedi (turkcesi mukemmel). cay may yaptik, pogacalardan yedik, sonra oturduk play station'in basina. tam o sirada bi baktik, birileri kapiyi aciyo. kim dersiniz: babaannemle dedem. dusunsenize, 70 yasinda haci dedemle haci babaannem babamin muayenehanesindeki baliklara yem vermek icin geliyolar. karsilastiklari manzara: 20 yasindaki torunlari, yuzu saci boyali bir trans ve bir adet sudan’li siyah sabahlamislar. etrafta geceden kalma bira siseleri.
dede dedim, napiyonuz siz burda. asil sen napiyon dedi, bunlar kim. babaannem aglamakli soyleniyo, vay basimiza gelenler, vay basimiza gelenler. dede dedim, soheyl okuldan arkadas, dilay abla da ust komsu, oyle bilgisayar oyunu oynuyoduk. lan donme orospularla, zencilerle senin ne isin olur dedi. iki gun baban gitti, neler yapiyosun it boku diye bagirdi. soheyl ordan lafa girdi: "amca bana bak, laflarina dikkat et. biiiiiir, ben zenci degilim, siyahim. ikiiiii, dilay abla donme orospu degil, trans seks iscisi" diye parmak salliyo dedeme. dedim soheyl, allah askina ben ne dertteyim, sen ne derttesin bilader.
dedem aldi eline telefonu, ariyorum lan babani dedi, bunlar da defolup gitsin. dedim simdi sictik. dede dedim, yurtdisindayken babami ararsan operator dakikada 800-900 tl keser, sakin arama. dedemin canini al, parasini alma. indirdi telefonu. cikin hadi dedi, hepiniz cikin gidin oglumun yerinden. agzindan tukurukler saciyo. babaannem yine vay basima gelenler diyip duruyo. dedim, babaanne ya ne gelmis ki basina da boyle soyleniyosun. dilay abla siz gelmeden 10 dk once geldi oyun oynamak icin, soheyl de abdestinde namazinda musluman cocuk, sacma sapan seyler gelmesin akliniza.
epey ikna oldu babaannem. dilaver dedi, su baliklarin yemini verip gidelim hadi. o ana kadar tum bu olanlari buyuk bi sessizlikle izleyen dilay abla bu laf uzerine yerinden bi firladi. amcaaaa diye bogurdu, senin adin dilaver mi yaa? kafasini salladi dedem. yaaa amcama bak dedi, benim de adim dilaver.
ortamda bi sessizlik oldu. yeminle ta$ak gecmiyorum lan diye bagirdi dilay, benim asil adim dilaver, dilay'i sonradan aldim. inanmazsaniz gidip eski nufus kagidimi getireyim dedi. ulan bi sinirim bozuldu, beni bi kahkaha tuttu. ama nasi kopuyorum. uykusuzluk, alkol, sinir, korku, hepsinin ustune bu dilaver-dilay muhabbeti. yaylarim gevsedi iyice. dedem bu civikligima bi kizdi. s.ktirin gidin lan diyerek alayimizi disari atti.
ulan dedim, dedem simdi bunu halamlara falan soylerse sulalede iyice adim cikacak yalan yanlis. en iyisi kendim ariyim babamlari whatsapptan. aradim, actilar, hoperlorden annemle dinlediler tum hikayeyi. dakikalarca kahkaha attilar anlattiklarima.
bosu bosuna kasmisiz o kadar... -
bir yıl içinde tanışıp nişanlanıp evlenen insanlar
tanistiktan uc hafta sonra, 22. gunde homeless bir italyan’la evlendim. italya’da doktora sonrasi arastirma icin bulunuyorum ve konum homeless insanlarin vatandasi olduklari ulkeye olan aiditiyetleri uzerine.
milano’da kislari evsizlerin soguk havada barinabilmeleri icin bir recreation merkezine yatak battaniye koyuyorlar. ve ben de izin alarak 8 tane evsizi bir araya getirip odak grup mulakati yaptim. bunlardan biri sorularima digerlerinden daha ilgili cevaplar verince onunla birebir bir mulakat da yapmak istedim ve biraz daha vakit gecirdik. bana yazdigini fark edince kafamda bi simsek cakti ve ben bu adamla evlenirim ve bir sene icinde italyan vatandasi olurum dedim. 58 yasindaki bu ustu basi pislik icindeki evsiz adamla evlenme fikri kafama bir kere dustukten sonra geri donus olmadi ve ona bi hafta sonra evlenme teklifi ettim. teklifimi goz yaslari icinde kabul etti ve ilk gorusmemizin uzerinden 22 gun sonra nikah masasindaydik. masada kendisi icin aldigim takim elbiseyle oturuyordu, halen o kiyafetleri giyiyor. kimseye soylemedim bir homeless’la evlendigimi, ilk kez buradan yaziyorum.
evlendigimizin ilk dort gununde evimde, salonda uyudu ve sonra sokaklara geri dondu. bosanmasin diye haftada 20-25 euro, icki, sigarayi eline sikistirdim ve dort gun once bir yili doldurduk. (italya’da evlilik nedeniyle vatandas olma hakkini bir senede elde ediyorsunuz.)
islemlerim suruyor, birkac hafta icinde italya ve ab vatandasi olacagim. tesekkurler francesco. :) -
erkeklerin seks için aşık taklidi yapması
eski nisanlimla ayrilmama neden olan konu. tutturmus, senin canin sevismek istemediginde bana soguksun, istedigindeyse hemen mayisiyosun, ask bocegi oluyosun.
“yahu sana olan hislerim ve baglilik duygum o cinsel arzu durumunu tetikliyo, ben sadece senin kasindan gozunden, memenden kalcandan degil, aramizdaki duygusal bagdan da uyariliyorum. bunlar birbiriyle celisen degil birbirini tamamlayan seyler” dedim dedim inandiramadim. ”seni asker arkadasimi sevdigim gibi sevmemeliyim, sana dokunmak istememi yadirgama” dedim dedim inandiramadim. ve bu tartismalari surekli yaptik aylarca.
sonra is oyle bi raddeye vardi ki ben sevismek isteme duygusuna yabancilasmaya, bundan oturu sucluluk duymaya dahi baslar hale geldim. dedim ki en sonunda, dogru lan galiba, benim bu kizi sevdigim falan yok.
ve kendi kendime bir test uyguladim: onu cok isteyince ve elim telefona gidecek oldugunda kesinlikle aramayacaktim nisanlimi. elim telefon yerine baska bir yere gidecekti ve bu istegi yaratan “ihtiyac”i kendi imkanlarimla giderecektim. giderme sonrasi da kizi arayacak moda girersem ona asiktim, o modda olmazsam anlayacaktim ki kizi sevdigim falan yok.
testi uyguladim ve onu cok arzuladigim bi aksam uzeri masturbasyon yaptim. akabinde uzerime bi yorgunluk, agirlik coktu; hic arayasim gelmedi kizi, bursaspor-basaksehir macini acip izledim, sonra sizmisim. sabah da nisani attim. (yes)
bugun, 1,5 yil sonra anliyorum ki buyuk bir methodolojik hata yapmisim o testte. yanlis bir hipotezle yanlis bir veriye ulasmisim. cunku er kisinin bosalma yasamasi akabinde sevdigine de dis dunyaya da yabancilasmasi fizyolojik bir realiteyken ben onun sersem baskisi neticesinde bunu hesaba katmadan “acaba sevismek istemedigimde de nisanlima sevgimi guclu bi sekilde iletebiliyor muyum” gibi bir inceleme yapmisim kendimce ve bu bir evliligin baslamadan bitmesine sebep olmus.
gecen gece 1,5 sene sonra ilk kez ona mesaj attim, nasilsin diye (evet cok banal). online olmasina ragmen cevap yazmadi. ve ben de masturbasyon yapip uyudum... ve oyle gorunuyo ki basaksehir bu sene sampiyon olacak.. -
serdar ali çelikler'in müthiş gazeteciliği
futbol basliklarini takip eden suserler bilir; futbolla ilgili cogu sacma sapan, bir kismi da dunya futbolunu iyi takip etmemden mutevellit epey destekli trollemeler yapiyorum. bunlari yazip kahkahayi basip geciyorum. bunlardan biri su entry’di: (bkz: #80721111)
kisaca ozet geceyim: bir ay onceki bu troll entryde comolli’yle cocu’nun transfer nedeniyle kavga ettiklerini, cocu ve comolli’nin ajax’taki lasse schöne ve nuri sahin arasinda kaldiklarini ve anlasmazlik yasadiklarini; ayew’i comolli’nin istedigini, cocu’nun köln’deki drexler’i istedigini yazdim. yuzde yuz troll’du ve hayal urunuydu.
veee az once her gece yaptigim gibi uykuya dalmak icin bir program actim youtube’dan. cnnturkteki fuat akdag, serdar ali celikler, tayfun bayindir programi. tam uykuya dalicam, serdar ali celikler, heyecanli bir sekilde “bakin, cocu lasse schöne’yi istedi ama comolli tas koydu; ayew’i cocu istemedi, comolli iteledi, cocu aslinda drexler’i istiyordu” diye birebir benim troll entrymi sanki o anda oradaymiscasina hararetle anlatmaya basladi. tabi yatagimdan firladim, buyuk bir saskinlikla kahkahalar attim gece gece. buradan izleyebilirsiniz: https://youtu.be/5eqcghv6vfc?t=2940
hahahahahahahaha. ah be serdar abi, regista regista diyodun al sana regista schöne.
edit: offfff cnn alt yazi gecmis bi de cocu nuri sahin’i istedi diye ahahahahah
en cok da parmagini kaldirip draxler degil drexler demesinde gozlerimden yas geldi.
edit2: link duzeltildi.
serdar abi kizma ama burada hata sende. gelirsen iskocya'ya bi bira ismarlarim. bu arada ilgilenirsen elimde soyle bomba haberler var:
volkan demirel-cocu etli ekmek kavgasi: (bkz: #81333994)
feghouli'nin turk dizilerine sardirmasi: (bkz: #81437249)
ekici'nin cocu'ya ruyasini anlatip forma istemesi: (bkz: #81592732)
cocu'nun ali koc'a baskanim dememesi: (bkz: #81278635)
lucescu'nun almancilara turkce konusun demesi: (bkz: #81135463)
ali koc emre bol derbi oncesi bulusma: (bkz: #81545292)
elif elmas'in bana kiz gibi adin var diyorlar sizlanmasi: (bkz: #81540387)
cocu'nun tercumanina hollandaca ogren dayatmasi: (bkz: #81465434)
benzia'nin sakallarina comolli'den ultimatom: (bkz: #81375039) -
hollanda 3500 euro vs california 5000 dolar
ikisinde de taharet muslugu olmadigi icin 7000 tl izmir/bostanli diyorum.
not: 1300 pound/ glasgow -
migros'ta mi6'nın 2000 tl'ye satılması
ingiliz istihbaratının işidir.
-
beşiktaş'ın medel transferini açıklama videosu
cok onemli bir pr calismasinin devam videosu. her seferinde guldurecek diye bir sey yok. besiktas isminin uluslararasi taninirligi icin gayet basarili. olm her seyi de sanat elestirmeni gibi izlemeyin lan. gulun gecin hayat kisa.
-
en son alınan iltifat
wc'ye çok gitmemle ilgili olarak:
-çok sıçan adam tanıdım ama sen farklısın -
biseksüel sevgili
olm nası hayatlarınız var sizin, herkes bayağı bayağı açıklamış durumu, "benim de öyle bi dönemim oldu" tadında. bi çay koyyim bari.
-
1 kasım 2015 türkiye erken genel seçim tahminleri
gerçek kötüler: 42
yogiler: 27
mhp: 17
hdp: 12