sonderbar3
profili

  • 2019 ekonomik krizi

    avm'ler dolu, her yerde lüks araba nerede bu kriz diyenlerin ben amına koyayım.

    girişi yaptıysak biraz koyunları silkeleyelim. bak kardeşim ben yurtdışında yaşıyorum, benim ailem orta halli bir aile, aylık evlerine 10.000 tl giriyor ama annem babama yanıma gel dediklerimde eğilip bükülüyorlar. euro olmuş ebesinin amı. beni doğurup büyüten anne ve babamın böyle ezilerek kaçamak cevaplarla, ya şu pahalı bu çok pahalı demeleri beni burada üzüntüden yıkıyor. ben ödüyorum yanıma geldiklerinde ama 30 senenin üzerinde karı ve koca memurluk yapmış bir ailenin en nihayetinde kendilerini yoksul hissetmeleri bana koyuyor.

    sen belki sığır olduğun için farkında olmayabilirsin. sen otla beslendiğin için et yemenin, klasik müzik dinlemenin, kayağa gitmenin, cruise gemilerinde güneşlenerek tatil yapmanın ne demek olduğunu bilmiyor olabilirsin.

    dunning kruger sendromunu her alanda gördüğümüz türkiye krizidir aslında. cahiller kendilerinden son derece emin "yoh yaw ne krizi, kriz olsa avm'ler arabalar", eğitimli kişiler ise kendilerini küçülterek "krizse hemen bir adım atılsın, durgunluk kesin ama krize dönebilir"

    senin paran pul olmuş. sen avrupa'nın gözünde ucuz tatil yapılacak, ucuz iş gücü sağlayan tayland, filipin, vietnam gibi bir yersin.

    bazen bu sözlük'te görüyorum almanyadan emekli dayıları paylaşıyorlar. onlarda sizin gibi a haberde duydukları avrupa bitti, çöktü hikayelerini anlatıyorlar. beni de almancı dayı olarak görürsen (almanya'da değil avusturya'da yaşıyorum ama dil almanca, senin küçük beyninde aynı kategoriye girelim idare et), sana bende kendi hikayemi anlatayım da sefaletinin boyutlarını kavramaya çalış. et yemediğin için sanmıyorum ama düşünsende yeter.

    ben sıradan bir işçiyim, 32 yaşındayım 2 çocuğum var. sıradan maaş alan sıradan bir avrupa insanıyım. istediğim zaman t-bone steak yiyebilirim çünkü kilosu 12 euro. hatta bir ara sosyal deney yaptım instagramımda 7 gün t-bone steak mangal yaptım, millet isyan etti bu ne zenginlik diye. 7 gün 7 kilo yesem 84 euro tutar. götümde hiç bir delik açılmaz, sadece bir trafik cezası yemiş kadar hissederim. sen eti en son ne zaman yedin? t-bone da demiyorum ha, at etinden kıyma da olur.

    ben çocuklarımı kışın kayak kursuna, tüm sene ise düzenli olarak yüzme kursuna götürüyorum. sen çocuklarınla avm harici bir yere gittin mi? bizde de avm var. ben avm ye giderken cebime en az 25-30 tane 1 euro alıyorum çocuk oyuncaklara biner falan diye. bir işçi olarak sıkılana kadar bindirecek param var. sen en son ne zaman para atıp çocuğunu bir oyuncağa bindirdin?

    arabalardan mı bahsedeyim? sen çok seversin lüks arabaları, paran yoktur ama milletin bmw'sini mercedes'ini konuşursun. senin de hayalindir bir gün onlara binmek. kendini herkesle eşitlersin. herkesin bindiği arabalar seninmiş gibi savunup, bak kriz var mı her yer lüks araba dersin. ben işçiyim, türkiye'de orta halli adamın zor bindiği bmw'ye biniyorum. model, yıl vs söylemeyeceğim. burada sorun senin fakirliğinin farkına varman, benim zenginliğimi ölçmek değil. 12 bin euro falan eder arabamın değeri, türkiye'de ise 200 bini geçer. geçen gün 2 sene ödemeli 5 bin euro kredi çekip 250 euro aylık ödeme yaparak şu arabayı almayı düşündüm.
    https://eksiup.com/2c9a8a85a937

    sen işçi halinle b segmenti polo'dan c segmenti golf'e geçince göbek atıyorsun. ben istersem maserati alabilirim, tek düşündüğüm şey aylık vergisi benim arabamın iki katı, her ay iki katı vergi vermeye gerek var mı? sen olsan kredi kartına bağlarsın, banka ödesin. banka sanki onun parasını ödemiyor da, cebinden hibe yapıyor. sana bu kafayla kriz değil, yarrak bile girse hissetmezsin.

    daha sana sabahlara kadar anlatırım ama önce et yemen lazım. etin ağızdan girmediği beyin çalışmaz. sen önce nasıl bmw'ye bineceğim diye düşünmek yerine önce nasıl et yerim diye düşün. o zaman krizi farkedersin, ulan ne kadar süredir et yemiyormuşum diye.

  • 3 nisan 2018 afgan göçmen akını

    şuradaki entry'imde 4 ay önce belirttiğim durum.

    (bkz: #73446241)

    size korkunç birşey söylemek istiyorum, viyana son 9 senedir dünyanın en yaşanılabilir şehri seçiliyor fakat son 6 aydır neredeyse 7-8 cinayet işlendi viyana'da afganlar tarafından.. bir tanesi hatta bir aileyi katletti, baba, eşi ve kızlarını aynı anda sokak ortasında bıçakla kovalayarak cadde cadde her birini bıçakladı.. afganlar suriyelilerden kat be kat pis bir millettir, burada 10 suç işleniyorsa 7'sini afganlar 2'sini suriyeliler işler. avusturyalılar geri göndermek için can atıyor, suç işleyen hapse tıkılıyor daha sonra sınır dışı ediliyor ama avusturya'da halk özellikle afganlardan illallah demiş durumda, suriyeliler bir nebze ama afganlar çok tehlikeli.

    paylaşılan haberleri görünce kanım dondu. ne oluyor güzel ülkemize? kim tezgahlıyor bu olayı? emeği geçen herkesin amına koyayım.

  • dinden çıkmak için sebepler

    mudara isimli suser'in (#73473997) no'lu entrisinde peygamberin çok eşli olmasını savunduğu 1 numaralı maddesine karşılık bende şunu söylemek isterim. kendisi bir müslüman ve dini inancı gereği konuya yaklaşması elbetteki doğal, biz konuya biraz mantık açısından yaklaşıyoruz.

    mudara'nın tanımıyla el cevap :
    muhammed mekke'nin en zengin kadınlarından haticeyle evlidir ve hatice kervan sahibi ticaretle uğraşan bir kadındır. kendisi mekke'nin en zenginlerinden olduğundan parasal olarak imkanları çoktur ve arkası güçlüdür.

    muhammed neden ömrünün cinsel olarak en verimli yıllarını hatice ile geçirmişte en verimsiz yıllarında 50 yaşından sonra evlenmiştir. savunduğu konu bu.. hemen açıklık getirmek gerekirse yazılı kaynaklara göre muhammed haticeyle evlendiğinde muhammed 25, hatice 40 yaşındaydı. muhammed haticeyle evlendiğinde çobandı ve hatice kervan sahibi zengin bir tüccardı. yıl olarak konuyu incelersek muhammed'in doğum yılı 570 olarak gösteriliyor kaynaklarda, yani muhammed haticeyle evlendiğinde 595 yılıydı takriben. peygamberlik iddiası ise 610 yılında gerçekleşiyor. yani muhammed 40 yaşındayken. buraya kadar tarihler konusunda kimsenin tereddütü yok sanırım. peygamber olduğunda ise hatice 610 yılında 55 yaşındaydı. hatice resmi kaynaklara göre 619 yılında peygamberliğin 9. yılında hayatını kaybediyor. muhammed bu yılda tahmini 49 hatice ise hayatını kaybettiğinde yaşı 64 olmalı tarihlere göre.. https://en.m.wikipedia.org/…/khadija_bint_khuwaylid

    evet muhammed neden bu yaşa kadar genç kızlar ve cariyeler almayıp haticeyle evli kalmıştır?

    bununla ilgili yorum ve düşünceler üzerinde beyin fırtınası yaparken bazı tarihler ve olayları bilmek gerekiyor yoksa duygusal ve din eksenli düşünüp taraflı bakarsınız.

    hicret 622 yılında gerçekleşti, peki neden hatice öldükten sonra 3 yıl geçince muhammed medine'ye gitmek zorunda kaldı? her yerde anlatılan hepimizinde bildiği gibi baskıların artması ve dışlanması.. muhammed hatice ölmeden önce 9 yıl mekke'de ben peygamberim diye dolaşırken neden baskı olmuyordu? neden muhammed göç etmek zorunda kalmıyordu? muhammed'i koruyan çok güçlü bir ekonomik ve nüfusu yüksek bir zırh mı vardı? evet, bu zırh haticeydi. hatice kervanlar sahibi mekke'nin dönemindeki en zengin kadınıydı ( en zengin insanı demiyorum, kadını diyorum).. peki hatice ölünce 9 yıldır süren mekke macerası neden 3 yılda bitmek zorunda kaldı? belki ticaret engellendi ( bilinen durumlardan biri bu, ticaret kaynağının hatice ölünce mekkenin diğer önde gelenleri tarafından kesilmesi), belki de nüfusu yüksek zırhı kuvvetli kişi öldü ve muhammed bu baskılara dayanamadı, paranın kesilmeside büyük neden burada..

    evet, cevap aslında basit düşününce ortada.. kendinden 15 yaş büyük zengin bir kadınla parası ve nüfusu için evlenen muhammed o ölene kadar nüfusu ve parasını kullanıyor öldükten sonra ise elinde kalan para ve arkasındaki cemaatiyle yeni şehirlere yeni hayatlara yelken açıyor. hatice varken açabilir miydi yeni hayatlara yelken? en başta hatice tarafından kapı dışarı edilirdi, sonra parasından olurdu, sonra peygamberlik iddasından vazgeçerdi.

    içgüdüsel değil, mantıklı bakalım olaylara lütfen.