sycrone one6
profili

  • oyun oynamayıp oynayanın videosunu izleyen nesil

    benim bu. tam bahsettiğiniz nesil içinde değilim ama. yaş 33. bizim oyunu oynamayı tecrübe etmek yerine izlemeyi tercih etmemiz youtube'un ortaya çıkışından çok önceye dayanıyor. 2000'li yılların başında kuzenim ve arkadaşımla odalarımızda half-life oynarken birbirimizi izleyerek başlayan "oyun oynayanı izlemek" aksiyonu senelerce devam etmişti. carmageddon'undan tut max payne'e kadar onlarca oyunu bu şekilde birlikte bitirdik. oyun oynayanı izlemek, içeriğinde sağlam bir hikaye olan oyunu izlerken etkileşimli bir film izliyormuş hissi yaratırdı. şuraya git, şunu yap, şuradan geliyor düşman şeklinde etkileşirdik.

    seneler sonra youtube'da bu şekilde oyun oynanış videolarını keşfettiğimde benim için kişisel eğlence sözlüğümde yeni bir madde ortaya çıkmıştı. zaman içinde onlarca farklı yayıncı takip ettim, bıraktım, hala izlemeye devam ettiklerim var. bunun bir hikaye izleme sebebinin yanında oyunların fiyatları, yayıncıların sohbetleri, yayıncıların yancılarıyla sohbetleri, oyunlardaki gerginlikleri oynarken direkt yaşayarak gerilmeme etkisi vs. yatabiliyor. mesela the last of us'ı alıp oynamadan önce 2 kere falan yayıncılardan izledim. zira o an satın alıp oynayabilmem için gereksiz pahalıydı. indirime girdi, satın aldım, sonra bir de kendim bitirdim. mesela korku gerilim türündeki oyunları oynayarak direkt olarak gerilip tecrübe etmeyi çok tercih etmiyorum. o bölüm geçme gerginliğini yayıncıya ihale ediyorum rahat rahat izliyorum oyunun hikayesini. pro gamer izlemek istiyor insan arada açıyorum cs:go turnuvarlarından videoları izliyorum adamlar takır takır oynuyorlar oyunu, rekabet hadsafhada, neden başarısız olduğum bir oyunu oynamak için kendimi kasayım ki? yeterince deneyip başarısız oldum zaten. böyle birkaç oyun daha var. izlerken o kadar keyif alıyor ki insan daha sonra o hikayeyi bir de kendisi yaşamak istiyor.

    şu anda takip ettiğim 4-5 yayıncı var sanırım düzenli olarak. en eskisi pintipanda. kendi kendine çektiği videolar bir kenara, mesela tayfasıyla çektiği sea of thieves, don't starve together vs. gibi seriler belki tek çektiklerinden bile daha güzel. onun dışında aslında oyun oynanış videosu çekmeyip geyik videosu çeken game grumps kanalını takip ediyorum. ingilizce bilenler için aşırı leziz. son dönemde ise super mario maker videolarına sardım. 2 senedir falan düzenli olarak grand poo bear ve ryukahr adlı yayıncıları izliyorum. her akşam en az 1 saatlik içerik çıkıyor karşıma. 1-2 saatlik içerikle televizyonda saçma sapan şeyler izlemek yerine bunları izliyorum, o gün hoşuma gitmeyen tarzda oyunlar varsa eski videolarını açıyorum zira yüzlerce binlerce saat izlenmemiş içerikleri var toplamda hepsinin.

    alıştığımız geleneksel ev içi eğlence anlayışı son 4-5 senedir kökten değişti. artık youtube var, netflix var, spotify var, ps4 var, nintendo switch var. televizyona, onun stabil, tahmin edilebilir, sıkıcı içeriğine ihtiyacımız yok. o an ne hissediyorsak onu yapabiliyoruz. oyun videosu izlemek de buna dahil. buna mana verememek de bana çok saçma geliyor. ben geçmişten gelen alışkanlıklarımı buna kanalize ettim. yeni neslin de oyunu tecrübe etmek yerine buna yönelmesi çok da saçma değil. tek fark onlar seneler önce karanlık bir odada kuzeninin arkasından onun oynadığı bir oyunu izlemediler. çok da mühim değil yapıp yapmamaları da.

  • uber'in bütün ülkede yasaklanması

    herkes nasıl tespit edilecek zor falan demiş de trafikte dolanan mercedes benz vito'ların çoğu ya über xl ya da havaalanı transfer araçları. 5 tane bu araçtan çevirsen zaten 4'ü dediğim şekilde çıkar. normal olarak da emniyet ekipleri bu şekilde 1-2 ay bezdirseler milleti über de tası tarağı toplar sikerim yapacağınız işi der gider. amaç da bu zaten.

    über'i bitireceğiz derken transfer araçlarını da deli edecekler benim tahminim bu yönde.

    bu ülkenin mikropları taksici, dolmuşçu ve minibüsçülerdir.

  • türkiye'nin nato üyeliği tehlikeye girebilir

    özetle; "sizi natodan atıp kendimiz özel olarak demokrasi getireceğiz size."

    manasına geliyor bana göre.

  • vizeler ya kalkacak ya da kalkmayacak

  • yeni yeni zelanda bayrağı

    (bkz: bayrak_son_sooonnn.jpg)

  • welcome to nani

    nani'nin stadyumda yapılacak imza töreni için orada olan anadolu gfb'lilerin yaptıkları pankartta bulunan ve türk misafirperverliğini tam manasıyla yansıtan ingilizcede çığır açan cümle. hakikaten güldüm.

    http://imgur.com/val88vt

    hatta pink floyd'un aynı isimde çok güzel bir şarkısı da vardır.

    welcome my son
    welcome to nani