areira5
profili

  • kedi

    bizim apartmanın girişindeki bekçi kulübesine sitedeki çocuklar hapsetmişler bunun yavrusunu. grili beyazlı tekir, bir avuç kadar. kulübenin içinde bir karton kutu; ne kum var ne başka bi oyuncak; biraz mama bırakmışlar, o kadar. sabahtan akşama kadar ağlayıp duruyo, belli ki annesinin koynundan alınmış. ilk gün "karışmıycam bu sefer" dedim; dedim ama hayvanın durum kötü. hem daracık yerde hapis, hem hava soğuk, hem ağlıyor, üstelik gözü de akmaya başlamış. mecbur kaldım aldım götürdüm eve. havalar biraz ısınsın, biraz toparlasın, hem belki o arada yuva buluruz diye hem kendi kendimi hem eşimi telkin ediyorum. "bu seferki kalıcı değil, kurtulcam bundan" diyorum her gün; hatta kediye de söylüyorum. "bak çok yerleşme, seni göndericez bu evden, ona göre" diyorum kendisine ama kediye de gün geçtikçe alışıyorum. isim koymuycam ayrılmak zor oluyo derken isim de koymuş bulundum; gobit. çiko'yla iyi anlaşıyo gibi ama şeker gobit'ten nefret ettiği için yatak odasından dahi çıkmıyo. şeker tıslıyo pıslıyo ama alışcak başka yolu yok. artık ufak ufak gobit'in evde kalmasının yolunu yapmaya çalışıyorum; kendimi acındırıyorum eşime. "yaaa benim hiç sağlıklı bi kedim olmasın mı? biri kör biri topal; benim hiç güzel kedim olmayacak mı? bu da kalıversin burda n'olur ki? hem hiç sağlıklı kedim olmadı benim" vs vs vs. ben böyle kör be topal olmayan sağlıklı bi kedim olsun diye kendimi acındırıyorum ama kedide bi gariplik var. hani tüm yavru kediler yaramaz olur da bu hiç "hiişşşşştttt pişşşştttt yapmaaaaa" vsden anlamıyo. korkutmaya çalışıyosun korkmuyo, sesleniyosun aldırmıyo filan. sağır çıktı ya benim kedim. bir kör bir topal bir sağır kediyle trioyu tamamlamış bulunmaktayım. bi daha da kör ve topal olmayan sağlıklı güzel kedi istemiycem, allah benimle bu yaratıklar üzerinden dalga geçiyo çünkü.

  • hayata dair umut veren detaylar

    geçtiğimiz hafta 69 yaşındaki bi amca yaygın kaşıntı nedeniyle eşiyle birlikte polikliniğe geldi. eşi de hemen hemen aynı yaşlarda. tetkiklerinde kolesterol yüksekliği çıktı. ilaç raporu çıkartmak için ikinci kan değerini görmek üzere kontrole çağırdım. bugün sonuçlarıyla gelmişler. ilaç raporunu çıkardım, reçetesini yazdım, diyetinden bahsettim. tam çıkmak üzereyken teyze "şimdi bu ilaç karı koca şeysine etki eder mi? ona göre kullancaz, yoksa her gün kullanmıycaz" dedi. karı koca şeysinin ne olduğunu idrak etmeye çalışırken yüzümün aldığı şekilden anlamadığımı anlayıp tekrarladı: "ilişki diyorum, bu ilaç ilişkiyi engeller mi?" kısa bir şaşkınlık, gülümsemek istemek ama ciddiyeti korumak, amcanın yere bakması, teyzenin "ayıp değil ya, doktora sorcaz tabi" diye amcayı yüreklendirmeye çalışması. gereken açıklamayı yaptım, bi de vajinal kuruma için krem önerdim. "haa benim kremim var zaten" dedi teyze :)
    insanlar sevişiyo sözlük, yaş 70 olunca iş bitmiyo. umut veren daha başka ne olsun?

  • adnan oktar'ın yanındaki kadınlar

    (bkz: kadın değil hayvan herif kedicik diyeceksin)

  • antalya'da bulunan medusa başının buzlanması

    tam bir gerizekalı olduğum için soğuktan buz tuttuğunu, medusa başının yanından sarkıt ve dikitler oluştuğunu hayal ettim bi an; linke tıklamadan önce. "antalya ve buz tutmak" ne alaka diye düşünsem de hayal gücüm dizginlenemez bi şekilde "toroslarda filan bulundu herhalde" diye devam ediyordu. medusa başının buzlanması değil, medusa başının sansürlenmesi olayıdr. çünkü eşşeğin zikinden dolayı. böyle bi durumun mantıklı açıklaması olamaz kanımca.

  • hatunların efendi adam yerine piç tercihi

    neden biliyo musunuz?
    çünkü bir çoğumuz piç adamların bizden önceki kadınlarla sadece gönül eğlendirdiğine, öylesine vakit takılmak için birlikte olduğuna inanmak istiyoruz. piç adamların hayatında dönüm noktası olmak gibi misyonumuz var*o adamların yaşanmışlıklarını kabullenmek sorun olmuyor. niye? çünkü o kadınları sevmedi ama bizi sevecek, bize aşık olacak. bizimle yepyeni, tertemiz saf ve masum bi aşka yelken açacak.
    halbuki efendi adam öyle mi? efendi adamın bizden önce aşk acısı yaşadığını, bi zamanlar gözlerinin içinin aşktan parladığını, onu da koklayarak öptüğünü, onun da üzerine titrediğini biliyoruz. ona da şiirler yazdığını anlıyoruz. hatta belki şarkıları bile var. işte bunu hazmetmek kolay olmuyor.

    hatunların efendi adam yerine piç tercihi; bir erkeği hayatında ilk defa kendilerine aşık etme arzusundan kaynaklanır.